Atasözleri ve anlamları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Atasözleri ve anlamları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Atasözü ve Anlamları

 

8 Atasözü ve Anlamları


İnsan zaman olur dağı kaldırır zaman olur darıyı kaldıramaz: İnsanın her günü ve saati bir olmaz. Gücü yerindeyken, morali düzgünken çok iyi iş yapar ve bitirir. Gücü yokken, morali bozukken en küçük bir iş karşısında eli ayağına dolaşır, ne başarılı olabilir ne de verimli.

Kurttan çoban olmazÇok önemli ve değerli olan bir mal veya eşya zarar görmemesi veya tamamen yok olmaması için ona zarar vereceği önceden belli olan kişilere teslim edilmemelidir.


 Odunun kurusu, suyun durusu.: Kullanılacak eşyanın kalitesi ve işe yarar olanı makbuldür.

Tarlasında çalışmadım, işine karışmadım: Ben kimsenin işine karışmadım. Herkes kendi işinden sorumludur.

Şapkası dar gelen başım büyük sanır. Bazı kişiler yaptıkları işleri abartarak kendilerini övmeyi pek severler. Bir eksiklik olsa suçu kendinde değil başkalarında ararlar.

İtin kuyruğu kalıba girmez: Yaradılıştan huysuz olan bir kimseyi sonradan eğitmekle adam etmek zordur.


Ne verirsen elinle o gider seninle: İnsanın bu dünyada yaptığı bir iyilik ahirette karşısına çıkar.

Her kuşa yuvası hoş gelir: Her insan için kendi aile ocağı kutsaldır ve sıcaktır.

Emanet İle İlgili Atasözleri Örnekleri ve Anlamları

 

Emanet İle İlgili Atasözleri Örnekleri ve Anlamları


Emanet eşeğin kuskunu yokuşta kopar: Ödünç alınan araçlarla başlatılan işlerden çoğunlukla güzel sonuçlar alınmaz.

Emanetin canı az olur: Kullanılmak üzere geçici olarak verilen emanet şeyler genellikle kalitesiz, eski adi olur. Hiç umulmadık yerde ve zamanda emanete mala zarar gelir, zor durumda kalınır.


Emanetin canı gözünde olur: Kullanılmak üzere geçici olarak verilen emanet şeyler genellikle kalitesiz, eski adi olur. Hiç umulmadık yerde ve zamanda emanete mala zarar gelir, zor durumda kalınır. Bunun için atalarımız  “Emanetin canı gözünde olur.” sözünü söylemiştir.

Emanet ata binen tez iner: Ödünç alınan araçlarla başlatılan işlerden çoğunlukla güzel sonuçlar alınmaz.

Emanete hıyanet edilmez: Emanet olarak bırakılan bir şey hakkında kötülük düşünülemez, onların titizlikle korunması gerekir.

Emanet hayvanın paldımı yokuşta kopar: Ödünç alınan araçlarla başlatılan işlerden çoğunlukla güzel sonuçlar alınmaz.

 

 Emanetin kıçı kaypak olur: Ödünç alınan araçlarla başlatılan işlerden çoğunlukla güzel sonuçlar alınmaz.

 Emanetin bağrı yufka olur: Kullanılmak üzere geçici olarak verilen emanet şeyler genellikle kalitesiz, eski adi olur. Hiç umulmadık yerde ve zamanda emanete mala zarar gelir, zor durumda kalınır.

İki İle İlgili Atasözü Örnekleri ve Anlamları

 

İki İle İlgili Atasözü Örnekleri ve Anlamları


İki şahin bir yerde yuva yapmaz: Birden fazla yönetici olan yerde karmaşa çıkar, düzen bozulur. Kimin neyi, nasıl yapacağı bilinmez. Sonuç kötü olur.

İki cambaz bir ipte oynamaz: Kurnaz olan iki kişi aynı iş üzerinde karşılaşırlarsa birbirlerini aldatmamak için bütün hünerlerini gösterirler. Bu durum ikisi için de tehlikelidir.


İki elin vergisi, gönül sevgisi. İnsan kendi imkanları ve becerisi ile hayata tutunmaya çalışır, bu yolda elde edilebilecek bir başarı onu yürekten mutlu eder.

İki deliye bir akıllı gerek: Birbirleriyle anlaşmayan, kavga eden iki kişinin arasını bulacak bir akıllının olması gerekir.

İki boğa vuruşsa aralarında buzağı ölür: Güçlüler ve büyüklerin arasında gerçekleşen çekişme ve çatışmalardan aralarında bulunan küçükler ve güçsüzler zarar görür.

İki ayak bir pabuca girmez: Kişilikleri ve düşünceleri farklı olan iki kişi bir arada yaşayamaz, birlikte iş yapamazlar. Aralarında devamlı kavga olur.


İki çıplak bir hamama yakışır: Zengin ile zenginin, yoksul ile yoksulun evlenmesi uygundur, aralarında sorun çıkmaz.

İki evlinin unu kepek, kendi köpek: İki eşi olan kişinin malı, mülkü yok hükmündedir. Kendisi de her iki eşine ne yapsa yaranamaz.

Göz İle İlgili Atasözü Örnekleri ve Anlamları

 

Göz İle İlgili Atasözü Örnekleri ve Anlamları


Göz görür, gönül çeker: Kişi, görmediği şeyi istemez. Sadece görüp beğendiği şeye karşı istek duyar.

Göze yasak olmaz: Gözün bir kimseye veya bir nesneye bakmasını kimse önleyemez.

Göz yumulunca kıymeti bilinir: Çoğu zaman insan öldükten sonra gerçek değeri anlaşılır.

Göz uyar, gönül  uymaz: İnsan bir olaya şahit olur fakat aklı gördüğü şeyi kabul etmeyebilir.

Gözden ırak olan gönülden de ırak olur: Birbirlerinden ayrı düşenlerin aralarındaki sevgi de zaman geçtikçe azalır.

 Gözü aç olanın karnı tok olmaz: Açgözlü kimse elindekiyle asla yetinmez, hep daha fazlasını ister.

Göz yumulmakla kör olmaz: İnsan bir kez hata yapabilir bu onun her zaman aynı hatayı işleyeceğini göstermez.

Göz terazi, el mizan: her zaman ölçüm yapmak için aleti kullanmaya gerek yoktur. Elle ve gözle de tahmin yapılabilir.

Gözü göz değil: İyi niyetli bir insan olmadığı bakışından belli oluyor.


Gözsüze yol sorulmaz: Bir işte hiç deneyimi olmayan kişiden o konuda yardım alınmamalıdır.

Gözün ile gördüğünü eteğin ile ört: Sevdiğin kimsenin hatasını gördüğün zaman onu o hatan vazgeçirmeye çalış, ona akıl ver. Hatayı herkese duyurmaya çalışma.

10 Kısa Atasözü ve Anlamları

 

10 Kısa Atasözü ve Anlamları


1) Herkesin doğradığı ekmek kaşığına gelir: İnsan harcadığı çabanın, başkalarına gösterdiği tavrın karşılığını görür. İyilik yapan iyilik, kötülük yapan kötülük bulur. Kişi çok çalışırsa gelecek günleri de başarışı olur, kazancı bol olur. Az çalışırsa kazancı da az olur. Bunun için atalarımız herkesin doğradığı ekmek kaşığına gelir demiştir.

2) Destursuz bağa girilmez: İnsan izin alınmadan girilemeyecek bir yere girmeye, yapılmayacak bir işi yapmaya kalkmamalıdır.


3) Ayyar tilki art ayağından tutulur: Her işinde hile yapan, insanları aldatan kimse gün gelir yakalanır ve kendi kazdığı kuyuya düşer.

4) Erkek aslan aslan da dişi aslan aslan değil mi?: Yalnızca erkekler güçlü ve yürekli değillerdir, kadınlar da aynı özelliklere sahiptir.

5) Gergin ip çabuk kopar: Önemli önemsiz olaylara kafayı takıp sinirli ve gergin bir yaşantı süren kişiler sağlığını kısa zamanda kaybederler.

6)  Kasım yüz, gerisi düz: İşin zor yanı atlatıldıktan sonra gerisi nasıl olsa olur.

7) Katığını ekmeğine denk tutmayan aç kalır: Elinde olanı uygun biçimde kullanmayan ve ölçülü harcamayan sonunda pişman olur.

8) Marifet bir devlet kuşudur her başa konmaz: Ustalık, hüner Allah tarafından insana verilmiş bir beceridir. Bu özellikler herkese verilmez.


9)Veren el dert görmez: Yoksul kişilere yardım eden kişi onun duası ile çoğu dertten kurtulur.

10)  Varlığınla varlık satma: Zenginliğin ile gururlanma, bir gün gelir onu kaybedebilirsin.

11 Atasözü ve Anlamları

 

11 Atasözü ve Anlamları


Cömertliğe ölçü olmaz: İyiliksever ve cömert olmak kişinin içinden gelen bir davranıştır. Bu davranışın ne ölçüsü ne de herhangi bir sınırı olabilir.

 Başını beğendiğin taşa vur: Sonucun kötü olacağı biline biline o işe giriliyorsa sonuçtaki zarar katlanılmalıdır.


Alacağın bir fitil, pamuğun batmanını sorarsın: Bir küçük alacağın için büyük isteklerde bulunuyorsun.

Bahar çiçeğiyle güzeldir: İnsanların sevilmesini sağlayan yaptığı iyilikleri ve güzel davranışlarıdır.

 Çok el ya yağmaya ya yolmaya: Bir işte gereğinden fazla kişi aynı anda çalıştığında karmaşa ortaya çıkar. İstenen sonuç elde edilemez.

Çömçe tutan elim olsun, ocaklıkta yerim olsun: Her insan küçük de olsa bir yerde baş olmak ister.

Erenlerin sağı solu belli olmaz: Ne zaman ne yapacağı belli olmayan kimselerden her türlü davranış beklenir.


 Karpuz kabuğunu görmeden denize girme: Bir işi yapmak için en uygun zamanı bekle.

 Kızılcık kurusuyla yâr sevilmez: Hayatta basit şeylerle ciddi işler yapılmaz.

Mühür kimde ise Süleyman odur: Bir işte yetki kime verilmişse kuvvet de ondadır.

Ne varlığa sevin, ne yokluğa yerin: İnsanlar sahip olduklarını bir gün bu dünyada bırakıp ahirete gidecekleri için ne elde olanla övünmenin ne de olmayana üzülmenin anlamı vardır.

11 Atasözü ve Anlamları

 

11 Atasözü ve Anlamları


İster felaket isterse güzel bir şey olsun neyin  ne zaman olacağı bilinmez. Bugün ben bir felaket ve haksızlıkla karşılaşmışsam, yarın da sen aynı durumla karşılaşabilirsin. Bugün sen nimetler içinde bulunup mutluysan, yarın da ben o nimetlere kavuşup mutlu olabilirim.. İmkanlar ölçüsünde sıkıntıya düşmüş kişilere yardımcı olmak gerekir.

Açın kursağına çörek dayanmaz: Yoksulluk içinde bulunan kimsenin bir eksiği giderilse başka bir eksiği ortaya çıkar.


Tedbir ile takdir bozulmaz: Alın yazısını değiştirmek asla mümkün değildir.

Yatsıdan sonra nara, hoş geldin Bayram Ağa: Yeri ve zamanı olmadığı halde işi şimdi yapmaya kalkışmak gereksizdir.

Çay kenarında kuyu kazılmaz: Yeni bir şey yapılacaksa gerçekten herkesin ihtiyaç duyduğu bir şey yapılmalıdır.

Densizin devesi çansız olur: Görgüsüz ve münasebetsiz bir kimsenin yapacağı densizlik önceden kestirilemez.

Eğilen baş kesilmez: Hatasını anlayarak özür dileyen kişi hoş görülereek affedilmelidir.

Her kilit kapısına asılır: Her insan başarılı olduğu ve sevdiği işte çalışılmalıdır.

İhmalcinin oğlu uşağı olmaz: İşini zamanında yapmayan kimse etrafında destekçi bulamaz.


İş insanın  kalayı: İnsanın bedeni ve kafası çalıştıkça gelişir, ilerler, güçlenir, güzelleşir.

Kurdu ormandan açlık çıkartır: Doğru insan ancak kendisine bir zarar geldiği zaman hırçınlaşır.

Güzel İle İlgili Atasözü Örnekleri ve Anlamları

 

Güzel İle İlgili Atasözü Örnekleri ve Anlamları


Güzele göz ağrısı da yakışır: Güzel kişiye giyim ve süs gerekli değildir o her hali ile güzeldir.

Güzelin başından çile eksik olmaz: Her güzel olan kişi dikkat çeker. Onu sevenler ve beğenenler olduğu kadar, kıskananlar da olabilir. Bu yüzden güzelin sıkıntısı hiç eksik olmaz.


Güzele bakan göze yasak olmaz: Ortada olan güzele herkes bakar, buna kimse engel olamaz.

Güzellik ekmeğe sürülüp yenmez: Güzelliğin insana kazandırdığı fazla bir şey yoktur.

Güzeli seven cefasına katlanır: İnsan, sevdiği kimse veya sevdiği iş yüzünden gelecek sıkıntılara katlanır.

Güzele ne yakışmaz: Güzelin giydiği her şey güzele yakışır.

Güzeli güzel için sevmeli, çirkini de Allah için sevmeli: Güzel insana güzel olduğu için bakılır. Çirkin insana ise onu da Allah yarattığı için bakılır ve yardım edilir.


Güzele gölgesi bile düşmandır: İyi, başarılı, güzel bir insanın etrafındaki kıskanç insanlar onu devamlı huzursuz ederler.

Güzel yüzden kırk günde usanılır, güzel huydan kırk yılda usanılmaz: Güzellik ilk başta dikkat çeker ancak geçicidir. İyi huy ise kalıcıdır ve bir ömür boyu devam eder. İnsan güzel bir insan yerine huyu güzel olan insanlar birlikte olursa daha mutlu ve daha huzurlu olur.

7 Atasözü ve Anlamları

 

7 Atasözü ve Anlamları


Karakeçiyi gören içi dolu yağ sanır:  Uzaktan iyi görünen, imrenilen makam veya zenginlik elde edildiğinde aslında hiç de öyle imrenilecek bir şey olmadığı anlaşılır.

Karga güvercin gibi yürümeye başlamış, kendi yürüyüşünü de unutmuş: Toplum içinde kimliğini kazanamamış olan ve başkalarını taklit etmeye çalışan biri kesinlikle kendi kimliğini oluşturamaz ve hep taklit ettiği kişilerin gölgesinde kalır.


Elifin hecesi var, gündüzün gecesi var: Kolay ve sorunsuz başlayan bir iş böyle devam etmeyebilir. İş kolay ve sorunsuz yapılıyor diye ciddiyet bozulmamalıdır.

Elin iyisi olmaz, itin dayısı olmaz: Nasıl ki köpeğin koruyucusu olmazsa yabancı bir kişinin de insana faydası olmaz, ondan iyilik beklenmemelidir.

Ele uyan eşini bozar: Kişi özel hayatı ile ilgili ciddi konularda başkalarının düşünce ve öğütlerine önem vermemelidir. Aksi halde aile düzeni ve huzuru bozulabilir.

Kargadan korkan bakla ekmez: Her işin kendine göre zor ve tehlikeli yanları vardır. Tehlikeleri gözünde büyüterek işe girişmekte çekingen davranana kişi amacına ulaşamaz. Amacına ulaşmak isteyen kişi bunları göze almalıdır.


Vakitsiz misafir keseden yer: Uygunsuz zamanda hareket eden veya bir işe girişen kişi bunun bedelini öder.

Sınavlarda Çıkmış 10 Atasözü ve Anlamları

 

Sınavlarda Çıkmış 10 Atasözü ve Anlamları

 

 Az tamah çok ziyan getirir: Elindekiyle yetinmeyen, gözü bir türlü doymayan insanlar hep daha fazlasını ister ve bu açgözlülükleri de onlara pahalıya mâl olur ve bu davranışlarından dolayı böyle kimseler büyük zarara uğrar.

Davulun sesi uzaktan hoş gelir: Hiç kimse dışarıdan göründüğü gibi değildir. Kimi durumlar vardır ki içinde yaşayan kimseyi rahatsız eder, uzaktan bakan ise ona imrenir.

Kara gün kararıp kalmaz: Kötü günler hep kalacak diye bir şey yoktur. O günler de bir gün sona erer ve ardından güneşli ve ferah günler gelir.

Huylu huyundan vazgeçmez: Kişilik uzun bir zaman sonucu oluştuğu için bir anda değişime uğramaz.


İştah dişin dibindedir: Canı bir şey istemeyen, iştahı olmayan kimse yiyecekten bir parça aldığı zaman düşüncesi değişip iştahı açılabilir.

Laf torbaya girmez: Ağızdan çıkan sözü artık gizlemek zor olur.

Yuvarlanan taş yosun tutmaz: Devamlı iş değiştiren kimse hem başarılı olamaz hem de  bir mal varlığına sahip olamaz.

Vakit nakittir: Zaman çok değerli bir şeydir. Tıpkı para gibi değerlidir. giden zaman bir daha geri gelmeyeceği için zamanın kıymetini bilmek ve her anı değerlendirmek gerekir. Çünkü zaman hazine gibidir.


Kartalın beğenmediğini kargalar paylaşır: Varlıklı kimselerin beğenmeyip attığı şeyler yoksullar için değerlidir.

Körle yatan şaşı kalkar: kötü insanlarla arkadaşlık kuran kişi de bir zaman kötü olmaya, kötü alışkanlıklara sahip olmaya başlar. Bunun için gezdiğimiz, arkadaşlık kurduğumuz kişileri iyi seçmeliyiz.

8 Atasözü ve Anlamları

 

8 Atasözü ve Anlamları


Üzümünü bol işittiğin bağa sepetini küçük götür: İnsan duyduğu her söze inanmamalıdır. Söylenenlerin hepsinin veya bir bölümünün yalan olabileceğini düşünmeli, daima temkinli olmalıdır. Sözün doğru olup olmadığı iyice araştırılmalıdır.

Mayasız yoğurt tutmaz: Elinde küçük de olsa bir sermeyesi olmayan çok para kazanamaz.


İmam ölüyü, deli deliyi sever: Kişiler duygu, düşünce, eğitim gibi konularda kendine benzeyen, uygun olan kişilerden hoşlanır ve onlara yaklaşırlar.

Eğreti kuyruk tez kopar: Başlangıçta iyi başlanmayan işlerin sonunun iyi olması çok  zordur.

 Bir varmış, bir yokmuş: Şimdi var olanın az sonra da olacağının garantisi yoktur.

 Az ada. çok öde: Söz vermek kolay, bunu yerine getirmek zordur. Bundan dolayı insan yerine getirebileceği şeylerin sözünü vermelidir.


 Abacı kebeci sen neci?: Kişi kendisini ilgilendirmeyen bir işe karışmamalıdır. Deliye bal tattırmışlar, çarşıda katran bırakmamış: Aklı kıt olan kişi hoşuna giden bir şeye benzettiği her şeyi elde etmeyi çok ister. Şapkası dar gelen başım büyük sanır: Bazı kişiler yaptıkları işleri abartarak kendilerini övmeyi pek severler. Bir eksiklik olduğu zaman suçu kendinde değil başkalarında ararlar.

Türk’ün aklı gözünde: Türk, gözü ile görmediği bir konuda kolay kolay kesin yargıda bulunmaz.

9 Atasözü ve Anlamları

 

9 Atasözü ve Anlamları


Mezhepten bahsolunur, meşrepten bahsolunmaz: Bir kimsenin yaradılış özellikleri, huyu, karakteri tartışılmamalıdır. Çünkü doğuştan gelen huy kolay kolay değişmez. Oysa kişinin bağlı bulunduğu inanç dünyası ve mezhep üzerine konuşma yapılabilir. Bu konularda fikir alışverişi sağlanabilir.

Kardeş düşmanlığı karşıdan düşman çıkıncaya kadardır: Kardeşler arasında zaman zaman  tartışmalar ve geçimsizlikler yaşanabilir. Kardeşin kardeşiyle çekişmesi dışarıdan başka birinin saldırısına uğrayıncaya kadar devam eder. Dışarıdan saldırı geldiği zaman da kardeşler birlik içinde ve dirlik içinde olur.

Her su geçit vermez: Hayatta her işin bir zorluğu vardır. Bazı işler ise çok çetindir ve üstesinden kolay kolay gelinemez.


Gönülsüzü namaz göğe ağmaz: İstemeyerek yapılan bir iş hiçbir zaman iyi sonuç vermez. Hatta sonucu kötü de olabilir.

Her kuş kanadıyla uçar: Her insan kazancını kendi sağlamalıdır.

Kavga sen ben demekle çıkart: Kavgaların çıkma nedeni çoğunlukla tarafların sadece kendi düşüncelerinin doğru olduğuna inanmaları ve kendilerini ön  plana çıkarmalarıdır.

Kişi ne yaparsa kendine yapar: Bir kimse iyilik de yapsa kötülük de yapsa kendisi için yapar.


Herkesin gönlünde bir aslan yatar: Herkesin kendine göre büyük bir amacı vardır.

Dibi görünmeyen sudan geçme: Sonunda başarı elde edileceği kesin olmayan işlere girişmemek gerekir.

Hak İle İlgili Atasözleri ve Anlamları

 

Hak İle İlgili Atasözleri ve Anlamları


1) Hak deyince akan sular durur: Anlaşmazlıklarda adalet, tarafsızlık, hakkaniyet devreye girdiği zaman kimsenin söyleyecek sözü olamaz. Çünkü doğru olan hak olandır.

2)  Hak yerde kalmaz: Emeğin karşılığı her durumda ödenir.

3) Hakikat eğilir fakat kırılmaz: Bazı olayların gerçek yüzü çeşitli yollarlar geçici bir süre gizlenebilir. Hatta durum farklı şekillerde farklı ifade edilebilir fakat gerçekler ne kadar saklanırsa saklansın er geç ortaya çıkar.

4) Hak hak diyen derviş muradına ermiş: Doğruluktan ayrılmayan bir kimse mutlaka amacına ulaşır.


5)  Hak yolunda yuvarlanan merdane ölür,: Doğruluktan ayrılmayan kimse  yiğitçe anılır.

6) Hak söze akan sular durur: Hak deyince akan sular durur: Anlaşmazlıklarda adalet, tarafsızlık, hakkaniyet devreye girdiği zaman kimsenin söyleyecek sözü olamaz.

7) Hak söze hacı emmin ne desin: : Anlaşmazlıklarda adalet, tarafsızlık, hakkaniyet devreye girdiği zaman kimsenin söyleyecek sözü olamaz

8) Hak yerini bulur: Kişiler arasındaki sorunları ortadan kaldıran adalet ve doğru yoldur. Haksızlık er veya geç ortaya çıkar, bunun da hesabı elbet sorulur.

9) Haklı söz, haksızı Bağdat’tan çevirir: Doğru, inandırıcı söz, yanlış yolda giden kişiyi bile yola getirir, doğru hareket eder duruma sokar.

10) Hak yardım edince kurt çoban olur: Allah yardım ederse en kötü şartlarda bile insan amacına ulaşır ve Allah onu kötülüklerden korur.


11)  Hak söz ağıdan acıdır: Eksikleri, yanlışları, yolsuzlukları bütün çıplaklığıyla ortaya koyan ve eleştiren söz, bu işi yapanlara acı gelir.

12) Hak doğrunun yardımcısıdır: Doğru ve dürüst kimseler ilk planda başarısız gibi görünseler de tutumlarını  devam ettirdikleri sürece başarıya ulaşacaklardır. Allah doğru, dürüst insanların mükafatını mutlaka verecektir.

Deve İle İlgili Atasözleri ve Anlamları

 

Deve İle  İlgili Atasözleri ve Anlamları


 Devenin yemediği ot başını ağrıtır: Bir insanın yapması gereken ama yapmadığı bir iş kendisini sıkıntı  içinde bırakır.

 Deveye burç gerek olursa boynunu uzatır: İnsanın ihtiyacı olan şeyleri elde etmek için yorulmayı, sıkıntı çekmeyi göze alması gerekir.

Deve ağır gider ama yol alır: Ağır ağır ve temkinli adımlarla yoluna devam etmek kişiyi başarıya ulaştırır.


Deve tepmesi yumuşaktır ama can alır: Zengin veya güçlü insanların öfkeleri yoksul ve zayıf insanlar için can yakıcı olur.

 Deveden deve umulmaz: Bir kişin ihtiyacı olanlara yapabileceği yardım miktarı bellidir. Bütün mal varlığını yardım için harcanması beklenmez.

 Deveye bindikten sonra çalı ardına gizlenilmez: Herkesin gözü önünde gerçekleşen bir olay saklı tutulmaz.

Devenin ayağı altında karınca ezilmez: Yüksek makamlarda olan veya zengin olan kişiler arasında iyi özelliklere sahip, dürüst kimseler kendinden güçsüzlere haksızlık etmezler.


Deveden büyük fil var: Hiçbir insan sahip olduğu makamın büyüklüğü, elindeki yetki ve imkanların genişliği ile övünmemeli, bunlara sırtını dayayarak büyüklenmemeli ve kimseyi hor görmemelidir. Çünkü ondan büyüğü ve üstünü her zaman vardır.

Deve yük çeker, köpek solur: Ortak çalışılan bir işte kimileri çok çalışır, yorulur; kimileri de iş yapıyormuş gibi görünüp diğerlerinin sırtından geçinir.

Taş İle İlgili Atasözü Örnekleri ve Anlamları

 

Taş İle İlgili Atasözü Örnekleri ve Anlamları


Taşa tohum ekilmez: İşinde başarılı olamayacak kişiye veya verim getirmeyecek işe yatırım yapılmaz.

 Taş ol da baş yar: Bir işin ucundan tutup başarılı olman yeter daha da bir şey istemem.


 Taşı delen suyun kuvveti değil damlaların sürekliliğidir: Başarılı olmak, amacına ulaşmak isteyen kimse başaracağına öncelikle kendini inandırması gerekir. Daha sonra da azimli, sabırlı olmalıdır. Böyle yaptığı zaman er geç başarıya ulaşacaktır.

 Taş taş üstünde olur, ev ev üstünde olmaz: Aynı evde oturan iki aile arasında ger geç birtakım anlaşmazlıklar çıkar.

Taşa çıkan keçinin ağaca çıkan oğlağı olur: Küçükler büyüklerin tutum ve davranışlarını örnek alırlar.

Taş yerinde ağırdır: İnsan tanıdığı, bilindiği çevre içinde değer taşır. Onun kıymetini en iyi bilenler, kendi çevresinde bulunanlardır.


Taşı, taşla yonarlar: Her nesneyi veya kişiyi birbirine uyumlu olanlarla karşı karşıya getirirler.

Taşı yemişli ağaca atalar: Çok iş yapan ve kazanan kimseler başkaları tarafından özellikle az çalışıp az kazananlar tarafından kıskanılır. Kıskançlık ona karşı kötü işler yapmalarına bile neden olabilir.

Sık Kullanılmayan 10 Atasözü ve Anlamları

 

Sık Kullanılmayan 10 Atasözü ve Anlamları

 

1) Sitteisevir, her saati bir devir: Nisan ayının son günlerinin her saati değişiklik gösterir ve hava dengesiz olur.

2) Bostancıya kelek satılmaz: Bir işin ustasına, o işin nasıl yapılacağı öğretilmez.

3) Kâğıdın yüzünü ağartan karadır: İnsanı dünyada var eden sadece bedeni değil esas olarak düşünceleridir.


4) Herkesin yorulduğu yere han yapmazlar: Genel kurallar herkesin istek ve ihtiyacına göre bozulamaz.

5) Eğretinin canı berk olur: İnsanlar başkasından geçici olarak adlıkları şeyi kendi mallarına gösterdikleri özenle değil de kötü biçimde kullanırlar.

6) Soğuk “kırk kat keçe, ben ondan geçe; bir kat deri, ben ondan geri” demiş: Deri suyu geçirmez ve insanı sıcak tutar. Keçe de kaç saat olursa olsun suyu emdiği için kişiyi ıslanmaktan ve soğuktan korumaz. Tıpkı bunun gibi hayatımız için ne kadar doğru önlemler alırsak zarara uğrama olasılığımız da o kadar azalır.

7) Dağları ıssız körleri gözsüz sanma: Her işin, her makamın gizli bir isteklisi mutlaka vardır.


8) Mayasız yoğurt tutmaz: Elinde küçük de olsa bir sermayesi olmayan çok para kazanamaz.

9) Merkebin kulağını kesmekle küheylan olmaz: Her canlının bir soyu ve yetişme tarzı vardır. Biri ötekine benzemez.

10) Zemheri de sür de çalı sür: En zor koşullarda bile çalışmaktan vazgeçmemek gerekir.

Hasta İle İlgili Atasözü Örnekleri ve Anlamları

 

Hasta İle İlgili Atasözü Örnekleri ve Anlamları

 

Hastaya bakmaktan hasta olmak yeğdir: Bir hastaya bakmak o kadar zordur ki hasta olmak belki daha kolaydır anlamında söylenmiş bir atasözümüzdür.

Hastayı döşek bilir, ölüyü teneşir: İnsanın kıymeti hasta olunca veya ölünce bilinir.

Hasta yatakta, çorbası  tasta: Sıkıntıda olan bir kimsenin yardımına gidecek olan kişi mutlaka olur.


Hasta ol benim için, öleyim senin için: Kişi kendisi için bir özveride bulunan kimseye karşı sırası gelince daha büyük özveride bulunur.

Hasta sağalırsa hekim karşı gelir: Yaşanılan  sıkıntılı günler geçince herkes ondan bir pay çıkarmak için sıkıntı yaşayan insanın yanına gider.

Hasta yatan ölmez, eceli yeten ölür: Hasta olan eceli gelmemişse ölmez ve yaşamaya devam eder. Eceli gelen ise ölür. Bu yüzden hasta olan mı, iyi olan mı ölecek bunu bilemeyiz. Önemli olan alnımıza yazılandır.

Hastaya naz etmek, hekime yakışmaz: İnsan sağlığı söz konusu olduğunda duygusal olarak hareket etmek, hasta kişiyi mağdur etmek doğru olmaz.


 Hastalık kantarla gelir, miskalle çıkar: Herhangi bir hastalık veya dert insana birden bire gelir ancak hastalığın iyileşmesi de  sorunların bitmesi de yavaş yavaş olur.

Hastalık da sağlık da bizim için: İnsan sağlıklı olabildiği gibi hasta da olabilir. Sağlık da hastalık da biz insanlar içindir.

Kardeş İle İlgili Atasözleri ve Anlamları

 

Kardeş İle İlgili Atasözleri ve Anlamları


Kardeş kardeşi atmış, yar başında tutmuş: Kardeşler arasında ne kadar geçimsizlik olsa da içlerinden birinin tehlike içinde olduğunu gördüklerinde aradaki çekişmeyi, husumeti unutup onun yardımına koşarlar.

Kardeş düşmanlığı karşıdan düşman çıkıncaya kadardır: Kardeşler arasında  ara ara sorunlar çıksa da içlerinden birinin tehlike içinde olduğunu gördüklerinde aradaki çekişmeyi, husumeti unutup onun yardımına koşarlar.


Kardeşten karın yakın, kulaktan burun yakın: İnsanın kendi yararı her şeyden daha önemlidir.

Kardeşim olsun da kanlım olsun: Kendisine çok büyük kötülükler de yapsa insan kardeşinden kesinlikle vazgeçemez. Onun yokluğunu asla istemez.

Kardeş kardeşi bıçaklamış, dönmüş yine kucaklamış: Kardeşler arasında ne denli kavga çıkarsa çıksın içlerinden birinin tehlike içinde olduğunu gördüklerinde aradaki kavgayı, husumeti unutup hemen onun yardımına koşulur.

Kardeşin büyüğü peder, küçüğü evlat yerine geçer: Kardeşler arasındaki dayanışma çok önemlidir. Anne ve baba vefat ettiğinde büyük çocuk diğer  kardeşler için anne, baba yerine geçer. Büyük çocuk küçük çocukları korur, kollar, onlara her türlü desteği sağlar.


Kardeş kardeşin ne öldüğünü ister ne onduğunu: Kişi, yakının zarar görmesini de, kendisinden üstün duruma gelmesini de istemez.

Kardeşi  kardeş yaratmış, kesesini  ayrı  yaratmış: Çalışmak ve geçim sağlamak zor iştir. Kardeşlerin de kazançları ayrıdır. Bir kardeş, akrabalık bağına güvenerek diğer kardeşinin  kazancına ortak olmayı düşünmemelidir.

Güneş İlgili Atasözü Örnekleri ve Anlamları

 

Güneş İlgili Atasözü Örnekleri ve Anlamları

 

Güneşte yatmayan gölgenin kıymetini bilmez:  Hayatta zorluk ve sıkıntı yaşamayan kimse huzurun değerini bilemez.

 Güneş balçıkla sıvanmaz: Herkes tarafından bilinen gerçekler yadsınamaz (inkar edilemez) Kötü veya iyi sonuçlar ortadan kaldırılamaz.

Güneşte orak biçen gölgede ayran içer: İşini hakkı ile gerçek anlamda yapan kimseler dinlenmeyi de sonuna kadar hak eder.


Güneşe bakanın gözü kamaşır: Yüksek makamda olmak veya aşırı zenginlik içinde yaşamak bazen insanın başını döndürebilir. Yanlış işler, davranışlar yapmasına neden olabilir. Bunların olmaması için kişi kendinde olmalı, şımarmamalı, iradesini kaybetmemelidir.

 Güneş girmeyen eve doktor girer: Güneş almayan evde hastalık da artar. Bunun için evi bile güneşe bakan yerden almak gerekir. Çünkü güneş insan ruhunu aydınlatır, insanın evini nem ve küften korur.

 Güneş çarığı yakar, çarık da ayağı: Toplumda yaşanan genel bir sıkıntı mutlaka kişileri tek tek etkiler.

 Güneş olsa kimsenin üstüne doğmaz: Kendini çok beğenen ve sadece kendini düşünen insan çevresine yararlı olmaz.

 Güneşin kıymeti göğün bulutlu olduğu zamanda belli olur: Herhangi bir şeyin yararı yokluğunda daha iyi anlaşılır ve hissedilir.


 Güneş varken aya ne hacet: Büyük ve önemli işler yerine küçük ve basit işlerle uğraşmak gereksizdir.

Güneş görmemek için göz kırpılmaz: Gerçekleri kabul etmemek o gerçekleri ortadan kaldırmaz.

Zengin İle İlgili 8 Atasözü ve Anlamları

 

Zengin İle İlgili 8 Atasözü ve Anlamları

 

Zenginin basması ipekli görünür: Zengin ne giyse ne yese ne yapsa en pahalısını tercih ettiği sanılır.

Zengin adam elindeki kendine yeten adamdır: İnsanın elindekiler ile yetinebilmesi büyük bir erdemdir. İnsan kanaatkâr olmalıdır.

Zengin silkinse fakir bay olur: Zengin kişi kazancının küçük bir parçasını bir yoksula verse o yoksul olan kişi zenginleşmiş gibi olur, daha rahat bir yaşam sürmeye başlar.


Zenginin azgını kürk giyer yaz günü: Zengin ama görgüsüz kimseler hem hesapsız harcama yaparlar hem de uygunsuz ve uyumsuz işler yaparlar.

Zengin arabasını dağdan aşırır, fakir düz ovada yolunu şaşırır: Varlıklı kimseler parası sayesinde bütün güçlükleri aşabilir. Yoksullar ve zavallı kimseler ise parasızlık yüzünden en kolay işi bile yapamaz.

Zenginin horozu bile yumurtlar: Varlıklı kimseler paraları sayesinde bütün güçlükleri aşabilirler.

Zenginin malı züğürdün çenesini yorar: Birinin zenginliğinden çokça söz etmek gereksizdir sadece ağzınızı yormuş olursunuz.


Zengin giyerse sağlıcakla! fakir giyerse nereden buldun ki?” derler: Varlıklı kimselerin giyimine kuşamına ve yaşayış tarzına kimse aldırmaz veya onu sorgulamaz. Oysa yoksul bir kimsenin olağan dışı harcaması, hemen nereden buldun sorusunu akıllara getirir.