Savaşa Hayır Sloganı İle İlgili Özlü Sözler


Savaşa Hayır Sloganı  İle İlgili Özlü Sözler


 


Devletlerin aralarındaki siyasal, ekonomik, dini, milli  vb  sorunlardan dolayı, anlaşmazlıklardan ötürü siyasal ilişkilerini keserek birbirine karşı  orduları ile giriştikleri silahlı eyleme savaş denir. Savaşın nükleer  savaş,  gerilla savaş, soğuk  savaş, dini savaş, dünya savaşı gibi farklı  biçimleri vardır.

Savaşın olduğu yerde acı vardır, ayrılık vardır, büyük kayıplar ve yaralanmalar vardır. Kan vardır, kin vardır ve elbette ki göz yaşı vardır. Ülkeler zorunlu olmadığı sürece savaştan kaçınmalı ve hiçbir çocuğun savaş yüzünden gözünden kanlı  yaşlar gelmemeli, getirtilmemelidir.

Savaş ile ilgili özlü sözler şunlardır:

“ Savaş ne işe yarar? Kesinlikle hiçbir işe.” Edwin Star

“ Dünyaya bir daha gelsem; ne kadar tank, tüfek ve silah varsa hepsini eritip saz, cümbüş ve zurna yapacağım.”  Aram Tigran

“5. Tüm savaşlar iç savaştır, çünkü tüm insanlar kardeştir.”  François Fenelon.

“ Savaş kimin haklı olduğuna değil kimin güçsüz olduğuna karar verir.” Bertrand Russell

* “Savaş politikanın diğer araçlarla devam ettirilmesidir.”  Clausewitz.

* “Bütün savaşları dövüşemeyecek kadar korkak olan bu yüzden de kendileri adına dövüşmek için dünyanın gençlerini cepheye süren hırsızlar çıkarır. “ Emma Goldman.

*Kötü bir barış, savaştan daha iyidir.”  Gaius Cornelius Tacitus.

* “Savaş; yüreklilik değil, korkaklıktır.”  Bertrand Russell.

* “Savaşın sonunu sadece ölüler görür.”  Platon.

* “Savaş; korku ve sefaletten başka bir şey veremez. Yakar, yıkar, öldürür, yok eder.” Nazım Hikmet

* “Savaşta yasalar susar. Marcus Tullius Cicero

* “Ben atomu insanlığa hizmet etmek için buldum. Onlar bomba yapıp birbirlerini yok ettiler. “  Albert Einstein.

* “Savaş, hiledir, hileden ibarettir. “   Hz. Muhammed.

* “Bu dünya silah tüccarlarına kalacak çünkü herkes birbirini öldürmekle meşgul. Bu hayatta kalmanın sırrıdır: Asla savaşa girme.”  Özellikle de kendinle.  Lord of War

Yılan ve Adam

 

 Dostluk İle İlgili Kompozisyon 


 İnsanlar dostlarını seçerken çoğu zaman kendi kişiliğine uygun, kendini anlayabilen ve kendisine hiçbir zararı olmayacağını düşündüğü kimselerle yakınlık kurar. Dostlar birbirlerinin her daim yanındadırlar ve aralarında hiçbir maddi ya da manevi konudan dolayı husumet çıkmaz. Zaten böyle bir şey olursa dostlukları da yürümez. “Yılan ve Adam” araya nifak girdiği zaman o dostluğun yürümeyeceğini anlatması bakımından çok güzel bir misaldir. Hikaye şöyle:





“Çok uzun yıllar önce yaşlı bir evliya ve onun oğlu adı sanı bilinmez bir köyde yaşarmış. Bu evliya ne zaman dara düşse köyün yakınındaki sarp mı sarp, çetin mi çetin bir dağa çıkarmış. Dağda bir kuyu ve kuyunun içinde de bir yılan yaşarmış. Evliya yılana derdini anlatır yılan da ona bir altın verir gönderirmiş. Zaman ilerledikçe evliya iyice yaşlanmış ve dizlerinde dağa çıkacak derman kalmamış. Oğlunu yanına çağırmış ve kuyuyu tarif ederek oraya git yılana benim selamımı söyle sana vereceğini al gel demiş.
Çocuk dağa gitmiş kuyuyu bulmuş ve yılandan altını alıp gel demiş. Babası gerektikçe çocuğu dağa gönderip altını getirtirmiş. Bir gün çocuk yılanı öldürürsem kuyudaki tüm altınları alırım diye düşünerek yerden aldığı taşı yılana doğru fırlatmış. 

Taş yılanın kuyruğuna değmiş ve o acıyla çocuğu ısırmış. Yılanın zehriyle çocuk çok geçmeden hastalanmış ve ölmüş. Yaşlı evliya dağa tırmanarak yılanın yanına gitmiş ve çocuk bir cahillik etmiş, nefsinin kurbanı olmuş biz yine eskisi gibi dost olalım deyince yılan : “ yok! olmaz! bende bu kuyruk acısı sende de bu evlat acısı olduktan sonra biz bir daha dost olamayız.” demiş.” 
Evet hikayede de anlatıldığı gibi dostluklar uzun zaman geçtikten sonra kurulabilir. O dostluğu yaşatmak da kolay değildir. İşin içine menfaatler, kötülükler, nifaklar sokulursa fazla yaşatılamaz. Çünkü dostluk güven gerektirir. Güvenin kaybolduğu yerde de artık dostluk olamaz.

Tutarlı Olmak İle İlgili Özlü Sözler

 

Tutarlı Olmak İle İlgili Özlü Sözler


İnsan  her zaman verdiği kararın arkasında durmaya çalışmalıdır. Ancak bunu yaptığı zaman tutarlı olur. İşte, evde, arkadaş ortamında yaşadığımız çeşitli sorunlar olabilir. Önemli olan yaşadığımız zorluklara ve sorunlara tutarlı bir şekilde karşılık verebilmektir. Ya da aldığımız bir  kararı ertesi günü değiştirmeye çalıştırmak, istikrarlı olmamak kişiyi çıkmaza sokar. İşte tü olumsuzlukları yaşamak için bir dediğimiz diğer dediğimizi tutmalı, kararlarımız kişiye, zamana ve mekan göre değişmemelidir. Verdiğimiz kararların arkasında durulmalı ve sonucunda o sabrın zaferinin tadını güzelce çıkarmalıyız. Örneğin; yedi yaşında çocuğumuz var diyelim. 


Çocuk sorumluluklarını yerine getirmedi ve sana bir hafta televizyon izlememe kararı aldım diye ona düşüncenizi belirttiniz. Daha bir geçmeden o televizyonun kumandasını çocuğa acıyıp veriyor ve ana yüreği işte diyorsanız işte tam da burada tutarlı davranmış olmuyorsunuz. O çocuk sorumluluklarını yerine getirmemeye devam eder ve siz de gerilmeye, gergin olmaya devam edersiniz.

Tutarlılık ile ilgili şu özlü sözlere kulak vermek gerek bence. İşte bu sözler de şunlardır:


* “Kişinin kendisiyle ilgili vardığı sonuçlar, kendisiyle ilişkisindeki tutarlılık, onun kendi özdeşim yasasının, ben kimim tanımlamasının temelini oluşturur.” Doğan Cüceloğlu.


* “İnsanların endişe yaşamaması için, tutumları ile davranışları tutarlı olmak zorundadır.” Özgür Bolat

 

* “Huzurlu ve tutarlı bir insan olmak istiyorsanız, bu konuda da dürüst olun, kafanız ve gönlünüzle inandıklarınızı savunun” .İpek Ongun.


* “Tutarlı olmak değişmez olmak değil, kararlı olmak inatçı olmak değildir, disiplinli olmak sert olmak değildir, kar yavaş ve devamlı yağarsa tutar. Nevzat Tarhan.


* “Güvenilir olmanın temelinde kendinle tutarlı olmak yatar. ”Doğan Cüceloğlu.


* “Hiçbir zaman tamamen neşeli ya da tamamen kederli olamayız, yalnızca tutarlı olmak adına -tutarlılık zihinsel rahatlığımızın en işlevsel sigortasıdır- diğer hissin belirtilerini görmezden geliriz, tüm yoğunluğumuzu baskın olan hisse kaydırırız.” Serhat Çelikel.


* “Sadece iyi olmak da yetmiyor. Ayrıca dikkatli ve tutarlı olmak zorundayız.” İbrahim Tenekeci.



“Eylemlerinde tutarlı olmayanlarla dostluk edersen, ya çok sınırsız yada çok kısıtlı olursun. Çok sınırsız olanlar çok saldırgandır, çok kısıtlı olanlar çok edilgindir.  “ Konfüçyus

 

* “Sana söyleyeyim, sadece ahmaklar işte samimiyete ve hevese önem verir. Önemli olan tutarlılık ve işini düzgün yapmak.” Hakan Bıçakcı.

Yalan Söyleme İle İlgili Özlü Sözler

 

Yalan Söyleme  İle İlgili Özlü Sözler


Bilindiği gibi yalan söylemek bütün kötülüklerin anasıdır. Yalanın küçüğü, büyüğü olmaz, yalan yalandır değişmeyen tek şey de doğruluktur, doğrudan yana olmadır. Yalan söyleyen kişinin yalanı er geç de olsa ortaya çıkar. İşte böyle kimselere de güven duyulmaz. Yalancı  insanlar ile bir zaman sonra sohbet edilmemeye başlanır ve o kişinin laflarına da önem verilmez. Yalan söyleyen kişiden her şey beklenir. İnsan haklarına, adalete , hak olan, hakikat olana önem vermeyen kimseler yalana daha çok başvurur. Yalancı ve sahtekar olan kimseler daima güçlünün yanında, zalimin yanında olurlar. Böyle insanlar çıkarı için her şeyi yapar ve mazlum ve doğru olanın yanında yer almayacak kadar da haysiyetsiz kimselerdir.


Yalan ile ilgili sözler şunlardır:




“ Yalancılar dünyadaki tüm günah ve suçların sebebidir.” Epiktetos.

 * “ Yalan söyleyerek yaptığımız iyiliği hiç bir  iyilik düzeltmez.”

“ Yalan söyleyip  yüceltmektense doğruyu söyleyip alçalmayı tercih ederim” Hz. Ömer

“ Yalan öyle nüfus etmiş ki insanların diline , doğruyu söylemek gerekirse diye bir kalıp var.” Dostoyevski

* “ Az yalan söylenmez, yalanı söyleyen her yalanı  söyler.” Victor Hugo             

*” Yalan söylemek  beceri  ister. Biz de becerikli insanlara aşık oluruz.” Necip Fazıl Kısakürek.

* “  Her şeyden önce kendine yalan söyleme, karakterin sıfırlanmasın.” Dostoyevski.

* Ne çok yalan söyleniyordu gökyüzünde sözle, yazıyla, resimle ya da susarak….. Yusuf Atılgan


* "Bana yalan söylediğine üzülmedim. Bundan sonra sana inanmayacağıma üzüldüm.”  Friedrich Nietzsche.

* Yalanın faydası bir kere içindir, gerçeğinki ise sonsuz. Deniz Diderot

* “ Hayatta yalan söyleme, çünkü yalan söyleyen yakalanmaktan korkan hırsız gibidir. Yalanını kapatmak için sürekli yeni yalanlar söylemek zorunda kalır.”  Ali Fuat Başgil.

* “'Yalan zekâ işidir, dürüstlük ise cesaret. Eğer zekân yetmiyorsa yalan söylemeye; cesaretini kullanıp dürüst olmayı dene.”  Victor  Hugo.

*” Ben, haklı olduğu hâlde bile çekişmeyi bırakan kimse için cennetin avlusunda bir köşk, şaka da olsa, yalan söylemekten kaçınan kimse için cennetin ortasında bir köşk ve ahlâkı güzel olan kimse için de cennetin en yüksek yerinde bir köşk verileceğine kefilim.”( Hz. Muhammed Mustafa)

* "Dört haslet vardır; kimde bu hasletler bulunursa o kimse halis münafıktır. Kimde de bunlardan biri bulunursa, onu bırakıncaya kadar kendinde nifaktan bir haslet var demektir: Emanet edilince hıyanet eder, konuşunca yalan söyler, söz verince sözünde durmaz, husumet edince haddi aşar."   ( Hz. Muhammed Mustafa).

* Yazıklar olsun o kimseye ki, insanları güldürmek için konuşur ve yalan söylerler! Yazık ona, yazık ona!"  Hz. Muhammed Mustafa.

*  "Ey insanlar! Pervanenin ateşe atılması gibi sizi yalanın peşine düşmeye şevkeden şey nedir? Halbuki, üç yer hariç yalanın her çeşidi ademoğluna haramdır: Bu üç yere gelince: 1. Erkeğin, rızasını sağlamak için hanımına yalanı, 2. Harpte söylenecek yalan. Çünkü harp bir hileden ibarettir. 3. İki Müslümanın arasında sulhü sağlamak kastıyla söylenen yalan.”  Hz. Muhammed Mustafa.


 



Türk Ya Da Yabancı Bilim İnsanlarından Biri Hakkında Araştırma Yapınız. Bu Bilim İnsanının Hayatıyla ve Bilime Katkılarıyla Kısa Notlar Alınız.

 

Türk Ya Da Yabancı Bilim İnsanlarından Biri Hakkında  Araştırma Yapınız. Bu Bilim İnsanının Hayatıyla ve Bilime Katkılarıyla  Kısa Notlar Alınız.


 Uğur Şahin  19 Eylül 1965 yılında Hatay’da dünyaya gelmiştir.4 yaşında annesi ile birlikte babasının çalıştığı ve yaşadığı Almanya’nın Köln şehrine yerleşmişlerdir. Alevi bir babanın çocuğu olan , gururumu olan bu büyük bilim insanı çok çalışmış ve başarılı olarak Almanya’nın Köln şehrinde tıp eğitimi almıştır. 1933 yılında  tümör hücrelerinde ümmünoterapi üzerinde yaptığı çalışmalar ile  kendisine doktora derecesi verilmiştir. Başarılı bilim insanı sadece bir alanda değil farklı alanlarda kendini geliştirerek matematik eğitimi de almıştır.


 Yani matematik okumuştur. Durmadan çalışan ve yoluna azimle devam eden Sevgili Uğur Şahin yaptığı onca çalışmanın karşılığını almıştır ve  Mainz Üniversitesi’nde profesörlük unvanını almıştır. Kanser ile ilgili araştırmalarda bulunmuştur ve çeşitli makaleler yazmış, tezler yayımlamıştır.  yazmıştır. Çalışmalarını , Ümmünülog olan değerli bilim insanı ve aynı zamanda eşi olan Özlem Hanım ile yapmıştır.  (vücudumuzun bağışıklık sistemi aracılığı ile çok çeşitli şekillerde kendini yararlı olmayan mikrorganizmalara karşı korumasına ümmünülog denir.)


Kendisi büyük bir bilim insanıdır. Onkolog, akademisyen ve maddi olarak da yaptığı çalışmalardan dolayı milyarder bir bilim insanıdır. Son zamanlarda daha çok gündemde olan Uğur Şahin saygıdeğer ve aynı zamanda kendisi gibi bilim insanı olan eşi Özlem Türeci ile , dünyayı etkisi altına almış olan korona virüsün aşısını bulmuştur. Yani Mainzi merkezli  biyoteknoloji şirketi olan  Biontech’in kurucu ortağı ve  CEO’ dur. Büyük bilim insanı Uğur Şahin şu anda Almanya’da  Mainz Johannes Gutenberg Üniversitesi tıp merkezinde görevine başarı ile devam etmektedir.


Uğur Şahin ve eşi Özlem Türeci dünyayı etkisi altına alan korona virüsün aşısını buldukları için dünya medyasının ilgi odağı haline gelmişlerdir. Uğur Şahin ve Özlem Türeci çiftçi dünyanın en zengin ilk 100 listesine girmeyi başarmışlardır. Dünyanın en zengin Türk unvanını da almışlardır. Uğur Şahin çok sayıda doktora öğrencine danışmanlık yapmış ve  bilime, ilime büyük katkı sağlamıştır. Hiç kimsenin korkmamasını ve herkesin gönül rahatlığı ile bu aşıyı yaptırmalarını istemişlerdir. Korkulacak bir durum olmadığını ve kendilerine güven duyulması gerektiğini söylemişlerdir.

Aldığı ödüller şunlardır:

* Go-bio ödülü

* Alman Kanser Ödülü

* Onur Ödülü ve çok sayıda ödüller almışlardır.




* 2020 yılında yılın kişisi  sevgili Özlem Türeci ve Uğur Şahin Bey olmuştur. Kendilerini ben de bir Türk genci olarak tebrik ederim.  Onların izinden yürümek ve geleceğe aydın bakabilmek için çok çalışmalı ve böyle değerli bilim adamlarına sahip çıkılmalıdır.

 

Not: Uğur Şahin’in şu sözü de çok anlamlıdır:  “ İnsanlara Yardım edebilmek Allah’ın bir lütfudur. Dünyanın kaderini değiştirecek bu işlere imza atmış olan bu iki büyük bilim insanın ellerinden öper , başarılarının devamını dilerim.

Bilim İnsanı Olmak İçin Hangi Özelliklere Sahip Olmak Gerekir?

  

Bilim İnsanı Olmak İçin Hangi Özelliklere  Sahip Olmak Gerekir?




 
Bilim insanı olmak, dünyaya, geleceğe yön vermek ve  insanlığa kalıcı eserler bırakabilmek, buluşlar çıkartabilmek başarılı olmak isteyen, azimli ve kararlı olmak isteyen her gencin isteğidir. Bilim adamı olmak isteyen insan hem kendini geliştirir, hem içinde yaşadığı ülkeye faydalı olur hem de dünyaya faydalı olmak ister. Bilim adamı olmak için ilk olarak ilgi, merak ve yetenek gereklidir. İnsanın içinde merak yoksa, deney ve gözlemlere yer yoksa ve tabi ki bilgi yoksa bilim adamı olamaz.


 Bilim adamı olmak için kısaca şu özelliklere sahip olmak gerekir:


* Meraklı ve iyi bir gözlemci olmak gerekir.


* Kuşku duyması gerekir. Yani şüpheci olması gerekir.


* Bir işe başladığı zaman tüm kararlarını ortaya koymalıdır ve azimle yolunma devam etmelidir.


* Herhangi bir otoriteye bağlı olmamalıdır.


* Yaptığı çalışmalarda objektif (tarafsız) olmalıdır.


* Çalışmalarını amacına ulaşıncaya kadar sonuna kadar yürütmelidir.


* Gözlem ve deney yaparken yapabileceği en iyi yöntemi, tekniği ve materyali en iyi biçimde uygulayabilmelidir.


* Araştırmacıyı, okumayı seven biri olmalıdır, ülkesindeki ve dünyadaki güncel haberleri takip etmelidir.

* Kendini geliştirmek için sürekli okumalıdır.


* Sabırla yoluna devam etmelidir.


* Alanında en iyi uzman olabilmek için  araştırmalara katılmalı, kendini geliştirmek için ülkesinde yeterli fayda görmüyorsa daha gelişmiş ülkelere gitmelidir.

 

Mustafa Kemal'in Bağımsızlık ve Ulusal Egemenlik İle İlgili Sözlerini Yazınız .

  

Mustafa Kemal'in Bağımsızlık ve  Ulusal Egemenlik İle İlgili Sözlerini yazınız.


Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu olan Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal her zaman tam bağımsızlığa önem vermiştir. Başka milletlerin kölesi olmamak için vatan uğrunda çok fedakarlıklar yapmış büyük bir liderdir.  Tam bağımsızlık ve milli egemenlikten asla taviz verilmemesi gerektiğini düşünmüştür. Bir millet ancak tam bağımsız kalarak ve hakimiyet millette olduğu zaman uzun yıllar ayakta kalır. Bunun için de bağımsız kalmaya devam etmeliyiz , demokrasiye ve cumhuriyete sahip çıkmalıyız . Mustafa Kemal'in bağımsızlık ve ulusal egemenlik ile ilgili sözleri şunlardır:


*'' Türk esirlik kabul etmeyen bir millettir.''

*''Biz Türkler, tarih boyunca hürriyet ve istiklal  timsali olmuş bir milletiz.''

*''Uluslar, egemenliklerini geçici bile olsa, bırakacağı meclislere dahi gereğinden fazla inanmamalı ve güvenmemelidir. Çünkü meclisler bile despotluk yapabilir ve bu despotluk bireysel despotluktan daha tehlikeli olabilir. Meclislerin öyle kararları olabilir ki, bu kararlar ulusun yaşamına giderilmesi olanaklı olmayan zararlar verebilir.''

* ''Bilelim ki, milli benliğini bilmeyen milletler başka milletlerin avıdır.''
*'' Ya istiklal, Ya Ölüm.''

*'' Tam bağımsızlık denildiği zaman, tabii, siyasi, mali, iktisadi, adli, askeri, vs. her hususta tam bağımsızlık ve tam serbestlik kastolunmaktadır.''


* ''Bu millet bağımsızlıktan yoksun yaşamamıştır, yaşayamaz ve yaşamayacaktır.''
*''Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir.''
* '' Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur hiçbir makam yoktur Yalnız bir kuvvet vardır O da millî egemenliktir Yalnız bir makam vardır O da milletin kalbi vicdani ve mevcudiyetidir.''
*Millî egemenlik uğrunda canımı vermek benim için vicdan ve namus borcum  olsun.''
*'' Egemenlik hiçbir mâna hiçbir şekil ve hiçbir renkte ve işarette ortaklık kabul etmez.''
*''Yeni Türkiye Hükümetinin öz cevheri millî hâkimiyettir Milletin kayıtsız ve şartsız hâkimiyetidir."
* '' Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.''




* '' İnsaf ve merhamet dilenmekle millet işleri görülemez; millet ve devletin şeref ve bağımsızlığı elde edilemez, insaf ve merhamet dilenmek gibi bir kural yoktur. Türk milleti ve Türkiye’nin çocukları, bunu bir an akıldan çıkarmamalıdır.''

*'' Türk Milleti yeni bir iman ve kesin bir milli azim ile yeni bir devlet kurmuştur bu devletin dayandığı esaslar Tam Bağımsızlık ve Kayıtsız Şartsız Milli Egemenlikten ibarettir. Yeni Türkiye devletinin yapısının ruhu Milli Egemenliktir. Milletin kayıtsız şartsız egemenliğidir…''

*'' Bizim milletimiz vatanı için, özgürlüğü ve egemenliği için özverili bir halktır; bunu kanıtladı. Milletimiz, yaptığı devrimlerin kıskanç savunucusudur da. Benliğinde bu erdemler yerleşmiş bir milleti, yürümekte olduğu doğru yoldan hiçbir kimse, hiçbir kuvvet alıkoyamaz.''

*''Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.''

* ''Arkadaşlar! Türkiye devletinde ve Türkiye devletini kuran Türkiye halkında tacidar yoktur diktatör yoktur! Tacidar yoktur ve olmayacaktır Çünkü olamaz''

Çevremizde Pek Çok Tarihi Eser Ve Doğal Güzellik Vardır. Bunların Korunması Neden Önemlidir ? Açıklayınız .

 

 Çevremizde Pek Çok Tarihi Eser Ve Doğal Güzellik Vardır. Bunların Korunması Neden Önemlidir ? Açıklayınız.


Çevremizde pek çok tarihi eser ve doğal güzellikler vardır. Örneğin ;  Nemrut Dağı , Düden Şelalesi , Göbeklitepe , Ihlara Vadisi , Kapadokya , İshak Paşa Sarayı , Safran Bolu Evleri , Balıklıgöl , Pamukkale , Sümela Manastırı , Aspendos , Efes Antik Kenti , İnsuyu Mağarası , Kız Kalesi , Ani Harabeleri , Selimiye Cami , Ballıca Mağarası gibi ülkemizde pek çok tarihi eser  ve doğal  güzellik vardır. Bu tarihi eserler ve doğal güzellikler bizim geçmişimizin bir parçasıdır. Bizim kültürel değerlerimizdir.  Yani bizi biz yapan değerlerdir. Onun için bu tarihi eserlere ve doğal güzelliklere sahip çıkmalıyız.


Bu tarihi eserlerin ve doğal güzelliklerin gelecek nesillere  de ulaşabilmesi için onlara sahip çıkmalıyız ve onları korumalıyız . Devlet de zaten bu konuda gerekli olan sorumluluklarını yerine getirmeye çalışmaktadır .  Bu eserlerimiz zarar görmemesi için gerekli yasalar çıkarılmalıdır . Bu eserlerin doğal yapılarının zarar görmemesi için bilinçli insanlar olmalıyız ve bilinçli insanlar yetiştirmeliyiz.





Bu tarihi eserleri ve doğal güzellikleri korumazsak gelecek nesiller de büyük bir kayıp yaşar. Tarihinden haberi olmayan , doğal güzelliklerinden haberi olmayan bilgisiz bir nesil ortaya çıkar . Kültürlü bireyler yetişmez . Bu yüzden  cennet ülkemizdeki tüm güzelliklerin değerini bilmeliyiz ve onları her zaman korumalı ve yaşatmaya çalışmalıyız .

Sakıp Sabancı'nın Türkiye'ye Katkıları Nelerdir?

  

Sakıp Sabancı'nın Türkiye'ye Katkıları Nelerdir?


*Büyük bir zekaya sahip olan , girişimciliği ile ülkemize büyük katkılar sağlayan rahmetli Sakıp Sabancı  ülkesi için çok iyi işler yapmıştır. 

*Kendisi 1933 tarihinde Kayseri'nin Akçakaya Köyünde dünyaya gelmiştir.
* Sakıp Sabancı'nın babası pamuk tüccarı olarak geçimlerini sağlamaktaydı. Annesi ise ev hanımıydı.

*Sakıp Sabancı babası ile ortak çalışmaya başlamış ve babasının cırcır fabrikasına ortak olmuştur . Daha sonra müthiş zekası ile müthiş projelere , müthiş işlere imza atmıştır.

*Ülkesinin insanlarına yeni istihdam alanlarını  açmış ve  yüzlerce fabrika açarak hem insanlara iş vermiş ve hem de ülkesine çok faydalı olmuş bir iş adamıdır . Çeşitli derneklerde ve kuruluşlarda da  önemli görevlerde bulunmuştur.

*Maddi durumu olmayan birçok başarılı öğrenciye burs vermiş ve o çocukların da ülkesi için iyi bir insan olmaları için elinden gelen her türlü fedakarlığı yapmış bir ilim insanıdır.

* Kendi adında kurduğu Sabancı Vakfı sayesinde ihtiyaç sahiplerine yardımcı olmuştur . 
*Edindiği deneyimlerden yola çıkarak çok sayıda farklı kitaplar yazmıştır ve gençlere bu kitaplar ile faydalı olmaya ve bilgilerini aktarmaya çalışmıştır . Öğrenci yurdu , okul , öğretmen evi , hastane , kültür merkezi , kütüphane açmış ve eğitime , öğretime , sağlığa çok önem vermiştir. 


*Çeşitli spor tesisleri açarak gençlerin sporla ilgilenmesine katkı sağlamıştır . O her zaman vatanını ve milletini seven , bilinçli , nitelikli , girişimci bir iş adamı olmaya devam etmiştir . Yaşamının son günlerine kadar bile çalışmaktan asla bıkmamış ve yorulmamıştır . Sakıp Sabancı birçok da  şirket kurmuştur. Bu şirketlerin bazıları şunlardır :  Aksigorta kuruldu , Lassa kuruldu , Akbank kuruldu , Pilsa  kuruldu ve daha birçok şirket kuruldu . Sakıp Sabancı 10 Nisan 2004 tarihinde hayata gözlerini yummuştur.



Osmanlı Devleti , Bünyesindeki Farklı Din , Millet , Mezhep , Kültüre Sahip İnsan Topluluklarını Uzun Yıllar Bir Arada Yönetmeyi Nasıl Başarmış Olabilir ? Tartışınız

  


Osmanlı Devleti , Bünyesindeki  Farklı Din ,  Millet , Mezhep , Kültüre Sahip İnsan Topluluklarını Uzun Yıllar Bir Arada  Yönetmeyi Nasıl  Başarmış Olabilir ? Tartışınız


Osmanlı Devleti yöneticileri çok bilgili , deneyimli , merkezi otoriteye önem veren padişahlardır . Osmanlı Devleti hoşgörülü bir yönetim tarzına sahip olduğu için , insan haklarını koruğu için , adaletli olduğu için  egemenliği  altında bulunan milletler de Osmanlı Devleti’ne isyan etmemiştir.

 Çünkü Osmanlı Devleti kendi topraklar içinde  yaşayan hiçbir tebaasına  ırk, dil, din, mezhep ayrımı yapmamış , herkesin dinini istediği gibi yaşayabilmesi için  onları özgür bırakmıştır.

Hoşgörünün olduğu yerde huzur ve güven ortamı sağlanmıştır . Bu yönetim tarzı da Osmanlı’nın uzun yıllar ayakta kalmasını sağlamıştır.

Örneğin: Fatih Sultan Mehmet şu sözü söylemiştir:


‘’Nişan-ı hümayun şu ki, ben ki sultan Mehmet Han' ; üst ve alt tabakada bulunan bütün halk tarafından şu şekilde bilinsin ki, bu fermanı taşıyan Bosna rahiplerine lütufta bulunup şu hususları buyurdum:

 Söz konusu rahiplere ve kiliselerine hiç kimse tarafından engel olunmayıp rahatsızlık verilmeyecektir. bunlardan gerek ihtiyatsızca memleketimde duranlara ve gerekse kaçanlara emn –ü aman olsun ki, memleketimize gelip korkusuzca sakin olsunlar ve kiliselerinde yerleşsinler; ne ben, ne vezirlerim ne de halkım tarafından hiç kimse bunlara herhangi bir şekilde karışıp incitmeyecektir.





Kendilerine, canlarına, mallarına, kiliselerine ve dışardan memleketimize getirecekleri kimselere yeri ve göğü yaratan Allah hakkı için, peygamberimiz Muhammed Mustafa hakkı için, yedi mushaf hakkı için, yüz yirmi dört bin peygamber hakkı için ve kuşandığım kılıç için en ağır yemin ile yemin ederim ki, yukarıda belirtilen hususlara söz konusu rahipler benim hizmetime ve benim emrime itaatkar oldukları sürece hiç kimse tarafından muhalefet edilmeyecektir."

Mustafa Kemal Atatürk’ün Gençlik ve Spor İle İlgili Özlü Sözleri

 

Mustafa Kemal Atatürk’ün Gençlik ve Spor İle İlgili Özlü Sözleri


 

Mustafa Kemal Atatürk gençliğe ve spora her zaman çok önem vermiştir. Bir ulusun geleceği gençlerinin iyi ve bilim yolunda yetiştirilmesine bağlıdır Bilim yolunda ilerlemeye spor da eklenince o ulusun gençleri ülkelerini ilerletmek için daha çok çalışacak ve vatanı için ellerinden gelen her türlü kalkınmayı sağlayacaklardır.

 

* “ Her çeşit spor faaliyetini Türk gençliğinin milli terbiyesinin ana unsurlarından saymak lâzımdır. Bu işte hükümetin şimdiye kadar olduğundan daha çok ciddi ve dikkatli davranması , Türk gençliğinin spor bakımından da milli heyecan içinde , itina ile yetiştirilmesi önemli tutulmalıdır.”

* “Sizler, yani yeni Türkiye’nin genç evlatları, yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler asla ve asla yorulmazlar; Türk gençliği, gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir.

* “Türk genci, devrimlerin ve rejimin sahibi ve bekçisidir. Bunların lüzumuna, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır; rejimi ve devrimleri benimsemiştir. Bunları zayıf düşürecek en küçük veya en büyük bir kıpırtı ve bir hareket duydu mu, bu memleketin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adliyesi vardır demeyecektir. Hemen müdahale edecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla, nesi varsa onunla kendi eserini koruyacaktır. Polis gelecektir; asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, "polis henüz devrim ve Cumhuriyetin polisi değildir" diye düşünecek, fakat asla yalvarmayacaktır. Mahkeme onu mahkum edecektir. Yine düşünecek: "Demek adliyeyi de islah etmek, rejime göre düzenlemek lazım!" Onu hapse atacaklar. Kanun yolundan itirazlarını yapmakla beraber; bana, İsmet Paşa'ya, Meclis'e telgraflar yağdırıp haksız ve suçsuz olduğu için tahliyesine çalışılmasını kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, "Ben inan ve kanaatimin icabını yaptım. Müdahale ve hareketimde haklıyım. Eğer buraya haksız gelmişsem, bu haksızlığı meydana getiren sebep ve amilleri düzeltmek de benim vazifemdir!" İste benim anladığım Türk genci ve Türk gençliği!


* “Ey yükselen yeni nesil, gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk; onu yükseltecek ve sürdürecek sizsiniz.”


* “Gençler! Benim gelecekteki emellerimi gerçekleştirmeyi üstlenen gençler! Bir gün bu memleketi sizin gibi beni anlamış bir gençliğe bırakacağımdan dolayı çok memnun ve mesudum" (Mustafa Kemal ATATÜRK)


* “19 Mayıs ulusal egemenliğin başlangıç günüdür.” (Mustafa Kemal ATATÜRK)

* “Milletin bağrından temiz bir nesil yetişiyor. Bu eseri (Türkiye Cumhuriyetini) ona bırakacağım ve gözüm arkamda kalmayacak." Mustafa Kemal ATATÜRK


* “Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim.” Mustafa Kemal ATATÜRK

* “Türk sosyal bünyesinde spor hareketlerini düzenlemekle görevli olanlar, Türk çocuklarının spor hayatını yüceltmeyi düşünürken sadece gösteriş için herhangi bir yarışmada kazanmak azmiyle spor çizmezler. Esas olan bütün yaştaki Türkler için Beden Eğitimi sağlamaktır.”


* “Türk milleti anadan doğma sporcudur. Henüz yürümeye başlayan köy çocuklarını bile harman yerinde güreşirken görürsünüz. Ata en çok , ve iyi binen yalnız Türk erkekleri değildir. Türk kadını da bu işi iyi bilir.”


* “Spor yalnız beden kabiliyetinin bir üstünlüğü sayılmaz. İdrak ve ahlâk da bu işe yardım eder. Zekâ ve kavrayışı kısa olan kuvvetliler , zekâ kavrayışı yerinde olan daha az kuvvetlilerle başa çıkamazlar. Ben Sporcunun zeki çevik aynı zamanda ahlâklısını severim.”




* “Dünya spor hayatı ve spor dünyası çok mühimdir. Bu kadar mühim olan spor hayatı, bizim için daha mühimdir. Çünkü ırk meselesidir, ırkın ıslahı ve küsayişi meselesidir ve hatta biraz da medeniyet meselesidir.”


* “Cumhuriyet, fikren, ilmen ve bedenen kuvvetli ve yüksek seviyeli muhafızlar ister.


* “Gençler, cesaretimizi güçlendiren ve sürdüren sizlersiniz. Siz, almakta olduğunuz terbiye ve kültür ile, insanlık değerinin, vatan sevgisinin en değerli örneği olacaksınız.”

 

Anneler Günü İle İlgili Mesajlar

 

Anneler Günü İle İlgili Mesajlar


* Beni doğup büyüten, gece gündüz demeden yanımda kalan  ve yanımdan bir an olsun ayrılmayan sevgili annem. İyi ki benim güneşimsin, iyi ki benim annemsin, anneler günün kutlu olsun.

* İlk gördüğüm gül yüzlü yüzdü seninki, bana bakışın, bana tebessümün hayatımın anlamı oldu. Şefkatle kollarına alışın ve yavrum deyişin beni her zaman büyüledi. Seni çok seviyorum değerlim. iyi ki benim annemsin iyi ki. Anneler günün kutlu ve mutlu olsun.

* Gülmemde sen vardın yanı başımda, ağlayışımda sen oldun yanımda. Her zorlukta tuttun elimi, kaldırdın beni  yeniden. Hayata karşı dimdik durş sergiliyorsam bu sadece ve sadece senin sayendedir.  Annem  sen benim biricik kıymetlimsin. Anneler günün kutlu olsun ay ışığım, göz nurum, en kıymetlim.

* Bir gün olsun yoruldum demedin, en yorgun anlarında bile hep bir tebssüm vardı yüzünde. Nice zorluklar çektin de bir gün olsun bize belli etmedin ve bizi bu günlere getirdin. Söyle bana nasıl ödeyim hakkını  ödenir mi hiç ana hakkı. Cennet sizlerin ayakları altındaymış, öyle diyor sevgili Peygamber Efendimiz. Öyle sizin gibi cennet  yürekli annelerin anneler günü kutlu olsun güzel annem. Seni çok ama çoookkkkk seviyorum.

*Hayat yolculuğumun en başından beri beni besleyen, üzerimden duayı hiç eksik etmeyen, benim için her an endişelenen, bana rehberlik eden ve her arayışımda beni destekleyen kişi sendin anneciğim. İhtiyacım olan sevgi için her gün orada olduğunu biliyorum. Anneler Günün kutlu olsun!

*Annelerimizin bizi en mükemmel şekilde yetiştirme çabaları olmasaydı bu dünya asla harika olmazdı. Anneler Günün kutlu olsun!

* Güzel ahlakı, erdemli olmayı, empati kurmayı ve merhamet duygusunu sen öğrettin bana annem. Bugün iyi ve başarılı bir insansam bunlar senin sayendedir. İyi ki varsın iyi ki benim annemsin. Anneler günün kutlu olsun göz bebeğim.

* İlk eğitimi senden aldım ben, ilk harfi sen öğrettin bana, emeklemeyi, yürümeyi, koşmayı, kısaca  her şeyi öğrendim senden. Sen bana bakmasaydın bugün sağlıklı ve başarılı bir çocuk olamayacaktım. Tüm bunları sana borçluyum annem. Anneler günün mutlu olsun, kutlu olsun, huzur seninle daim olsun.

* Maddi zorluklarda büyüttün bizi, el işleri ile tek başına hayata tutunmaya çalıştın bizi bugünlere getirdin. Hakkını ödeyemeyiz senin ana. Anneler Günün kutluı olsun canım anam.

*  Koşulsuz tek sevgi ananın evladına olan sevgisidir. Anneler günün kutlu olsun güzel yürekli yardımsever anam.

* Anne olunca anneliğin ne kadar zor olduğunu daha iyi anladım. Senin bize emeğin, fedakarlığın çok oldu. Nasıl öderiz bu hakkı elbette ödenmez anne hakkı ama sevilir hep bakılır ömür boy o güzel gözlerine. Anneler günün kutlu olsun iyi ki varsın anam.





* Yaşamda bir çocuğa verilecek en güzel hediye onun iyi bir anneye sahip olabilmesidir. Yüce Rabbim de bana senin gibi bir melek göndermiş ve benim annem olmuşsun. Bize merhameti öğrettin, hoşgörüyü, affetmeyi öğrettin. Duyarlı olmayı, acıma duygusuna sahip olmayı, can yakmamayı, ah almamayı öğrettin. Bugün arkadaşlarım ve çevrem tarafından sevilip sayılıyorsam, iyi bir insan olarak parmakla gösteriliyorsam bu senin verdiğin güzel ahlak ve eğitim sayesindedir anneciğim. Anneler günün kutlu olsun dünyanın en güzel ve en melek annesi.

* İnsan haklarına saygılı olmayı, adaletli olmayı, haksızlık karşısında susmayı ve cesur olmayı senden öğrendim annem. Onun için bugün mutlu ve kendini gerçekleştirmiş bir insanım. Tüm bunları elbette sana borçluyum. Anneler günün kutlu olsun en kıymetlim.

 

Ramazan Bayramı İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

 


Ramazan Bayramı İle İlgili Kompozisyon Yazınız.


 Bayramlarımız milli ve dini bayramlar olarak ikiye ayrılır. Dini bayramlar ise Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı olarak iki bölümde incelenir. Ramazan Ayının sonlarına doğru yaklaştığımız bu günlerde Ramazan Bayramının gelmesini heyecanla beklemekteyiz. Yüce Allah tutulan oruçları, verilen sadakaları  kabul etsin inşallah.




 Her ne kadar bu yıl oruç zamanında gidip gelmeler, misafir ağırlamalar olmasa da yine de oruç tutmanın fazileti ve insan vücuduna katkıları saymakla tükenmez. Tuttuğumuz oruçların bitmesi ile yeni bir güne bayram gününe uyanacağız inşallah. Korona virüsten dolayı geçen yıl olduğu gibi bu yıl da misafirlikler olmayacak ve tam kapanma olacak. Tüm bunlara rağmen umudumuzu kaybetmeden ailemiz ile bayramımızı güzel ve mutlu bir şekilde geçirmeliyiz. Ramazan Bayramı namazının ardından babaların ve annelerin elleri öpülür. Küçüklerin ise gözlerinden öpülür. Aile bireyleri arasında karşılıklı hediyeleşmeden sonra güzel ve sabah kahvaltısı hep birlikte hazırlanır ve hep birlikte yenir. Akrabalarımızı  bu bayramda telefondan arayıp onlarla görüntülü bir şekilde konuşmalıyız. Komşu ziyareti, eş dost ziyaretini bu bayramda ertelemeliyiz.

 

Evde annemizin hazırladığı güzel yemeklerden ve tatlılardan yiyerek , güzel vakit geçirmeye gayret göstermeliyiz. Bu zorlu günlerin geçeceğini düşünerek kendimizi güzel düşüncelere, umutlu bekleyişlere bırakmalıyız. Virüsün olmadığı ilkbaharların geleceği, virüsün ortadan kalktığı oruçların tutulup bayramların kutlanacağı o günleri özlemle beklemeliyiz ve asla moralimizi bozup boşluğa düşmemeliyiz.  Her bayramda olduğu gibi bu bayramda da telefon ya da başka bir teknolojik alet aracılığı ile küs olanlar barıştırılmalı, yakınlar aranmalı ve ha, hatır sorularak gönüller alınmalı, gönüllere güzel bir iki çift sözler söylenmelidir. Gönüllere girilmeli, sevgi ve saygının bütünleştiği, güzel ahlakın daim olduğu bayramların olması dileği ile herkese şimdiden iyi bayramlar ve sağlıklı günler dilerim. Sağlıkla kalın.

Türkiye'deki Yayla Turizmi Konusunda Bir Deneme Yazınız .

  

Türkiye'deki Yayla Turizmi Konusunda Bir Deneme Yazınız.


Ülkemiz  yayla turizmi  yönünden   zengin bir  ülkedir.  Ayder  yaylası ,  Aladağlar,   Ardahan Yaylası ,  Perşembe Yaylası, Kümbet  Yaylası, Elmacık Yaylası  gibi yaylalarımız vardır. İnsanlar yaz geldiği zaman sıcak havadan bunalıp yaylalara çıkar. Yaylaya gitmek insanın içini açar, insan temiz hava alır , stres atar. Özellikle  de  bahar geldiği zaman  açan mis gibi papatya kokuları , mor sümbüllü çiçekler , ekşimsi  bir tadı olan kuzukulağı yaylalarda çok sayıda olur.


Yaz  mevsiminde şehrin  kalabalığından , gürültüsünden  bıkan  insanlar hafta sonları ya da diğer tatil günlerinde  yaylalara gider ve orada  akşama  kadar eğlenerek  günü tamamlarlar. Kimi insanlar ise yaylacılıktan  geçimini sağladığı  için orada hayvancılık yaparlar. Yaylalarda hayvan otlatırlar , hayvanların  sütünden  peynir ,  tereyağı , çökelek,   kaymak  vb.  ürünler  yaparak  kışa  hazırlıklı olurlar  ve  aynı  zamanda  bu ürünlerini pazarda satışa sunarlar. Yaylalarda yazın çeşitli şenlikler olmaktadır.  


 Bu şenliklere eşini , çocuğunu , akrabalarını alan insanlar gelir ve mutlu bir gün geçirmiş olurlar.  Yaylalarda yapılan bu etkinlikler insanlar arasında kaynaşmayı sağlar , birlik ve beraberliği , dayanışmayı sağlar. Yaylanın o temiz  sularından kana  kana içilir ve bu müthiş bir zevktir.





 Yaylalarımızın değerini  bilmeliyiz ve  bu doğal güzelliklere sahip çıkmalıyız . Orada bizler için yapılmış olan alanları , mescitleri kirletmemeliyiz. Oralara çöplerimizi bırakmamalıyız. Yaylaları doğal güzelliği içinde bırakmalıyız  ve o temiz olan yerleri çöp yerine dönüştürmemeliyiz. 


Temiz bir dünyada yaşamak için , temiz bir havada yaşamak için ve temiz sulardan kana kana içebilmek için yaylalarımı korumalıyız  ve oraları  tertemiz bırakmalıyız.