Son Zamanlarda Okuduğunuz Bir Kitabı Özetleyiniz (Uzun Beyaz Bulut Gelibolu)

 

Son Zamanlarda Okuduğunuz Bir Kitabı Özetleyiniz (Uzun Beyaz Bulut Gelibolu)


Kitap Victoria adında Yeni Zelendalı bir kadının Gelibolu'ya gelmesi ile başlar. Victoria adındaki kadın psikologdur.  Victoria adlı kadın Çanakkale'nin  Eceyaylası köyünde yaşamış olan Gazi Alican Çavuş’un kendi büyük dedesi olduğunu iddia etmektedir. Onu getiren ve Çanakkale’yi gezdiren kişi ise Mehmet adlı turist rehberidir. Mehmet, Victoria’yı Gazi Alican Çavuş'un kızı olan ve seksen yaşında olan Beyaz Halanın yanına götürür ve olaylar buradan itibaren başlar. Beyaz Hala ise babasının yaşadığı tüm olayları ve gerçekleri Viki  (Victoria) adındaki kadına anlatır. Victoria’ya Viki der köylü.

 

Olay şu şekilde başlamıştır: Birinci Dünya Savaşı başlamıştır. Mustafa Kemal önderliğinde başlayan kurtuluş mücadelesinde Çanakkale’de de büyük savaş başlamış ve bu savaş ya kurtuluş ya da yok oluş anlamına geliyordu. Savaşta Çanakkale Cephesinde görev alan Ali Osman adında genç bir teğmen vardır. Ali Osman savaşa başlamadan önce hukuk bölümünü okuyan bir gençti. Savaşla birlikte ne yazık ki tüm hayalleri yarım kalmıştır. Çünkü savaşta düşman kurşunuyla ağır yaralanmış ve ölmek üzereyken yanına gelen yabancı Yeni Zelandalı gence Türk askeri kıyafetlerini çıkarıp vermiş ve onu öldürmemiştir. Çünkü İngilizlerin Yeni Zelendalı gençleri kandırdığını anlamış ve o askere zarar vermemiştir. Onun kıyafetlerini giyen yabancı asker  Alistair John Taylor, Ali Osman'ın yerine geçmiş ve onun yeni adı da Gazi Alican Çavuş olmuştur. Meryem adındaki kadın   o yabancı askeri  almış, eve getirmiş, onu canından çok sevmiş ve onunla evlenmiştir. Gazi Alican Çavuş adındaki Yeni Zelendalı genç ana dilimizi öğrenmiş, kültürümüzü öğrenmiştir. 


Meryem ve Gazi Alican Çavş'un üç çocuğu olmuştur. Çocuklarının adını sırayla  Uzun, Beyaz, Bulut koymuştur. Çünkü bu adlar Yeni Zelenda'yı temsil ediyordu. Uzun ve Bulut erkek, Beyaz ise kız çocuğudur. Babası en çok Beyaz’ı sevmiş ve en çok onunla ilgilenmiş, ona yabancı dil öğretmiştir. Annesi Meryem bile Beyaz’ı kıskanmış ve bunun için de onun okumasına izin vermemiştir. 


Köye gelen Viki adındaki kadın Beyaz Hanım ile görüşür ve Gazi Alican Çavuş’un kendi büyük dedesi olduğu ortaya çıkar ve Beyaz Hanım ile akraba olurlar. Beyaz Hanım ve Viki birbirlerini sevmeye başlar. Viki bu olayı farklı tepkiler vermesin diye kimseye kimseye dememiştir. Viki daha sonra  memleketine döner ve yine geleceğini söyler. 

Not: Uzun Beyaz Bulut adlı kitabın yazarı Buket Uzuner'dir.

Güzel Yüzden Kırk Günde Usanılır Güzel Huydan Kırk Yılda Usanılmaz Kompozisyon

 

Güzel Yüzden Kırk Günde Usanılır, Güzel Huydan Kırk Yılda Usanılmaz Kompozisyon                                                                           

Güzellik ilk başta dikkat çeker ancak geçicidir. İyi huy ise kalıcıdır ve bir ömür boyu devam eder. İnsan güzel bir insan yerine huyu güzel olan insanlar birlikte olursa daha mutlu ve daha huzurlu olur. Bunun için atalarımız güzel yüzden kırk günde usanılır, güzel huydan kırk yılda usanılmaz demiştir.

Güzellik Allah vergisi bir durumdur. Kimi insanlar gerçekten çok güzeldir ve bakmaya doyulmaz. Çünkü doğal bir güzelliği ve albenisi vardır bu insanların. Güzele bakılır ama bu durum geçici olur. Çünkü güzellik kalıcı bir şey değildir. Kalıcı olsa Türkan Şoray eskisi gibi güzel olmaya devam ederdi. Ne yazık ki güzellik de gelip geçicidir. Oysa güzel ahlak, iyi huy ömür boyu devam eder ve kişinin çevre edinmesini, sevilmesini, sayılmasını sağlayan şey ise güzel huydur, erdemli insan olmak, merhametli insan olabilmektir. İşte buna doyum olmaz. Çünkü insanlar güzel huylu olun, konuşmasını bilen, insana yakışan davranışlar gösteren kişilere yönelirler ve böyle kimseleri daha çok severler ve böyle kimselerden bıkmazlar. Bu tip insanlar her zaman aranan kimseler olur.

 

Kimi insanlar vardır ve çok güzeldir, ahlakı da güzeldir fakat kimi insanlar da vardır çok güzeldir ama ağzından duyduğunuz kötü sözleri, tavırlarında gösterdiği kötü davranışları gördüğünüz zaman o kişiden hemen uzaklaşmak istersiniz ve böyle kimselerin güzelliği  sizi hiç etkilemez. Çünkü her insan güzel konuşan, nazik, ahlaklı ve saygıdeğer kimseleri severler. Hem güzel olup hem de güzel ahlaklı olmak ise o kişiyi daha çekici hale getirir.

Güzel İle İlgili Atasözü Örnekleri ve Anlamları

 

Güzel İle İlgili Atasözü Örnekleri ve Anlamları


Güzele göz ağrısı da yakışır: Güzel kişiye giyim ve süs gerekli değildir o her hali ile güzeldir.

Güzelin başından çile eksik olmaz: Her güzel olan kişi dikkat çeker. Onu sevenler ve beğenenler olduğu kadar, kıskananlar da olabilir. Bu yüzden güzelin sıkıntısı hiç eksik olmaz.


Güzele bakan göze yasak olmaz: Ortada olan güzele herkes bakar, buna kimse engel olamaz.

Güzellik ekmeğe sürülüp yenmez: Güzelliğin insana kazandırdığı fazla bir şey yoktur.

Güzeli seven cefasına katlanır: İnsan, sevdiği kimse veya sevdiği iş yüzünden gelecek sıkıntılara katlanır.

Güzele ne yakışmaz: Güzelin giydiği her şey güzele yakışır.

Güzeli güzel için sevmeli, çirkini de Allah için sevmeli: Güzel insana güzel olduğu için bakılır. Çirkin insana ise onu da Allah yarattığı için bakılır ve yardım edilir.


Güzele gölgesi bile düşmandır: İyi, başarılı, güzel bir insanın etrafındaki kıskanç insanlar onu devamlı huzursuz ederler.

Güzel yüzden kırk günde usanılır, güzel huydan kırk yılda usanılmaz: Güzellik ilk başta dikkat çeker ancak geçicidir. İyi huy ise kalıcıdır ve bir ömür boyu devam eder. İnsan güzel bir insan yerine huyu güzel olan insanlar birlikte olursa daha mutlu ve daha huzurlu olur.

Uzun Beyaz Bulut Gelibolu Kitabı İle İlgili Alıntılar

 

Uzun Beyaz Bulut Gelibolu Kitabı İle İlgili Alıntılar 


Ali Osman adındaki Türk askerinin Çanakkale Cephesi’nde savaşırken öleceğini anlaması üzerine kıyafetlerini çıkarıp Yeni Zelendalı gence vermesi ve onun yaşamasına izin veren hüzünlü bir hikaye anlatılır. Yurt dışından dedesinin izini bulmaya gelen Viki ve Beyaz Hala arasındaki diyalogla geçen harika bir kitaptır.

 Kitapta geçen alıntılar şunlardır:


 “Ana-babalar evlâtlarını ayırmadan sevmelidir.”

"Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar, burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükun içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını savaşa yollayan analar, gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızda, huzur içindedirler ve huzur içinde uyuyacaklardır. Onlar bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır. Atatürk, 1934"

“ Ama her aşkın çilesi vardır. Mutlaka vardır. Gül pek güzeldir, velakin diken doludur. Dikenler de bülbülün kalbine batar, onu kanatır durur.”

“Harp, yalnızca vatan işgal edildiğinde düşünülecek ihtimal olmalıdır. Çünkü vatan işgal altındaysa yapacak tek şey vardır: Koşup işgalcileri geldikleri yere geri göndermek.”

"Ah insan sahip olduğu güzellikleri neden kaybettiğinde fark ediyor Valideciğim?"


“Kanıksamak tehlikeli bir iştir Valideciğim. Çünkü insanın yüreği kabuk bağlamaya, derisi kalınlaşmaya başlayınca artık insan olmaktan vazgeçmiş sayılır.”

'Beyaz kızım, gözel kızım, bu dünyayı yönetenler zâlim işgalciler, sahtekâr siyasetçiler, kalpazan zenginlerdir. Zenginin ve siyasetçinin iyisi pek azdır, çünkü iyi olanları aralarında yaşatmazlar. Asla ve kat'a yaşatmazlar.''

“Öğrendim ki, insan kanının milliyeti yoktur. İnsan kanı kırmızıdır ve her yerde aynı derecede mühimdir.”

“Hürriyet, temiz hava gibidir. Herkese, her zaman lazımdır. Ahh kızım ah.. ha bülbül, ha insan, hürriyeti elinden alınmış mahlukat yavaş yavaş ölür.”

“Biz düşmandık ve birbirimize gülümsüyorduk..”

“Çocukluk şarkıları hepimizin içinde hayatımız boyunca taşıdığımız çok güçlü ağrı kesicilerdir.”

"Vatan, uğrunda savaşmak ve üzerinde yaşamak isteyeceğimiz topraktır.”

"Çanakkale içinde Aynalı Çarşı Ana ben gidiyom düşmana karşı Offf gencliğim eyvah! Çanakkale içinde vurdular beni Ölmeden mezara koydular beni Oooff gençliğim eyvah !"

" İnsan denen aklı yüce mahlûkat, maalesef şeytandan hain, akbabadan beter, cellattan acımasızdır. "

“Barış zamanlarında hor görülen pek çok şey, Savaş zamanlarında hoş görülebiliyordu.”

“Özgürlük temiz hava gibidir. Herkese, her zaman gereklidir!”


“Bu cehalet ne hain bir düşmandır ki, cahil insanı ileri yaşlarda bir çocuk kadar naif, bir arızalı gibi eksik ve bir yoksul kadar muhtaç bırakmakta, zavallı duruma sokmaktadır. Cahillikle yan yana yaşayan insanın köle olmaktan başka kaderi yoktur. Buna da kader denmez,”

“Ben bu savaşta ölmeyecektim. Bu savaşta ölmeyi reddediyorum! Bu benim savaşım değil! Fakat yaşamak için de hiç isteğim kalmadı. Tanrım günahlarımı affet. Ne yaşamak, ne de ölmek istiyorum!”