Dostluk, Hoşgörü, Sevgi ve Yardımlaşma Kelimelerinin İçinde Geçtiği Bir Hikâye Yazınız.

 Dostluk, Hoşgörü, Sevgi ve Yardımlaşma Kelimelerinin İçinde Geçtiği Bir Hikâye Yazınız.

 

Bayram sabahı kalktığımda içimde müthiş bir heyecan vardı. Bugün bayram olduğu için dedem ve ninemlerin evine de  gidecektik.  Halam ve amcam da şehir dışından dedemlere iki gün önceden gelmişlerdi. Onları da göreceğim için çok mutluydum. Hemen yatağımdan kalktım, annemin aldığı bayramlık kıyafetleri giydim ve daha sonra aynanın karşısına geçip kendime bakmalara doyamadım. Benim üstüm başım hazırdı ama ablam daha uyuyordu. Annemin bana dönerek Buğrahan oğlum ablanı da uyandır hadi artık.


Bugün bayram geç kalkılmaz dedi. Ablamın yanına giderek ona seslendim ama ablam horul horul uyumaya devam ediyordu. Daha sonra biraz yüksek sesle bağırdım ve ablam uyandı. Uyanması ile beni kucağına alıp yatakta sarıp sarmalaması bir oldu. Aman da benim miniğim nasıl yakışıklı olmuş, bayramlık kıyafetleri nasıl da yakışmış diye beni öpmelere doyamadı. Bırak abla ya kıyafetimin ütüsü bozulacak dediysem de öpmeye ve sarılmaya devam etti. Daha sonra ablam yerinden kalktı . O da benim gibi yeni kıyafetlerini giydi. Ablam on sekiz yaşında ben ise yedi yaşındayım. Onun adı Elif benim adım ise Buğrahan.


  Annem  bir bankada memur babam ise  mimar.  Küçük, sevgi dolu bir çekirdek  aileyiz. Neyse konuma devam edeyim. Hepimiz en güzel kıyafetlerimizi giydik, kahvaltımızı yaptık ve  Konya’ya doğru yola çıktık. Annem ve babamın işinden dolayı Niğde’de yaşadığımız için anne ve babamın memleketi Konya’ya doğru yol aldık.  Konya ile Niğde arası da fazla uzak değildir zaten.  Uzun bir yolculuktan sonra Mevlana şehri Konya’mıza vardık. Memleketimizi çok güzel bir şehirdir. Hoşgörünün, yardımlaşmanın ve dayanışmanın olduğu bu şehrin insanları da çok sıcak, samimi insanlardır.  Kısa bir yolculuktan sonra dedemlere vardık. Herkes kahvaltıda bizi bekliyordu. Büyüklerimin elini öptüm, harçlıklarımı da bir güzel cebime attım. Bugün benden mutlusu yoktu. Hepimiz kahvaltıya oturduk. Herkes birbiri ile konuşuyor gülüyordu ama amcam ve halam arasında hiçbir konuşma, şakalaşma olmuyordu. Bu durum benim dikkatimi çekmişti. Dedem de bu durumu fark etmiş olacak ki amcam ve halama dönüp bugün bayram bu küslük bitsin artık çocuklar dedi. İkisi de birbirine bakıp  ayağa kalktı ve sarılıp duygulanıp ağladılar. Halam  amcama bazı konularda saygısızlık etmiş ve amcam da ona çok kırılmış ve bir yıldır konuşmuyorlarmış. 

Sonunda dedem onları ikna etti. Amcam da hoşgörülü olup kin tutmanın kimseye faydası olmayacağını anladı ve halama sarılıp barıştılar. Kahvaltıdan sonra komşu Fadime Ninenin evine ziyarete gittik. Dedem Fadime Nine’ye bir sürü erzak almıştı ve cebine bir tomar harçlık koyup onun hayır duasını aldı. Fadime nine çok yoksul biri olduğu için, hayatta da hiç çocuğu olmadığı için maddi olarak çok zor durumdaymış. Babam, amcam, halam kendi aralarında para toplayıp dedeme vermiş ve dedem de o paraları nineye verdi. Böylece iki bayram birden kutlanmış oldu. Hem Ramazan Bayramı oldu o gün hem de dayanışma, yardımlaşma ve sevgi bayramı olmuştu.

0 Comments:

Yorum Gönder

Deneme