Filistin Mescid-i Aksa İle İlgili Söylenmiş Sözler

 Filistin Mescid-i Aksa İle İlgili Söylenmiş Sözler


İsrail ve Filistin arasındaki savaş yıllardır devam etmektedir. Filistinliler kendi öz topraklarından sürülmeye çalışılmakta, zalim İsrail’e ise Amerika Birleşik Devletleri destek olmaktadır.

Filistin ile ilgili söylenmiş sözler şunlardır:

“Allah’ın mescidlerinde, O’nun adının zikredilmesini engelleyip, onların harap olmasına çalışandan daha zalim kim vardır?” (Bakara 114)

“Yıkılasın İsrail! Enkazını göreyim! Sana ülke diyenin, yüzüne tüküreyim!” (Necip Fazıl Kısakürek)

“Bir gün gelecek İsrail’e öyle bir tokat atacağız ki, bütün hayatı gözlerinin önünden GAZZE ŞERİDİ gibi geçecek.” (Necmettin ERBAKAN).


“Kudüs işgal altındayken ben nasıl gülebilirim ki?” (Selahaddin Eyyûbî).

“Kudüs… Bir sınav kağıdı… Her Mü’min kulun önünde…” (Cahit Zarifoğlu)

“İsrail diye bir devlet yok ki başkenti olsun.” (Kim Jong-un)

Kudüs Mekke’dir, Medine’dir. Mekke Kudüs’tür, Medine’dir. Medine de Kudüs’tür, Mekke’dir. (Nureddin YILDIZ)

Müslüman yürekler bilirim daha, Kızdı mı Cehennem kesilir, Sevdi mi Cennet. (Erdem Bayazıt)

“Gevşeklik göstermeyin, üzüntüye kapılmayın. Eğer inanmışsanız, üstün gelecek olan sizsiniz. “(Âl-i İmran 139)

Biz Müslümanlar için, mübarek beldelerimizi korumak imkan değil, iman meselesidir. (Recep Tayyip ERDOĞAN)

Yahudilerle savaşacak ve onları öldüreceksiniz. Öyle ki taş dahi ey Müslüman! Yahudi arkamda gel öldür onu diyecek! (Buhari cihad 94)

Allah’ın evi esaret altındayken, Selahaddin nasıl kendi evinde yatar? (Selahaddin Eyyûbî)


"Kudüs’ü savunmak, gerçek bağımsızlığı savunmaktır." (Nuri Pakdil)

“Uyku bölünmüyorsa Gazze ile, Suriye deyip yemek boğaza durmuyorsa, ve kahkaha yarım kalmıyorsa Arakan diyerek, Ey iman edenler, iman ediniz! “(Serdar Tuncer)

Yardıma Muhtaç İnsanlar İçin Neler Yapıyorsunuz?

 Yardıma Muhtaç İnsanlar İçin Neler Yapıyorsunuz?


Yardıma muhtaç insanlara yardım etmek, onları utandırmadan yardımlarını gönül alarak yapmak insana yakışan  erdemli davranıştır. Hiç kimse yoksul olmak istemez, kimse bir başka  kimseye muhtaç olmak istemez  ama hayat koşulları kimi nerede, ne zaman , ne şekilde, kime muhtaç edeceğini gösterir  insana. Çok zenginken bir anda beş parasız kalabilirsin.


Yardıma muhtaç insanlar için ailemle birlikte  çeşitli faaliyetlere katılıyoruz. Örneğin; huzur evinde yardıma muhtaç olan insanlara, sevgiye, ilgiye muhtaç olan insanlara çiçek götürüyorum ve oradaki insanlara şeker alıyorum, çikolata alıyorum ve hasta bakıcılara vererek yaşlı teyzeleri ve amcaları elimden geldiğince  mutlu etmeye çalışıyorum. Sınıfımda maddi durumu olmayan arkadaşlarım  olduğu zaman bunu anneme söylüyorum. Annem pankek, kurabiye, poğaça yaptığı zaman yoksul olan arkadaşlarımla paylaşıyorum ve bazı günler arkadaşlarımı evimize çağırarak onlarla annemin yaptığı yemeği paylaşıyorum. 


Ülkemizde bir doğal afet olduğu zaman hemen kumbaramdaki paraları afet yerine gönderiyorum ve orada muhtaç insanlar için o azcık paralarımla küçük de olsa bir şey yapılması beni çok mutlu ediyor. Yardıma muhtaç olan kim varsa elimden geldiğince, gücüm de yettiğince yardım ederdim.

 Not: Ortaokul birinci sınıf çocuğunun yardıma muhtaç insanlar için neler yaptığı ile ilgili yazısıydı. 

100 Yıl Önce Yaktığın Ateş Cumhuriyet Konulu Kompozisyon

 100 Yıl Önce Yaktığın Ateş Cumhuriyet Konulu Kompozisyon


Mustafa Kemal Atatürk’üm senin yüz yıl önce yaktığın ateş aynı hızda yanmaya devam ediyor, cumhuriyet sayesinde daha özgür daha mutlu oldu bu vatan topraklarında yaşayan cumhuriyet sevdalısı gönüller.29 Ekim 1923’te ilan edildi cumhuriyet ve halk egemen oldu artık yönetime. Halkın iradesine bu denli değer veren başka liderler de olmuştur ama bunu uygulamada  başarılı olmamıştır. Cumhuriyet gibi yeni bir yönetim sistemini ülkeye getirmek ve ülkesini aydınlığa kavuşturmak Mustafa Kemal’e nasip olmuştur. 


Çünkü cesaretli, kafasına koyduğunu yapmak için azimle, emekle sonuna kadar cumhuriyeti ilan etmek için mücadele etmiştir. Mustafa Kemal bir anda başarmamıştır tüm bunları. Çalışmış, çabalamış, planlı ve programlı hareket etmiş ve zamanı gelince ilan etmiştir Cumhuriyeti. Cumhuriyet sayesinde insan hakları ve özgürlükleri daha kapsamlı olmuş, kadına verilen değer daha da artmış, eğitim ve öğretime verilen önem hat safhaya çıkmıştır. Tüm bunların kurucusu da Atatürk olmuştur. O yakmıştır bu ateşi, yaktığı ateş biz gençler, biz cumhuriyet gönüllüleri  yaşamaya devam ettikçe yaşatılacak ve cumhuriyet bizim her şeyimiz olacaktır. Özgürlüğümüz, nefes alış verişimiz, bağımsızlığımız, ilerlememiz, gelişmemiz cumhuriyet sayesinde daha da artmıştır. Mustafa Kemal ülkesini kalkındırmak için her alanda çalışmalara başlamış ve bu güzel ülke bugün bu hale gelmiştir. 


Cumhuriyetin kazanımlarına sahip çıkmak, cumhuriyet güneşini kalplerimize kazımak gerekir. 100 yıl önce yakılan bu ateş adına ve şanına uygun olarak kutlanmalıdır. Bu vatan için kan dökmüş, bedel ödemiş tüm Mehmetçiklerimizin, tüm silah tutan ellerin ve Mustafa Kemal'in ruhu şad, mekanı cennet olsun.

Ülkemizde Aile İçi İletişimde Yaşananlar ve Toplumun Bu Duruma Bakışı Konusuyla İlgili Konuşma

Ülkemizde Aile İçi İletişimde Yaşananlar ve Toplumun Bu Duruma Bakışı Konusuyla İlgili Konuşma


Aile içi iletişimin iyi olması, aile bireylerinin nezaketli olması, ben değil biz anlayışı ile hareket edilmesi, empati kurulması, sevginin ve saygının olması aile bireylerini birbirine güçlü bağlarla bağlar.

Sevgili öğretmenim, değerli arkadaşlarım!

 

Biliyorsunuz ki aile demek samimiyet demek, sıcaklık demek, koşulsuz sevgi, ait olduğun yer, güvendiğin, nefes aldığın yuvan demektir. Bir aile içinde sürekli olumsuz eleştiriler, ön yargılı davranışlar, sevgisizlik, saygının ortadan kalkması, sadakatsızlık, yalan söyleme, teknoloji bağımlılığı, iş yoğunluğu, samimiyetin ve duyguların azalmaya başlaması aile içi iletişimde sorunlara neden olur. Aile içi iletişimde en önemli sorunlardan biri de anne ve babanın birbirini iyi dinlemeden hemen tartışmaya başlamaları, birbirini suçlamaya başlamaları, öfkelerine hakim olamamaları, en ufak bir tartışmada bile en sona söylenmesi gereken sözleri en başta söylemeleri, aile büyüklerinin( kaynana, kayınbaba) suçlanması gibi sorunlar ailede iletişimin kopmasına neden olmaktadır.

 

 Üstüne bir de inatçılık bu sorunların tuz biberi olmaktadır. Bu durumda ailedeki çocuklar psikolojik olarak çok kötü etkilenmekte ve onlar da bu durumdan dolayı kendilerini suçlayabilmekte ve içten içe çok üzülmektedirler. Aile içi iletişimin sorunlu olması aile kurumunu bir zaman sonra bozmaya, evde huzurun kalmamasına neden olmaya başlamaktadır. Bundan dolayı toplum olarak aile kurumuna verilen önem artmalı ve aile kurumunun eski kutsallığı tekrar ön plana çıkarılmaya çalışılmalıdır.


Sevgili dinleyiciler!

Sadece aile içi iletişimde sorunların ortadan kalkması için devlet de bu olaya müdahale etmeli ve aileye destek olmalıdır.

Toplum olarak aile kurumunun korunması için, aile içinde sağlıklı çocuklar, sağlıklı ebeveynler olması için devlet bu konuda aileye destek olmalı, ülke olarak daha çok gelişmeli ve ailelerin ekonomik sorunları ortadan kaldırılmalı, işsizlik sorunu ortadan kaldırılmalı, her aileye birer psikolojik danışmanı olmalı ve ailede huzur sağlanmalıdır.

Aile içi şiddet yok edilmelidir. Şiddetin her türlüsüne toplum olarak karşı durulmalıdır. Kadının erkeğe, erkeğin kadına şiddeti asla kabul edilmemelidir. Anne ve baba adayları bakamayacağı çocuğu dünyaya getirip de bir de çocuğun hayatını zindana çevrilmemelidir. Aile kurumu ayaklar altına alınmamı, ailenin değeri artırılmalı, aile içinde iletişim daha sağlıklı kurulmalıdır. Bunun için de hep birlikte dayanışma içinde olunmalı, aileler mutlu bir şekilde yuvalarında yaşamaya devam etmelidir.

Şunu unutmayalım ki: " İnsanları geçimsiz yapan sevgisizliktir, birbirine düşman eden iletişimsizliktir, güzellikten yana ne varsa yok eden ilgisizliktir der Konfüçyus. İşte bundan dolayı da her şeyin başı doğru iletişim kurmak, sevdiğimiz insanları ilgiden mahrum bırakmamak ve aile sıcaklığını her daim hissetmek aile bireylerini mutlu ve güçlü yapar.

Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim.

Seyahat İle İlgili Özdeyişler Bulunuz.

 Seyahat İle İlgili Özdeyişler Bulunuz.


Yeni yerler görmek, yeni yerler keşfetmek, farklı kültürleri öğrenmek, yeni insanlar görmek insana iyi gelir. İnsan daha kültürlü, daha bilgili olur. Onun için mümkün olduğunca gezip görmeliyiz.


Seyahat ile ilgili özdeyişler şunlardır:

“Hiçbir şey zekayı seyahat etmek kadar geliştirmez.” Emile Zola

“Gezmek yaşamaktır.”  Hans Christian Andersen

“Seyahat etmek, hayal gücümüzü gerçeklerle dengeler ve bazı şeylerin nasıl olduğunu düşünmek yerine onları görmemizi sağlar.” S. Johnson


“Gezmek insanı alçakgönüllü yapar. Dünyada aslında ne kadar da küçük bir yer kapladığımızı görmüş oluruz.”  Gustave Flaubert

“Ön yargı, taassup ve dar görüşlülüğün en iyi tedavisi seyahattir.”  Mark Twain

“Dünyadaki yüz bin şehrin her birinde güneş benzersiz şekilde batıyor. Sadece bir defa buna şahit olmak için seyahat etmeye değer.”  Ryu Murakami.

“Yaşa, seyahat et, maceraya atıl, şükret ve asla pişman olma.”  Jack Kerouac

“Gözlem yapmayan bir gezgin kanatsız bir kuş gibidir.”  Moslih Eddin Saadi.


 “Sadece gezen yeni yollar keşfeder.” Norveç atasözü.

“Ön yargı, taassup ve dar görüşlülüğün en iyi tedavisi seyahattir.”  Mark Twain

“Seyahat etme mikrobu size bir defa bulaştıktan sonra artık tedavisi yoktur. Hayatımın sonuna kadar bu mikropla mutlu bir şekilde yaşayacağımı bilmek çok güzel bir duygu!” – Michael Palin

Saygı Kavramı İle İlgili Bilgilendirici Bir Metin Yazınız

 Saygı Kavramı İle İlgili Bilgilendirici Bir Metin Yazınız

 

Sosyal bir varlık olan insan başka insanlarla iletişim halinde olmak zorundadır. Çünkü her insan her şeyi  yapamaz. Herkesin farklı ilgileri, yetenekleri vardır. Bunun için başka insanlar ile bir arada yaşamaya, birbirimizi  sevmesek bile saygı duymaya mecburuz. Hayvanlardan farkımız sadece akıllı olmamız değil aynı zamanda saygılı insan olmamızdır da . Çünkü insanı insan yapan en önemli değerlerden biri de kendine ve çevresindeki insanlara nezaketli davranmak yani saygıda kusur etmemektir.


İnsan herkesi sevmek zorunda değildir. Herkes de sizi sevmek zorunda değildir ama herkes birbirinin özel yaşamına, sosyal yaşamına saygılı olmak zorundadır. Çünkü kimsenin yaşamına müdahale etmeye kimsenin hakkı yoktur. Saygı olduğu zaman insanlar arasındaki iletişim daha sağlıklı ve daha güçlü olur. Saygı olduğu zaman hoşgörü olur, farklılıkların bir bütün olduğunu anladığımız, insanları olduğu gibi kabul ettiğimiz zaman, bizi ilgilendirmeyen şeylere karışmadığımız zaman saygılı bir insan oluruz ve çevremiz tarafından sevilen, sayılan biri oluruz.

 

Saygının olmadığı ilişkilerde seviyesizlik hat safhadadır. Hani bir söz vardır ya “İnsanlarla münasebetin ateşle münasebetin gibi olsun, çok yaklaşma yanarsın, çok uzaklaşma donarsın. Yani insan ilişkilerinde mesafe ve saygı olmalıdır. Vıcık vıcık ilişkiler bir zaman sonra saygısızlığı doğurur ve bu da huzursuzluğa, kavgaya neden olabilir. Kimi insanlar karşıdaki kişi ya da kişilerin iyi niyetini anladığı zaman hemen saygısız olmaya ve o iyi niyeti istismar etmeye çalışır. Oysa bu son derece çirkin bir davranıştır. Nuri Bilge Ceylan da şunu der: “Bizim toplumda mütavazilik hiçbir zaman gerçek değer olmamıştır. Bir ortamda mütevazi olmaya başlarsınız, saygı hemen azalmaya başlar, hissedersiniz.” Yani herkes birbirine önce saygılı olmayı öğrenmelidir. Ben iyiyim hadi gel sırtıma çık demek değildir iyi niyet. Saygılı olmak, farklılıkları bütün olarak görmek ve iyi niyeti kötüye kullanmamaktır.


Kendini bilen insan aynı zamanda haddini bilen insandır da. Haddini bilenler de nerede, nasıl davranacağını bildiği için saygıdeğer, saygıyı benimsemiş kimselerdir. Bunun için aile içinde, iş ortamında kısacası her yerde saygılı olunmalı, saygı gerçek bir üst değer olmalıdır bizim toplumumuzda. 

Vatan Kelimesinin Sizde Çağrıştırdıklarından Yola Çıkarak Vatan Sevgisi Konulu Bir Konuşma Yapınız.

 Vatan Kelimesinin Sizde Çağrıştırdıklarından Yola Çıkarak Vatan Sevgisi Konulu Bir Konuşma Yapınız.


Gözümü ilk açtığım yer, ana ve baba kelimesini söylediğim yer, yürümeye başladığım, ana dilimi konuşmaya başladığım  ana vatanım, kara parçam, ana toprağım, vatanım, her şeyim….


Sevgili öğretmenim ve sevgili arkadaşlarım!


Vatan kelimesi bana özgürlüğü, ait olmayı, benim olanı bana çağrıştırır. Kendimi güvende hissettiğim yegane yer, ana dilimi konuşabildiğim, samimi insanlarının olduğu, tarihi ve doğal güzelliklerinin olduğu kara parçamdır. Vatan demek namus demek, vatan demek alın teri ile, kan ile, göz yaşı ile kazanılmış kutsal toprağımdır bana göre. Vatan demek bağımsız olmak, özgür olmak demektir. Bir başka işgal kuvvetlerinin manda ve himayesi altında olmadan okula gidebilmem, okul çıkışı eve dönebilmem, arkadaşlarımla vatanımın topraklarında oyunlar oynamam, milli marşımı bağıra bağıra ağlayarak özgürce söylemem demektir.

 

Hepinizin de bildiği gibi bu vatan toprakları kolay kazanılmadı. Sevdiklerini bırakıp cepheye giden gencecik delikanlılardan tutun da elinde bastonu ile iyice yaşlanmış, hiçbir takatı kalmayan yaşlı dedelerin ben de savaşırım, düşmana toprağımı vermem diye bağımsızlık mücadelesine girdiği alın terinin, bağımsızlık savaşının döküldüğü yerdir vatanım.


Değerli öğretmenim ve değerli arkadaşlarım!

Nice acılar çekmiştir Anadolu insanı. Vatanı kurtarmak için hem savaştı, hem aç kaldı, hem yoruldu, ama yeniden dirildi. Çünkü iman gücü ve vatan sevgisinin gücü her şeye kadirdi. Mustafa Kemal, silah arkadaşları ve Mehmetçikler, ve Anadolu’nun o elleri öpülesi güzel analar sayesinde kazanıldı bu topraklar. Kadını ile erkeği ile topyekun savaşa gitti bu millet. Yılmadı, yıkılmadı da ille de vatan dedi. Hem yoksulluk, hem düşman işgali vurdu vatan topraklarını ama onurumuz ayaklar altına alınmadı, namus elden gitmedi ve vatan toprakları nice kanlar, nice canlar sayesinde kazanıldı. İşte böyle bir ecdadın, böyle bir vatanın çocuğu olduğu için onur duyuyorum kendimle.

 

Bana düşen de bu vatana yakışır çocuk olmak. Bu vatan için çok çalışmak ve onu yükseltmek. İlimde ve fende  ileriye gitmek., Mustafa Kemal’in yolundan gitmek, vatansever olmak ve çok çalışmak. Vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır demiş  Gazi Mustafa Kemal. Bana düşen de görevimi en iyi şekilde yapmak, bu vatanı çok sevmektir. Vatanımı çok seviyorum ve sorumluluklarımı yerine getiriyorum. Bu vatanı yaşatmak için her türlü zorluğa göğüs gererim ama asla düşmana geçit vermem.


Beni dinlediğiniz için çok teşekkür ediyorum. Dünya durdukça var olsun vatanımız, bölünmesin birliğimiz, dirliğimiz. Sen çok yaşa Türkiye Cumhuriyeti, sen çok yaşa canım vatanımın güzel insanları, güzel evlatları….

Sevginin Gücü Konulu Konuşma Hazırlayınız.

 Sevginin Gücü Konulu Konuşma Hazırlayınız.


Sevgi denince aklımıza bir kişiye veya bir şeye karşı duyulan ilgi, alaka içtenlik duygusu geliyor. Sevginin birçok çeşidi vardır. En başta gelen aile sevgisi, çocuk sevgisi Allah sevgisi vatan sevgisi ayrıca bunların arasında şefkat, merhamet, vicdan, fedakârlık da sevginin diğer tarifleri arasındadır. Sevgi insanı hayata bağlayan, insana ait olma duygusunu hissettiren ve insani dışardaki tehlikelere karşı koruyan en güçlü silahtır. 


Küçüklüğünde anne, baba ya da diğer aile büyükleri tarafından sevilmiş bir kimse  bu güzel duyguyu doyasıya tattığı için daha mutlu, daha kendini seven, kendine değer veren bir birey olarak yaşamına devam edecektir. Sevgi ile büyümüş kimseler daha özgüvenli, daha mutlu olacaklardır. Sevgiden yoksun olarak büyümüş çocuklar ise ileride ne kadar varlıklı olursa olsun hep bir yerleri yarım kalacak, bir şeyler eksik olacaktır. İnsanlara her şeyden önce sevgiyi hissettirmek gerekir. Bir tebessüm etmek, bir güzel bakış bir insanın hayatını değiştirebilir ve onu daha güzel şeylere sevk edebilir.

Değerli dinleyiciler!

İnsan işe önce kendini severek başlamalıdır. Kendi seven, kendini keşfeden insan mutlu olur. Çevrenizde başarılı ve mutlu insanlar görüyorsunuzdur mutlaka. İşte onlar sevgiye doymuş, sevgi duygusunu dolu dolu yaşamış, ailesi tarafından değer verilmiş kimselerdir.

 

Değerli dinleyiciler!

Sevmek sadece insanlara özgü bir duygu değildir. Çevremizde gördüğümüz hayvanları da sevmeli, onlara da merhamet göstermeliyiz. Bir kedinin başını okşama, bir ağacın dallarını kırmama da bir sevgi ve merhamet göstergesidir. Sevginin gücü sayesinde en zorlu işlerin bile altından kalkılabilir. Yeter ki sevgiyi yaşayalım, sevgiyi hissettirelim ve bunu en çok da en sevdiklerimize yapalım. Sevgi ile kalın.

Seyahat Etmek Konulu Kompozisyon

 Seyahat Etmek Konulu Kompozisyon

 

İnsan meraklı bir canlıdır. Başka yerlere gitmek, oraları gezmek ve oraların doğal, tarihi ve kültürel zenginliklerini görmek ister. Bunun için de seyahat etmek gerekir. Seyahat etmek kişiyi mutlu eder, heyecanlandırır ve can sıkıntısından kurtarır. Devamlı aynı yerde kalmak, yeni şeyler öğrenmemek kişiyi geliştirmez. Bunun için seyahat etmek gerekir.  Seyahat etmek güzel bir duygudur.

 

Farklı şehirler, farklı ülkeler, farklı kültürler görmek kişinin genel kültürüne de katkı sağlar ve kişi mutlu olur. Seyahat etmeden önce yapmamız gerekenler de vardır. Öncelikle gideceğimiz yerlerin nereler olduğunu ve oralara hangi yolardan gidildiğini öğrenmeliyiz. Daha sonra gideceğimiz yerler hakkında bilgi edinmeliyiz. İnternetten araştırma yapmalıyız, daha önce gideceğimiz yerlere gitmiş olan yakınlarımızdan o şehirler için bilgi almalıyız, nerede yemek yenir, nerenin kahvesi güzel olur, nerenin kebabı, tatlısı, sütlacı vb gibi lezzetleri güzel olur diye öğrenmeliyiz. Tarihi ve doğal güzelliklerin nerede olduğunu öğrenip daha sonra da seyahat etmeliyiz. Böylece oraya vardığımız zaman zorluk çekmeyiz ve zevkli bir seyahat olur.

 

Gezmiş olmak, görmüş olmak kişiyi hayata daha çok bağlar ve kişi her zaman seyahat etmek ister ve bunun için de aylar öncesinden seyahat için bütçe hazırlar ve o bütçeyi de gittiği yerlerde bir güzel harcar ve kendine  güzel bir tatil yapmış olur. Böylece yeni hobilerimiz olur,  farklı deneyimler yaşarız, farklı etkinliklere katılırız, uygulayabileceğimiz farklı bilgiler öğreniriz, farklı insanlarla tanışırız ve onlardan da farklı şeyler öğreniriz, farklı bir atmosferde iç dünyamız zenginleşir, stresimizi atmış oluruz, gündelik hayatın endişelerinden kısa süreliğine de olsa kaçmış oluruz, hayal gücümüz gelişir, daha sosyal bir insan oluruz, yeniliklere açık oluruz, hayata daha pozitif bakmaya başlarız, farklı damak tatları oluşur,  farklı inançların neler olduğunu öğreniriz.

Atatürk’ü Görseydim Neler Söylerdim?

 Atatürk’ü Görseydim Neler Söylerdim?


Mustafa Kemal Atatürk bu ülkenin gelmiş geçmiş en büyük liderlerinden biridir. Onu görseydim ona ilk olarak teşekkür eder ve minnet duygularımı dile getirirdim. Ülkemizi kurtardığı için, ülkemiz için her türlü zorluklara katlanıp vatan için cepheden cepheye koştuğu için ona çok teşekkür ederdim. Ona sarılır, ellerini öperdim.


Ona şunları sorardım:

- Vatan zor durumdayken neler hissettiniz?

- Hangi duygu sizi vatan için cepheden cepheye koşmaya itti?

- Herkes size inanmazken siz kendinize inandınız ve istediğinizi başardınız. Bunu nasıl başardınız?


- Mehmetçiklerimizle olmak, onların vatans edasına ortak olmak ve onların size bağlı olması nasıl bir duyguydu?

- Vatan için ya istiklal ya ölüm sözünü neden söylediniz

- Cumhuriyet niçin sizin için çok kıymetlidir?

- Vatan toprakları sizin için neden kutsaldır?

- Her zaman milletin çıkarlarını kendi çıkarlarınızın üzerinde tuttunuz ve vatansever olmadan asla vazgeçmediniz. Vatansever olmak için benim ne yapmak gerekir?


- Ülkemiz savaşın ortasındayken, Anadolu bir yandan yoksulluk çekip bir yandan da savaşırken şahit olduğunuz, sizi derinden etkileyen olaylar yaşadınız mı? Yaşadıysanız bize bunları anlatabilir misiniz?

- Mustafa Kemal olmak nasıl bir duygu?

Sizi çok seviyoruz ve sizi sevmeye devam edeceğiz. Bu kadar sevgiyi hak eden başka bir lider daha gelmedi. Bu  kadar çok sevilmeyi neye borçlusunuz Atam?

Sizi ve silah arkadaşlarınızı, kahraman Mehmetçiklerimizi çok seviyorum. Size olan borcumuzu asla ödeyemeyiz ama bağımsızlığımızı korumak için, cumhuriyeti korumak için çocuk olarak üzerime düşenleri yapacağıma söz veriyorum.

"Çizgili Pijamalı Çocuk" Kitabında Geçen Anlamlı Sözler

  "Çizgili Pijamalı Çocuk" Kitabında Geçen Anlamlı Sözler

Kitapta geçen özlü sözler şunlardır:


“Yemeğe ihtiyaç duymanın ne demek olduğunu bilemezsin. Hiç aç kalmadın, değil mi?” Pek çok insan, anne babasından tamamen farklı şekilde büyür." "Herkes böyle düşünmek ister," dedi kendinden gayet emin, başını iki yana sallayarak. "Ama bunun gerisinde hepimiz silik taklitlerden ibaretiz."

"Acıyor mu?" "Artık hissetmiyorum," dedi Shmuel. “Acıyormuş gibi görünüyor."

 "Artık hiçbir şey hissetmiyorum," dedi Shmuel.


“Burası evim değil ve asla olmayacak!” dedi. İki nefes arasında söylenerek odasına girdiğinde, giysilerinin yatağın üzerine dağılmış, oyuncak ve kitap kutularının daha açılmamış olduğunu gördü. Maria’nın, onun önceliklerinin farkında olmadığı belliydi.”

''Keşfetmekte önemli olan keşfettiğin şeyin bulmaya değer olup olmadığı. Bazı şeyler orada kendi hallerinde duruyor ve keşfedilmeyi bekliyor , Amerika gibi. Bazı şeyleri de keşfetmemek daha iyi, bir dolabın arkasındaki ölü fare gibi.''


“Yemeğe ihtiyaç duymanın ne demek olduğunu bilemezsin. Hiç aç kalmadın, değil mi?” Pek çok insan, anne babasından tamamen farklı şekilde büyür." "Herkes böyle düşünmek ister," dedi kendinden gayet emin, başını iki yana sallayarak. "Ama bunun gerisinde hepimiz silik taklitlerden ibaretiz."

“Baktığı her yerde iki tip insan görüyordu: Mutlu, gülen, bağıran üniformalı askerler ve çizgili pijamaları içinde mutsuz, ağlayan, bir çoğu sanki uyuyormuş gibi boşluğa bakan insanlar...”


“Eğer bana sorarsan hepimiz aynı gemideyiz ve gemi su alıyor.”
“Ruhunu; küçük bedeninde artık yaşamamaya, oradan kaçıp yelken açmaya, gökyüzüne yükselip çok uzaklara ulaşana kadar bulutlara uçmaya ikna etmek ister gibi, yere bakıyordu Shmuel.”

“Her kötü şeyin iyi bir yanını bulmalıyız."

“Onu en çok öfkelendiren şey, bilmediği bir şey olduğunda yetişkinlerin ona gülmeleriydi ;özellikle de soru sorarak cevapları bulmaya çalışırken.”

Dürüstlük İle İlgili Özlü Sözler

 Dürüstlük İle İlgili Özlü Sözler


İnsanı insan yapan en önemli değerlerden biri de dürüst olmaktır. Dürüst insanlar alnı ak olan, ahlaklı ve  güvenilir insanlardır.


Dürüstlük ile ilgili özlü sözler şunlardır:


“Biri size “dürüst insan” diye bir şey yoktur derse, o kişinin bir düzenbaz olduğuna inanın.” (George Berkelay)

“Diğerlerine karşı dürüst olmadan, kendine karşı dürüst ol. “(William Shakespeare)

“Dürüst olmak cesaretini gösteren kimse, hiçbir zaman yalan söylemek ihtiyacını duymaz.” (George Herbert)

“Dürüstlük taslayan insanlar, kusurlarını başkalarından ve kendilerinden gizleyenlerdir, gerçek dürüst insanlarsa bu kusurlarını iyi bilen ve itiraf edenlerdir. (François de La Rochefaucauld)


“Büyük olma yolundaki ilk adım, dürüst olmaktır.” (Samuel Johnson)

“Allah dedi ki: “Bu, dürüst insanlara, dürüst olmalarının yarar sağladığı gündür. Onlar için, içinde ebedi kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler vardır. Allah onlardan razı oldu, onlar da O"ndan razı olmuşlardır. İşte büyük "kurtuluş ve mutluluk" budur.” (Maide suresi, 119)

 

“Dürüstlük pahalı bir mülktür, her insanda bulunmaz”. (Hz. Ömer)

“Dürüstlüğü kanıtlamanın en önemli yollarından biri, o sırada yanınızda olmayan kişilere sadakat göstermektir.” (Stephen R. Covey)

 

“Mü"minler, birlikleri görünce, “İşte bu, Allah"ın ve Resûlünün bize vaad ettiği şeydir. Allah ve Resûlü daima dürüst olmuşlardır (doğruyu söylemişlerdir)” dediler. Bu, onların ancak imanlarını ve teslimiyetlerini artırmıştır.” (Ahzab suresi, 22)

“Dürüstlük doğruluğu içerir ama ondan da öte bir şeydir. Doğruluk, gerçeği söylemek; yani sözlerimizi gerçeğe uydurmaktır, dürüstlük ise gerçeği sözlerimize uydurmak; yani sözümüze bağlı kalmak ve beklentileri gerçekleştirmektir.” (Stephen R. Covey)


“Eğer dürüst yaşamışsak, nasıl öleceğimizi düşünmemize hiç gerek kalmaz. “(Robert Burns).

“Dürüst insan her zaman gerçeği söyler, akıllı insan ise yalnız zamanında.” (Bernard Shaw)

“Dürüstlükle namus, beraber bulundukları tüm hisleri süslerler. “(J.J.Rousseau)

 

“Dürüstlüğü kanıtlamanın en önemli yollarından biri, o sırada yanınızda olmayan kişilere sadakat göstermektir.” (Stephen R. Covey)

“Dürüstlük, en iyi siyasettir.” (Japon Atasözü)

“Düşünceleriniz yenilse bile, dürüstlüğünüz zafer çığlığı atmalıdır.” (F.Nietzsche)

“Daima dürüst insanların gözü önünde bulunmak istemek, gerçekten dürüst olmak demektir.” (La Rochefoucauld)

Büyüklerimize, Yaşlılarımıza Saygı Konulu Kompozisyon

 Büyüklerimize, Yaşlılarımıza Saygı Konulu Kompozisyon


Büyüklerimize, yaşlılarımıza saygı duymak, onların kalbini kazanmak, onlara yapamadığı işlerde yardımcı olmak büyük bir erdemdir. Büyüklere ve yaşlılara saygının olmadığı toplumlarda ahlak da olmaz ve ahlaki yapı çöktüğü için toplumsal yapı da zaman içinde bozulmaya başlar. Başta kendi ailemiz olmak üzere, komşularımız, arkadaşlarımızın annesi, babası,  öğretmenlerimiz ve bizden büyük kimselere karşı nezaketli davranmalıyız.


 Büyükler biz gençlerin iyiliğini ister ve onun için bize yol gösterir, ihtiyaç duyduğumuzda onlardan nasihat alırız. Çünkü onlar hayatın deneyimlerinden geçmiş koca çınarlardır. Bundan dolayı en ufak bir şeyde onların kalbini kırmamalıyız, onları incitmemeliyiz. Çünkü onlar bize hayatı öğreten, bize destek olan saygıdeğer kimselerdir. Kırdığımız kalbi bir daha tamir etmemiz kolay olmayabilir. Onun için hal ve hareketlerimize dikkat etmeli , ölçülü davranışlarda bulunmalıyız. Onlara sesimiz yükseltmemeliyiz, onları eski kafalı olarak aşağılayıcı konuşmalar yapmalıyız. Böyle konuşmalar yapmak kişinin ne kadar karaktersiz olduğunun da göstergesidir. Onlara saygı göstermek kişinin kendi değerlerine, kendi kültürüne saygı göstermesi ve onu benimsemesi demektir aslında. Yaşlılar bizden yardım istedikleri zaman hemen onlara var gücümüz ile yardım etmeliyiz.


 Onların hayır duasını alırsak Allah da bizim işlerimiz yolunda götürür ve böylece biz de mutlu olmuş oluruz. Sevgili Peygamber efendimiz bu konu ile ilgili şunu söylemiştir: "Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir.”  Bu sözden de saygının ne denli önemli olduğunu anlayabiliriz. 

Atatürk’ün Herhangi Bir Anısını Araştırınız.

 Atatürk’ün Herhangi Bir Anısını Araştırınız.


Mustafa Kemal’in Cumhurbaşkanı olduğu yıllardı. Mustafa Kemal bir sabah arkadaşları ile Çankaya’da gezmeye çıkmıştı. Mustafa Kemal’in o sırada yanına küçük bir çocuk yaklaştı ve  Mustafa Kemal de çocuğu yakaladı. Çocuğun gözlerine bakarak

- Adın ne senin bakayım:

- Cemil

-Çankaya’da mı oturuyorsun Cemil?

- Hayır, Ayrancı’da oturuyorum

- Mektebe gidiyor musun?

-  Bu soru karşısında çocuk Çocuk başını  hızla öne doğru eğdi.

- E…  Ne okuyorsun mektepte?

- Her bir şey okuyoruz.

- Peki Cemil, sen benim kim olduğumu biliyor musun?


- Çocuk zeki bakışlarını Mustafa Kemal2in üzerinde gezdirmeye başladı.

- Sen Gazi Paşasın

- Mustafa Kemal tebessüm etti ve gülümsedi.

- Olmadı Cemil, ben senin Gazi Paşan değilim. Sen beni Gazi Paşa’ya benzettin.

Yok benzetmedim, iyi biliyorum sen Gazi Paşasın.

- Nereden biliyorsun peki?

- Çünkü,  dedi sana hiç kimse benzemez…


- Mustafa Kemal'in çelik gibi bakan gözleri nemlendi. Daha sonra Cemil ile biraz daha sohbet etti ve ona büyüdüğü zaman hangi işi yapacağını falan sordu.

Sonra O’nu oyuna iade edip yoluna devam ederken yanındakilere döndü:
- “Milletin bağrında temiz bir nesil yetişiyor. Bu eseri ona bırakacağım ve gözüm arkamda kalmayacak” dedi.

Cumhuriyet 100 Yaşında Konulu Hikaye Örneği

Cumhuriyet 100 Yaşında Konulu Hikaye Örneği


Bir hafta önce başlamıştı hazırlıklar. Öğretmenimiz sınıfımızı süslemiş bizde ona yardım etmiştik. Türk bayrakları, Atatürk bayrakları, asker bayrakları ile donatmıştık sınıfın her yanını. Balonlar ve daha çeşit çeşit süslemeler….


Hepimiz çok heyecanlıydık çünkü yarın bizim cumhuriyetimiz koca bir asır oluyor 100 yaşına giriyordu. Dile kolay tam 100 yıl, nice anılar, hikayeler, emekler, ayrılıklar ve en sonunda halkın egemenliği, milletin iradesi. Okul çıkışı herkes evine dağıldı ve akşamdan erkenden kalktım. Sabah uyandığımda güneş bugün cumhuriyet için doğmuştu sanki. Öyle bir aydınlatmıştı ki odamı gözlerim kamaştı. E güneş biliyor bu koca dev eserin 100 yaşında olduğunu. Ondandır diye güldüm kendi kendi kendime. Babam niye gülüyorsun Akın dedi. Hiç dedim. Biliyorum bugün okul ile  bir kutlama yapacaksınız ondan değil mi dedim. Evet evet dedim . Daha sonra kahvaltımı yaptım ve doğru okula gittim. Okul çevresi velileri, öğretmenler ve öğrenciler ile dolmuştu. Annem ve babam da başka okulda öğretmen olduğu için onlarla büyük meydanda buluşacaktık. Okulda hemen sıra olduk, cumhuriyet temalı şiirler, okundu, kompozisyonlar okundu ve kısa gösterilersen sonra sıra halinde büyük meydana koştuk ve ora tıklım tıklım doluydu.


 Çocuklar, gençler, yaşlılar ellerinde Türk bayrakları ile doldurmuştu alanı. Herkesin gözünde umut, mutluluk ve heyecan vardı. Yaşlı nineler bile var. Koca Paşa , büyük Atatürk var ol, iyi ki bu dünyadan geldin geçtin diyerek Atatürk’e olan minnetlerini dile getiriyorlardı. Duygulandım ve gözümden birkaç damla yaş geldi. Daha sonra ülkemizin cumhurbaşkanı çıktı kürsüye cumhuriyetin anlam ve önemi ile ilgili kısa bir konuşma yaptı. Sonra başladı gösteriler, başladı cumhuriyet naraları ve başladı büyük bir demokrasi şöleni… Halk egemen, halk konuşan, halk sevinç çığlıklarını duyuran…. Annem ve babamı gördüm. Onlar da öğrencilerinin yanındaydılar. El salladım, gülümsedim, mutlu oldular. Sonra bir ses yükseldi meydandan. Hep birlikte cumhuriyet şiirini okumaya başladık:

Cumhuriyet hürriyet demek

Cumhuriyet özgürce yaşamak

Uygarlığa, çağdaşlığa

Durmadan, yılmadan, koşmak demek

Cumhuriyet mutluluk demek,

Cumhuriyet kol kola yürümek

Uygarlığa, çağdaşlığa durmadan, yılmadan koşmak demek....

İşte böyle bir günde girdi 100 yaşına cumhuriyet.  Sonra yorulduk ama mutlu bir sonla bitti gün. Çünkü cumhuriyeti, o koca dev eseri 100 yaşına tek başına girdirmedik. Neşelendik, hüzünlendik, yeri geldi ağladık ve ama sen varsın diye bunlar hep. 


Yaşın devam etsin, sen hep var ol cumhuriyet. Hep beraber bir ses yükseldi meydandan Bize getirdiğin yenilikler için sana sonsuz teşekkürler Mustafa Kemal. Ruhlarınız şad, mekanınız cennet olsun vatan için çarpışmış, vatan için şehadet şerbetini içmiş Mehmetçikler… denildi ve kısa bir süre sessizlik oldu meydanda. İnsanlar duygulanmış, ağlıyordu. Ne ağlamak ama... Bu zafer ağlamasıydı, bu Mustafa Kemal'e olan özlem, minnet duygusuydu. Doğum günün kutlu olsun Türkiye Cumhuriyeti2nin gözbebeği olan Cumhuriyet.