Hayvanat Bahçesi İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

 Hayvanat Bahçesi İle İlgili Kompozisyon Yazınız.



Hayvanat bahçelerinin kuruluş amaçları; eğlence, doğayı anımsatma,  çocuklara, gençlere hayvan sevgisini kazandırma, eğitim,  turizm ve hayvan  türlerinin korunması amacı ile kurulmuştur. Bunlar arasında en önemlisi ise  nesli tehlike altında bulunan türleri korumak, yetiştirmek ve doğaya bırakmaktır. Hayvanat bahçesi çocuklar için harika bir eğlence yeridir.

 Oraya giden çocuklar hayatları boyunca görmedikleri belki de göremeyeceği  birçok hayvan görmekte, onları izlemekte, onlarla vakit geçirmektedir. Oradaki hayvanları izleyen çocuklarda hayvan sevgisi oluşur, hayvanlara olan ilgi artar, şefkat artar.  Hayvanat bahçesinde farklı türleri korumak ve o türlerin neslinin devam etmesini sağlamak amaçtır. 

Hayvanat bahçesini gezen çocuk oradaki hayvanlarla iç içe olur. Onların hareketlerini izler,  asıl vatanlarının nere olduğunu orada çalışan insanlara sorarak o hayvanlar hakkında bilgi edinirler. Hayvanlara  onların yediği yiyeceklerden vererek kendilerini orada yaşayan hayvanların yerine koyarak empati kurma becerileri de gelişir.

Çocuklar hayvanat bahçelerine giderek onlara ayvan sevgisi aşılanır ve çocuklar bu sayede hem eğlenceli hem de anlamlı bir gün geçirmiş olurlar. Onlara dokunma fırsatı yaşayan çocuklar farklı bir duygu içinde olurlar.  İşte tüm bunlardan dolayı çocuklarımızı hayvanat bahçesine götürmeli, hayvanları tanımaları sağlanmalı ve onlarda hayvanı koruma, onu sevme bilincini çocuklarımızda oluşturmalıyız. Hayvana eziyet etmeme, onun da bir canı olduğunu, onun da hisleri olduğunu unutmamak gerekir.

“Dünyayı Hayal Gücü Döndürür.” Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

 “Dünyayı Hayal Gücü Döndürür.”  Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

 

Hayal kurmak,  hayallerin gerçekleşmesi için çalışmak,  defalarca başarısızlığa rağmen hayal kurmadan vazgeçmemek  büyük insanların  özelliğidir. İnsan ne yaparsa önce hayal kurarak yapar. Mesela Edison ampulü bulmadan önce dünyamız aydınlanmıyordu. O bu işe ilk önce merak ve hayal ile başladı. Merakının, ilgisinin ve hayallerinin peşinde koşarak dünyamızı aydınlattı ve dünyamıza ışık saçtı, bizleri karanlıktan kurtardı ve bilimle tanıştırdı, bilime olan ilgimizi artırdı. 

 Her şey hayal kurmakla başlar çünkü hayal gücümüz dünyayı döndürür, dünyaya şekil verir ve dünyanın ilerlemesini, insanların gelişmesini sağlar.  Hayal gücümüzün sınırsız dünyasını keşfetmek için hayallerimizin peşinde koşmaya devam etmeliyiz. En ufak bir yenilgide yapamam, edemem gibi olumsuz duyguları içimizde barındırmamalıyız. Önemli olan, hayal kurmak ve bunu hayata geçirmek için var gücümüzle çalışmaktır. Aziz Sancar, Uğur Şahin oturduğu yerden bugünlere gelmemiştir. Onlar önce hayal gücü ile çalışmaya başlamışlar ve istediği başarıyı elde etmek için var güçleri ile durmadan, yorulsa bile vazgeçmeden üretmeye devam etmişler ve hayallerini  gerçekleştirmişlerdir. ve dünyada tanınmış büyük bilim insanları olmuştur. Ya da tarihimizin büyük kahramanı Gazi Mustafa Kemal  vatanın ve milletin kurtulması için önce bağımsızlık hayalleri kurmuş, sonra yönetimin değişmesi gerektiğini hayal etmiş ve çok çalışarak bunları başarmış ve ülkemize  çok sayıda katkılar sağlamıştır.


Yine ecdadımız olan Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u fethetmeden önce onun hayalini kurmuş ve o hayallerin peşinde koşmuştur. Karşısına çeşitli zorluklar çıksa da , bazen içlerinde korkular, olumsuz duygular  olsa da bu insanlar yılmamış, yenilmemiş ve hayal güçlerinin vardığı noktaya kadar yürümüşlerdir. İşte tüm bunlardan dolayıdır ki dünyayı hayal gücümüz döndürür, hayal gücümüz var eder ve hayallerimizin gerçekleşmesi sonucunda da dünyamız daha çok gelişir.

“Kendiniz Olun. Fazlası Olmaya Çalışırsanız Bir Hiç Olursunuz.” Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

 “Kendiniz  Olun. Fazlası Olmaya Çalışırsanız Bir  Hiç Olursunuz.” Sözü İle İlgili  Kompozisyon Yazınız.

 


Kişi ilk olarak kendi benliğini korumalı ve kendine karşı saygılı olmalıdır. Başkalarına benzemeye çalışmak kişinin kendi özünden uzaklaşmasına sebep olur. Kişinin kendine özgü düşünceleri olmalıdır, kendine ait idealleri olmalıdır, kendine ait görüşleri olmalıdır. Sürekli başkalarına benzemek isteyen,  çıkarlarını korumak için sürekli fikir değiştiren insanlardan olmayın.

 İnsanın özü doğru, dürüst ve güvenilir olmalıdır. Böyle olduğu zaman kişi kendi olur ve kendi olmaktan da uzaklaşmamış olur. Kendiniz olun. Fazlası olmaya çalışırsanız bir hiç olursunuz der William Shakespeare. İnsan  kendi yapabildiklerinin bir bütünüdür. Fazlası olmaya çalışmak kişide hoş durmaz. Kişi özenti olursa, her gördüğü şeyi yapmaya çalışırsa,  her siyasi görüşü benimserse, her düşünceye onay verirse kendi olmaktan uzaklaşır. Böyle olunca da hiç  olur.


Hiç olmaktansa kendin olarak yaşamak, onurluca bir duruş sergilemek her zaman daha kaliteli bir davranış olur. İşte tüm bunlardan dolayı hep kendimizi olmalıyız, kendimize ait olmayan, ruhumuza ait olmayan düşünce ve davranışlardan uzak durmalıyız. İşte bunları yaptığımız zaman hiç olmamış oluruz.

Muhabbet İle İlgili Özlü Sözler

 Muhabbet İle İlgili Özlü Sözler

 

Sevdiğimiz insanlarla muhabbet bağını koparmamalıyız. Bize iyilik eden insanlara, emeği geçmiş insanlara vefalı olmalıyız. Muhabbet insanların birbirine daha da yakınlaşmasını sağlar ve dostlukları diri tutar. Fazla muhabbet ise tez ayrılık getirir. Onun için orta düzeyde muhabbet  kurulmalı ve insanlar  ile aramızın iyi kalmasını istiyorsak  vefalı olmalıyız.

Muhabbet ile ilgili sözler şunlardır:


“Bizim için bir tek sevda kalacak, sadece vatana duyduğumuz aşk, milletimize duyduğumuz muhabbet. Sadece o solmayacak, sadece bu ulvi his kalbimizdeki yerini kaybetmeyecek.” Ahmet Ümit

“Sevgi muhabbet kaynar yanan ocağımızda. Bülbüller şevke gelir gül açar bağımızda hırslar kinler yok olur aşkla meydanımızda aslanlarla ceylanlar dosttur kucağımızda.” Hacı Bektaşi Veli

“Muhabbet edene muhabbet edilir. Seven sevilir. Unutmayan unutulmaz.” Ali Hafız Efendi.

“Benlik davasını bırak muhabbetten olma ırak sevgi ile dolsun yürek hoşgörülü olmaya bak.” Yunus Emre


“Görmeyince tükenseydi sevgiler, insan varlığı boyunca görmediği Rabbine böylesi muhabbet duyar mıydı? Mevlana

“Mahlukatla muhabbet etme. Zira onlarla muhabbet, Hak’ka ulaşmaya manidir. İmam Gazali

Muhabbet ve merhamet insanlığın; hiddet ve şehvet de hayvanların sıfatlarıdır. Mevlana

“Üç şey muhabbet doğurur: Din, tevazu ve bahşiş.” (Cafer-i Sadık)

“Giden muhabbete hiç kimse yetişemez.”  Cenap Şahabettin

“Dünyaya muhabbet göstermem. Çünkü ayrılması zor oluyor.”  Ali Suad

“Muhabbet edene muhabbet edilir. Seven sevilir. Unutmayan unutulmaz.” (Ali Hafız Efendi)

“Susmak, hikmet kapılarından bir kapıdır. Susmak, boş yere konuşmamak, muhabbet kazandırdığı gibi her hayrın da kılavuzudur.”(İmam Ali Rıza)


“Erkek dişi sorulmaz, muhabbetin dilinde. Hakk’ın yarattığı her şey, yerli yerinde. Bizim nazarımızda, kadın erkek farkı yok. Noksanlık da, eksiklik de; senin görüşlerinde.”  Hacı Bektaşi Veli

“Nerede ki devlet ve muhabbet var, nerede ki hal var makam var, orada kıskançlık vardır.”  Nazan Bekiroğlu

“Bir evde ki koca ile karı arasında muhabbet yok, o eve Allah yardım etsin.” (Şemseddin Sami)

Kendi Gelenek ve Göreneklerimize Sahip Çıkmanın Topluma Faydası Konulu Bir Kompozisyon Yazınız.

 Kendi Gelenek ve Göreneklerimize Sahip Çıkmanın Topluma Faydası Konulu Bir Kompozisyon Yazınız.

Toplumda, uzun zaman boyunca oluşmuş ve uyulması zorunlu sayılan ortak davranışlara “gelenek ve görenekler denilir. Gelenek ve görenekler bir toplumun en önemli değerleridir, unutulmayanlarıdır. Gelenek ve görenekler kahramanlık, yurtseverlik,  alçak gönüllük, kanaatkâr olma, yardımlaşma, dayanışma ve tutumluluk gibi değerleri içerir. İnsan doğduğu toprakların gelenek ve göreneklerini yaşatmaya çalışmalıdır. Çünkü bunlar kültürümüzün bir parçasıdır ve kültürün devamlılığını sağlayan etmenlerdir.

 Askere gitmek, nişan törenleri yapmak, kına geceleri yapmak, halk oyunları oynamak, yöresel oyunlarımız, yöresel yemeklerimiz vb gelenek ve göreneklerimizin birer tamamlayıcısıdır. Kendi gelenek ve göreneklerimize sahip çıkmanın topluma faydaları şunlardır: Gelenek ve görenekler yaşatıldığı zaman toplum içinde huzur ve güven ortamı oluşur.  İnsanların birbiri ile iyi ilişkiler içinde olmasını sağlar. Vatan sevgisi, vatan aşkı, güzel ahlaklı bireyler yetiştirmek, temiz olmak gibi ortak değerlerimiz toplumdaki insanlarda ortak duyguların oluşmasını sağlar ve böylece toplum içindeki bireyler birbirine daha fazla yaklaşılır ve daha samimi ortamlar kurulur, muhabbetler edilir ve güzel zamanlar geçirilir.

Sosyal bütünleşmeyi sağlar. İnsanlar kimliğini kaybetmezler ve benliklerine sahip çıktıkları için o toplumu hiçbir kuvvet kolay kolay yok edemez. Kültürlerini yaşattıkları için o kültürel değerler de son bulmaz ve gelenek ve göreneklerimiz yaşatıldığı zaman bundan gelecek nesiller de faydalanır ve böylece kültürümüze ve benliğimize de sahip çıkmış oluruz.

Ağaç Dikme Faaliyetlerine Katılmalıyız Çünkü İle Başlayıp Ağaç Dikmenin Faydalarını Anlatan Bir Kompozisyon Yazınız.

 Ağaç Dikme Faaliyetlerine Katılmalıyız Çünkü İle Başlayıp Ağaç Dikmenin Faydalarını Anlatan Bir Kompozisyon Yazınız.



Ormanlarımız doğal ses yalıtımı sayesinde gürültünün azalmasını sağlar ve bu da insanın  beden ve ruh sağlığına çok fayda sağlar. Ormanlarımız  her türlü ağaçların olduğu, içinde binlerce canlı türünün yaşadığı bize temiz hava veren,  bizi mutlu eden en önemli doğal güzelliklerimizdir. Ormanlarımızın bu kadar güzel olmasını sağlayan en önemli neden ise elbette atalarımızın diktiği fidanlar, bizlerin dikmekte olduğu fidanlardır. Yani ağaçtır ormanı güzelleştiren ve bir prensese  dönüştüren. Ağaçlardır  dünyayı rengarenk yapan,  doğanın dengesini sağlayan ve dünyamızı yeşil bir cennet alanına dönüştüren.

Ağaç dikme faaliyetlerine elbette katılmalıyız hem de bunu yürekten yapmalıyız geleceğe emin adımlarla yürümek için yapmalıyız. Gelecekteki nesillerimize, yavrularımıza temiz bir hava bırakmak için,  çocuklarımın yeşil alanlarda özgürce koşup top oynadığı, gölgesinde güneşten korunduğu, dalındaki meyvelerinden doyasıya yediği,  çiçeklerini içine çekerek kokladığı ağaçlar dikelim dünyamıza ve her yer ağaçlarla kaplı olsun, yıkalım binaları var edelim ağaları ve yeşil bir dünya kuralım hep birlikte. Ağaç dikme faaliyetlerine katılmalıyız çünkü ağaç candır, çünkü ağaç temiz havadır, çünkü ağaç insana sonsuz binlerce fayda sağlayan güzelliklerdir.

Ağaç dikme faaliyetlerine katılmalıyız çünkü;  küçücük bir fidanı toprakla buluşturup can suyunu da verdikten sonra  o fidanının bizimle birlikte büyüdüğünü, yaşlandığını görmek bizi o kadar mutlu eder ki işte bunun için de ağaç dikme etkinliklerine elbette katılmalıyız.

Ağaçlar insanların doğaya verdiği zararları temizler, havayı daha temiz yapar, oksijen üretir, sera etkisi ile mücadele eder,  enerji tasarrufu yapar,  sıcak havalarda serinlememizi sağlar,  erozyonu önler,   su tasarrufu yapar,  insan ruhuna iyi gelir ve insanın kendini daha huzurlu ve daha mutlu hissetmesini sağlar,   bize yiyebileceğimiz çok sayıda meyve veriri, kuruyemiş verir, sağlık verir,  hayat verir ve ağaçların daha çok sayıda faydası vardır. İşte tüm bunlar için ağaç dikmeliyiz, onu gözümüz gibi korumalı ve sevmeliyiz.

“Ucuz Alan Pahalı Alır, Pahalı Alan Aldanmaz." Atasözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

 “Ucuz Alan Pahalı Alır, Pahalı Alan Aldanmaz." Atasözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.


Her insanın temel ihtiyaçları, istekleri vardır. Aldığımız ürün ya da eşyanın kaliteli olmasına izin vermeliyiz. Aldığımız bir ürün ucuz ve kalitesizse o eşya da o ürün kısa zamanda kötü olacak ve böylece hem boş yere paramız gitmiş olacak, hem de işimizi halledilmemiş olacaktır. Onun için ucuz almak yerine kaliteli olanını almalıyız. Biraz daha fazla para verip kaliteli olanını alırsak hem paramız boşa gitmez hem de işlerimiz halledilir.

Bu durum yediğimiz yiyecekler için de geçerlidir. Örneğin ; markete gittiğimizde peynirin en ucuzunu ve en kalitesizini alırsak yediğimiz peynirin ne tadını alırız ne de tuzunu. Yediğimiz peynir peynir değildir bir kere. İçinde farklı zararlı gıdalar olan, peynir gibi görünen ama peynirle uzaktan yakından ilgisi olmayan bir gıdadır. Onu yediğimiz zaman hem sağlığımız bundan zarar görecek hem de boş yere harcama yapmış olacağız. Ucuz alan pahalı alır atasözü ile anlatılmak  istenen ve verilmek istenen mesaj da şudur: Ucuz mal belirli bir zaman sonra işe yaramaz  hale gelir.

Kişi,  o maldan yeniden  yeniden almak zorunda kalır. Pahalı mal ise daha dayanıklı ve daha uzun ömürlü olduğu için onu sürekli almak zorunda kalmayız. Aldığımız mal kaliteli ise o mal bizim için ömürlük olur ve işlerimizde halledilmiş olur. Daha uzun süreli olur. Pahalı mal alan kişi hayal kırıklığı yaşamaz ve aldığı üründen de çok memnun olarak hayatına devam eder. Onun için bir şeyin sadece ucuz olduğuna kanmamalıyız, o şeyin iyi ve sağlam olmasına  önem vermeliyiz.

“Tatsız Aşa Tuz Neylesin, Akılsız Başa Söz Neylesin.” Atasözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

 “Tatsız Aşa Tuz Neylesin, Akılsız Başa Söz Neylesin.” Atasözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.



Yenilen yemeğin yağı, salçası, gerekli olan diğer malzemeleri eksikse sadece tuzu yerindeyse bunun hiçbir anlamı olmaz. Aş bütün malzemeler olunca lezzetli olur. Akılsız insana ise ne kadar söz anlatırsan, onu doğru yola yönlendirmeye çalışırsan çalış o yine akılsızlığı yolundan gidecek ve kimseyi dinlemeden kendi bildiğini yapmaya devam edecektir.

Tatsız aşa tuz neylesin, akılsız başa söz neylesin atasözü ile anlatılmak istenen de şudur: Bir nesne herhangi bir yarar sağlamıyorsa  ufak tefek çabalarla onu bir şeye benzetmek mümkün olmaz. Aptal kimseleri de  sözle,  dil dökmekle, yalvarmakla  akıllı bir kimse haline getirmek mümkün olmaz. Çünkü onlar akılsızlığından memnun cahil kimselerdir ve kendileri için faydalı şeyler yapmazlar. Akılsız insanlar için boş yere zamanımızı kaybetmemeliyiz. Sözümüzü dinleyen, bizimle birlikte kendini geliştirmeye çalışan ve  bizden bir şeyler öğrenmek için can atan kimselere yardımcı olmalıyız ve bizler bir başkasından başka şeyler öğrenmeli, akılsız davranmamalıyız.

 Aklını kullanmayı bilmeyen insanlar da değişmesini beklemeliyiz. Onlar ne zaman değişmek isterlerse o zaman değişirler ve belki bir gün bir olay onlara ders olur ve keşke deneyimli insanların sözüne kulak assaydım derler.

Yazmak İle İlgili Özlü Sözler

 Yazmak İle İlgili Özlü Sözler

Yazmak, duygularını ve düşüncelerini yazıya dökmek, o duyguları açığa çıkararak yazarak onlarla konuşmak kişinin ruhuna iyi gelir ve kişi yazdıkça rahatlar, rahatladıkça da yazmaya devam eder. İster bir kompozisyon yazma, ister bir masal ya da hikaye yazma, ya da bir makale yazmak kişiyi mutlu eder ve  bu durum kişinin konuşmasına bile olumlu etki eder. Yazmak kişiyi daha da geliştirir ve yazdıkça yeni fikirler ortaya konulur ve böylece özgün fikirleri de görmüş oluruz. Yazmanın önemi ile ilgili anlamlı sözler, özdeyişler şunlardır:

"Yazmak sonsuz kesilmeden yapabileceğiniz konuşmadır." Enrique Vila-Matas

“Söz kulağa, yazı uzağa gider.”

“"Yazmak iyidir, ama düşünmek daha iyi, akıllılık  iyidir, ama sabretmek daha iyi.” Herman Hesse

"Kütüphanelerin ölümsüzlüğüne ve kitapların raflarda duruşuna çocukça inandığım için yazıyorum." Orhan Pamuk

“Aslında yalnızca hüküm veremeyeceğimiz kitaplardan, bir şeyler öğrenebiliriz. Hüküm verdiğimiz bir kitabın yazarının, bizden öğrenecekleri var demektir.” Wolfgang Van Goethe

“Bütün yazarları iki kez okumalı, iyilerini de kötülerini de kimileri tanınacak, kimilerinin de maskesi düşecektir.”  Kari Kraus

"Yazmak güzel şey, hem kendine hem bir kalabalığa konuşmak gibi imi zevki birleştiriyor." Cesare Pavese

“"Ruh, yazının icadından beri ölümsüz.” Cemil Meriç

“Alim unutmuş, kalem unutmamış.”

“"Yazmak ruhun geometrisidir. ”Platon

“İnsan yazarken sadece anlaşılmak değil, muhakkak ki aynı zamanda anlaşılmamak da ister.”  Friedrich Nietzsche.


“"Ve dostluğu ve sevgiyi, yeni doğmuş tüm bebeklerin yüreğine yazmak isterdim, onlarla birlikte büyüsün bütün dünyayı sevsin diye." Yılmaz Güney

 

“"Düşünmek, konuşmak, okumak, yazmak, paylaşmak, kısaca yaşamak için "niçin"lerimizi oluşturmak gerekir."Munir Arıkan

"Yazmak yalnızlık gerektirir. "Paul Auster

“Ancak yazıya geçmiş düşüncenin değeri vardır; geri kalanlar boş çırpınmalardan, rüzgarın alıp götürdüğü bir saatlik hayallerden, başka bir şey değildir.” Emile Zola

“Çok yazan değil, güzel yazan yaşar.” Cenap Şehabeddin


"Memleketin ancak okuyup yazmakla kurtulacağına inananlardanım.” Reşat Nuri Güntekin

"Yazmak, çoktan unuttuğunuzu sandığınız bir çok şeyi, içimizde birikmiş acıları, yenilgileri, aldanışları, keşkeleri  uygun bir dilde kağıda dökmek, başkalarıyla bölüşmektir." İnci Aral

"İyi bir hayat hikayesi yazmak, bir hayat yaşamak kadar zordur.. "Oğuz Atay

"Nefreti, karlar üstüne yazmak isterdim; güneş açsın karlar erisin diye..." Yılmaz Güney

  Yazı  yazmayı öğrenmek, her şeyden önce düşünmeyi öğrenmektir.” Amiel Suche

“Bir şey söylediğim zaman, söylenen o şey anında ve kati olarak ehemmiyetini yitiriyor. Bir şey yazdığım zaman da öyle; ama yazılan şey, bazen yeni bir ehemmiyet kazanıyor.” Franz Kafka.


“İyi bir yazar, aklına sonradan gelen düşüncelerin fark edilmesinden korkar daima. Okur bu konuda zannedildiğinden daha hoşgörülüdür; ortada olan düşüncelerin de farkına varmaz.” Kari Kraus

"Yazmayı öğrenmenin tek yolu,her şeyden önce ,okumak, iyi örnekleri incelemek ve alıştırma yapmaktır.” S.P.Medawar

“Bilgiyi, yazı ile pekiştirin.” Hz. Muhammed (sav.)

“"Sonlu olan insanlar yazarak düşüncelerini, hayallerini ve tecrübelerini dünyaya sonsuzadek hediye etmiş ve ölümsüz olmuşlardı.” Sebuhi Quluzade

“Orjinal bir yazar, taklit etmeyen biri değil; onu kimsenin taklit edemediği bir yazardır.” François Rene de Chateaubriand

"Yazmak benim için bir varoluş nedeni. Yazarken mutluyum, yazarken umutluyum, yazarken varım." Ayşe Kulin

“"Anladım ki aklına geleni yazmak yazı yazmak değildir.” Cemil Meriç

“"Yazmak, sessizliği kanatmak. Hepsi bu.” İlhan  Berk

“Ben kitap okumam; kitap okumak ihtiyacını duyduğum zaman, öğrenmek istediğim konu hakkında kitap yazarım.” Benjamin Disraeli


“"Yazmak, sonsuzluğa uzanan dolambaçlı bir yoldan geriye dönüş yolunu bulabilme girişimidir.” Barış Müstecaplıoğlu.

“"Yazmayı bilmek için okumayı bilmeli okumayı bilmek için yaşamayı bilmeli. "Guy Debord

“Kişinin kıymeti, dilinin altında ve kalemin ucunda gizlidir, onu söz ve yazı, açığa vurur.” Ali Fuat Başgil

“"Yazarlar, hükümetin savaş yaptıkları kadar hızlı yapamazlar, çünkü yazmak düşünmeyi gerektirir.” Bertolt Brecht.

Tiyatro İle İlgili Özlü Sözler

 Tiyatro İle İlgili Özlü Sözler

Tiyatronun olduğu yerde sorgulama vardır, eleştirel düşünme becerisi vardır, empati kurma vardır ve tüm bunları oyuncular aracığı ile halka anlatmak vardır. İnsanlar tiyatroya gittiği zaman hem bilgi sahibi olur, hem duygusal anlar yaşanır, hem komik ve düşündürücü olaylar gelişir. Tüm bunlar insanı insana en iyi şekilde anlatır.

Tiyatro sanatın tümü gibi bir okuldur. Eğitir, geliştirir insanı, dünyasının sınırlarını genişletir.   Sabahattin Kudret Aksal.

“Tiyatro tutkusu giderek hayata daha bir demokrat, daha bir özgürlükçü, daha bir barışçıl bakmamı sağladı.”  Rutkay Aziz

“Tiyatro öteki sanatların üstünlüğü, sadece eğlence olarak kalmayıp, genel ahlakı temizleyip araştırılmıştır.”   Recaizade Ekrem

“Tiyatro insandan insana bir iletişimdir. Araya elektronik ya da mekanik bir aygıt girmeden yapılan bir iletişim.” Genco Erkal

“Tiyatro, adeta hem ahlak, hem de lisan için en büyük mekteptir. “  Anonim

“Tiyatrosu olan bir ülkede kötülükler, çirkinlikler, yanlışlıklar sürüp gitmez.”      William Hazlitt

“Tiyatro, müthiş bir kültür ocağı. Öğretici, besleyici ve sevecen bir kaynak.”  Yıldız Kenter.

“Sabah Biz insanlığın gerçek kültürünün, sanat sınırından başladığına inanıyoruz. Ruh kalkınması olmadıkça adamı hayvandan ayırt edemezsiniz. Gerçek medeniyet, edebiyat ve sanattan doğar. Tarih, tiyatrosuz yükselmiş bir millet gösteremez. “   Muhsin Ertuğrul

“Tiyatroyu tüm sanat biçimleri arasında en yücesi olarak kabul ederim çünkü o insanoğlunun, neyin insani olduğu duygusunu bir başka kişi ile en dolaysız olarak paylaşabileceği yoldur.”   Oscar Wilde

“Tiyatronun seyircisine doğru tuttuğu ayna, onların düşkünlüğünü, dayanıksızlığını, eksikliğini, yetersizliğini istenç zayıflıklarını ve aşırı güçlü tutkularını dizginleyememelerinin nelere yol açabileceğinin ifadesidir.” Üstün Akmen.


“Dünya, büyük bir tiyatro sahnesi gibidir. Herkes bu sahnede rolünü oynar, rolü bitince de bu sahneyi terk eder.”  William Shakespeare

“Tiyatro evrene benzer. İnsanı doya doya güldürür. Ama yansıttığı tuhaflıklar, gülerken ağlamak için istekler doğurur.” Namık Kemal.

“Tiyatro insanı kandırmayan, insanı insana en iyi anlatan bir araçtır. Tiyatro bana insan biriktirmeyi öğretti. Doktor da oldum komiser de… Hayvanları da incelerim çünkü tilki gibi kurnaz, aslan gibi yırtıcı birini de oynarsınız. Daha kolay anlıyorum insanları. Herhangi meslekten birisiyle 20 dakika oturayım hemen ona dair çıkarırım her şeyi.”  Zihni Göktay


“Oyuncunun er meydanı tiyatro sahnesidir. Tiyatro sahnesinde arada hiçbir aracı olmadan seyirciyle baş başa kaldığı yerde aktör, aktör müdür değil midir anlaşılır. Sinemada ve televizyonda pek anlaşılmaz ve televizyonda oyunculuk öğrenilmez. Dizilerde oynarsınız ama oyuncu olamazsınız.”  Haluk Bilginer

“Tiyatro evrensel değildir, ulusaldır çünkü dille bağlı. Sizin folklorunuz, sizin kültürünüz başkaları tarafından bilinmez. O zaman üreteceğiniz espriler de evrensel değil ulusaldır ve yöreseldir”. Metin Akpınar

“Tiyatro; insanı, insana, insanla, insanca anlatma sanatıdır.”   Turgut Özakman

Psikolojik Açıdan Sağlıklı Olmak İle Beden Açısından Sağlıklı Olmak Arasındaki İlişkiyi Açıklayınız.

 Psikolojik  Açıdan Sağlıklı Olmak İle Beden Açısından Sağlıklı Olmak Arasındaki İlişkiyi Açıklayınız.



 Ruh ile beden bir bütündür. Birinde olan değişme diğerini de etkileyecektir. Psikolojik açıdan sağlıklı olmak  ile bedensel açıdan sağlıklı olmak arasında yakın bir ilişki vardır. İnsanın ruhu sağlıklı değilse bu durum bedenine de yansıyacaktır. Kişi bunun için de ilk olarak ruhunu sağlıklı hale getirmeli, gün içinde fazla stresli olmamalı, olumsuz bir durum ile karşılaştığı zaman hemen  kendini kaybetmemelidir. Bezen bir arkadaşımızla yaşadığımız ufak bir sorun bile bizi mutsuz eder. Ya da bir komşumuzla, yakınımızla. Bu durumda üzülürüz. Bunun üzerine ya başımız ağrır, ya boynumuz ağrır, ya da belimiz vb. İnsan  psikolojisi sağlam değilse bu bedene de etki edecektir. 


Onun için olabildiğince güçlü bir psikolojiye ve güçlü bir bağışıklık sitemine sahip olmalıyız. Erken yatıp erken kalkmalıyız. Güneşli zamanlarda dışarıya çıkmalıyız ve temiz hava almalıyız. Bizi üzen şeyleri düşünmemeye çalışmalıyız ve  bunların üstesinden de geleceğimize inanmalıyız. Böyle yaptığımız zaman ruhsal açıdan yaşadığımız sorunlar bedenimize olumsuz bir etki yapmayacaktır. Gerçekten psikolojimiz iyi değilse bunu bedenimize  yansıtıyoruz. Mutlaka bir yerlerimiz ağrıyor.  Stresli olduğumuz zamanlarda, mutsuz olduğumuz zamanlarda ya aşırı yemek yeme davranışı içine girip aşırı kilo alıyoruz , ya da hiçbir şey yemeyerek  aşırı  zayıflıyoruz ki bu durumlarda bedenimize yansıyor ve hasta oluyoruz. Bu ve bunun gibi daha çok sayıda örnekler verebiliriz.

Bedensel açıdan yaşadığımız hastalıklarda psikolojimize etki etmektedir. Mesela en basit grip olduğumuzda bile moralimiz bozluyor ve kendimizi kötü hissediyoruz. Daha kötü hastalıklarda ise insan daha da fena oluyor. Hem psikoloji bedeni etkiliyor, hem de bedenimizi psikolojimizi etkiliyor diyebiliriz.

Gençliğin Gözü İle 19 Mayıs Ruhu Konulu Bir Kompozisyon Yazınız.

 Gençliğin Gözü İle 19 Mayıs Ruhu Konulu Bir Kompozisyon Yazınız.

İnsanın en güçlü olduğu, en aktif ve en üretken olduğu yılları gençlik yıllarıdır. Çünkü gençken daha sağlıklı oluruz, daha güçlü oluruz ve bir şeyleri yapabilme ve başarma isteğimiz, hırsımız daha çok olur. Gençlik her ne kadar güzel ve en parlak dönemler olsa da günü geldiği zaman  bu dönem de elbette sona erecektir. Gençliğin gözü ile 19 Mayısa baktığımızda bu bayram gençler için çok özel ve anlamlı bir bayramdır. Ülkemizin kurucu Mustafa Kemal’in gençleri nasıl sevdiğini ve onlara nasıl güvendiğini sözleri ile de anlarız. Cumhuriyetin bekçileri, demokrasinin en ateşli savunucuları gençler olacaktır. Çünkü Gazi Mustafa Kemal bütün umudunu gençlere bağlamıştır. 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı gençlerimize hediye edilmiş, onların spor yapmaları , spor sayesinde daha sağlıklı ve daha mutlu olunacakları söylenmiştir.

Spor yapan gençler kendilerinde daha çok  güç bulacaklar ve daha üretken, daha çalışkan olacaklardır. Gençler sadece spor yaparak kendilerini geliştirmezler. Aynı zamanda bilim ile ilgilenmeli, derslerine iyi çalışmalı, geleceklerine daha iyi yatırım yapmak için yorulmak nedir bilmeden okumaya, araştırmaya , çalışmaya devam etmeli ve aynı zamanda ahlaklı bireyler, ahlaklı nesiller olmalıdır.  Gençler sorgulamalı, eleştirmeli, yanlış olanın peşinden sürüklenmemelidir. Araştıran, sorgulayan gençlere devlet yardım etmeli, onlara maddi ve manevi destek her zaman sağlanmalıdır.  Bugünün gençleri yarının yetişkinleri olacağı için onlara çok değer vermek ve onları çok sevmek gerekir. Bu bayramda gençlere aileleri  çeşitli hediyeler almalı, onları çok sevdiğini göstermeli ve çocuklarına hak ettiği değeri vermelidir.

Gençler de bayramlarını doyasıya yaşamalı ve  her zaman bilim ve fen yolundan yürümeye devam etmeli, spor yapmayı da hayatının vazgeçilmezi haline getirmelidir. Mustafa Kemal gençler  ile ilgili ve spor  ile ilgili şu sözleri söylemiştir:

“Gençler cesaretimizi takviye ve idame eden sizlersiniz. Siz, almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile insanlık ve medeniyetin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en kıymetli timsali olacaksınız. Yükselen yeni nesil, istikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz.”

“Spor, yalnız beden kabiliyetinin bir üstünlüğü sayılmaz. İdrak ve ahlak da bu işe yardım eder. Zeka ve kavrayışı kısa olan kuvvetliler, zeka kavrayışı yerinde olan daha az kuvvetlilerle başa çıkamazlar. Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim.”

Halit Kıvanç Hakkında Kısaca Bilgi Veriniz.

 Halit Kıvanç Hakkında Kısaca Bilgi Veriniz.


Halit Kıvanç 18 Şubat 1925 yılında İstanbul’da dünyaya gelmiştir.  Eşinin adı ise  Bülbin Kıvanç’tır.  Bu evlilikten Ümit adında bir evladı vardır. Yazar, spiker ve sanat adamı olarak tanınır .Halit Kıvanç gazeteci ve maç muhabiridir.  Televizyonlarda ve radyolarda da sunuculuk yapmıştır ve Türkçeyi çok güzel konuşan bir sunucudur.  Türkçeyi temiz  ve sade bir dille konuştuğu için milyonlarca gence  de örnek olmuş büyük bir üstattır. Halit Kıvanç adını duyduğumuzda bile  yüzümüze bir tebessüm yayılır. Çünkü onun o güzel ses tonuna ve konuşma şekline Türk halkı olarak hayran kalırız. Diksiyonu çok  güzeldir .Kendisi ülkemizin ( Türkiye’nin) en uzun  süre çalışan, ünlü sunucularındandır. Halit Kıvanç Brezilya doğumlu olan Pele ile ilk röportaj yapan kişidir. Çeşitli gazete ve dergilerde yazılar yazmıştır ve bu gazetelerde aynı zamanda üstü düzey  yönetici olarak da çalışmıştır.(Hürriyet, Milliyet, Tercüman  gazeteleri gibi.)  

Kendisi ilklerin adamıdır diyebiliriz. Televizyon yayıncılığına büyük katkısı olan Halit Kıvanç olimpiyatlar ve büyük uluslararası karşılaşmalarda dünya kupasını televizyondan sunan ilk Türk spikerdir. Yaptığı hizmetlerin karşılığında Halit Kıvanç iki yüze yakın ödül almaya hak kazanmıştır. Kendisi çok sayıda kitap yazmıştır. Bu kitaplardan bazıları şunlardır:

Gelin Yarışalım. 1982. Kelebek Yayınları (Kelebek Çocuk Kitapları)

Ve Allah Gazeteciyi Yarattı 1959. İstanbul Matbaası.

Kupaların Kupası Dünya Kupası 1930'dan 2002'ye. 2002 Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

Mikrofonunu Kordonuna Göre Uzat. 1977. Meta Yayınları vb gibi kitapları vardır.

Dostluk, Hoşgörü, Sevgi ve Yardımlaşma Kelimelerinin İçinde Geçtiği Bir Hikâye Yazınız.

 Dostluk, Hoşgörü, Sevgi ve Yardımlaşma Kelimelerinin İçinde Geçtiği Bir Hikâye Yazınız.

 

Bayram sabahı kalktığımda içimde müthiş bir heyecan vardı. Bugün bayram olduğu için dedem ve ninemlerin evine de  gidecektik.  Halam ve amcam da şehir dışından dedemlere iki gün önceden gelmişlerdi. Onları da göreceğim için çok mutluydum. Hemen yatağımdan kalktım, annemin aldığı bayramlık kıyafetleri giydim ve daha sonra aynanın karşısına geçip kendime bakmalara doyamadım. Benim üstüm başım hazırdı ama ablam daha uyuyordu. Annemin bana dönerek Buğrahan oğlum ablanı da uyandır hadi artık.


Bugün bayram geç kalkılmaz dedi. Ablamın yanına giderek ona seslendim ama ablam horul horul uyumaya devam ediyordu. Daha sonra biraz yüksek sesle bağırdım ve ablam uyandı. Uyanması ile beni kucağına alıp yatakta sarıp sarmalaması bir oldu. Aman da benim miniğim nasıl yakışıklı olmuş, bayramlık kıyafetleri nasıl da yakışmış diye beni öpmelere doyamadı. Bırak abla ya kıyafetimin ütüsü bozulacak dediysem de öpmeye ve sarılmaya devam etti. Daha sonra ablam yerinden kalktı . O da benim gibi yeni kıyafetlerini giydi. Ablam on sekiz yaşında ben ise yedi yaşındayım. Onun adı Elif benim adım ise Buğrahan.


  Annem  bir bankada memur babam ise  mimar.  Küçük, sevgi dolu bir çekirdek  aileyiz. Neyse konuma devam edeyim. Hepimiz en güzel kıyafetlerimizi giydik, kahvaltımızı yaptık ve  Konya’ya doğru yola çıktık. Annem ve babamın işinden dolayı Niğde’de yaşadığımız için anne ve babamın memleketi Konya’ya doğru yol aldık.  Konya ile Niğde arası da fazla uzak değildir zaten.  Uzun bir yolculuktan sonra Mevlana şehri Konya’mıza vardık. Memleketimizi çok güzel bir şehirdir. Hoşgörünün, yardımlaşmanın ve dayanışmanın olduğu bu şehrin insanları da çok sıcak, samimi insanlardır.  Kısa bir yolculuktan sonra dedemlere vardık. Herkes kahvaltıda bizi bekliyordu. Büyüklerimin elini öptüm, harçlıklarımı da bir güzel cebime attım. Bugün benden mutlusu yoktu. Hepimiz kahvaltıya oturduk. Herkes birbiri ile konuşuyor gülüyordu ama amcam ve halam arasında hiçbir konuşma, şakalaşma olmuyordu. Bu durum benim dikkatimi çekmişti. Dedem de bu durumu fark etmiş olacak ki amcam ve halama dönüp bugün bayram bu küslük bitsin artık çocuklar dedi. İkisi de birbirine bakıp  ayağa kalktı ve sarılıp duygulanıp ağladılar. Halam  amcama bazı konularda saygısızlık etmiş ve amcam da ona çok kırılmış ve bir yıldır konuşmuyorlarmış. 

Sonunda dedem onları ikna etti. Amcam da hoşgörülü olup kin tutmanın kimseye faydası olmayacağını anladı ve halama sarılıp barıştılar. Kahvaltıdan sonra komşu Fadime Ninenin evine ziyarete gittik. Dedem Fadime Nine’ye bir sürü erzak almıştı ve cebine bir tomar harçlık koyup onun hayır duasını aldı. Fadime nine çok yoksul biri olduğu için, hayatta da hiç çocuğu olmadığı için maddi olarak çok zor durumdaymış. Babam, amcam, halam kendi aralarında para toplayıp dedeme vermiş ve dedem de o paraları nineye verdi. Böylece iki bayram birden kutlanmış oldu. Hem Ramazan Bayramı oldu o gün hem de dayanışma, yardımlaşma ve sevgi bayramı olmuştu.

Gençlik İle İlgili Özlü Sözler

Genç İle İlgili Özlü Sözler


İnsan gençken kendini daha mutlu ve daha aktif hisseder. Onun için ne yaparsak gençliğimizde yapmalıyız. Gençken sağlığımızın kıymetini bilmeliyiz, çalışmalıyız ve yaşlılık için yatırım yapmalıyız. Gençliğimizi boş yere heba etmemeliyiz. Boş işler ile uğraşmak yerine yatkın olduğumuz bir işte  elimizden geldiği kadar çalışmaya devam etmeli ve zihnimizi mutlaka bir şey ile meşgul etmeliyiz.


Gençlik ile ilgili özlü sözler şunlardır:

“Gençlik ilkbahar gibidir, yaşlılık ise kışa benzer, öyle bir kış ki, arkasından bahar gelmez.” Firdevsi

“Bir ulusun gençleri bozulmaz, onlar ancak yetişkinleri bozulduğu zaman bozulur.” Montesquieu

" Bütün ümidim gençliktedir." Mustafa Kemal

""Ey yükselen yeni nesil. Gelecek  sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk, onu sonsuza kadar yaşatacak olan sizlerseniz." Mustafa Kemal

“Gençliğin güzel bir yüzü ihtiyarlığın güzel bir ruhu vardır. İsveç Özdeyişi

“Genç görünmek arzusu bilhassa ölüm endişesinden kaçınmak için beslenir. sanırız ki, genç göründüğümüz nisbette ecelden uzağız.” Cenap Şehabettin

“”Ben 14 yaşındayken babam “çok cahil” bir adamdı. Gözüme görünmesin isterdim. Fakat 21 yaşıma geldiğimde hayrete düştüm; bizim ihtiyar yedi yıl içinde ne çok şey öğrenmişti!” (Mark Twain)

 

“Gençlikte günler kısa, yıllar uzun; yaşlılıkta günIer uzun, yıllar kısadır.”  İ.Kant

“Gençliğimde aradığımı yaşlılığımda buldum, neylersin. Ya ben erken geldim ya sen geç kaldın vuslata, neylersin. Kader! Şems-i Tebrizi

“Gençlerin, kendi kendilerine kazandıkları tecrübeler kendilerinin en iyi yardımcılarıdır.” E.Gibbon

“Meğerse aşk görme kusuruymuş. Gençlik! Ah o gençlik yok mu? İnsana hata yaptıran gençlik. Bir insanın acılı bir kebap yemesine benziyor. Yemesi hoş, güzel; ama ya ertesi gün? İnsan kıvranıyor. Yaş da öyle biliyor musun? Gençlik elden gidince, geriye yaptığın hatalardan başka bir şey kalmıyor.” (Sinan Akyüz)

 

”En hayırlı genç o’dur ki,ihtiyar gibi ölümü düşünüp âhiretine çalışarak,gençlik hevasâtına esir olmayıp gaflete boğulmayandır.” (B. Said-i Nursi)

“Gençliğe yaşlılıktan çok hürmet etmeliyiz.” Victor Hugo

“Gençlerin aynada göremediklerini, yaşlılar bir tuğla parçasında okurlar.” Mevlana.

“Gençlik gençken harcandı.” George Bernard Shaw

“Gençlik bir hata, orta yaşlılık mücadele ve yaşlılık ise bir pişmanlıktır? (Benjamin Disraeli)

“Gençliğinde genç olabilene, ne mutlu.” Ivan Sergeyeviç Turgenev.

“Milletin genç unsurları bozuk olmaz o ancak yetişkin adamlar bozulduğu zaman bozulur.” Charles de Montesquieu

“Gençliğin ruhunu işlenmeyen bir tarla gibi kendi haline bırakırsanız orada ısırgan ve dikenler yetişir.” Johan Vilhelm Snellman

“Gençler kanı kaynadığı için, durmadan zevk değiştirir. İhtiyarlık ise, alışkanlık yüzünden zevklerini korur.” La Rochefoucauld

“Sizdeki gençlik katiyen gidecek. Eğer siz daire-i meşruada kalmazsanız, o gençlik zayi olup başınıza hem dünyada, hem kabirde, hem ahirette kendi lezzetinden çok ziyade belalar ve elemler getirecek. “Eğer terbiye-i İslamiye ile o gençlik nimetine karşı bir şükür olarak iffet ve namusluluk ve taatte sarf etseniz, o gençlik manen baki kalacak ve edebi bir gençlik kazanmasına vesile olacak.”  Bediüzzaman