Arkadaşlık Konulu Bir Hikaye Yazınız.


Arkadaşlık Konulu Bir Hikaye Yazınız.

Emir üniversiteyi kazanmış , akşamdan hazırlanmış ve kazandığı şehre gitmek için  mutluluktan yerinde duramıyordu . Sabahın ilk ışıkları ile  uyanan Emir hemen annesini ve babasını kaldırdı . Annesi çayı demledi , kahvaltılar yapıldı ve yola koyuldu . Anne ve babası Emir'i kalacağı yurda bıraktıktan sonra onlar geri evlerine döndüler . Emir yurda geldiğinde odada  iki üç tane  arkadaşı vardı . Onlarla tanıştıktan sonra , kaynaştıktan sonra bir ara kantine indi .

Kantinde kendine tost yaptırırken  köşede oturan  ve üzgün olan birini fark etti . Hemen onun yanına gitti ve sen de yenisin galiba diyerek o gence sordu . Genç evet ben de yeniyim dedi . Emir adın ne dedi , o da adım  Cihan dedi . Emir ona neden üzgün olduğunu sordu . Emir ise karnım çok aç ama hiç param yok dedi . Sabahtan beri bir şey yemedim dedi . Emir hemen onunla konuştu ve üzülmemesi gerektiğini söyledi . Hemen  bir tost kendine bir tost da Cihan'a yaptırdı . İkisi tostlarını bitirdikten sonra hangi bölümde okuduklarını sordular birbirlerine . İkisi de aynı bölümde ve aynı sınıfta olduklarını  anlayınca hemen birbirlerine sarıldılar ve oracıkta arkadaş oldular . Emir  Cihan'ın her zaman yanında oldu, ona maddi ve manevi olarak destek sağladı .

Üniversitede derslerine çok iyi çalıştılar ve ikisi de kısa zamanda atandılar.  Arkadaşlıkları ömür boyu sürdü, kötü günlerinde birbirlerinin hep yanında oldular ve dostlukları, arkadaşlıkları ömür boyu sürdü.

Sevgi, Saygı, Yardım Etmek, Cömertlik, Para, Güven, Anlayış Göstermek, Zorda Kalmak, Sadakat İle ilgili Hikaye Yazınız.


Sevgi, Saygı, Yardım Etmek, Cömertlik, Para, Güven, Anlayış Göstermek, Zorda Kalmak, Sadakat  İle ilgili Hikaye Yazınız.

Zor günler geçiriyorduk .  Babam işten çıkarılmış ve işsiz kalmıştı . Babam işten çıkarıldığı için çok üzülüyor ve bize para kazanamayacağı için , bize bakamayacağı için kendisini suçlu hissediyordu . İşten çıkarıldığında babama hiçbir akrabamız yardım etmemişti , hiçbiri babamın yanında olmamıştı . Babam çalışırken, babamın yanında olanlar, onu sevip sayanlar şimdi teker teker yok olmuşlardı .  Babam çalışırken  zorda kalan akrabalarımıza yardım eder, kendisine hata yapanlara bile anlayış gösterirdi , onların ellerinden tutar , onlara para verirdi .   Çünkü benim babam yardım etmeyi  bir insanlık görevi olarak görürdü .

Herkese karşı cömert olmayı severdi . Ama o işten çıkarıldığında hiçbir yakınımız bize yardım etmemişti .  Babam onların bize yardım etmeyişini bile laf etmiyor fakat içten içe de üzülmüyor değildi . Bir akşam oturmuş , annem yemek yapmış yiyorduk . Birden kapı zili çaldı . Kardeşim Leyla anne ben kapıya bakıyorum dedi , babam ise sen dur akşam vakti sen açma yavrum kapıyı , ben açarım dedi . Babam kapıyı açtığında ellerinde büyük bir çiçek destesi olan bir genç vardı karşısında . Babama içeri girebilir miyim Fikret Amca dediğinde babam hala şaşkın şaşkın gencin yüzüne bakıyordu . Tabi buyurun ama nedense tanıyamadım sizi dedi . Genç hemen saygı ile eğilip babamın elini öptü . Beni nasıl tanımazsın Fikret Amca dedi . Ben Murat, hani küçükken elimden tutup beni okutmuştun, bağrına basıp sevmiştin . Her ay bana burs vermiştin dedi . Babam o an duygulandı ve ne kadar büyümüşsün dedi . Murat ben şu an doktor oldum  sayende dedi .  Sana güvendim , sen beni yarı yolda bırakmadın amca dedi . Duydum ki işten çıkarılmışsın ,  senin için elimden gelen her türlü fedakarlığı yapmaya hazırım dedi Murat .  Babam ona sarıldı ve hepimiz çok mutlu olduk . Babam ilk defa  hıçkıra hıçkıra ağlıyordu karşımızda .

İlk defa iyilik ettiği, yardım ettiği bir kişi kendisine sadakatla bağlanmıştı ve onu yarı yolda koymamıştı . Vefanın anlam bulduğu dakikalardı bu dakikalar. Daha sonra hep birlikte oturup yemek yedik, babam ertesi gün  Murat abi sayesinde bir işe girdi  ve mutlu aile tablomuz devam etti.

Ön Yargı İle İlgili Hikaye Yazınız .


Ön Yargı İle İlgili Hikaye Yazınız .

Küçük köylerden birinde  Ayhan adında bir çocuk yaşarmış . Ayhan  ilkokulu köyünde okuduktan sonra ortaokula geçmiş .  Ortaokula gideceği için çok mutlu olan Ayhan ilk defa köy dışına çıkacakmış . Çünkü okulu şehirdeymiş .  Zaman su gibi akıp gitmiş ve Ayhan babası ile yola koyulmuş ve en sonunda okula varılmış . Ayhan  hemen sınıfına varmış ve sınıftaki arkadaşlarını görmüş . Sınıfa yeni geldiği için , diğer öğrenciler Ayhan'a şüphe ile yaklaşmışlar ve köyden geldiği için , üstü başı çok iyi olmadığı için çok sevmemişler ve küçümsemişler .

Ayhan'la  dalga geçerek hoş geldin garip oğlan demişler . Ayhan da onlara bakarak gülmüş ve sevinmiş . Sonra  Ayhan'a ne garip kıyafetlerin var diyerek yine dalga geçmişler ve onu küçümsemişler . Ayhan hala onlara bakarak gülüyor  ve mutlu oluyormuş . Sınıftaki çocuklar bu da her dediğimize gülüyor, sağır mısın oğlum sen diyerek yine bağıra bağıra gülmüşler . En sonunda öğretmen içeri gelmiş ve merhaba çocuklar bugün okulumuza engelli bir arkadaşımız geldi . Adı Ayhan onun kulakları doğuştan hiç duymuyor demiş . Öğrenciler  bunu duyunca çok pişman olmuşlar ve duygulanmışlar . Halbuki ona ön yargılı davranmışlardı . Öğrenciler teneffüs zili çaldığı zaman Ayhan'ı kucaklarına alıp onu yukarıya attılar .

Ona sarılarak hoş geldin arkadaşımız  dediler .  Aradan günler geçmiş ve Ayhan ve arkadaşları çok iyi kaynaşmışlar . Ayhan kulağının duymamasına rağmen sınıfının en başarılı öğrencilerinden biri olmuştur .

Sözünde Durmak İle İlgili Hikaye Yazınız .


Sözünde Durmak İle İlgili Hikaye Yazınız .

Hava çok yağmurluydu . Dışarıda şimşekler çakıyor , yıldırımlar uzak bir yerlere düşüyordu . Bir an  önce eve koşar adımlar ile yürüyordum . Annemin ilaçlarını  almıştım ve annemin bu ilaçları hemen içmesi gerekiyordu .  Annem ilaçlarını içmediği zaman  daha da kötü oluyordu, bana ve kardeşlerime bakamayacak hale geliyordu . Babamı küçük yaşta kaybettiğimiz için bizim her şeyimiz güzel anamızdı . Bunları düşünürken eve gelmiştim .

Kapıyı kardeşim Nazlı açtı . Hemen anamın ilaçlarını verdik ve anam uyumuştu .  Annem git gide daha da kötüleşiyor ve artık  bu hastalığa dayanamıyordu . Bir gece annem beni çağırdı yanına . Kardeşlerimin hepsi uyuyordu . Bana şunu söyledi : Ben artık bu hastalığa dayanamıyorum , eğer bana bir şey olursa kardeşlerin sana emanet , onlara iyi bak dedi. Deme öyle anacığım sen daha çok yaşayacaksın dedim .  Daha sonra yatağıma yattım ve  sabaha kadar ağladım . Birkaç gün sonra annem hastalığı yüzünden hayatını kaybetti. Ben ise annemin  vasiyetini yerine getirecektim , çok çalışacaktım  ve kardeşlerime bakacaktım . Hemen bir işe girdim, gündüzleri okula gittim , geceleri az da olsa çalıştım .

Bu kadar zorluğa rağmen okudum ve tıp fakültesini kazandım . İyi  doktor oldum , kardeşlerimi  de okuttum ve onlar da iyi yerlere geldiler.  İçim artık çok rahat. Yerinde rahat uyu anacığım. Çünkü hepimizin de bir işi var, bir ailesi var ve hepimiz de çok mutluyuz. Sözümde durduğum için kendimi çok mutlu hissediyorum

İçinde İletişim , Olumlu İletişim Ve Olumsuz İletişim Geçen Bir Hikaye Yazınız .


 İçinde İletişim , Olumlu İletişim  Ve Olumsuz İletişim Geçen Bir Hikaye Yazınız  .

Orta halli bir ailenin çocuğu olarak Nevşehir'de dünyaya gelmişim . Annem ev hanımı babam ise işçiydi . Benden başka  beş kardeşim daha vardı . Ailenin en büyüğü bendim .  Adım Mert Ali olduğu için komşular bana   gerçek hayatta da mert ol , iyi bir insan ol , hiçbir şeyden korkma derlerdi . Çünkü komşularımız beni ve ailemi çok severdi . Bir gün  evde annem ile otururken  birden telefon çaldı .  Annem koşarak telefona baktı ve arayan babamın patronuydu . Babamı iş sırasında  kaza geçirdiğini , hastaneye kaldırıldığını ve hemen oraya gelmemiz gerektiğini söyledi . Annem ve ben  kardeşlerimi komşumuz Ahmet  amcalara bıraktık ve bir taksi tutarak hemen hastaneye koştuk .  O kadar üzülmüştüm ki ağlamaktan gözlerim şişmişti .

Babamın yanına vardık. Babam  yoğun bakıma alınmış, içeriye sadece   annemi almışlardı. Babam    yaparken  kafasına büyük bir inşaat malzemesi düşmüştü ve ağır yaralanmıştı. Annem babamın yanından çıktığında o da çok ağlamıştı ve ağlamaktan  gözleri şişmişti. Dua etmeye başladık annem ile birlikte. O gün sabaha kadar uyumadık. Sabaha doğru ne yazık ki babamın  kurtarılamadığını ve hayatını kaybettiği haberini aldık ve çok üzüldük. O gün babamı toprağa verdik. Babamdan ayrılmak çok zordu. O bizim her şeyimizdi. Namuslu, şerefli, alın teri le çalışmış adam gibi bir adamdı. Artık benim çalışmam gerekiyor ve eve bakmam gerekiyordu.  Babamın patronu beni işe alacağını ve işi temelden öğrenmem gerektiğini söyledi.  Babama olan vefa borcunu ödemek istiyordu patron. Bunun için beni işçilerden sorumlu çalışan yaptı.Ben de kabul ettim. Patronun oğlu bana şunu söyledi: Bu ne anlar ki baba işten, bu bir işçinin oğlu , onu nasıl başa getireceksin dedi. Benimle alaycı bir şekilde konuşmuştu. Babamın patronu ise oğluna şunu söyledi: İnsan isterse her şeyi başarır. Ben Mert Ali'nin çok iyi  yerlere geleceğine inanıyorum. Çünkü onda bu gücü ve mertliği görüyorum dedi. Patronun oğlu tekrardan babasına şunu söyledi: Çok komiksin baba bundan bir halt olmaz. Olsa olsa boş gezenin boş kalfası olur dedi.

Patron oğluna çok sinirlendi ve Alihan senin bu sözlerin beni çok üzdü, lütfen Mert Ali'den özür dile, onun babası benim en iyi çalışanım,  helal kazancı ile geçimini sağlayan  onurlu bir insandı dedi. Senin bu olumsuz iletişim şeklin insanlarla aranın bozulmasına neden olur dedi . Oğlu utandı ve duygulandı. Hemen benden özür diledi ben de bu olumlu iletişim karşısında önemli olmadığını söyledim ve biribirimize sarıldık. O günden sonra çok çalıştım ve çok iyi yerlere geldim. İnsanlarla iletişimime hep dikkat ettim . Babam adına bir okul yaptırdım, kardeşlerimi okuttum  ve şu anda da mutlu bir ailem var.

"İnsana kendini bil denilmesi yalnız gururunu kırmak için değil değerini de bildirmek içindir" Sözü İle İlgili Deneme Yazınız .


"İnsana kendini bil denilmesi yalnız gururunu kırmak için değil değerini de bildirmek içindir" Sözü İle İlgili Deneme Yazınız .

 Yüce Allah’ın yarattığı her insan bir ve değerlidir .  İnsana akıl verilmiştir . İnsan aklını iyi yönde kullanırsa başarılara ulaşır , kötü yönde kullanırsa ise hayatta başarısızlıklar ile karşı karşıya kalır . İnsana kendini bil  demedeki kasıt ise değerini bil anlamına gelir . İnsan değerini bilmelidir .  Değerini bilen insan da kendini küçük düşürecek hareketlerde bulunmamalıdır.

 Kalitesini, farklılığını ortaya koymalıdır insan. Yani burada kasıt insanın onurunu kırmak değildir. Elbette hepimizin eksikleri olacaktır bu hayatta. Burada aslında insana  uyarı da vardır. Sen kendi değerini bil ki başkaları da  bilsin demek de istenmiştir .  Hayatta   her zaman mütevazı olmalıyız . Çok  bilgi birikimine sahip olsak bilsek bile  ukala olmamalıyız . Hiçbir şey bilmiyormuş gibi  pasif de kalmamalıyız . Yanlışlarımızla, doğrularımızla  biz insanız . İnsan olduğumuz için de kendimizi her gün daha çok geliştirme ve ilerlemek bize verilmiş olan bir özelliktir .

Bunun için kendi değerimizi bilelim , uyarıları dikkate alalım ve yolumuza bakalım. Bize uyaranlara kızmayalım ve aslında bu uyarının iyiliğimiz için denildiğini asla unutmayalım.

Dilimiz Kimliğimizdir Sözünü Açıklayınız.


Dilimiz Kimliğimizdir Sözünü Açıklayınız.

Dil bir milletin  aynasıdır . Dil bizi biz  yapan en önemli unsurlardan biridir. Örneğin; Türkiye Cumhuriyeti’nin dili Türkçedir.  Dil kültürün tamamlayıcıdır . Bunun için dilimize sahip çıkmalıyız ve özümüzü korumalıyız . Gelenek ve göreneklerimize sahip çıkmalıyız .

Türk dili milletinin yüreğidir . Biz anlatmak istediklerimizi ana dilimiz ile anlatırız . Bunun için yabancı dilleri kullanmaya özen göstermeliyiz . İş yerlerimize yabancı adlar vermemeliyiz , Türkçe isimler vermeye özen göstermeliyiz . Dilimizin dünya dilleri arasında yer alması için var gücümüzle çalışmalıyız . Türk dili bilim dili haline getirilmelidir. Bunun için ülkenin fertleri olarak çok çalışmalıyız, ilim yolundan ayrılmamalıyız . Başka ülkelerin egemenliği altında olmamak için, başka dili zorla konuşmamak için ana dilimizi, ana dilimizin ögelerini günlük yaşamda kullanmaya dikkat etmeliyiz.  Diline sahip olmayan toplumlar eriyip giderler.

Ulu Önder  Gazi Mustafa Kemal Atatürk de Türk diline çok önem vermiş ve şu sözleri söylemiştir:
* ‘’ Türk demek, dil demektir. Millet olmanın en belirgin niteliklerinden biri dildir. ‘Türk milletindenim.’ diyen kişi, her şeyden önce kesinlikle Türkçe konuşmalıdır. Türkçe konuşmayan bir kişi, Türk kültürüne ve milletine bağlılığını öne sürerse buna inanmak doğru olmaz.”  Demiştir. Bize düşen görev de Türk dilini daha çok zenginleştirmektir
*  “Türk dilinin özleştirilmesi, zenginleştirilmesi ve kamuoyuna bunların benimsetilmesi için bütün yayın araçlarından yararlanmalıyız. Her aydın, hangi konuda olursa olsun, yazarken buna dikkat edebilmeli, konuşma dilimizi ise uyumlu, güzel bir duruma getirmeliyiz.”
“Türk demek Türkçe demektir; ne mutlu Türküm diyene!’’

Bunun için milli benliğimizi, milli dilimizi korumalıyız ve Türk diline gereken önemi vermeliyiz.

"Hayatıma Yön Veren Duygu" İle İlgili Yazı Yazınız .


"Hayatıma  Yön Veren Duygu" İle İlgili Yazı Yazınız .

İnsanların yaşamına yön veren  belirgin duyguları vardır . Elbette herkeste aynı duygular vardır fakat kimilerinin bazı duyguları daha belirgini kimilerinin ki ise daha azdır . Kıskançlık, sevgi,  aşk, öfke gibi duygular vardır . Benim hayatıma yön veren duygum ise sevgi duygusudur . Çünkü beni yaşama bağlayan , yaşamda mutlu olmamı sağlayan duygu budur . Elimde param olmasa bile, istediğim her şeye sahip olmasam bile içimdeki sevgi nedense hiç yok olmuyor. Çünkü yaşadığım için, nefes alabildiğim için  her gün şükrediyorum ve sevgiyi daha çok içimde hissediyorum. Ben de bitmek bilmeyen insan sevgisi, doğa sevgisi ve  hayvan sevgisi nedense çok fazladır. Sevmeyi seviyor çünkü yüreğim.

İnsan olan herkesi sevmeyi, herkesi olduğu gibi kabul etmeyi , herkese saygı ile yaklaşmayı çok seviyorum . Çünkü iyi bir insan olmayı çok istiyorum ve hiç kimseye karşı kötülük ve kin beslemek istemiyorum . Çünkü ahlaklı ve insan olana bu duygular yakışır . İnsanların hayatına yön veren duyguları yaşadıkları olaylara da bağlı olabilir ve bunun için de kimseyi  yargılamıyorum fakat yine  sevgi duygusunun her şeyi aşacağına çözeceğine tüm kalbimle inanıyorum . Dünyamızın daha güzel  bir dünya olması için , insanca yaşamak için sevginin her zorluğu yeneceğine inanıyorum . Çünkü sevgidir insanlığı buluşturan .

Bunun için sevgi ile kalın , sevgiden yana olun ve asla kimseye kötü duygular beslemeyin .  Size kötülük yapanları bile  gerçekten affedin , o zaman daha çok mutlu olacaksınız ve içinizdeki sevgi duygusu da daha da artacak .

"Sınav" İle İlgili Giriş, Gelişme ve Sonuç Bölümleri Bulunan Hikaye Yazınız .


"Sınav"   İle İlgili  Giriş, Gelişme ve Sonuç Bölümleri Bulunan Hikaye Yazınız .

Günlerden  cumaydı . Üniversite sınavı yaklaştığı için çok heyacanlıyor bir o kadar da mutlu oluyordum . Çünkü yıl boyunca çalışmaktan yorulmuştum ve artık biraz da olsun rahatlayacaktım . Üç çocuklu bir ailenin  küçük çocuğuydum . Ablam öğretmen , abim ise avukat olmuştu . Ben ise sınavı kazanarak iyi bir eczacı olmak istiyordum .

Annem yıl boyunca çalışmamın  karşılığını almam için bana dua ediyor ve rahat olmam gerektiğini tembih ediyordu . Babam ise altı üstü sınav rahat ol , çok fazla stres yapma diyordu .  Yıl boyunca ne çalışmıştım ama . Çünkü bu yıl  sınava gerçekten çok iyi hazırlanmıştım . Sınava hazırlanacağım yer evimize  uzak olduğu için o gün sınava araba ile gidecektik .  Arabayı babam sürecekti. Sabah erkenden kalktık . Annem kahvaltıyı hazırlamış , çayı kaynatmış ve çayın o mis kokusu evi sarmıştı.  Babam ile birlikte kahvaltımızı bitirdikten sonra yola koyulduk .  Yolda da hayaller kurmaya devam ediyordum.  Araba ile giderken bir anda büyük bir ses ile irkildik .  Kaza yapmıştık . Hem de hiç olmayacak bir günde .  Arkadan  gelen bir sürücü  dikkatsizlik yüzünden bize çarpmıştı . Neyse  bize ve o kişiye bir şey olmamıştı .  O  arada Polis de geldi , tutanaklar tuttu fakat  bu arada zaman da geçiyordu. Sınava yetişemeyeceğim diyerek o kadar çok korkuyordum ki  babama; hadi artık baba daha sonra devam edin bu işlere dedim . Babam hemen tamam dedi . Arabaya bindik ve sınav yerine geldik . Sınav yeri mahşer kalabalığıydı .  Allah’tan  sınava yetişebilmiştim .

Sınav saati geldi ve sınava girdim . Sınavım  çok güzel geçti ve sınavdan  gülerek ayrıldım . Daha sonra sınav sonuçları açıklandı ve istediğim bölüm olan eczacılığı kazandım . Eğer o gün  sınav yetişemeseydim  belki gelecek yıla daha düşük bir puan alabilirdim fakat çok şükür korktuğum olmadı .

Birlik, İş Bölümü, Çalışmak, Üretmek,İnsan, Verimlilik Kavramlarından Hikaye Yazınız.


Birlik, İş Bölümü, Çalışmak, Üretmek,İnsan, Verimlilik Kavramlarından Hikaye Yazınız.

Bir yaz sabahıydı . Güneş o muhteşem ışıklarını dünyaya saçmış ve insanlar sabah erkenden tarlalarda çalışmaya başlamıştı bile . Babam da bizi erkenden uyardı ve hadi bakalım çocuklar  bahçeye gidiyoruz bir sürü  elma toplanmayı bekliyor dedi . Kardeşlerim  ile birlik olup elma toplamaya gittik .Babam hepimize bu konuda bir görev verdi . 

Birimiz elmaları kasalarına kağıt koyacaktık . Birimiz elmaların  yapraklarını üzerinden ayıracaktık , birimiz kovaları getirecekti vb . Böylece hepimize bir  görev verilmişti ve iş bölümü yapılmıştı .  Babam insan ancak çalışarak , üreterek mal sahibi olur.  Çünkü çalışınca, alın teri dökünce dinlenmenin bile büyük zevk vereceğini söyledi . Çalıştıkça insan daha çok çalışmak istermiş . Bizler de babamı dinledik ve her zaman çok çalıştık . O yıl elma hasadından büyük bir verim aldık. Birlik içinde çalışarak işlerimiz kısa zamanda bitti . Kendi ürettiğimiz elmalar o yıl ilçemizin en kaliteli elmaları seçildi ve babam bizimle gurur duydu . Çünkü biz  çok çalışmıştık ve bu  başarıyı hak etmiştik .

Daha sonraki yıllarımızda da çalışmaya  devam ettik ve  bahçemizi çok güzel bir bahçe alanına dönüştürdük . Her yıl bir çok elma ürettik  ve  her yıl da en iyi şekilde  verim aldık .

İçinde Film, Kalem, Bina, Anı , Tatlı Kelimeleri Geçen Kısa Bir Hikaye Yazınız.


İçinde Film, Kalem, Bina,  Anı , Tatlı  Kelimeleri Geçen Kısa Bir Hikaye Yazınız.

 Ailemin  tek çocuğum . Başka kardeşim olmadığı için evde bazen çok sıkılıyorum . Oturduğumuz bina da çok katlı olduğu için , apartman hayatı beni bazen sıkıyor . Çünkü çevremde de hep binalar ve yeşil alanlar azalmış durumda . Annem  ben doğmadan önce müstakil bir evde oturduklarını söyledi .

Ben ise neden şimdi bu bina da oturduğumuzu söylediğimde o evin kira olduğunu ve ev sahibinin bizi çıkarmak zorunda kaldığını söyledi .  Keşke yine öyle evde otursak diye geçirdim içimden .  Daha sonra anneme acıktığımı söyledim . Annem bana televizyonda güzel bir film açtı .  Ben film izlerken annem  eskiden oturduğu  evde yaşadığı anıları anlatmaya başladı . Bir gün annem bana hamileyken o evin merdiveninden düşmüş  ama  bana ve anneme bir şey olmamış . Annem anlatırken onu çok güzel dinledim . Böylece tatlı bir anıyı da dinlemiş oldum..

Daha sonra odama kapandım ve kalemimi alarak kendime tek katlı bir ev çizdim , içine anne , babamı ve kendimi çizdim.

Kitle İletişim Araçları İle İlgili Deneme


Kitle İletişim Araçları İle İlgili Deneme

Toplumun geneline yayın yapan iletişim araçları kitle iletişim araçları olarak adlandırılmaktadır . Kitle iletişim araçları içerisinde gazete , radyo , televizyon , internet , dergi vb. araçları gösterebiliriz . Bu araçlar insanların birbirleri ile iletişim kumaları , ülkemiz ve dünyada yaşanan gelişmelerden haberdar olmaları için son derece önemlidir .

Kitle iletişim araçları sayesinde dünyanın diğer ucunda yaşanan olaylardan bile anında haberdar olmamız mümkün . Bu durum kitle iletişim araçlarının ne kadar faydalı olduğunun kanıtıdır . Halkın iletişim kurması ve birlikte hareket etmesi açısından da kitle iletişim araçları çok mühimdir . Mesela Atatürk Cumhuriyet'in kuruluş yıllarında gazeteleri etkin şekilde kullanmış ve halkı milli mücadele konusunda bilinçlendirmiştir . Ancak kitle iletişim araçları amacı dışında kullanılırsa zararlı da olabilir . İnternet , televizyon gibi araçlar gençlerin ahlakını bozacak şekilde yayınlar yaparsa fayda değil zarar verir . Ya da halkı kin ve düşmanlığa sevk edecek yayınlar yaparlarsa yine fayda değil zarar vermiş olurlar .

İletişim her çağın vazgeçilmez ihtiyacıdır . Günümüzde de kitle iletişim araçları iyice yaygınlaşmıştır . Önemli olan bu araçları faydalı olacak şekilde kullanabilmektir .  

Düşünceleriniz Yenilse Bile Dürüstlüğünüz Zafer Çığlıkları Atmalıdır Sözü İle İlgili Kompozisyon


Düşünceleriniz Yenilse Bile Dürüstlüğünüz Zafer Çığlıkları Atmalıdır Sözü İle İlgili Kompozisyon

Hayatta gerçek kazananlar dürüst olmayı başarabilenlerdir . Kimin söylediğini hatırlamıyorum ama dürüstlük ucuz insanlarda bulunmayacak  kadar pahalı bir mülktür gibi bir söz vardı . Yani basit insanlar küçük kazançları uğruna dürüstlüklerinden ödün verebilmektedir .


"Düşünceleriniz yenilse bile dürüstlüğünüz zafer çığlıkları atmalıdır" sözü bir fikrin savunulması olsun ya da bir malın satışı olsun hiç fark etmez hangi alanda olursa olsun menfaatlerimiz uğruna dürüstlüğümüzden vazgeçmememiz gerektiğini anlatmaktadır . Dürüst davrandığımızda insanlar bazen kaybettiğimizi zannedebilir ancak dürüst olduğumuz sürece düşmanlarımız da dahil herkesin saygısını mutlaka kazanırız . Bu yüzden sonucu ne olursa olsun dürüstlüğümüzden asla taviz vermemeliyiz .


Düşüncelerimizi dürüstçe savunmalıyız . Başkalarına hoş görünmek ya da onların tepkisini çekmemek için fikirlerimizi gizlemektense dürüstçe davranıp gerekirse mağlup olabilmeyi de kabul etmeliyiz . Bunu başarabildiğimiz zaman dost düşman herkesin takdirini kazanmamız hiç de zor olmayacaktır .

Hangi Tür Kitapları Okumayı Seviyorsunuz ? Nedenleriyle Açıklayınız .


Hangi Tür Kitapları Okumayı Seviyorsunuz ? Nedenleriyle Açıklayınız .

Kitap okumak çok eğlenceli bir şeydir . Genelde şu tür kitapları okuyorum:
* Kişisel gelişim kitapları: Kendimi geliştirmek için, toplum içinde nasıl davranmam gerektiğini öğrenmem için, mutlu olmak için, ilham almak ve daha çok ders çalışmak ve hayatta başarılı olmak için kişisel gelişim kitapları okumayı çok seviyorum. Kişisel gelişim kitapları beni yaşama daha çok bağlıyor ve yaşamdaki amacımın ne olduğunun bilincine varıyorum. Bunun için de sorumluluklarımı zevkle yerine getiriyorum.  Orada öğrendiğim bilgiler benim yaşamıma ışık tutmaktadır.  Bize verilmek istenen mesajlar bizi daha çok güçlü yapıyor ve insan daha çok çalışmak ve üretmek istiyor. İşte tüm bunlardan dolayı kişisel gelişim kitaplarına bayılıyorum.


* Eğitim kitapları: Eğitim ile ilgili yenilikleri, değişimleri öğrenmek için, güncel olayları takip etmek için eğitim kitaplarını da okuyorum.
* Dini kitaplar: Dini kitaplar da çok ilgimi çekiyor. İslam dini hakkında bilgiler öğrenmek beni mutlu ediyor. Dinim İslam olduğu için dinime göre yaşamak istiyorum ve dinimi kendim okuyarak öğrenmek istiyorum. Kulaktan duyma bilgiler ile değil kendim araştırarak, okuyarak daha çok bilgi sahibi olmayı ve bunu hayatımda uygulamayı öğrenmek istiyorum. Böylece huzurlu ve mutlu olacağıma inanıyorum.
*Şiir kitapları: Sevdiğim şairleri şiirlerini okumak çok hoşuma gidiyor. Atilla İlhan, Necip Fazıl Kısakürek, Cahit Sıtkı Tarancı, Aşık Veysel Şatıroğlu, Yahya Kemal, Orhan Veli Kanık vb gibi  değerli şairlerimizin şiirlerini okumak benim gün içinde yorgunluğumun giderilmesini sağlıyor ve kendimi daha dinç hissediyorum.


* Siyaset kitapları: Ülkemde olan  her şeyi merak ediyorum. Adalete, hukuka çok ilgim var. İnsan haklarına çok önem veriyorum. İnsan hayatının her şeyden kıymetli olduğunu düşünüyorum. Bunun için de siyaset ile ilgili kitaplar da okuyorum ve farklı yazarların kitaplarını okuyarak kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Ülkenin gündeminde neler oluyor, diğer ülkelerde neler oluyor vb konuları merak ettiğim için bu tür kitapları da okuyorum.

Oyun Ve Oyuncak Konulu Bir Hikaye Yazınız .


Oyun Ve Oyuncak Konulu  Bir Hikaye Yazınız .

Annemi küçük yaşta kaybettiğim için onu  hiç hatırlamıyorum . Ama fotoğrafını babam göstermişti ve onu çok sevmiştim . Daha iki yaşındayken annem   tedavisi olmayan bir hastalık yüzünden  hayatını kaybetmiş . Ben ve abim ise o yıllarda öksüz kalmışız . Babaannem ;  annem ve babamın birbirlerini çok sevdiğini söylerdi bize . Çünkü onlar aşık olup evlenmişlerdi.  Bense anne kokusunun  nasıl bir şey olduğunu merak ediyordum. Çünkü onun yokluğunu hissediyordum. 

Annem vefat ettiği zaman ben   çok ağlamışım. Çünkü annemin yanından bir yere gitmezmişim ve ona çok bağlıymışım. Abim de o yıllar da  bazen odasına kapanıp dakikalarca ağlarmış.  Annem  abimle küçük yaşlardayken hep oyunlar oynarmış , beni de kucağına alıp oyuna dahil edermiş . Annemin ölümünden sonra  abim çok  kötü olmuş ve içine kapanmış . Çünkü onunla hiç kimse annem kadar güzel oyunlar oynamamış . Beni de babaannem büyütmüş, abimi de. Abim içine kapandığı için babam çok üzülüyormuş . Bir  gün abimi ve beni alıp  lunaparka götürmüş . O yıllarda ilk defa lunapark gören abim şaşırmış ve içini bir mutluluk kaplamış . Babam , benimle ve abimle lunaparkta oyunlar oynamış ve bize oyunlar öğretmiş . Orada yemek yemişiz, bize babam dondurma almış . Abime ve bana oradan çok güzel oyuncaklar almış ve çok mutlu bir şekilde evimize dönmüşüz. 

Abimin mutlu olduğunu gören babam bize ara sıra buraya getirmiş . Daha sonraları iş çıkışı bizimle hep oyunlar oynamış, bize oyuncaklar hediye etmiş .