Haksızlık Konulu Bir Söyleşi Yazınız.


Haksızlık Konulu Bir Söyleşi Yazınız.

Her insanın sahip olduğu temel haklar vardır. Yaşama hakkı,  seyahat etme hakkı, özel yaşamın dokunulmazlığı vb. Bu hakları daha da çoğaltabiliriz. İnsan bu haklarını kullanarak yaşama tutunur ve yaşama bağlanır. Haksızlık ise bize ait olan bir hakkın  yenmesi, elimizden alınmasıdır. Sizce yanılıyor muyum ama hiç kimse hakkının yenmesini istemediğine göre, herkese düşen sorumluluk da hiç kimsenin hakkını yememektir.  Ama ne yazık ki herkes hak kavramının ne anlamına geldiği  ne yazık ki bilmiyor biliyor  olsa bile bunu yaşamında uygulamıyor.

Haksızlık adalet kavramının önemini yitirmesi demektir. Bunun için hak konusunda çok duyarlı olmalıyız. Hiç kimsenin hakkının yenmesine göz yummamalıyız, kendi haklarımızın da yenmesine asla ve asla müsaade etmemeliyiz.  Çevremizde gördüğümüz bir kişi haksızlığa uğradığı zaman susmamalıyız. O kişinin haklarını , onunla birlikte sonuna kadar aramalıyız. İşte bunları yapınca gerçek anlamda iyi bir insan ve adaletli bir insan olabiliriz. Sevgili Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa '' Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.'' der ve adil olmanın , hak yenmemesinin ne kadar önemli olduğunu anlatmak ister. 

 Haksızlığın, liyakatsizliğin olduğu bir toplum kısa zamanda dağılmaya ve parçalanmaya başlar.  Çünkü burada adalet  olmadığı için kargaşa olur. Bunun için her zaman hukuka güvenmeliyiz ve hukuk devleti olma özelliğimizi korumalıyız. Hak edene hakkını vermeliyiz ve dürüst, onurlu insanlar olmalıyız.  
Eşitliğin daim olması için, adaletin var olması için her zaman  haklı olanın yanında yer almalıyız. Hak kavramının ne kadar önemli olduğunu anlamak için de şu sözü unutmamalıyız: ‘’HaksızIık  önünde eğiImeyiniz; çünkü hakkınız ile birlikte  beraber şerefinizi de kaybedersiniz.’’ Hz. AIi

İnterneti Nasıl Verimli Kullanabiliriz İle İlgili Kompozisyon Yazınız


İnterneti Nasıl Verimli Kullanabiliriz İle İlgili Kompozisyon Yazınız

İnterneti kullanmak artık hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir.  Teknolojinin hızla ilerlemesi  ile artık ülkemizde de her on evden ikisinde internetin kullanıldığını görmekteyiz.   İnternetten birçok alanda faydalanmaktayız. Alışveriş yapılmakta, son dakika haberlerine anlık bakılmakta, öğrenmek istediğimiz bilgileri hemen öğrenebilmekte, istediğimiz  şarkılar anında indirilmekte, sınav  sonuçlarına bakabilmekte ve daha birçok şeyi yapmaktayız.

Önemi olan ise interneti verimli kullanmaktır. Günün hepsini gereksiz işler için,  internet başında geçiren kimse fayda sağlamaktan çok zarar görür. İşi internetle alakalı olan kimseler  zaten  günboyu internetten  faydalanır ve işini de verimli yapmış olur. İşi olmayan kimseler  vakit geçsin diye  internetle uğraşırsa işte o zaman kişi faydadan çok zarar etmiş olur.  İşte tüm bu olumsuzlukların olmaması için, interneti verimli kullanmak için şunları yapmalıyız:
* Kendimize sınırlar koymalıyız. Bir plan ve program doğrultusunda hareket etmeliyiz. Sadece amacımıza odaklanmalıyız. Onun dışında bilgisayar başında fazla vakit öldürmemeliyiz.
*  Sıklıkla kullandığımız siteleri  tarayıcımızda sık kullanılanlar listesine eklemeliyiz. Böylece çok fazla vaktimiz boşa gitmemiş olur.
* Sosyal medyada abartıya kaçmamalıyız. Elbette  sosyal medyada olmalıyız fakat bunda da ölçüyü kaçırmamaya özen göstermeliyiz.
* İnternetteki faydalı içeriklere bakmalıyız. Magazin, eğlence, oyun gibi   şeylerler oyalanmamalıyız. Araştırdığımız konunun videolarını izlemeliyiz ve kendimize fayda sağlayacak videolara bakarak kaliteli bir zaman geçirmeliyiz.

* Hemen hemen herkesin kullandığı alternatif arama motorlarını kullanmalıyız. Örneğin; Google gibi.
* İnterneti  kullanırken dik durmalıyız ve doğru bir şekilde oturuş pozisyonuna sahip olmalıyız. Yoksa fiziksel  sorunlar ortaya çıkabilir.


‘’Bana Arkadaşını Söyle Sana Kim Olduğunu Söyleyeyim.’’ Atasözünü Açıklayınız.


‘’Bana Arkadaşını Söyle Sana Kim Olduğunu Söyleyeyim.’’ Atasözünü Açıklayınız.

Kişi sosyal bir varlık olduğu için  başkaları ile iletişim içinde bulunmaya mecburdur. Çünkü bu bizim doğamızda olan bir  şeydir.  Kiminle gezdiğimiz, kiminle arkadaşlık, dostluk kurduğumuz da çok önemli bir meseledir. Çünkü  insan  birlikte vakit geçirdiği, eğlendiği, arkadaşlık kurduğu kişiden etkilenir ve zamanla ona benzemeye başlar. Bu kaçınılmaz bir durumdur

Bunun için arkadaşlarımızı iyi seçmeliyiz ve onların  iyi insanlar, ahlaklı insanlar olmalarına özen göstermeliyiz. Örneğin, kötü huylu bir kişi ile arkadaşlık kurmaya başlayan biri zamanla o kötü huyların kendisinde de olduğunu fark etmeye başlar ve bu duruma alışır. Bundan dolayı arkadaşlık ilişkilerinde çok dikkatli olmalıyız . Bu atasözü şu atasözü ile de benzerlik gösterir: ‘’ Üzüm üzüme baka baka kararır.’’ Yani kişiler birbiri ile vakit geçire geçire zamanla birbirinin aynısı olmaya başlar. Arkadaşlık ilişkilerinde  çevre de çok önemlidir. Kötü bir çevrede, kötü huylar edinmiş olan bir kişi arkadaşını da bu yönde olumsuz etkiler ve arkadaşının da  zarar görmesine neden olabilir. Onun için de çocuklarımızın kimler ile arkadaşlık kurduğuna dikkat etmeliyiz.

Onların sağlıklı bir ortamda ve güzel ahlaklı olan kişiler ile arkadaşlık kurmasına ortam hazırlamalıyız. Çocuklarımızı devamlı izlemeliyiz ve onları başı boş bırakmamalıyız.

‘’Görünüşü Düzeltmenin En İyi Yolu Gülmektir.’’ Sözünü Açıklayınız.


‘’Görünüşü Düzeltmenin En İyi Yolu Gülmektir.’’ Sözünü Açıklayınız.

Her insanın yapısı farklıdır. Kimi insan sert bir görünüme sahiptir, kimi insan ise daha sıcakkanlı ve daha güleç bir görünüme sahiptir. İnsan yapısı gereği fazla  güler yüzlü olmayabilir fakat bunu yapmak da zor değildir. Çünkü dışarıdan bakıldığı zaman kişi karşısında  güler yüzlü olan  birini görmek istiyor. Güleç insanlar kişiyi mutlu eder ve kişiye pozitif enerji katar. 

Güler yüzlü  insanlar hayatımıza renk katıyor ve bizi mutlu ediyor. Bunun için de görünüşü düzeltmenin en iyi yolu gülmektir. Çünkü gülmek kişileri birbirlerine yaklaştırır ve insanlar arası iletişimin daha olumlu  olmasını sağlar. Bunun için de elimizden geldiği kadar güler yüzlü insan olmaya çalışmalıyız. Kendimizi ve diğer insanları sevmeliyiz. Hayatın gülerek, gülümseyerek daha olumlu geçmesini sağlamalıyız. Her şeyi kafamıza takıp kendimize stres yaratmamalıyız. Mutlu olmak için, güler yüzlü olmak için az da olsa çaba göstermeliyiz.  Hem kendimiz gülmeliyiz hem de başkalarının gülmesine, mutlu olmasına yardımcı olmalıyız. Tabi ki bunun da yeri ve zamanı olmalıdır. İnsan sürekli gülerek  vakit geçiremez. 

Güler yüzlü olmanın önemi ile ilgili şu sözü de unutmamalıyız: “Bol bol gülümse, hem maliyeti sıfırdır hem de bedeline paha biçilmez.”  Jackson Brown.


Millet Sevgisi İle İlgili Hikaye Yazınız.


Millet  Sevgisi İle İlgili  Hikaye Yazınız.

Kurtuluş Savaşı’nın en çetrefilli yıllarıydı. Ben o yıllarda  küçüktüm. Savaş olduğu için  maddi ve manevi olarak çok zorluklar çekiyorduk. Babam ve abilerim cepheye gitmişlerdi. Evde ise babaannem, kardeşlerim, annem ve ben kalmıştık. Evde ne yiyeceğimiz bir ekmek  kalmıştı, ne de yakacağımız  bir odun parçası.  Bu arada düşman da durur mu tabi. Düşman her koldan saldırıyor, bebek, çocuk, yaşlı demeden herkesi öldürüyor ve evlerimizi yakıp yıkıyordu. Askerimiz bir yandan düşmanla mücadele ederken , bir yandan da yoksullukla  mücadele ediyordu. Aç olmak, susuz olmak  savaş zamanında  daha da vahim bir durumdu.

O yıllarda  Mustafa Kemal adında bir askerden bahsediliyordu. Yurdu kurtaracak ve bizi bağımsızlığımıza kavuşturacaktı. O düşmana karşı birlik  ve beraber olursak vatanımız kurtulur diyormuş. Bunu duyunca çok mutlu olmuştum. Çünkü bizim milletimiz zor zamanlarda birlik içinde olmayı bilirdi çünkü. Mustafa Kemal'i görmeyi ve onunla karşılaşmayı çok istiyordum. Mustafa Kemal bu zor yıllarda Tekalifi Milliye Emirleri çıkarmış ve her evden ordumuza destek istemişti. Babaannem  Hacer  Hanım, bunu duyar duymaz hemen işe atılmıştı. İki hafta boyunca her gün çorap ve yelek örüyor, bunların bir an önce askerlerimize gitmesi için elinden gelen her türlü fedakarlığı  yapıyordu. Çünkü vatanını ve milletini çok seviyor bunun için de gece gündüz demeden çorap ve yelek örüyordu. Annem de askerlerimize ekmek yapıyor, ben de cephaneye onları götürmek için can atıyordum. Babaannem ise oğlum bunları ben götürüyüm asker yavrularımıza dedi. Ben de tamam babaanne dedim. Yine  bir cuma günüydü. Babaannem elindeki erzaklarını almış ve askerlerimize teslim etmiş ve evine doğru gelirken  bir düşman askeri tarafından sırtından vurulmuştu. Oraya koşan bir Türk askeri babaannemi kucağına almış ve evimize getirmişti.

Babaannem bu kutlu yolda şehit olmuştu. Millet, vatan sevgisi işte böyle bir şeydi. O gün babaannem için çok üzülmüştüm. Ama yılmadan, pes etmeden vatan için mücadelemize devam ettik ve vatanımızı düşman parazitlerinden temizledik. Bugün ben de  ileri bir yaştayım.  Çocuklarıma, torunlarıma vatan sevgisini aşılamaya devam ediyorum. Çünkü vatan sevgisi sevgilerin en değerlisi ve en  kutsalıdır.

Bize Değer Katan Değerler Hakkında Kompozisyon Yazınız.


Bize Değer Katan Değerler Hakkında Kompozisyon Yazınız.

Hayatı güzel  ve anlamlı kılan en  önemli özellik  kişinin içindeki  sevgidir.  Bu sevgi insana, hayvana, bitkiye kısacası her şeye yönelik  olmalıdır. İçimizde olan sevgi  bize değer katan değerlerimiz arasındadır. Yine baktığımızda birlik ve beraberlik, yardımlaşma ve dayanışma, empati kurabilme, vicdanlı ve merhamet sahibi bir insan olmak, zor durumda kalanlara yardım etmede  bize değer katan değerlerimiz arasındadır.

Vatan sevgisi, millet sevgisi, dil ve din sevgisi, bayrak sevgisi  de bizi biz yapan değerlerdir.  Toplumu güçlü tutan, toplumun birbirine sımsıkı bağlanmasını sağlayan bu değerler olmazsa olmazlarımızdandır. Bu değerlere sahip çıkmalıyız ve bu değerleri yaşatmalıyız.   İnsan ancak insanca özelliklere sahip olduğu zaman değer kazanır.  Hoşgörü, farklılıklara saygı duyma, insanları olduğu gibi kabul etme önemli bir değerdir. Çünkü her insanı sevmek ve  Yaradan’dan ötürü hoş görmek gerekir.  Bize değer katan bu değerlerimiz bizi daha güçlü kılar ve bizi  yıkıma değil, yükselişe geçirir.

Milli ve dini bayramlarımız,  gelenek ve göreneklerimiz, kültürümüz de bize değer katan değerlerimizdir. Bunlara da sahip çıkmak ve bunları da sonsuza kadar yaşatmak gerekir. İşte böyle olunca da  güçlü ve sevgi dolu, değerli bir toplum, değerli bir millet oluruz. Bize değer katan değerleri de kalıcı hale getirmiş  oluruz. Kalıcı hale gelen değerler de kuşaktan kuşağa aktarılır ve böylece değerlerimiz hiç bir zaman yok olmamış olur.

‘’Her İnsan Herkes Karşısında, Herkesten Sorumludur.’’ Sözünden Ne Anlıyorsunuz? Yazınız.


‘’Her İnsan Herkes Karşısında,  Herkesten Sorumludur.’’ Sözünden Ne Anlıyorsunuz? Yazınız.

Bu hayatta her insanın belli başlı sorumlulukları vardır. Çünkü sorumluluklardır bizi hayata bağlayan, sorumluluklardır bizim çalışmamızı, alın teri dökmemizi sağlayan . Çalışmak, sorumluluk duygusuna sahip olmak, bir insana yakışan en güzel  davranış şeklidir. Toplum içinde huzurlu ve mutlu olmak için sorumluluk sahibi insan olmalıyız.

Hepimiz, her şey karşısında, herkesten sorumlu olmalıyız. Yani  haktan, adaletten, eşitlikten, insanlıktan, insan haklarından  yana olmalıyız. Çevremizde  maddi imkanı olmayan kişilere yardım etmeliyiz. Zor durumda kalmış insanların elinden tutmalıyız. Hiç kimsenin açlıktan ölmesine izin vermemeliyiz . Yani toplum içindeki sosyal ve toplumsal  sorunlara karşı duyarlı olmalıyız.  Özellikle de şu virüs döneminde işini kaybeden , işsiz kalan, iflas eden çok sayıda kardeşimiz, arkadaşımız olmuştur. Maddi imkanı iyi olan insanlar bu süreçte maddi ve manevi  zorluk  yaşayan kimselere karşı  iş birliği içinde hareket etmelidir. Çünkü o işsiz kalan kimselerin  evinde bekleyen çocukları, eşi, annesi, babası vardır. Bizler de bu korona virüs sürecinde daha duyarlı olmalıyız ve düşenin elinden  tutmalıyız. Zor durumda olanları kendi başına bırakmamalıyız ve onlara moral vermeliyiz, destek olmalıyız. Birlik, beraberlik içinde yaşamalıyız. 

Bir insan haksızlığa uğradığı zaman onun hakkını aramalıyız, onun yanında olmalıyız. Haksızlıklar, adaletsizlikler karşısında sessiz kalmamalıyız. Mazlum insanların her zaman yanında olmalıyız. Bireysel ve toplumsal sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz.  Herkese karşı saygılı olmalıyız.  Topluma örnek bir insan olmalıyız. Güzel ahlaklı, erdemli insanlar olmalıyız. İyi çocuklar yetiştirmeliyiz ve onların da sorumluluk sahibi olmasını sağlamalıyız. Hayvanları korumalıyız, hayvanlar ile ilgili üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeliyiz. Havayı, toprağı, suyu korumalıyız ve bunları kirletmemeliyiz. İnsan gibi bir  hayat yaşamalıyız. Bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçe yaşamalıyız.


Ana Ögeler Kış Mevsimi, Baba, Oğul, Tarla Olan Kelimeler İle İlgili Hikaye Yazınız.


Ana Ögeler Kış Mevsimi, Baba, Oğul, Tarla Olan Kelimeler İle İlgili Hikaye Yazınız.

Yine sıcak bir yaz günüydü . Babam tarlada çalışır, annem ona yemek hazırlar , ben de babama yardım ederdim . Evin tek çocuğu olduğum için annem ve babam beni çok sever ve beni tarlada çalıştırmazlardı. Babam sen derslerine çalış oğul, biz ananla  işleri hallederiz derdi. Ben de babamın  bana olan güvenini boşa çıkarmamak için , onlar  tarlada iş yaparken bir ağacın gölgesinde oturur ve derslerime çalışırdım. 

Tarlamızdaki fasulyeler günden güne boy veriyordu. Biz geçimimizi bundan sağlıyorduk. Tarlamız olmasaydı  babamın  başka bir işi olmayacaktı ve o zaman da ailemiz maddi  ve manevi olarak çok zor günler geçirecekti. Bu tarla babama dedemden mirastı. Annem de babama yardım eder ve onu hiç yalnız bırakmazdı. Bir ara ders çalışmaya dalmıştım. Dışarısı çok sıcak olduğu için ağacın altında uyuyakalmıştım. Bir anda annemin çığlığı ile uyandım. Oğlum sakın kıpırdama diye bağırıyordu. Gözlerimi açtığımda yanı başımda kocaman bir yılan belirdiğini gördüm ve korkudan gözlerim kocaman olmuştu. Babam hemen yanıma geldi ve yılanı oradan uzaklaştırdı. Çok  korkulu bir gün geçirmiştik. Babam bana oğlum daha dikkatli ol, uyuma burada dedi. Daha sonra anneme ve babama sarıldım.

Yılandan kurtulduğum için çok şanslıydım. Daha sonra akşama doğru hep birlikte evimize gittik. Günler güner kovaladı ve hasat zamanı geldi. Ektiğimiz fasulyeden çok güzel verim elde ettik. Havalar artık soğumaya başladı ve kış mevsimi de yüzünü göstermeye başlamıştı.

Atalarımıza Mektup Yazınız.


Atalarımıza Mektup Yazınız.

Ülkesi için canlarını feda etmiş olan ,  yoksulluk ve  açlık ile mücadele ederken bir de düşmanla mücadele eden , bu vatan uğrunda şehit olan  değerli atalarımız!
Bize emanet ettiğiniz bu toprakları asla düşmanlara vermeyeceğiz. Sizlerin kanı ile sulanmış olan bu toprakların her bir zerresi hepimiz için çok ama çok değerlidir. Sizlerin emaneti olan bayrağımıza, toprağımıza, vatana ve milletimize sonsuza kadar sahip çıkacağız.

Kültürümüze, ana dilimize, gelenek ve göreneklerimize bağlı olacağız. Ülkemizi  her yönden geliştirmek için özellikle de bilim alanında ilerletmek için durmadan  sabahlara kadar çalışacağız. Başka ülkelerin bizi örnek almasını sağlayacağız. Bu topraklar  şu anda şehit kanları ile sulanmaya devam etmektedir.  Sizlere olan borcumuzu  asla ödeyemeyiz fakat sizlere her zaman minnet duymaya devam edeceğiz.  Gelecek nesillere sizden her zaman bahsedeceğiz. Tarihimizle gurur duyuyorum bir  Türk genci olarak. Sevgili ecdadım!  Bize toprağın ne kadar kıymetli olduğunu, bayrağın ne kadar kıymetli olduğunu, kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim’in çok çok kıymetli olduğunu  sizler öğrettiniz. Çünkü sizler kendilerini bilen,  geçmişine sahip çıkan ve ülkesi ile gurur duyan insanlardınız.

İşte bizler de sizin yolunuzdan gideceğiz. Bayrağımızı asla yere indirmeyeceğiz.  Bu vatan uğrunda şehitlik varsa her zaman buna hazır olacağız ve ölümden asla korkmayacağız. Yerinizde rahat uyuyun atalarım. Bu vatan bize emanet ,  her zaman da öyle kalacak.

Mehmet Akif Ersoy’a Milli Duyguları Hissederek Bir Mektup Yazınız.

Mehmet  Akif  Ersoy’a  Milli Duyguları Hissederek Bir Mektup Yazınız.

Milletinin  nasıl bir millet olduğunu en iyi şekilde anlayan,  onu en iyi şekilde  betimleyen ve gözlemleyen, milletine  olan sevgisi ile  başka milletlere örnek olan istiklal şairimiz Mehmet Akif Ersoy!
Sen ki ne yüce gönüllü,  vatan sevdalısı  kıymetli bir insansın.  Vatan denildiği zaman, bayrak denildiği zaman aklımıza   gelen en önemli şairlerimizden birisin. 

Yazdığın  İstiklal Marşı ve diğer  şiirlerinde iliklerimize kadar vatan sevdası ile  dolduk . Senin şiirlerinle vatana olan bağlılığımız, topraklarımıza olan bağlılığımız daha da arttı. Sen  ne yüce gönüllü bir  insansın ki  milli şiirini yazarken  sana   teklif edilen parayı kabul etmedin. Çünkü sen bunu para için yapmadın, vatanına olan aşkın için, vatanının  kıymetini bildiğin için yaptın. Değerli üstadım! Ben bayrak sevgisini, millet sevgisini senin sayesinde öğrendiğim. Eserlerini okuduğum zaman çok duygulandım  ama vatana olan sevdam senin sayende daha da arttı. Milletin için  her  türlü fedakarlığı yaptın. Her zaman sorumlu bir insan oldun ve asla vatana ihanet etmedin, vatanını satmadın. Bugün tüm çocuklarımız, gençlerimiz, yetişkinlerimizi seni özlemle yad ediyor. Sana olan sevgimiz ve özlemimiz  her geçen gün daha da çoğalıyor.

Sana layık olmak için, vatana hayırlı bir evlat olmak için daha çok çalışacağım ve ülkemizin birliğini ve dirliğini  canım pahasına da olsa koruyacağım. Çünkü ben tüm bunları senden öğrendim örnek insan. Rabbim sana cennetinin en güzel köşelerinden birini nasip etsin. Nurlar içinde uyu yiğit insan,  milletine sadık insan…

Mevlana’ya Mektup Yazınız.


Mevlana’ya Mektup Yazınız.

Yazdıkların ile, bıraktığın muhteşem eserlerin ile dünyaya ışık tutan, dünyayı aydınlatan ve ölümsüzleşen değerli insan Mevlana!
Sen ki yazdığın eserler ile bize  hoşgörüyü öğreten, birlik beraberlik ve dayanışmayı öğreten büyük insan! Çok şeyler kattın  hayatımda bana.  Sevdiklerimize telefondan mesaj gönderdiğimizde bugün bile internet sitelerinde senin sözlerini bulup onlara  gönderiyorum. Her yerde senin güzel sözlerin bizlere ışık tutmakta ve tutmaya da devam etmektedir.

Bazen çok öfkelendiğimde, bazen başkalarının kusurunu bulmaya çalıştığımda, bazen çok cimri davrandığımda senin sözlerin geldi aklıma. Sonra ben ne yapıyorum dedim ve hemen yanlış davranışlarımdan vazgeçtim. Çünkü senin eserlerini okudum ve okumaya da devam ediyorum. Çünkü sen bana, bize insanlığı öğrettin, eserlerinde insanlık hakkında bilgiler verdin.  İnsanlar arasında dil, din, ırk, mezhep ayrımı yapmayan büyük bir ilim insanıydın. Ne olursan ol yine gel dedin ve bu ısrarcılığından da asla vazgeçmedin. Çünkü sen insanları iyiliğe, doğruluğa çağırdın. Şefkat ve merhamette güneş gibi olmayı öğrettin bize. Kusurları örtmede gece gibi olmayı, cömertlikte akarsu gibi olmayı vb. İnsan ilişkilerinde sabretmeyi, insanları olduğu gibi kabul etmeyi senden öğrendik biz. Yurt dışındaki mazlum  insanlara bile yardım kutuları gönderilirken senin sözlerin  yazılıdır o kutuların üstünde. İşte sen dünyaya gelmiş büyük alimlerden birisin.

Ne güzel insansın sen Sevgili Mevlana Celalettin  Rumi. Seni çok seviyorum, milletim de seni çok seviyor ve sen bizim değerimizsin, kültürümüzsün. Yerinde rahat uyu  büyük bilim insanı, büyük alim. Rabbim mekanını cennet eylesin, nur içinde yat….

Yardımlaşmanın Sonuçları İle İlgili Bir Kompozisyon Yazınız.


Yardımlaşmanın Sonuçları İle İlgili  Bir Kompozisyon Yazınız.

İnsanların  birlik ve bütünlük içinde yaşaması için , kardeşliğin daim olması için yardımlaşma ve dayanışma en büyük  değerdir . Yardımlaşma olunca birlik, beraberlik ve dayanışma olur. İnsanlar arasındaki, toplumlar arasındaki sevgi bağı  daha da güçlenir.  İnsanlar gelenek ve göreneklerine, kültürüne daha çok bağlanır. 

Yardımlaşma olduğu zaman huzur olur, mutluluk olur . İnsanlara arasında nefret olmaz. Yardımlaşma olduğu zaman empati olur.  Empati kurma becerisine sahip olan kişi de yardım ettiği için kendini daha çok mutlu  hisseder. Yardımlaşma olduğu zaman vicdan azabı olmaz. Kişinin vicdanı hep rahat olur ve yatağına huzurlu bir şekilde yatar. Yardımlaşma ülkeler arasında olduğu zaman daha da güzel olur. Çünkü savaşlar olmaz, bencillik olmaz, kibir ve zalimlik olmaz. Bunun için her zaman yardımsever bir kişi olmalıyız.

İnsanlığı yaşatmak için, insanlığın daim olması için her zaman  yardımsever insanlara da yardımcı olmalıyız.  Zorlaştırmamalıyız, kolaylaştırmalıyız. İyilikten ve güzellikten yana olmalıyız. Yardımlaşmanın önemi ile ilgili şu sözü de unutmamalıyız: ‘’ Sevmek fiiIinden sonra geIen dünyanın en güzeI fiiIi yardım etmektir. ‘’Bertha von Suttner

Doğayı Korumazsak Ne Olacağını (Çünkü Ancak Bence Özet Olarak Ben Olsaydım Bundan Farklı Olarak vb.) Kelimelerini Kullanarak Bir Yazı Yazınız.


Doğayı Korumazsak  Ne Olacağını ( Çünkü, Ancak, Bence, Özet Olarak, Ben Olsaydım,  Bundan Farklı Olarak vb.) Kelimelerini Kullanarak Bir Yazı Yazınız.

Doğanın  var olması tüm canlılar için  çok önemlidir . Çünkü doğa demek yaşam demek , nefes almak demektir . Ne yazık ki biz insanlar  tarafından doğamız git gide bozulmakta ve doğal dengesini kaybetmeye başlamaktadır .

Doğayı korumazsak bir çok olumsuzluk bizi bekleyecektir. Çünkü doğa olmadığı zaman  biz çok büyük sıkıntılara gireceğiz ve  yaşam  diye bir şey olmayacaktır .Doğayı korumazsak bence çok büyük  sıkıntılar bizi bekliyor olacaktır . Mesela yaşam alanımız olmayacak, oksijen kaynağımız olmayacak, temiz içilebilir sularımız olmayacak, biyolojik çeşitlilik olmayacak, bundan farklı olarak insanların ruh sağlığı bozulmaya başlayacak ve daha bir sürü şey . Doğayı korumadığımız zaman toprağımız olmayacak . Toprak olmayınca da aç kalacağız.  Doğanın yerinde ben olsaydım ben de aynı tepkileri verirdim. Çünkü insanların bana yaptığı bunca zararı unutamazdım. Özet  olarak doğamıza sahip çıkalım. El birliği ile doğayı yok etmek yerine, kuvvet birliği ile yeniden doğamızı var edelim. Her yere fidanlar dikelim, betonlaşmaya bir son verelim.

Çevremizi temiz tutalım, ormanlarımızı koruyalım, sularımızı, havamızı, toprağımızı kirletmeyelim. Ancak doğaya sahip çıkarak, ona zarar vermeyerek kurtuluruz bu  kötü sonuçlardan. Bunun için de  bir ağaç gibi tek ve hür ve bir  orman gibi insanca yaşamaya bakalım bu güzel dünyamızda.

‘’Hiçbir Baba Evladına Güzel Terbiyeden Daha Üstün Bir Hediye Vermemiştir.’’ Hadisinde Anlatılmak İstenen Mesaj Nedir ? Yazınız.


‘’Hiçbir Baba  Evladına  Güzel Terbiyeden Daha Üstün Bir Hediye Vermemiştir.’’  Hadisinde Anlatılmak İstenen Mesaj Nedir ?  Yazınız.

 Evin direği olan babalar çocukları için  her türlü zorluklara sabreden koca birer çınarlardır. Onlar  aileyi aileyi koruyan, kollayan tıpkı anne gibi çocuklarını koşulsuz seven canlardır. Bir babanın evladına bırakacağı en önemli miras ise elbette ki güzel  ahlaktır, insanlara saygılı olmak, hoşgörülü olmaktır. Güzel ahlak ile yetiştirilen bir çocuk  ilerde önce kendisine, sonra içinde yaşadığı topluma, ülkeye ve daha sonra   insanlığa fayda sağlar. Güzel ahlakın olduğu yerde doğruluk vardır, dürüstlük vardır, güven vardır, mutluluk vardır. Bunun için çocuklarımıza her şeyden önce güzel ahlaklı olmayı öğretmeliyiz. 

 Güzel ahlaklı olan insan da aynı zamanda iyi bir insandır, can yakmayan, kalp kırmayan, ah almayan kimsedir. İyi olan insan da kimseye zarar vermez, kimsenin kalbini kırmaz, kimsenin ahını almaz. Çünkü güzel ahlaklı insan aynı zamanda merhamet ve vicdan sahibi bir insandır. Çocuklarımıza daha küçük yaşlardayken iyi alışkanlıklar kazandırmalıyız. Onlara mal bırakarak, mülk bırakarak onları mutlu edemeyiz. Mutlu olmak istiyorsak, onarın mutlu olmasını istiyorsak önce ahlak sahibi olmalıyız ve çocuklarımıza da bu güzel ahlakımız ile örnek teşkil etmeliyiz. Sevgili Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’nın güzel ahlakın önemi ile ilgili şu sözleri de unutmamalıyız:


* ‘’ Her nerede olursan ol Allah’tan ittika et ve kötülüğün arkasından iyilik yap, bu onu yok eder. İnsanlara iyi ahlakla muamele et.’’
* ‘’ Müminin mizanında en ağır basacak şey güzel ahlaktır. Muhakkak ki, Allah Teala işi ve sözü çirkin olan ve hayasızca konuşan kimseye buğz eder”

‘’Nerede Hareket Orada Bereket’’ Sözü İle İlgili Hayattan Örnekler Veriniz .


‘’Nerede  Hareket Orada Bereket’’ Sözü İle İlgili Hayattan Örnekler Veriniz .

Boş durmayıp çalışan insan , ekmeğinin peşinde koşan insan hiçbir zaman aç kalmaz ve kimseye el açmak zorunda da kalmaz . Çünkü  hareketin olduğu yerde , emeğin olduğu yerde bereket vardır, zenginlik vardır .  İnsan çalışıp kısmetini kazanmaya ve yemeye başladıktan sonra daha  çok çalışmak ister ve daha azimli olur. Dinimizde de çalışmaya çok önem verilmiştir.  '' Sakın oturduğunuz yerden  Allah'ım  rızkımı ver deyip durmayın! Gökten ne altın yağar ne de  gümüş.'' 

 Çalışmanın ne kadar bereket getirdiği ile ilgili şu örneği yazmak geldi içimden. Örneğin;  Mehmet adındaki  çiftçi tarlasına iyi bir şekilde bakım yaptığı zaman,  tarlasına ektiği ürünlerden fayda görür . O ürünleri satınca yüklü bir miktarda para alır ve o da Mehmet çiftçinin geçimini sağlar. Böylece kimseye muhtaç olmaz . Çünkü dönem boyunca çalışmıştır ve durmadan tarlasına emek etmiştir . İşte burada hareket olduğu için bereket vardır diyebiliriz .
Örneğin; Nitelikli bir öğretmen , çocuklar için  çok güzel etkinlikler yaparsa , dikkat çekici uyarıcılara yer verirse  ders daha zevkli geçer . Böyle olduğu zaman çocuklar da dersi daha iyi anlar. Yani yaparak, yaşayarak öğrenme gerçekleşir . Bu öğretmenin ders anlattığı çocuklar da ileride iyi bir meslek sahibi olur ve ülkesine faydalı olan , nitelikli bireyler haline dönüşür . İşte burada öğretmenin emeği çoktur .

Eğer öğretmen sadece bir  yöntem ve teknikle çocuklara ders anlatsaydı, çocuklara karşı ilgisiz olsaydı o çocuklar hem mutlu olmazlardı hem de bu öğretmeni dinlemek istemezlerdi . Bu yüzden nerede çalışkanlık ve emek varsa orada başarı vardır diyebiliriz.