Nankörlük İle İlgili Özlü Sözler

 

Nankörlük İle İlgili Özlü Sözler


İyilikbilmez insanalar nankör insanlardır. Böyle kimselere gereksiz fedakarlıklar yapılmamalıdır. Çünkü böyle kimseler empatiden yoksun kimselerdir. Değer bilen insanlara iyilik edilmelidir.

Nankörlük ile ilgili özlü sözler şunlardır:


“İnsanlara kendilerini nankörlüğe mecbur edecek kadar büyük hizmetlerde bulunmayınız. “Balzac.

Her şey de bir kötülük görmeyi en çok nankörler öğretir. P. Syrus

İyilik edecek hal ve mevkide olduğumuz müddetçe nankörlüklerle karşılaşmayız. La Rochefoucaul.

Duvar yapıldıktan sonra duvarcı unutulur. Çin Atasözü

Nankörlükle karşılaşsak bile zavallı kişilere el uzatmaktan kaçınmayalım. La Bruyére


Sefillere bakmaktansa nankörlüğe hedef almak evlâdır. La Bruyére

Toprak nankör bir adamdan daha kötü bir şey yetiştirmez. Ausonius

Nankör insan her şeyin fiyatını bilen fakat hiçbir şeyin kıymetini bilmeyen kimsedir. Oscar Wilde

Hiçbir nankörlük, kalbimizi yardım etmek için cürümler işlediğimiz insanların nankörlüğü kadar yaralamaz. H. Fielding

Birinin iyi niyetini istismar etmek o iyi niyetin başkalarına sunulmasını da yok eder. Noblese Oblige

Nankörlük kusurların en büyüğüdür ve eğer insanlar unutkan olmasalardı hiçbir nankör olmazdı. Goethe

Kötü insanlar aynı zamanda nankördür de. Cervantes

Nankör bir evlâda sahip olmak yılan dişinden daha acı verir.” W. Shakespeare.

Nankörlük zayıf insanların işidir kudretli insanlar içinde asla nankör olana rastlamadım.” Goethe.


En büyük körlük nankörlüktür.” Hacı Bektaş-i Veli

Sadakanı kör dilenciye vermeyi tercih et seni görmeyeceği için nankörlükten kurtulursun. Cenap Şahabettin.

Nasıl bir at üzerindeki zengin koşumların farkına varmazsa insan da içinde yaşadığı nimetlerin öyle farkına varmaz. Shakespeare

10 Tane Atasözü ve Anlamları

 

10 Tane Atasözü ve Anlamları


1) Çarşı İti Ev Beklemez: Orada burada boş dolaşan, ciddi bir iş yapmayan ve aylaklığı alışkanlık edinen kimseler düzenli iş yapmaya gelemezler. Çalışmaktan hoşlanmadıkları gibi kolay kolay disiplin altına da girmezler. Sorumluluk gerektiren işler böyle kimselere verilmemelidir.

2. Çay kenarında kuyu kazılmaz: Yeni bir şey yapılacaksa gerçekten herkesin ihtiyaç duyduğu bir şey yapılmalıdır.

3.Boş söz küp doldurmaz: Boş boş konuşmakla kazanç elde edilemez.


4. Bostancıya kelek satılmaz: Bir işin ustasına, o işin nasıl yapılacağı öğretilmez.

5.Ata kibirli binen eve yürüyerek döner: Kendini çok beğenip, kibirlenen kimse mutlaka bir gün kötü hale düşer.

6.Avrat var ev yapar, avrat var ev yıkar: Kadın aile düzeninin sağlanmasında veya düzenin bozulmasında çok büyük öneme sahiptir.

7. Söyleyene bakma, söyletene bak: Temiz duygularla konuşan kimsenin sözleri doğru çıkmasını istediğimiz şeylerse bunları Allah söyletiyor diye düşünerek ona inanmak isteriz.

8.Soran dağı aşmış, sormayan düz yolda şaşırmış: Bir iş yaparken insanın karşısına önceden görmediği ve bilmediği birçok sorun çıkabilir. Bilmediği şeyi bile soranlar ise en zor işlerin bile üstesinden gelebilir.


9.Yanlış dirhemle doğru ölçü olmaz: Bir işin daha en başında yanlış yol tutulursa o işin sonu başarılı olmaz.

10. Yangını körükleyen saçından tutuşur: Bir felaketin üzerine giden o felaketten kendisi de nasibini alır.

Bayram İle İlgili Uzun Bir Günlük Yazınız.

 

Bayram İle İlgili Uzun Bir Günlük Yazınız.


Bugün orucun son günü olmuştu ve elveda Ya Şehri Ramazan demiştik ve çok üzülmüştük. Çünkü bu yıl oruçların hepsini tutmuştum. Allah’a olan sevgimden ve inancımdan dolayı sabırlı olmuştum. Oruç tutmak biraz halsiz düşürmüştü beni ama irademe hakim olmak, sabırlı olmak da beni mutlu etmişti. Akşam erkenden kalktım. Sabah erken saatlerinde annemin uyandırması ile kalktım. Annem hadi Mehmet oğlum baban seni bekliyor abdestini al da bayram namazı yaklaşıyor dedi. Hemen abdestimizi aldık ve camiye doğru gittik.


 Camiler hınca hınç doluydu. Müslümanlar camiye Allah için gelmiş olan, ona olan sevgisini namaz kılarak belli etmişti. Namazlarımızı kıldıktan sonra bayramlaştık. Dışarıda uzun kuyruklar oluştu. Ne güzel bir dinimiz vardır, ne güzel bir geleneğimiz vardı. Duygu dolu, sevgi dolu günlerdi bu günlerde. Bugün yeme içme, Muhabbet ve dayanışma günüydü. Duygulandım ve gözümden bir iki damla yaş geldi. Allah devletimiz eve ülkemize zeval vermesin, dinimize hep sahip çıkalım dedim. Daha sonra babamla eve geldik. Annem kahvaltıyı hazır etmişti. Hemen yaptık  ve daha sonra yakınlarımıza bayramlaşmaya gittik. Akşama kadar gezdik ve sevdiklerimizle bayramlaştık. 


Daha sonra eve geldik ve bize de gelenler oldu. Annem onlara yaptığı sarmalardan, dolmalardan, tatlılardan ikram etti. Onlar da bir güzel yedi biz de bir güzel yedik. Konuştuk, gülüştük, hal hatır sorduk. Bayram harçlıklarımızı bir güzel cebimize indirdik. Şeker yemelere doyduk. Bayramlık kıyafetlerimizle güzel bir gün geçirdik. En sonunda da yorulup odalarımız gidip uyuduk. Herkese iyi bayramlar olsun güzel ülkemizin güzel insanları.

Robotların Günümüzde Ne Tür İşlerde Kullanıldıklarını Güvenilir Kaynaklardan Araştırınız.

 

 Robotların Günümüzde Ne Tür İşlerde Kullanıldıklarını Güvenilir Kaynaklardan Araştırınız.


Robotlar bir yazılım aracılığıyla yönetilen ve yararlı bir amaç için iş ve değer üreten karmaşık makinelerdir. Robotik teknolojisi insanın yerinde geçebilecek ya da insanın eylemlerini taklit edebilecek makineler yapmayı hedefler. Bunun için de gelişmiş ülkelerde bu yöndeki çalışmalar hızla devam etmektedir. Robotlar; günümüzde daha çok tehlikeli ortamlarda (örneğin;  bomba imhası), üretim süreçlerinde, veya insanın yaşayamadığı uzay, sualtı, yüksek sıcaklık ve radyasyonlu ortamlarda kullanılmaktadır. 


İnsan şeklinde robotlar yapılmıştır. Bu tip robotlara gerekli yazılımlar yüklenmekte ve robotla sorulan soruya gereken cevapları vermektedir. Bunun, robotların insanlar tarafından kabulünü kolaylaştıracağı düşünülmektedir. Dizme, yerleştirme, taşıma, paketleme, silikon çekme, delme, kesme, yapıştırma, kalite kontrol, ölçüm, test işlemleri, yükleme ve boşaltma gibi birçok üretim sürecine kullanılmaktadır.  Metal, seramik, kağıt, otomotiv, beyaz eşya, kimya, cam, mobilya, gıda, elektronik, gibi birçok endüstriyel sektörde kullanılmaktadır. 


Tıp ve sağlık alanında, eğitim ve  araştırma alanında, tarım ve hayvancılık alanında, ulaşım alanında  robotlardan yararlanılmaktadır. Gelecekte savaşlarda bile robotların kullanılacağı söylenmektedir. Gelişmiş ülkeler savaşlarda robotları kullanacak, geri kalmış ülkeler ise bu gelişmişliğin karşısında ne yazık ki geri kalacaklardır.

Emanet İle İlgili Özdeyişler, Atasözleri ve Anlamları

 

Emanet İle İlgili  Özdeyişler, Atasözleri ve Anlamları

 

Emanet edilen bir şeyi iyi korumak gerekir. Birine bir şeyi emanet etmek demek ona güvenmek, ona inanmak demektir. Onun için insanların güvenini boşa çıkarmamak, doğru, dürüst ve güvenilir insan olmak gerekir.

 

Emanet ile ilgili özdeyişler şunlardır:


“Verilen emaneti yerine getirmek, en üstün doğruluk sayılır, hıyanet olarak da en önde yalan gelir.” Hz Ebubekir.

“Emanet güvenin temelidir.” Namık Kemal

“Emanetin sahibine teslim edilmesi farzdır.” Hz. Ali.

“Emanet, insanın en önemli sorumluluğudur.”  Bediüzzaman Said Nursi

 “Emanetin kaybedilmesi, güvenin kaybedilmesidir.” Aliya İzzetbegoviç.


“Emanet, insanın namusudur.”  İbrahim Hakkı Konyalı.

“Emanet, insanın karakterinin bir yansımasıdır.” Necip Fazıl Kısakürek

“Emaneti almak, emaneti vermek kadar önemlidir.” – İmam-ı Gazali

“Emaneti almak, emaneti vermek kadar önemlidir.”  İmam-ı Gazali

 

Emanet İle İlgili Atasözleri ve Anlamları Şunlardır:


Emanetin kıçı kaypak olur: Ödünç alınan araçlarla başlatılan işlerden çoğunlukla güzel sonuçlar alınamaz.

Emanetin bağrı yufka olur: Kullanılmak üzere geçici süreliğine verilen emanet şeyler genellikle kalitesiz ve eski olur. Hiç umulmadık yerde ve zamanda emanet mala zarar gelir ve  zor durumda kalınır.

Emanet eşeğin kuskunu yokuşta kopar: Ödünç alınan araçlarla başlatılan işlerden çoğunlukla  iyi sonuçlar alınmaz.


Emanete hıyanet olmaz: Emanet olarak bırakılan şeyler hakkında kötülük düşünülemez, onların dikkatle korunması ve onlara gereken önemin verilmesi gerekir.

Emanet ata binen tez  iner: Ödünç alınan araçlarla başlatılan işlerden çoğu zaman güzel sonuçlar alınamaz.

Gün İle İlgili Atasözleri ve Anlamları

 

Gün İle İlgili Atasözleri ve Anlamları


Gün ile ilgili atasözleri şunlardır:

Gün ışığı varken çerağ yakılmaz: Deneyimi ve bilgisi çok olan kişiden yararlanmak yerine deneyimi az olan, bilgisi az olan kişiden yararlanmak işin başarılı olmasını engeller.

Gün doğmadan kimliği söylenmez: Bir iş tam anlamı ile ortaya çıkmadan sonucu hakkında hüküm verilemez.

 Gün güne uymaz: Bir günde gerçekleşen işler, durumlar, şartlar başka bir gününkine uymaz.


Gün olsa kimseye çavmaz: Kendini çok beğenen ve sadece kendini düşünen insan çevresine faydalı olmaz.

Gün varken davarını eve götür: Yapacağın işler için en uygun zamanı seç.

Gün ola harman ola: Bugün gerçekleşmeyen bir durum sonraki günlerde gerçekleşebilir.

 Gün böyle kalmaz, bunalan ölmez: Devamlı kötü gün olacak bir kural yoktur. Günün birinde mutlaka sıkıntılar biter ve huzurlu günler yaşanmaya başlar.

 Gün çarığı  sıkınca çarık da ayağı sıkar: Toplumda yaşanan genel bir sıkıntı mutlaka kişileri de tek tek etkiler.


Gün gelir ayı besler, ay günü besler: Öyle zamanlar olur ki bir günlük kazanç insanı bir ay geçindirir. Bazen de bir ayda kazanılan para bir günde biter.

Gün batarken yola çıkan yolunu kaybeder: Kişi planlı ve programlı olmalı işlerini önceden ayarlamalıdır. Aksi durumda sıkıntılar ile karşı karşıya kalabilir.

Okulda ve Evde Disiplinli Olmanın Önemi İle İlgili Konuşma

 

Okulda ve Evde Disiplinli Olmanın Önemi İle İlgili Konuşma


İşlerinde disiplinli hareket eden kimseler er geç de olsa başarıya ulaşacaktır. Çünkü disiplin insanı düzene sokar ve zaman boş yere akıp gitmez. Disiplin insanın zamanı kıymetlidir.


Sevgili öğretmenim, değerli arkadaşlarım,


Okulda ve evde disiplin olmak kişiye yaşamda büyük kazançlar sağlar. Kişi küçük yaşlarda edindiği disiplin sayesinde ileride iş yaşamında, aile yaşamında, arkadaşlık yaşamında da zorluklar çekmez. Okula gittiğimiz zaman okulun kurallarına uymalıyız, okul eşyalarına zarar vermemeliyiz, öğretmenlere karşı aşırı rahat davranışlar sergilememeliyiz. Derslerimize düzenli olarak çalışmalı, ödevlerimizi düzenli olarak zamanında yapmalıyız.


Sevgili öğretmenim,


Evde de disiplinli olmalıyız. Yediğimiz içtiğimiz mutfağı temiz bırakmalı, çöpleri çöp kutusuna atmalıyız. Ailemize ev işleri konusunda yardımcı olmalıyız ve evimizi dağıtmamalıyız, odamızı temiz tutmalıyız. Yani disiplini hayatımızın her alanına yaymalıyız. Bir yer dağıldığı zaman orayı hemen temizlemeli, yarın yaparım mantığı ile hareket etmemeliyiz. Düzenli, tutarlı, kararlı olmalıyız. Çalışkan ve üretken olmalıyız. Disiplinli olduğumuz zaman daha güzel bir hayatımız olur ve zorlukları çalışarak, plan ve programlı harekete ederek aşabiliriz ve kendimizi daha iyi yerlere getirebiliriz.

Dünya Üç Gündür: Dün, Bugün ve Yarın. Dün Geçti Yarının Geleceği Belli Değil. Öyle İse Bugünün Kıymetini Bil Konulu Kompozisyon

 

Dünya Üç Gündür: Dün, Bugün ve Yarın. Dün Geçti Yarının Geleceği Belli Değil. Öyle İse  Bugünün Kıymetini Bil  Konulu Kompozisyon

 

Dünya üç gündür: Dün, bugün ve yarın. Dün geçti. Yarının geleceği belli değil öyle ise bugünün kıymetini bilmek gerek sözü ile anlatılmak istenen geçmişe takılıp kalmamak gerektiği, geleceğin ise henüz gelmediği için boş yere endişe etmenin gereksiz olduğunu, önemli olan şu anın değerlendirilmesi ve anın tadının farkına varılması gerektiğine vurgu yapmıştır.

 

 Yaşadığımız anın kıymetini bilmeliyiz. Mutluluğu,  umudu, sevinci sadece gelecekte aramamalıyız. Yaşadığımız anı mutlu ya da mutsuz kılmak bizim elimizde olan bir şeydir. Bundan dolayı şimdiye bakalım, geçmişe takılmayalım, geleceğin d ene olacağı belli olmadığı için ona da fazla kafa yormayalım. Biz anı yaşayalım, çalışalım, bugünü en iyi şekilde yaşamaya  bakalım ve hayatımızın her şeye rağmen güzel ve yaşanılmaya değer olduğunu bilelim.

 

 Dünde yani geçmişte kötü olaylar yaşanmış olabilir. Buna takılıp kalmamalıyız. Yani kendimizi boş yere  heba etmemeliyiz. Yarınların da neler getireceğini kestiremeyiz. Biz plan yaparız ama hayat bize değişik sürprizler getirebilir. Onun için anda kalalım, ana bakalım ve anla mutlu olalım.

Zamanı Verimli Kullanma Konusunda Konuşma Örneği

 

Zamanı Verimli Kullanma Konusunda Konuşma Örneği

 

“Boşa harcanan zaman, hayatın en pahalı lüksüdür. Çünkü zaman, geri alınamaz bir hazine gibidir.” der bir sözde. Gerçekten zaman insanlar için çok çabuk geçen ve bir anda nasıl bu kadar zaman çabuk geçti diye hepimizi şaşkınlığa uğratan andır. Zamanı verimli kullanmak ise kişinin iradesine bağlıdır.


Sevgili öğretmenim,


İradesi güçlü olan kimseler, aklını doğru işler için kullanmayı tercih eden  kimseler zamanın kıymetini çok iyi bilirler. Çünkü zaman onlar için en büyük hazine, en büyük yatırımdır. Her şeyin belli bir zamanı vardır. O zaman geçtikten sonra bazı şeylerde istenilen sonuca ulaşılabilse bile eski tadı vermeyebilir. Onun için zamanın kıymetini bilmeliyiz. Bizler de öğrenci olarak her anımızın değerini bilerek çalışmaya, yorulmaya, alın teri dökmeye devam etmeliyiz. 


Zamanımızı sosyal medyada değil kütüphanelerde, kitapların dünyasında, labatuvarlarda deney ve gözlem yaparak geçirmeliyiz. Verimli bir zaman, verimli bir gençlik  geçirmeli ve geleceğimize yön veren aydın insanlar olmalıyız. Vatanına ve milletine sadık olan ve onu çok seven öğrenciler zamanın kıymetini bilir ve bunun için de çalışmaya, alın teri dökmeye devam ederler.

 

Sevgili Öğretmenim,

Zamanı verimli kullanmak için önce disiplinli olmalıyız. Çünkü disiplin insanın yaşamını düzene sokar ve insanı daha özgür kılar. Bunun için de he işimizi belirli bir plan ve program doğrultusunda yapmalıyız. Gün içinde kendimize küçük hedefler koymalıyız ve bu hedefleri zamanında yapmalıyız. Yapamadığımız aman rahatsızlık duymalıyız ki bir dahaki sefere boşa zamanımız gitmemiş olsun. Derslerimiz için, eğlencemiz için, dinlenmemiz için günü saatlere bölelim ve hayatımıza çeki düzen verelim. 


Böyle yaptığımız zaman hem kendimize bolca vakit kalır, hem çalışmamıza hem de hayallerimiz gerçek olur. Bunun için zamana değer verelim. Zaman ile ilgili şu söz çok değerlidir: “Mutluluk başarıya  başarı ise  zamanı değerlendirmeye bağlıdır.” der Seneca. Bunun için zamanı verimli kullanmalıyız. Bir işi bitirdiğimiz zaman hemen başka bir işe koyulmalı ve emin adımlarla yolumuza devam etmeliyiz.

Sosyal Medyanın Toplumsal Açıdan Olumsuz Etkileri Nelerdir Konulu Konuşma

 

Sosyal Medyanın Toplumsal Açıdan Olumsuz Etkileri Nelerdir Konulu Konuşma


Sosyal medya hayatımızın bir parçası haline geldi artık. İnsanların elinde telefonlar, tabletler hızla artmaya başladı ve bu da insanların yüz yüze olan iletişimini ve etkileşimini olumsuz yönde etkilemeye başladı. İnsanlar birbirine daha az gide gelir oldu. Klavye delikanlılığı başladı ve insanlar yüzü yüz gelindiği zaman söylemeyeceği sözleri sosyal medyada yazmaya, tartışmaya başladı ve bu da sosyal medyanın insan ilişkilerine büyük bir olumsuz etkisi oldu.  Sosyal medya yüzünden  mahremiyet kavramı ortadan kalktı. Kullanıcılar kendi paylaşımlarını yaparken de başkalarının içeriklerini izlerken de mahremiyet konusuna önem vermemeye başladı. Özel diye bir şey kalmamaya başladı.


Sevgili öğretmenim,


Sosyal medya bağımlısı olan insanalar başkalarının aşırı konforlu hayatını izleyerek kendinde eksiklik olduğunu hissetmeye başladı ve bu da insanları iç içe yormaya  ve kendi kendini üzmeye neden oldu. Her türlü zorbalıklar arttı ve ağza gelen her söz klavye delikanlılığı ile yazıya dökülmeye başlandı. Her türlü özel hayat ifşa olmaya başlandı. Aile kavramı, gelenek ve görenekler, ana dile verilen önem azalmaya başlandı. İnsanlar birbirini internet üzerinden linç etmeye başladı. Her türlü kabadayılık ve küfürler artmaya başladı ve toplum ahlakı bozulmaya başladı. İnsanlar artık yüz yüz gelmemeye başladı.


 İnternette daha fazla zaman geçirilirken evde aile bireyleri birbirleri ile bile daha konuşmamaya başlar oldu. Bir bilginin doğru olup olmadığını henüz ispatlanmamışken insanlar hemen etiketlemek alışkanlık haline geldi. Bir araya gelen arkadaşlar, komşular, eş ve dostlar birlikte zaman geçiriyormuş gibi görünmeye başladı ama ne yazık ki herkes elindeki telefonu ile ilgilenmeye başladı. Bu da sosyal medyanın toplumsal hayata olan olumsuz etkilerini artırmaya devam etti. Anlatacaklarım bunlardır. Dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.

Doğadan Uzaklaşan İnsanın Hayatı Zorlaşır Konulu Konuşma

 

Doğadan Uzaklaşan İnsanın Hayatı Zorlaşır Konulu Konuşma


İnsan doğanın bir parçasıdır. Çünkü doğa ile insan birbirini tamamlar. İnsan doğaya katkı sağlar, doğa ise yüzyıllardır zaten tüm canlılara katkı sağlamaktadır. Her ne kadar insan doğanın bir parçası olsa da zaman içinde bunu unutmaya başladı ve doğadan hızla uzaklaştı. Daha fazla para kazanmak için daha fazla yapılan evler, daha çok ağaçların yıkılması ve daha çok alışveriş merkezlerinin kurulması, paraya para katma, daha zengin olma, daha fazla mal hırsına kapılma insanı doğadan uzaklaştırdı ve insanı duygusuz bir varlığa dönüştürdü. 


Doğadan uzaklaşan insan doğanın güzelliklerinden, inceliklerinden de uzaklaşmaya başladı ve ruhsuz bir kimliğe büründü. Oysa doğa ile iç içe olan insanların daha güler yüzlü, daha sıcakkanlı ve daha hayat dolu olduğunu görebiliriz. Çünkü doğa ile yaşamak insana yaşama sevinci veriri ve insanı daha canlı, daha dinamik yapar.

 

Sevgili öğretmenim, değerli arkadaşlarım!


 Doğanın bir parçası olduğunu unutan insan, doğadaki yer altı yer üstü bütün zenginlikleri yalnız kendi çıkarları uğruna kullanmaya, kullanırken de yıkıp yok etmeye başladı. Bu dünyayı paylaştığımız öteki canlıları da… Kimi heyecan yaşamak için avlarda öldürdü hayvanları; kimi postu, dişi, eti, derisi için öldürdü. Yani doğanın doğal dengesi ile oynayarak, kendini doğadan soyutlayarak yaşama zevkinden mahrum kalmaya başladı insanoğlu. Bunun sonucunda da daha renksiz bir dünya, daha sıkıcı bir hayat başladı insanlar için. 


Çünkü karşılıksız mutluluğu insanoğluna sunan doğaya insanoğlu büyük zararlar verdi ve bunun soncunda da en büyük zararı yine insanın kendisi gördü. Hani bir söz vardır ya Doğa ile savaş halindeyiz, kazanırsak kaybedeceğiz. Kazandık ama bu bizim en büyük kaybımız oldu çünkü doğaya verdiğimiz zarar bize doğrudan yansımaya başladı. Havayı, suyu, toprağı kirlettik ondan uzaklaşarak. Daha çok yıprandık, daha çok yorulduk ve daha güçsüz, mutsuz olduk doğadan uzaklaşarak. 

 

Gözümüz sadece kâr etmek oldu ve doğayı unuttuk yıllar içinde. Bu da hayatımızı daha zor hale soktu ve daha eski yaşama sevincimiz kaybetmeye başladık. Bunların daha az olması için bir an önce kendimize gelmeliyiz ve tekrar doğa ile iç içe olmaya çalışmalıyız ve doğayı korumalıyız.  Temiz hava almak için, daha az stresli olmak için. Düşünen, sorgulayan; doğanın bir parçası olduğunu anımsayan, doğadaki bütün canlılara sevgiyle, saygıyla yaklaşan insan sayısı artar umarım. Anlatacaklarım bunlardır. Dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.

İyilik ve Adalet İle İlgili Kompozisyon

 

İyilik ve Adalet İle İlgili Kompozisyon


Adaletin olmadığı yerde ahlak olmaz. Adaletin olmadığı yerde iyilik de olmaz. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır diyen Sevgili Peygamber efendimiz Hz Muhammed Mustafa adaletin her daim önemli olduğunu söylemiştir. Hz Ömer de adalet mülkün temelidir demiştir. İyilik sadece insanlara tebessüm etmek, merhametli davranmak demek değildir. 


Bir yerde haksızlık varsa orada susmamak, haklı olanın yanında olmak ve haksız olana karşı durabilmektir. İnsan ancak adaletli olursa iyilik yapmış olur, iyi bir insan olmuş olur. İyilik ve adaletin olduğu bir dünyada kötülüklere yer kalmaz. İnsanlar birbirine karşı hoşgörülü ve sevgi  dolu olur. Adalet başta olduğu zaman her türlü güzellikler de kendiliğinden gelmeye başlar. Güçlü ve zalim olan güçsüz ve mazlum olanın hakkını yiyemez. Adalet herke için geçerli olduğunda toplumların gelişmesi ve ilerlemesi de daha kolay olur. İyilik adaletli olmaktır. 


Adaletli olmak da iyiliği kendiliğinden getirecektir. Bunun için her zaman haktan ve hukuktan yana olmalıyız. Doğrunun , dürüstün yanında olmalıyız. Çıkarlarımız uğruna değil hak uğruna mücadele etmesini bilmeliyiz. Ancak bu şekilde iyi ve adil bir insan olmuş oluruz.

Cimrilik İle İlgili Özlü Sözler

 

Cimrilik İle İlgili Özlü Sözler


Cimrilik insanın kalbini katılaştırır ve insanı merhametten uzaklaştırır. Onun için cimri değil cömert insanlardan olmalıyız.


Cimrilik ile ilgili özlü sözler şunlardır:


”Kibirli ve cimri adamın ne kadar vasıfları olursa olsun, dikkate alınmaya değmez.” (Confucius)
”Üç zümreye, üç şey çirkin düşer: İdarecilere, sertlik; âlimlere mal sevdası; zenginlere ise cimrilik.” (Molla Cami)

”Cimri öyle bir kişidir ki, dünyada fakir gibi yaşar, ahirette zengin gibi hesap verir.” (Hz. Ali)

“Yemeyenin malını yerler, demine hu çekerler, üstüne bir bardak su içerler.” (Atasözü)

”Elini boynuna bağlayıp cimri kesilme, büsbütün de açıp tutumsuz olma. Yoksa pişman olur açıkta kalırsın.” (El-İsrâ, 17/29)


”Cimrilikten kimse bezirgân olmaz.” (Karacaoğlan)

“Eli dar olanın, gönlü de dar olur.” (Hz Ali)

”Fakir, bazı şeylerden mahrumdur: ama cimri her şeyden.” (Mehmed Tevfik Bey)

  ”Cömertlik, saadet anahtarıdır.” (Nâsır-ı Hüsrev)

”Cimri malı götürür, kendini bitirir.” (Eyyüp Sabri Osmanoğlu)

”Gel dese de bakma cimri aşına, bir fırsat arar da kakar başına.” (Neyzen Tevfik)

”Bilindiği gibi cimrilik kurdun açlığına benzer ve yedikçe daha çok acıktırır.” (Gogol)

”Mal cimrilerde, silah korkaklarda, karar verme salahiyeti zayıflarda olursa, işler bozulur.” (Hz. Ebû Bekir)

”İnsanların en cömert olanı, istemeden veren; en asil olanı da, intikama gücü yeterken bağışlayandır.” (Hz. Hüseyin)



”Cimrinin yüzüne bakmak, insanın kalbini katılaştırır. Cimrilerle karşılaşmak, müminler için beladır.” (Bişr-i Hâfi)
”Cimrilikten sakınınız. Çünkü cimrilik, sizden önceki milletleri helâk etmiştir.” (Hadisi Şerif)
”Cimriler kendilerinin ölmesini isteyen insanlara, servet toplayan kişilerdir.” (Stanislaw J. Lee)

”Allah’ın, lütuf olarak verdiği şeylerden cimrilik eden kimseler, bu tutumlarının kendi yararına olacağını sanmasınlar. Bu, onlar için sadece bir kötülüktür. Cimrilikle yanlarında tuttukları mal, Kıyamet Gün’ü boyunlarına dolanacaktır.” (Al-i İmran/180)

Dostlarınızın Hangi Özelliklere Sahip Olmasını İsterdiniz?

 

Dostlarınızın Hangi Özelliklere Sahip Olmasını İsterdiniz?


İyi bir dost iyi gün sadece  iyi bir gün dostu olmayıp önce kötü gün dostu olmasını bilmelidir. Benim en zor anlarımda yanımda olmalı ve bana destek olmalıdır. Ona olan güvenimi boşa çıkarmamalıdır. Yüzüme ayır arkamdan ayrı konuşmamalıdır. Ben olmadığım zamanlarda arkamdan kötü konuşan insanlara gereken derdi vermeli ve beni savunmalıdır. Benim hatalarımız başkalarının yanında değil baş başa kaldığımız zaman bana söylemelidir. 


Benim başarılarıma da kendi başarısı gibi sevinebilmelidir ve bunu gerçekten yapmalı, yalandan seviniyormuş gibi yapmamalıdır. İyi bir dost doğru, dürüst ve güvenilir olmalıdır. Verilen emanete hıyanet etmemelidir. İyi bir dost samimi olmalıdır. Birlik ve beraberliğin, dayanışmanın ve yardımlaşmanın örneği olmalıdır. Empati kurma becerisine sahip olmalıdır. Bencillikten uzak olmalıdır. 


İyi bir dost yeri geldiği zaman yanında saçmalayabildiğimiz ve bizi hoş gören kişi olmalıdır. Şakalarıma alınmamalı, birlikte gülmeyi bilen biri olmalıdır. Hiç beklemediğimiz ve en gereksinim duyduğumuz anda yanımızda olmalıdır. Bize yanlışlarımız  tatlı bir dille anlatan ve kusurlarımızı hoş gören kimse olmalıdır. Küçük hesaplar yapmayan, maddi ve manevi yardımcımız olan kişi olmalıdır. İşte ben dostta bu özellikleri ararım ve ona göre dostluklar kurarım.

 

Zafer Pek Bir Şey Öğretmez, Yenilgi Çok Şey Öğretir Sözü İle İlgili Kompozisyon

 

Zafer Pek  Bir Şey Öğretmez, Yenilgi Çok Şey Öğretir Sözü İle İlgili Kompozisyon


Zafer kazanıldığında insana mutluk verir. Zafer önde olmak, galip olmanın tadını çıkarmak ve hayal kırıklığına uğramamaktır. Elbette tüm bunlar güzel duygulardır fakat zafer kazanıldığı andan itibaren herhangi bir hata olmadığı için bu bir zaman sonra pek bir anlam ifade etmez. Oysa yenilgi insanlara, topluluklara, ülkelere çok şey öğretir. Yenilgi sonrasında insan geçmişinden ders çıkarmasını bilir. Geçmişte nerelerde yanlış yapıldı, nerelerde daha dikkatli olunmalıydı gibi sorular akılda kalır ve bunun cevabının bulunması için de çalışılır, düşünülür ve ders çıkarılır. 


Bir dahaki sefere daha hazırlıklı olunur ve hatalardan ders çıkarılması sonucunda zafer elde edilir. Yenilgi insana kötü deneyim yaşatır ama güzel önlemler aldırır. Bunun için zafer pek bir şey öğretmez ama yenilgi çok öğretir denilmiştir. Örneğin; gireceğiniz sınava çok iyi hazırlandınız ve başarılı bir sonuç aldınız. Bu sizin için güzel bir sonuç olur ve mutlu olursunuz. Çalıştınız ama çok güzel bir sonuç almadınız. Yani zafer elde edemediniz. Bu da sizin için bir tecrübe olur ve bir dahaki sefere daha iyi çalışarak daha yüksek başarılara ulaşabilirsiniz. 


Yani hatalarınız, yenilgileriniz sizi daha gayretli yapar, daha istekli ve daha güçlü yapar. Bunun için hatalarımızdan, yenilgilerimizden korkmamalıyız. Onlar bize yeni dersler öğretir.