Büyüklere Karşı Niçin Saygılı Olmamız Gerektiğini Hz. Peygamber'in Sözlerinden Örneklerle Açıklayınız .

  

Büyüklere Karşı Niçin Saygılı Olmamız Gerektiğini  Hz. Peygamber'in Sözlerinden Örneklerle  Açıklayınız.


Çevremizde gördüğümüz her yaştan insanlara karşı iyi davranmalıyız. Küçüklere sevgi ile büyüklere ise saygı ile yaklaşmalıyız. Çünkü Yüce Allah'ın yarattığı her insan bizim için değerli olmalıdır. Büyüklerimiz  bizden yaşça daha büyük insanlardır. Bizim için çalışan , bizim için emek eden ve bize öğütler veren kişilerdir. Onlar biz bir hata yaptığımızda uyarır ve yanlış yapmamamızı isterler   Çünkü onlar bizden daha tecrübeli insanlardır.


Büyüklerimize karşı asla kaba tabirlerde  bulunmamalıyız. Onlara karşı saygıda kusur etmemeliyiz . Onları incitmemeliyiz .Yaş ilerledikçe onlar da tıpkı küçük bir çocuk gibi bizden ilgi isterler , sevgi isterler. Onlardan bu ilgi ve sevgimizi esirgememeliyiz. Bize kızdıklarında hemen onlara bağırmamalıyız.  Onlar ile konuşurken  ses tonumuzu yükseltmemeliyiz. Onların karşısında ayak ayak üstüne atmamalıyız , laubali davranışlarda bulunmamalıyız. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa da  büyüklere karşı her zaman  saygılı olunması gerektiğini söylemiştir.  Efendimiz şu sözleri söylemiştir: '' Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir ."
''Bir genç, yaşından dolayı bir kimseye saygı gösterirse Allah (cc) da yaşlanınca kendisine saygı gösterecek kişiler takdir eder."










İşte tüm bunlardan dolayı büyüklerimize karşı her zaman saygılı olmalıyız ve onları çok sevmeliyiz .Onların hayattayken değerini bilip pişman olacağımız şeyler yapmamalıyız. Çünkü son pişmanlık fayda vermez. Keşke hayatta olsalardı daha iyi davranırdım gibi pişmanlıklar yaşamamak için lütfen büyüklere her zaman kibar  davranmaya devam edelim.

Ramazan Ayı Döneminde Yardımlaşma İle İlgili Kompozisyon

 

Ramazan Ayı Döneminde Yardımlaşma  İle İlgili Kompozisyon


Ramazan Ayı dünyadaki tüm Müslümanlar için özel  bir gündür. Bu ay yardımlaşma, dayanışma, empati ve merhametin insanlar  için daha da  yoğunlaştığı bir  aydır. Tutulan oruçlar, verilen fitreler insanı daha huzurlu ve daha mutlu yapar.  İnsan olabilmenin, iyi bir Müslüman olabilmenin koşulu fakirleri de düşünmekten geçer. Çünkü insan sadece kendi nefsini, kendi istek ve gereksinimlerini düşünmemelidir. Bu durum sadece Ramazan ayı boyunca değil, hayat boyunca devam etmelidir.

 

Yoksul olanlara yardım etmek,  kendimizi onların yerine koyarak hareket etmek ve ben değil biz düşüncesi ile hareket etmek insan olabilmenin tam anlamı ile mana kazandığı bir durumdur aslında. Özellikle de korona virüsün hayatımıza girmesi ile binlerce insan işinden ayrılmak ve çıkmak zorunda kaldı. Evine ekmek götüremeyen ana ve babalarda tutun da yaşlı, genç çok sayıda insanımız maddi zorluk içine girdi.

Yardım etmek için, onları sevindirmek ve  mutlu etmek için çok güzel ve anlamlı bir ay içindeyiz. İşte bu ay bize sevaba girmenin ve insana yakışır hareket etmenin ne kadar güzel olduğunu gösteren bir aydır. Maddi durumu olmayan kimselere elimizden geldiği kadar yardım etmeliyiz, sağ elin verdiğini sol el görmemeli, yetimler ve öksüzler giydirilip kuşatılmalı ve mutlu edilmelidir.  İftar açma saatine az zaman kaldığında yaptığımız sıcak yemeklerden komşularımıza ve fakir olan kimselere de vermeliyiz. Onların da  yiyeceğimiz yemeklerden tatmasını sağlamalıyız.


  İnsan ancak iyi olduğu sürece, yardımsever ve şefkatli olduğu sürece mutlu olur ve kendini gerçekleştirmiş olur.

İnsan her zaman iyi olmalıdır. Yüce Allah yapılan iyiliklerin karşılığını hem dünyada hem de ahirette verecektir inşallah.  Ramazan Ayı boyunca  değil hayatımız boyunca iyi olmalıyız ve yardımlaşma içinde , dayanışma içinde bir yaşam sürdürmeliyiz.

 

Hz.Âişe'den rivâyet edildiğine göre, Peygamber hanımları bir koyun kesmişlerdi de Resûlullah(s.a.v): "Koyundan ne kadarı kaldı?" diye sordu. Âişe, dedi ki: "Sadece kürek kemiği bölgesi kaldı! Gerisini dağıttık" deyince; Resûlullah(s.a.v.) şöyle buyurdu: "Küreğinden başka hepsi bize (sevap olarak) kaldı."

İşte tüm bu sevaplara nail olmak için gerçek anlamda Müslüman olmalıyız ve  sadece kendimizi düşünmemeliyiz.

23 Nisan Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramının Çocuklar İçin Önemi Hakkında Kompozisyon Yazınız.

 

23 Nisan Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramının Çocuklar İçin Önemi Hakkında Kompozisyon Yazınız.

 

Bilindiği üzere 23 Nisan 190 yılında 1. Türkiye Büyük Millet Meclisi açılmıştır. Ulusal Meclisin açılması ile egemenliğin millete ait olduğu benimsenmiştir.  Mustafa Kemal Atatürk bu kadar anlamlı bir günü aynı zamanda çocuklara hediye etmiştir.


Böylece bu bayram 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olmuştur.

 

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ülkemiz çocukları için ve dünya çocukları için çok büyük öneme sahiptir. Çünkü bu gün çocuklarımızın bayramı, çocukların armağanıdır. Normal zamanda her yıl dünyanın farklı ülkelerinden gelen dünya çocukları ülkemizde çeşitli gösteriler yapar ve hem kendi ülkelerini tanıtır hem de kendi ülkemizi tanımaya çalışırdı. Bu yıl korona virüsten dolayı sınırlamalar geldiği için  dünya çocukları bu yıl gelemeyecek ve etkinlikler yapılamayacak olsa da çocuklar yine umudunu kaybetmemelidir.

 

Evlerimizin camlarına, balkonlarımızın camlarına 23 Nisan ile ilgili afişler, resimler, Atatürk fotoğrafları, meclis fotoğrafları asılmalı, balonlarla çeşitli süslerle evlerimiz süslenmeli ve ulusun egemenliğinin önemi, çocuklarımın anlamlı gününde  güzel bir şekilde kutlanmaya devam edilmelidir. Dışarı çıkamasak da aile bireyleri evde güzel etkinlikler yapıp çocukları bu özel günlerinde yalnız bırakmamalı ve onlarla güzel oyunlar oynamalıdır. Şiirler okunmalı, şarkılar söylenmeli ve çocuğumuzun okuduğu şiirler, metinler sınıf öğretmenine  gönderilmeli ve çocuğun böylece mutlu olması sağlanmalıdır.

 

 Çocuklara çeşitli hediyeler alınmalı, onları bu günde tamamen ödevden, ders çalışmaktan uzak tutmalı ve istedikleri gibi güzel bir gün geçirmelerini sağlamalıyız. Bugünün onların günü olduğunu unutmadan, onlara baskı yapmadan tatlı ve hiç unutamayacakları bir 23 Nisan geçirmelerini sağlamalıyız. Unutmayın ki çocuklarımız, geleceğimizi emanet ettiğimiz birer  elmastır.

Atatürkçülüğün Temel Özellikleri ve Amaçları Nelerdir ? Maddeler Halinde Yazınız .

  

Atatürkçülüğün  Temel Özellikleri  ve Amaçları Nelerdir ? Maddeler Halinde Yazınız.


Atatürkçülüğün Temel Özellikleri Şunlardır:

* Tam bağımsızlığı savunur . Bağımsız olmayan bir ülke başka milletlerin manda ve kölesi olur. Bunun için her zaman tam bağımsızlık ön planda olmuştur .
* Çağdaşlaşmayı amaç edinir .
*  Gücünü Türk Milletinden alır .
* Akılcı ve bilimseldir .
* Milli kültüre de önem verilir , evrensel  değerlere de sahip çıkılır .

* Laik , demokratik ve  halkçı esaslara dayanır .
* Milli birlik ve beraberliğe önem verir .
* Yeniliğe ve değişime açıktır .
* Kendine özgü bir yapısı vardır . Yani herhangi bir yabancı ideoloji ve siyasi akımlara bağlı  değildir .
* "Yurtta Barış , Dünyada Barış" anlayışı hakimdir .
* Milli egemenlik her zaman ön plandadır .
* Birbirini tamamlayan ilke ve   düşüncelerden oluşur .



Atatürk İlkelerinin  temel amaçları ise şunlardır :

* Türk milletinin  mutluluğunu  ve refahını sağlamak
* Milli egemenlik temeline dayanan  demokrasi anlayışı içinde  çağdaş bir  toplum oluşturabilmek
* Milli birlik ve beraberliği sağlayarak güçlü bir   Türkiye Cumhuriyeti oluşturmak
* Türk milletini  uygar medeniyetler seviyesine çıkarmak gibi amaçları bulunur

23 Nisan Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramı İle İlgili Mustafa Kemal Atatürk’ün Sözleri

 

23 Nisan Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramı İle İlgili Mustafa Kemal Atatürk’ün Sözleri

 

23 Nisan 1920 tarihinde birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi açılmıştır. Meclisi2in açılması ile birlikte egemenlik yetkisi de ulusa yani millete ait olmuştur. Çocukları çok seven Mustafa Kemal Atatürk bu günü çocuklara hediye etmiştir.

 Her yıl kutlanan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı sadece bizim milletimizin çocukları için değil tüm dünya çocukları için mutluluk kaynağı ve sevinç kaynağıdır. Ulusal egemenliğe, milletin iradesine her zaman önem verilmeli ve milli bayramlarımız coşku ile kutlanmalıdır.




23 Nisan  Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile ilgili Atatürk’ün sözleri şunlardır:

 

* “ Yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize, görecekleri öğretimin sınırları ne olursa olsun, en evvel ve en esaslı olarak Türkiye'nin istiklâline, kendi benliğine, millî geleneklerine düşman olan unsurlarla mücadele etmek lüzumu öğretilmelidir.”

* “23 Nisan, Türkiye milli tarihinin başlangıcı ve yeni bir dönüm noktasıdır. Bütün bir düşmanlık dünyasına karşı ayağa kalkan Türkiye halkının, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni meydana getirmek hususunda gösterdiği harikayı ifade eder.”

* “Ulusal egemenlik, ulusun namusudur, onurudur, şerefidir.”

* “ Çocuklar her türlü ihmal ve istismardan korunmalı ve onlar her koşulda yetişkinlerden daha özel ele alınmalıdır.”

* “Yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize, görecekleri öğretimin sınırları ne olursa olsun, en evvel ve en esaslı olarak Türkiye'nin istiklâline, kendi benliğine, millî geleneklerine düşman olan unsurlarla mücadele etmek lüzumu öğretilmelidir.”

* “Ulusal egemenlik öyle bir ışıktır ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar yok olur.”

* “Gelecek için hazırlanan vatan evlâtlarına, hiçbir güçlük karşısında yılmayarak tam bir sabır ve metanetle çalışmalarını ve öğrenim gören çocuklarımızın ana ve babalarına da yavrularının öğreniminin tamamlanması için hiçbir fedakârlıktan çekinmemelerini tavsiye ederim.”

* ““Özgürlüğün de, eşitliğin de adaletin de dayanağı ulusal egemenliktir.”  

* ““Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır. O da millî egemenliktir. Yalnız bir makam vardır. O da milletin kalbi, vicdanı ve mevcudiyetidir.” 

* “Türk Milletinin istikbali bugünkü çocukların isabetli görüşü ve yorulmak istidadında olmayan çalışma azmi ile büyük ve parlak olacaktır.

Oruç Tutmak İle İlgili Özlü Sözler

 

Oruç Tutmak İle İlgili Özlü Sözler


 



Oruç tutmanın önemi ile ilgili yazımızda orucun faydalarına değinmiştik. Oruç sadece bedenen değil ruhen de kişiyi sağlıklı kılar. İnsan gücü yettiği  sürece  oruç tutmalı ve hem dünyasına hem de ahiretine fayda sağlamalıdır.

Oruç tutmanın önemi ile ilgili özlü sözler şunlardır:

 

* “Kim Ramazan orucunu tutar ve ona 'Şevval Ayından'  altı gün ilave ederse, sanki bir yıl orucu tutmuş gibi olur.”   Müslim.

* “Bir kişi, Ramazanda inanarak ve sevabını umarak Kiyamul-leyl (teravih namazı) kılsa geçmiş günahları mağfiret olur.”  Hz. Ebu Hureyre

* “Cennetteki güzel köşkler; sözü hoş, selamı çok, yemek yediren, oruca devam eden ve gece namazı kılan kimselere ayrılmıştır.”   İbni Nasr

* “  Sürekli tok olan şefkatsiz ve merhametsiz olur. Tok, açın halini bilmez. Çok yiyen sert ve katı kalbli biri olur. “ İmam Gazali.

* “Ramazan ayın için ailenizin nafakasını geniş tutun! Bu ayda yapılan harcama, Allah yolunda yapılan harcama kadar sevaptır. - İbni Ebiddünya.

* “Kim Ramazan orucunu, farz olduğuna inanarak ve sevabını Allah’tan isteyerek, gönül hoşluğu ve tam bir ihlâs ile tutarsa geçmiş küçük günahları bağışlanır. Oruç Şefaat Edecektir.”  (Buhârî, Kitâbu’l- imân)

* “Ey Gönül, oruçlu iken sen Allah'a Misafirsin: Sana Gökyüzü Sofrası Yakışır!”  (Hz. Mevlana)

* “Normalde müziğin sesini kısmaya üşendiğiniz ezanı, şimdi dört gözle bekliyorsunuz!” - Necip Fazıl Kısakürek.

* “Ben yazın tuttuğum orucun, kışın ise aldığım abdestin tadına hiçbir zaman doyamadım.” - Hz. Ali.

* “Kim Allah Teâla yolunda bir gün oruç tutsa, Allah onunla ateş arasına, genişliği sema ile arz arasını tutan bir hendek kılar.” (Tirmizi, Cihad 3, (1624).

* “İslam beş esas üzerine bina edilmiştir: Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed’in O’nun kulu ve elçisi olduğuna şehadet etmek, namaz kılmak, oruç tutmak, Kâbe’ye haccetmek, Ramazan orucu tutmak.”  - Tirmizi, İman 3, (2612)

* “Oruç, sâdece yemekten, içmekten vesaireden kesilmek değildir. Kâmil ve sevaplı oruç, ancak faydasız laftan, boş vakit geçirmekten, kötü söylemekten, nefsi-i emarenin bütün temayüllerinden de vazgeçmektir. Şayet biri sana söver yahut sana karşı cahilce herhangi bir harekette bulunursa, kendi kendine “Gerçek, ben oruçluyum, gerçek ben oruçluyum” de, sabret! Buyurulmuştur. - Musahabe-5 s: 74; Hakim, Beyhakî’den.

 

Dünya Otizm Farkındalık Günü İle İlgili Özlü Sözler

 

 Dünya Otizm Farkındalık Günü İle İlgili Özlü Sözler

 

Otizmli çocuklar bir toplumun rengarenk gök kuşaklarıdır. Onların  da her çocuk gibi sevmeye, sevilmeye ve ilgi görmeye ihtiyacı vardır. Bunun için toplum olarak otizmli çocuklarımızı sosyal hayata katmalı ve  bize ihtiyaç duydukları her anlarında onlara desteğimizi esirgememeliyiz. Özellikle de anne ve babalara bu süreçte destek olmalı ve birlikte emek etmeliyiz.

 

 *Otizm eksiklik değil, farklılıktır. Otizmin farkındayız ve onların yanındayız. Unutmayalım ki, engel diye bir şey yoktur. En büyük engel sevgisizliktir! 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü Kutlu Olsun.

 

* “Otizm bir trajedi değildir. Cehalet trajedidir.”


* “Otizmli bir kişiyle tanıştıysanız, otizmli bir kişiyle tanıştınız.” Dr. Stephen Shore


* “Otizm bir seçim değil, kabullenme. Tam tersinin doğru olup olmadığını düşünün.”  Stuart Duncan



* Eğer parmağımı kırabilir ve otistik olamazsam, yapmazdım. Otizm benim olduğum şeyin bir parçası. - Dr.Temple Grandin



* “Otizm beni tanımlayamaz. Otizmi tanımlıyorum.” Kerry Magro



* “Otizmden mustarip  değilim, ama bana davranış tarzından mustaripim.   - Tyler Durdin


* “Otistik bir çocuğu yetenekli, ilginç ve değerli olarak göremezsek, üstüne kattığımız hiçbir eğitim veya terapi önemli olmayacaktır.  Ellen Notbohm



* “Otistik çocuklar renkli, genellikle çok güzel ve gökkuşağı gibi öne çıkıyorlar. Adele Devine.


*  “Otistik bir çocuğun yapamayacağı şey yerine, neler yapabileceğine çok daha fazla önem verilmesi gerekiyor.” Dr. Temple Grandin.


* “Otizmli çocuklar ne kadar iyi olabileceğimizi görmek için aynalardır.” Deya Velasco

* “Otizm bir engel değil, farklı bir yetenektir. 




Stuart Duncan


İyi Arkadaşın Özellikleri Nelerdir ? Yazınız .

  İyi Arkadaşın Özellikleri Nelerdir? Yazınız .


İyi arkadaş ,  birey için hayatı daha yaşanılır hale getiren kimsedir . İyi arkadaşlar bizim  iyi günlerimizde  ve zor zamanlarımızda yanımızda olan , bizi asla yalnız bırakmayan  kimselerdir. Yeri geldiğinde yanlışlarımızı yüzümüze söylemekten çekinmeyen kimsedir . Bizim iyi olmamızı isteyen bunun için de  bize gerektiğinde  acı da olsa gerçekleri söyleyen kimsedir.

 Bize hatalarımızı söylemeyen , bizi yanlışa sürükleyen , yaptığımız yanlışlara sevinen kimse asla iyi bir arkadaş olamaz. Bunun için arkadaş seçiminde çok dikkatli olmalıyız.

İyi arkadaşlar hatalarımızı , kusurlarımızı bize söyleyerek bizim daha  iyi olmamızı isterler .  Ama asıl iyi arkadaş ise başarılarımızı da tebrik eden, bizim başarılarımızdan mutlu olan kimselerdir . Böyle olunca arkadaşlık bağı daha çok güçlenir ve kişiler bir birlerini  daha çok sever ve sayar . İyi arkadaş kişiyi  belli şeyleri yapmaya zorlamayan , onu aşağılamayan , küçümsemeyen , hor görmeyen kimsedir.

 Bunun için hepimiz böyle özelliklere sahip olmalı , iyi  insan olmalı , iyi arkadaş olmalıyız . Arkadaşlarımızın bize söylediği sırları, özel aile durumlarını kesinlikle başkalarına söylememeliyiz . 




Arkadaşımıza ihanet etmemeliyiz . Onun arkasından asla iş çevirmemeliyiz . Arkadaşımıza karşı net olmalı ya olduğumuz gibi görünmeli ya da göründüğümüz gibi olmalıyız .


Arkadaşımızı koşulsuz sevmeli ve onu asla yarı yolda bırakmamalıyız . Güvenilir , dürüst kimseler olmalıyız . Topluma örnek bir arkadaşlık ilişkisi kurarak hayatı daha  güzel yaşamaya çalışmalıyız .

İnsan Hakları İle İlgili Özlü Sözler

 

İnsan  Hakları İle İlgili Özlü Sözler

 

İnsan hakları insanın  vazgeçilmez en doğal haklarıdır. Ama ne yazık ki dünyada sadece sözde insan haklarına yer verilmektedir.  Her insan doğuştan eşittir ve hiç kimsenin kimseye üstünlüğü yoktur. Adaletsizliğin olduğu yerde, insan haklarının olmadığı yerde bir zaman sonra kaos ortaya çıkar. Böyle olduğu zaman da  toplumlarda çöküş ve karmaşa yaşanır. 




İnsan haklarının olmadığı yerde güçlü ve zalim olan güçsüz olanı ezer ve güçsüz olan köleliğe mahkum kalır. Bunun için insan olan, bilinçli olan kişi  hakkını sonuna kadar aramalı ve haklarından asla vazgeçmemelidir.

 

* “Bir yerdeki adaletsizlik, her yerdeki adalete tehdittir.” Martin Luther King

* “İnsan hakları, düşünce ve ifade özgürlüğüdür, onurlu, eşit ve özgür yaşamaktır.” Mustafa Kemal Atatürk

* “Adalet ve insan haklarına saygı olmadan barış olmaz.”  Irene Khan

* “Hakikati öldüremezsiniz. Adaleti öldüremezsiniz. Uğruna mücadele ettiğimiz şeyleri öldüremezsiniz.”  Jean Dominique

* “İnsanlığın başına ne geldiyse eşitlik olmaması yüzünden geldi.”  - Pierre Leroux 

* “Barış ancak insan haklarına saygı gösterildiği, insanların doyduğu ve kişiler ile ulusların özgür olduğu yerlerde devamlı olabilir.” Dalay Lama

* “Merkezinde, üzerinde, temelinde ve içinde kadınların olmadığı bir siyasi mücadele, mücadele değildir.” Arundhati Roy

* “Kuvvete dayanmayan adalet aciz, adalete dayanmayan kuvvet zalimdir.”  Blaise Pascal .

 

*  “Demokrasi ikiyüzlülüktür. Eğer demokrasi özgürlükse neden bizim insanlarımız özgür değil. Eğer demokrasi adaletse neden biz adalete sahip değiliz. Eğer demokrasi eşitlikse neden biz eşitliğe sahip değiliz. Demokrasi ikiyüzlülüktür”... - Malcolm X

 

* “Uyan, ayaklan, hakların için ayaklan. Uyan, ayaklan, mücadeleden vazgeçme.”  Bob Marley, 

* Özgürlük için gökyüzünü satın almanıza gerek yok. Ruhunuzu satmayın yeter. - Nelson Mandela 

* “Özgürlük bağışlanmaz, kazanılır. Adalet ise asla hazırda beklemez, ancak mücadeleyle elde edilir." A. Philip Randolph

* Özgürlük bir seçenek değildir; bu bir insan hakkıdır. - Giannina Braschi .

*Birbirimize karşı değil, birbirimize doğru döndüğümüzde, çeşitliliğimizin değerini anladığımızda daha güçlü oluruz… ve birlikte adaletsizliğin kalın duvarlarını yıkabiliriz.” Cynthia McKinney

* “Bir tek kişiye yapılan haksızlık, bütün topluluğa yönelmiş bir tehdittir.”  Montesquieu 

*  “Adaletsiz rejimi, adaletle yıkınız. Alkışlar önüne kansız elle çıkınız.”  Mohandas Karamçand Gandi 

* “Hz. Mevlana şöyle buyurur: "İnsanı inciten kişinin, Allâh'ı incittiğinden haberi yoktur. O bilmiyor ki bu küpün suyu, Hak ırmağının suyu ile birleşmiştir." 

* “İnsan hakları, insan olmanın kazandırdığı haklardır; başkası tarafından verilen bir söze yada teminata bağlı olarak ya da satın alarak elde ettiğimiz haklar değillerdir. İnsan hakları, insan olmamızın ve insan onurumuzun doğal bir sonucudur.” Atatürk 

* “Dünya yaşamak için tehlikeli bir yer; Kötü olan insanlar yüzünden değil, bu konuda hiçbir şey yapmayan insanlar yüzünden.” Albert Einstein

“* Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdanla donatılmışlardır, birbirlerine kardeşlik anlayışıyla davranmalıdırlar.” İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi.

Mutluluk İle İlgili Kompozisyon Yazınız .

  

Mutluluk İle İlgili Kompozisyon Yazınız .

Mutlu bir hayat kurmak için mücadele ederiz . Bir ailemiz olsun , işimiz olsun , huzurlu yuvamız olsun isteriz . Her insanın isteği ise farklıdır. Kimisi için mutluluk ailesi ile birlikte  ekmeği çorbaya bandıra bandıra yemek, kimine göre ise her şeyin en iyisine ben sahip olayım, en zengin ben olayım demektir. Yani kimi insanlar küçük şeyler ile mutlu olur ve hayatın değerini anlar. Aslında bu küçük şeyler dediğimiz mutluluğun  ta kendisidir. Kimi insanlar ise tüketim çılgınıdır. Sürekli yeni şeyler almak isterler, bir türlü hayattan zevk alamazlar. Bu durumda mutsuz olmaya başlar ve daha sonra çeşitli sorunlar yaşarlar.


Bana göre mutluluk şudur:  İyi bir insan olabilmek, yaşadığım topluma, ülkeme, dünyaya faydalı bir insan olabilmek ve dünya için iyi işler yapabilmektir. Bir işin en iyisini yapabilmektir. İyi bir aile, huzurlu bir aile, çocuklar, iyi bir akraba , çevre mutluluğun anahtarıdır . Bir işimiz olsun, akşam olduğunda evimize huzurla gidebildiğimiz , sevgi ve saygı dolu bir yuvanın olduğu ortamdır mutluluk. İnsanları mutlu edebilmek, yardımsever olabilmek, şefkatli  ve merhametli olmak, cömert olmak, insanların kusurlarını yüzüne vurmakta mutluluktur bence. Çevremize baktığımızda mutsuz insanlar görürüz. Bu mutsuz insanlar her şeye sahiptir ama mutlu değildir. Çünkü mutluluğu gerçekten isterlerse mutlu olabilirler. Birey mutlu olabilmek için kendisine hedefler koymalıdır. Bu hedeflere ulaşabilmek için de çalışmalıdır. Nitelikli insan, üreten insan olmalıdır. Mutluluk çalışmak, alın teri dökmek, emek etmek, bir fidan dikmek, o fidanın büyüdüğünü, yetiştiğini görebilmek ve onun meyvesinden tadabilmektir.  Çünkü mutluluk üretmek, yapmak, çok çalışmaktır. Mutluluğu aslında çok uzakta aramamalıyız . Anın tadını çıkarmaya çalışmalıyız . Boş duran, çalışmayan, alın teri dökmeyen insan mutlu olmaz. Çünkü hayalleri yoktur, boş durmak kişiyi pasifleştirmiş ve bu da kişinin mutsuz olmasına neden olmuştur .



Mutlu olmak için çok çalışmak gerekir. Bir işi bitirdiğimizde hemen diğerine geçmeliyiz. İşte ancak böyle mutlu olabiliriz. Çevremizdekilere iyi davranmalıyız,  beklenti içine girmeden hayatımızı sürdürmeliyiz. Kendi çalıştığımızın karşılığını almalı ve mutluluğu yaşamalıyız. Hiç kimseden beklenti içine girmeden kendimiz bir şeyler yapmaya başarmaya çalışmalıyız. İşte o zaman mutluluk var olur ve devam eder.

Mevlana'ya Mektup Yazınız .

 


Mevlana'ya Mektup Yazınız .

Dünya malını düşünmeyen , dünyanın boş uğraşları için üzülmeyen , mal kaygısı , mülk kaygısı olmayan , değerli tasavvuf insanı Sevgili Mevlana Hazretleri !
Hayatını anlamlı bir şekilde yaşayan senin gibi bir insan toplumuna her zaman örnek olmuştur . Sen ki ilminle biz hala aydınlatmaya devam eden  ilim insanısın , Fikir insanısın.

Şu anda yaşamasan bile düşüncelerin hala yaşamaya devam ediyor . Senin verdiğin öğütleri hayatımızda uygulamak için mücadele ediyoruz . İnsan olmaya , insanca davranışlar yapmaya devam ediyoruz .  Riyakar olmuyoruz , olduğumuz gibi görünüyoruz , insanlığa sevgiyi ve saygıyı yaymaya çalışıyoruz.



Dünya malına , mülküne aldandığımız zaman hemen senin gibi değerli bir kimsenin sözleri aklımıza geliyor ve açıyoruz kitabı Mesnevi'yi okuyoruz . Mesnevi'yi okuduktan sonra büyük bir iç huzura eriyorum . Daha sakin ve daha ağırbaşlı oluyorum . Hayata bakışım daha farklı oluyor .


Nurlar içinde uyu, Rabbim senin mekanını cennet eylesin Sevgili Mevlana Hazretleri!

Peygamberimizin Bize Sevgisi Hakkında Kompozisyon

  Peygamberimizin Bize Sevgisi  Hakkında Kompozisyon


Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (sav) her zaman ümmetine düşkün olmuş , ümmetinin  yanlış yapmaması için , onların iyiliği için her zaman Cenabı Allah'a dua etmiştir . Çünkü o bizleri her zaman çok sevmiş ve bizlerin yanlış yapmamasını istemiştir.

 Ümmeti bir sıkıntıya düştüğü  zaman daha çok sıkıntıya düşer ve o sıkıntının gitmesi için Allah'a dua edermiş.  Çünkü ümmetine karşı çok şefkatli ve merhametli olan alemlerin son peygamberi olan Muhammed Mustafa'dır . Çünkü o bizim canımızdan bile çok sevdiğimiz bir Peygamberdir.  Biz Müslümanlar da onun yolundan gitmeliyiz ve onun sevgisine , şefkatine ve merhametine layık birer ümmet olmaya çalışmalıyız. Onun sünnetini hayatımızda uygulamaya çalışmalıyız .

O alemlere rahmet olarak gönderilmiş , her zaman ümmetinin  iyiliğini istemiştir. Mesela bir ilahide  '' Getirdiler Burak'ı bin Muhammed dediler''. Binmem Ya Cebrail Ümmetim binmeyince'' demiştir . Yani önce ümmetini düşünmüştür . İşte böyle bir Peygamberdir bizim sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa . Rabbim bizleri onun şefaatinden mahrum bırakmasın . O Yüce Peygamber Rabbimizin bize kolaylıklar sağlaması için Yüce Allah'a her zaman yalvarmıştır.

Onun ümmetine olan sevgisini şu sözler ile de anlayabiliriz :

''Onun düşkünlüğü sadece devrindeki insanları değil, kıyamete kadar gelip geçecek bütün ümmetini de kapsamaktaydı. Bu düşkünlüğü onu her gece uykusunun en tatlı yerinde yatağından kaldırır, sabahlara kadar ümmeti için dualarla Rabbine yakarmasına neden olurdu . Bir gün , Peygamberimiz ellerini kaldırmış, “Allah' ım, ümmetimi koru, ümmetime acı!” diye ağlayarak dua ederken, Yüce Allah, Cebrail’e buyurdu ki:

“Ey Cebrail! Gerçi Rabbin her şeyi bilir; ama sen git, Muhammed’e niçin ağladığını sor.” Cebrail geldiğinde, Peygamberimiz, ona, ümmeti için ağladığını söyledi. Cebrail Allah huzuruna dönüp durumu anlattı. Yüce Allah buyurdu ki :“Ey Cebrail, Muhammed’e git ve şunu söyle: Biz seni ümmetin hakkında hoşnut edeceğiz ve asla üzmeyeceğiz.”

Bizler de Müslüman olarak onu he zaman salavat getirerek anmalıyız ve ona yakışır bir ümmet , Allah'a yakışır bir kul olmak için ömrümüz İslam yolunda geçirmeye gayret etmeliyiz.



Çocuk Sevgisi İle İlgili Özlü Sözler

 

Çocuk Sevgisi İle İlgili Özlü Sözler

“Çocuklarla vakit geçirmek, onlara hizmet etmek ibadetlerin en güzeli “ der Sevgili Doğan Cüceloğlu. Çocuk, bir evin neşesi, canlılığı ve ruhudur. Çocuklar çoğu zaman yetişkinlere bile hayatın  kafaya takılmaması gerektiğini, anı yaşamanın,  keyfini çıkarmanın  daha güzel olduğunu yaparak ve yaşayarak gösteren sevimli canlardır. İçinde çocuk sevgisi olmayan kimse sevgiden ve merhametten nasibini almamış kimsedir. Çocuklara sevilmeye, sayılmaya ve  ilgi görmeye muhtaç olan güzelliklerdir.


Çocuk sevgisi ile ilgili şu sözler vardır:

* “Çocuğa verilebilecek en güzel şey zamandır.” (Fock)

 * “ Çocukların karınlarını ve zihinlerini doyurduğumuz kadar ruhlarını da beslemeliyiz. (Michael Marshall).

* Çocuğun yanında olmalıyız, çocuğun yanında olmak çocuğa sevgi vermek demektir. Sahip çıka sevgi değil, duygusal sevgi de değil, yalnızca çocuğa onu sevdiğinizi ve onayladığınızı hissettirecek biçimde davranmak. (A. S. Neil)


*Çocukta ruh ve beden eğitimi ve gelişimi beraber yürütülmelidir. (İbni Sina)

*Dünyada bir tane dahi çocuk mutsuz olduğu sürece, büyük icatlar ve ilerlemeler hiçtir. ( Albert Einstein )

*Çocuklarınızla 7 yaşına kadar oynayın, 15 yaşına kadar onlarla arkadaş olun, 15 yaşından sonra ise istişare edin Hz. Ali


*Çocukluğunu tam yapmamış insan, kolay kolay tam bir insan olamaz. (Hölderlin)

* Çocuklarınız sizlerin değildir, onlar bizzat yaşamın çağrısının kızları ve oğullarıdır. Elinizden geçerler, sizden gelmezler. Eğer sizlerle birlikteyseler, bu sizindir anlamına gelmez. Onlara sevginizi verin, fikirlerinizi değil çünkü onların kendi fikirleri vardır. Bedenlerini barındırın, ruhlarını değil çünkü ruhları bize ve hayallerimize yasaklanan yarınlardadır. Sizler onlara benzemeye çalışın, onları kendinize benzetmeye değil.  Çin Atasözü

*Çocuklarınıza çok değerli birer hazineymiş gibi bakın, onları ve kendinizi onurlandırın.  Bernie Siegel


*Eğer çocuklarınızın gelişmesini istiyorsanız, haklarında başkalarına söylediğiniz iyi şeyleri onların da işitmelerini sağlayınız.  Haim Jinott

*Evlat kokusu, cennet kokusudur.  Hz. Muhammed (sav.)

Çocuklarımızın karınlarını ve zihinlerini doyurduğumuz kadar, ruhlarını da beslemeliyiz.  Michael Marshall


*Eğer bir gün yolunuzu kaybederseniz bir çocuğun gözlerinin içine bakın çünkü bir çocuğun bir yetişkine öğretebileceği her zaman üç şey vardır: Nedensiz yere mutlu olmak, her zaman meşgul olabilecek bir şey bulmak ve elde etmek istediği şey için var gücüyle dayatmaktır.  Paulo Coelho.



*Çocuk kafasının içi bilgiyle doldurulacak bir kap değildir, istediğince açmasına yardım edilecek bir çiçektir.  Noam Chomsky

 

 

Okulu Temiz Tutmak İle İlgili Bir Metin Yazınız.


 Okulu Temiz Tutmak İle İlgili Bir Metin Yazınız.


Eğitim ve öğretim yuvası olan okul çocuklar için vazgeçilmez bir yerdir. Hem eğitim hem de öğretimin verildiği yerde sosyalleşme de sağlanmış olur. Çocuklar okulda akademik anlamda ve insanlar arası iletişimde neler yapılmasını gerektiğini öğrenirler. Okul bir toplumun olmazsa olmaz önemli eğitim kurumlarından biridir.

 

Okulumuzu, okuduğumuz , bilgi ve güzel ahlak öğrendiğimiz yeri temiz tutmaya özen göstermeliyiz. Sınıfımıza çöpleri atmamalıyız. Kullandığımız yiyeceklerin kabuklarını okul içine ya da çevresine atıp okulu pislik içinde bırakmamalıyız. Özellikle de bu virüs döneminde okul temizliğine çok önem vermeliyiz. Maske, mesafe ve hijyene de dikkat etmeliyiz. Okul tuvaletlerine girdiğimiz zaman  çeşmeleri peçete ile açmalıyız ve kullandığımız atık peçeteleri  hemen tuvaletin çöp kovasına atmalıyız. Tuvaletin içine atılan her türlü çöp tuvaleti tıkar ve bu durum da okulun  kir ve pislik içinde kalmasına neden olur. Bundan etkilenen de yine biz öğrenciler oluruz. Okul hepimizin ortak yuvasıdır. Nasıl ki evimizi temiz tutmaya dikkat ediyorsak okulumuzu da aynı şekilde temiz tutmaya özen göstermeliyiz.


 

 Okulun çevresine de çöp atmamalıyız. Yerde bulduğumuz bir çöpü hemen alıp doğruca çöp kutusuna götürmeliyiz. Müdürümüz ve öğretmenlerimiz eşliğinde yapılan okul çevresini temizleme etkinliğine mutlaka katılmalı ve biz de okul temizliği için üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeliyiz. Virüs döneminde okuldaki arkadaşlarımızla aramızdaki sosyal mesafeye de dikkat etmeliyiz ve virüsün de bir an önce son bulması için her türlü temizliğe önem vermeliyiz.

Köpek İle İlgili Hikaye Yazınız.

 Köpek İle İlgili Hikaye Yazınız.


Sabah uyandığımda canım çok sıkkındı. Virüs bir türlü bitmediği için arkadaşlarımla da doya doya sarılıp güzel oyunlar oynayamıyordum. Her ne kadar haftanın iki günü okula gitsek de maskeli olduğumuz için arkadaşlarla vakit geçirmek eski günler gibi tat vermiyordu bana.   Sivas’ta virüs biraz daha düşük olduğu için okullarımız tekrar açılmıştı ama  yine de mutlu değildim. Annem:  Enis uyandın mı oğlum? Niçin üzgün duruyorsun dedi. Ben de omuz silktim ve yok bir şey anne dedim.  Annem hadi oğlum bakkaldan ekmek al dedi. Bana 5 TL verdi. Ben de yola koyuldum. Mart ayı girdiği için dışarısı  karla karışık yağmur yağıyordu. Bir yandan da durmadan rüzgar esiyordu.  Sivas’ın soğuğunu orada yaşayanlar çok iyi bilir. Ben de bu soğuğu yaşayanlardan olduğum için dışarısı tam da donacak havaydı.


Koşarak bakkala gittim. Aldığım ekmekleri eve doğru götürmeye başlamıştım ki yol kenarında üşümekten ve açlıktan ölmek üzere olan bir köpek yavrusu gördüm. Yanında ise anne köpek vardı. Anne köpek,  yavru köpeğini dünyaya getirirken hayatını oracıkta kaybedivermişti. Yavru köpek benden hem korkuyor hem de kaçmak istercesine yalvaran gözlerle masumca yüzüme bakıyordu. Üstü sırılsıklam olmuştu zavallı yavrucağın. İçim acımıştı onun bu haline. Annesini, anne kokusunu arıyordu sanki. Ayrılmıyordu ölen annesinin yanında. Allah'ım dedim kendi kendime. Ne garip bir görüntüydü bu. Hayvanlar da tıpkı biz insanlar gibi AYNI  duygulara sahipti. Anne özlemi  anne kokusu ve yaşanana acı kayıp. Dayanamayarak ağlamaya başlamıştım ki yanımda bir araba durdu.


 Başımı kaldırıp baktığımda gelen kişinin babam olduğunu gördüm. Babam arabadan  indi. Soğuktan, açlıktan ve  ayrılık acısından sırılsıklam  olmuş köpeğe acı ile bakarak oğlum bu köpek de nerden çıktı dedi bana. Babacığım annesi hayatını kaybetmişti, o da burada korku ile yatıyordu dedim. Babam hemen arabanın arkasından bir havlu getirdi. Hayatını kaybeden köpek için ise belediyeyi aradı ve köpeği buradan almalarını rica etti. Biz ise daha sonra yavru köpeğe bakmaya başladık.


Yavru köpeği o havlu ile bir güzel kuruladık. Ona sarıldım ve üzülmemesi gerektiğini ona sahip çıkacağımı fısıldadım kulağına. Babamla birlikte minik yavruyu alıp eve doğru gittik. Annem bana seslendi: Oğlum nerden kaldın? Altı üstü iki ekmek alacaktın dedi. Ben de olan bitenleri anlattım. Babam arabanın arkasında duran yavru köpeği getirdi ve şunu dedi anneme: “ Merve Hanım senin oğlun çok iyi bir çocuk , işten gelirken bir yavru köpekle onu baş başa gördüm. Köpeğin annesi hayatını kaybetmiş, bizim bu merhametli oğlumuzda o yavrucak için oturmuş oracıkta ağlıyordu” dedi. Biz de köpekçiği alıp eve getirdik”. dedi.   Annem olan biteni dinlediğinde onun da gözünden iki damla yaş  geldiğini gördüm. Hadi ama anneciğim artık üzülme dedim. 



Biz ona bakacağız ve o çok güzel bir köpek olacak dedim. Bizim minik yavru günden güne büyümeye başladı. Adını ne mi koyduk diyeceksiniz? Minik yavrucağın adını “Yumak” koydum. Yumak çok tatlıydı. Bana her gün şirinlikler yapıyordu. Çok bağlanmıştım Yumak adlı köpeğime. O bizim evin neşe kaynağı olmuştu. Günden güne serpildi ve kocaman bir dişi köpek olmuştu Yumakçık. 





Kahverengi kulakları, siyah gözleri ile tam bir güzel kız olmuştu benim kuzucuğum. Beyaz patileri ile herkesin de ilgisini çekiyordu. Günler böyle geçip gitti. Yumak’tan sonra bir de kedi sahiplendik ve onun adını da Toto koyduk. Kedim ve Yumak adlı fıstığım çok iyi arkadaş oldular. Bir hayvana sahip olmak ve onu büyütmek ne kadar güzel bir duyguydu. Hele hele annesini kaybetmiş bir hayvana sahip çıkmak ve onu büyütmek bana nasip olduğu için harika duygular içindeydim.