Bir Tutam
Tarhanan Varsa Ehline Pişir
Atalarımız “Bir tutam tarhanan varsa ehline pişir.” sözü ile elinde kıymetli olan bir şeyden çok az olsa bile onu hak eden kişiye vermek, o kişiye yapmak en doğru olanıdır. Hak eden kişiye elimizdeki kısıtlı olan değerli şeyden vermeliyiz. Çünkü bir şeyi ehline vermek, hak edene vermek hem ahlak olarak en doğru olandır hem de insanlık olarak. Kısacası eğer elinde az bir şey varsa bile, onun değerini bilen, kıymetini takdir edecek kimseye sun.
Yani imkanın kısıtlı olsa da onu doğru yerde kullan, doğru insana sun; yanlış kişiye verirsen kıymeti anlaşılmaz. Örneğin; Bir öğretmen kendi yazdığı kitaptan elinde bir tane varsa o kitabı maddi durumu olmayan ve iki öğrencisinden birine vermek ister ama biri azimli, çalışkan ve isteklidir. Diğeri ise çalışmayı sevmeyen, kitabı alacak olsa bile yüzüne bakmayacak olan bir öğrencidir. Çünkü çalışmayı sevmiyordur. Bu durumda öğretmen elindeki tek kitabı maddi durumu olmayan ama azimli, çalışkan ve kararlı olan çocuğa verirse o kitap o çocuğun elinde değer kazanır.
Çünkü çalışacak olan çocuk kitaba gözü gibi bakar, çalışır, okur ve o kitabı bir hazine gibi değerli görür. Oysa diğer çocuğa verseydi kitabın yüzüne bile bakılmazdı ve bir köşede atılı durur giderdi. Az da olsa paylaşmak önemlidir ama kiminle paylaştığın daha önemlidir. Biri değer bilir, diğerinin ise umurunda bile olmaz.