Kısa hikâye örnekleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kısa hikâye örnekleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

“Sağlık Varlıktan Yeğdir.” Atasözü İle İlgili Hikâye Örneği Hazırlayınız.

 “Sağlık Varlıktan Yeğdir.” Atasözü İle İlgili Hikâye Örneği Hazırlayınız.


Babam sabah erkenden kalkıp tarlaya gitmişti. Anneme babam neden bizimle kahvaltı yapmadı keşke kahvaltıyı bu pazar sabahı birlikte yapsaydık dedim. Annem ise babamın çok çalışması gerektiğini ve akşama kadar işlerinin ancak biteceğini söyledi. Babamın bu kadar fazla çalışması beni çok üzüyordu. Ben ve kardeşim için, annem için fedakarlık yapıyor ve sabah erkenden kalkıp tarlaya gidiyor, tarlayı sürüyor, tohumları ekiyor ve işlerine devam ediyordu. Durup dinlendiği yoktu.


 Çalışması güzeldi ama arada bir de insanın kendine özel bir gün ayırması ve dinlenmesi gerekirdi. Babam ise inatçı olduğu için ha bire çalışmaya devam ediyor ve boş durmaktan nefret ediyordu. Babam gençliğin de verdiği azimle çalışmaya , alın teri dökmeye devam ediyordu. Ben bunları düşünürken annem seslendi ve okula gecikiyorsunuz çabuk olun diye bizi elimizden tutarak evimize yakın olan okulumuza bıraktı. 

Okula vardığımda dersimizi başladı ve o gün çok güzel bir gün geçti ve akşam eve geldim. Eve geldiğimde babam yatakta yatıyordu ve hemen endişelenerek anneme koştum ve babama ne olduğunu sordum. Annem ise akşama kadar durmadan çalıştığı için beli ağrımış, büyük bir torbayı kaldırırken de belini incitmiş dedim. Ah benim canım babam dedim ve yatağa koştum. Babam uyumuştu . Uyurken yüzü o kadar güzel görünüyordu ki bu yüz;  emeğin, helal para getirmenin bizlere yansıttığı aydınlık bir yüzdü. O uyurken uyandırmadım ve onu izledim. Daha sonra babam uyandı ve sımsıkı sarıldım.

 Babacığım bu kadar fazla çalışma artık yeteri kadar maddi durumuz iyi hiçbir şeyin sağlıktan daha değerli değil dedim. O da benim başımı okşayarak benim güzel Elif’im çok doğru söylüyorsun. Atalarımızın da dediği gibi “ Sağlık varlıktan yeğdir”.  bunu anladım dedi. O günden sonra daha az çalışmaya ve kendini fazla yormamaya çalıştı ve çok şükür ki maddi sıkıntımız da olmadı. Her şeyin başının sağlık olduğunu ailece anladık.

Dostluk, Hoşgörü, Sevgi ve Yardımlaşma Kelimelerinin İçinde Geçtiği Bir Hikâye Yazınız.

 Dostluk, Hoşgörü, Sevgi ve Yardımlaşma Kelimelerinin İçinde Geçtiği Bir Hikâye Yazınız.

 

Bayram sabahı kalktığımda içimde müthiş bir heyecan vardı. Bugün bayram olduğu için dedem ve ninemlerin evine de  gidecektik.  Halam ve amcam da şehir dışından dedemlere iki gün önceden gelmişlerdi. Onları da göreceğim için çok mutluydum. Hemen yatağımdan kalktım, annemin aldığı bayramlık kıyafetleri giydim ve daha sonra aynanın karşısına geçip kendime bakmalara doyamadım. Benim üstüm başım hazırdı ama ablam daha uyuyordu. Annemin bana dönerek Buğrahan oğlum ablanı da uyandır hadi artık.


Bugün bayram geç kalkılmaz dedi. Ablamın yanına giderek ona seslendim ama ablam horul horul uyumaya devam ediyordu. Daha sonra biraz yüksek sesle bağırdım ve ablam uyandı. Uyanması ile beni kucağına alıp yatakta sarıp sarmalaması bir oldu. Aman da benim miniğim nasıl yakışıklı olmuş, bayramlık kıyafetleri nasıl da yakışmış diye beni öpmelere doyamadı. Bırak abla ya kıyafetimin ütüsü bozulacak dediysem de öpmeye ve sarılmaya devam etti. Daha sonra ablam yerinden kalktı . O da benim gibi yeni kıyafetlerini giydi. Ablam on sekiz yaşında ben ise yedi yaşındayım. Onun adı Elif benim adım ise Buğrahan.


  Annem  bir bankada memur babam ise  mimar.  Küçük, sevgi dolu bir çekirdek  aileyiz. Neyse konuma devam edeyim. Hepimiz en güzel kıyafetlerimizi giydik, kahvaltımızı yaptık ve  Konya’ya doğru yola çıktık. Annem ve babamın işinden dolayı Niğde’de yaşadığımız için anne ve babamın memleketi Konya’ya doğru yol aldık.  Konya ile Niğde arası da fazla uzak değildir zaten.  Uzun bir yolculuktan sonra Mevlana şehri Konya’mıza vardık. Memleketimizi çok güzel bir şehirdir. Hoşgörünün, yardımlaşmanın ve dayanışmanın olduğu bu şehrin insanları da çok sıcak, samimi insanlardır.  Kısa bir yolculuktan sonra dedemlere vardık. Herkes kahvaltıda bizi bekliyordu. Büyüklerimin elini öptüm, harçlıklarımı da bir güzel cebime attım. Bugün benden mutlusu yoktu. Hepimiz kahvaltıya oturduk. Herkes birbiri ile konuşuyor gülüyordu ama amcam ve halam arasında hiçbir konuşma, şakalaşma olmuyordu. Bu durum benim dikkatimi çekmişti. Dedem de bu durumu fark etmiş olacak ki amcam ve halama dönüp bugün bayram bu küslük bitsin artık çocuklar dedi. İkisi de birbirine bakıp  ayağa kalktı ve sarılıp duygulanıp ağladılar. Halam  amcama bazı konularda saygısızlık etmiş ve amcam da ona çok kırılmış ve bir yıldır konuşmuyorlarmış. 

Sonunda dedem onları ikna etti. Amcam da hoşgörülü olup kin tutmanın kimseye faydası olmayacağını anladı ve halama sarılıp barıştılar. Kahvaltıdan sonra komşu Fadime Ninenin evine ziyarete gittik. Dedem Fadime Nine’ye bir sürü erzak almıştı ve cebine bir tomar harçlık koyup onun hayır duasını aldı. Fadime nine çok yoksul biri olduğu için, hayatta da hiç çocuğu olmadığı için maddi olarak çok zor durumdaymış. Babam, amcam, halam kendi aralarında para toplayıp dedeme vermiş ve dedem de o paraları nineye verdi. Böylece iki bayram birden kutlanmış oldu. Hem Ramazan Bayramı oldu o gün hem de dayanışma, yardımlaşma ve sevgi bayramı olmuştu.

Jüpiter, Ispanak Çorbası, Tenis topu, Sabun, Balık, Makas, Mısır Tarlası, Çatı Katı ve Penguen Kelimelerinin Yer Aldığı Bir Hikâye Yazınız.

 Jüpiter,  Ispanak Çorbası,   Tenis topu,  Sabun,  Balık,  Makas,  Mısır Tarlası,  Çatı Katı ve Penguen Kelimelerinin Yer Aldığı Bir Hikâye Yazınız.


 

Okullar kapanmış, yaz tatili de başlamıştı. Okullar kapanır kapanmaz kendimi ilk bulduğum yer odamdı elbette. Odamda vakit geçirmeyi ve kitap okumayı çok seviyordum. Karnem de gayet güzel gelmişti. Bu tatilde iki gün sonra  yaşadığım şehir olan İstanbul’dan kısa süreliğine uzaklaşıp, halamların yaşadığı şehir olan  Bursa’ya gidecektik. Annem  bir hafta önceden hazırlığımız yapmış, valizler çoktan hazırlanmıştı. Valizde neler yoktu ki. Annem valize sabun koymuş,  kuzenimle oynayacağım tenis toplarımı koymuş,  kıyafetlerimizi koymuştu. Az sonra babam geldi ve akşam yemeğini yemeye koyulduk. 


Babam çarşıdan gelirken en sevdiğim balık olan palamuttan almıştı. Palamut balığını  çok seviyordum , lezzeti diğer balıklardan daha güzeldi. Annem balıkları temizleyip yarın akşama kızartmak için dolaba koydu. Daha sonra gündüzden hazırladığı yemekleri sofraya getirdi. Yemekte pirinç pilavı, kavurma ve ıspanak çorbası vardı. Yemeklerimizi bir güzel yedikten sonra sofrayı kardeşimle birlikte kaldırdık. Anne de bulaşıkları yıkadı. Daha sonra dişlerimizi fırçalayıp yataklarımıza gittik.  Kardeşim benden dört yaş küçüktü. Ben dokuz yaşındaydım.  Odama geçip sevdiğim ve merak ettiğim Bilim çocuk dergisini okumaya başladım. 


Dergide nelerden bahsetmiyordu ki. Bir gezegen olan Jüpiter hakkında çok sayıda bilgi edinmiştim.  Jüpiter gezegenlerin en büyüğüymüş mesela. Ayrıca Jüpiter’in diğer gezegenler gibi olmadığını da öğrendim o akşam. Jüpiter’i diğer gezegenlerden farklı kılan  katı olmayıp gaz bileşenlerinden oluşan bir gezegen olduğudur.  Ayrıca penguenler hakkında da ilginç bilgi edinmiştim.  Bir zamanlar insan boyu kadar penguenler yaşarmış, suyun altında çok hızlı olur ve kaymaya da bayılırlarmış. İnsanlardan korkmazlarmış ve daha çok sayıda bilgi edindim. Merak ettiklerimiz öğrendikten sonra uykum geldi ve yatağıma uzanıp uykuya daldım. Sabah güneşi odamı iyice aydınlatmıştı uyandığımda.


 Bugün Bursa’ya gitme zamanıydı. Kahvaltımızı yapıp hazırlıkları da tamamladığımıza göre yola çıkma anıydı artık. Hemen eşyaları arabaya yerleştirip yola koyulduk.  Yaklaşık üç buçuk saat sonra Bursa’ya gelmiştik. Ne güzel bir şehri Bursa. Halamların oturduğu yer ise Mudanya’ydı. Mudanya birçok dizinin çekildiği güzel bir ilçeydi aynı zamanda. Bu ilçenin gelir kaynağı zeytincilik. Eskiden balıkçılık da yapılırmış ama Marmara Denizi’nin  aşırı kirlenmesi sonucu balıkçılık  sektöründe büyük gerileme olmuştur. Bu durma üzülsem de yapacak bir şey yoktu. Daha sonra halamların evine vardık. Çok güzel bir  akşam yemeği hazırlamıştı halam. Yemekte neler yoktu neler….. 


Halam İnegöl köfte yapmış, İskender kebap,  yapmış,  etli kereviz ve Kemalpaşa tatlısı ve daha çok sayıda lezzetli yemekler, tatlılar yapmıştı. Oturup karnımızı bir güzel doyurduk. Daha sonra kuzenim Murat ile halamların mısır tarlasına gittik. Tarlada çok güzel oyunlar oynadık ve sıcaktan kapkara olduk. Topladığımız mısırları eve getirip çatı katına koyduk. Çünkü o mısırları giderken evimize götürecektim. Onun için de serin bir yere konması gerekiyordu.  Mısırların  püsküllerini makasla kestik ve güzel bir şekle soktuk.  Daha sonra Murat ile teniz topum ile bahçelerinde çok güzel tenis oynadık ve harika bir gün geçirdik. Bir haftalık tatilin soncunda güle eğlene evimize döndük. Tatilim çok güzel ve mutlu geçmişti.