“Dostun Attığı Taş, Baş Yarmaz.” Atasözü le İlgili Kompozisyon Yazınız.

 “Dostun Attığı Taş, Baş Yarmaz.” Atasözü le İlgili Kompozisyon Yazınız.

 

İnsan mutlu günlerini de sevdikleri ile geçirmeyi sever ama sevdiklerimize, dostlarımıza en çok ihtiyaç duyduğumuz zamanlar ise en sıkıntılı olduğumuz zamanlardır. Dostlar en ufak bir zorlukta bile bize sırtını dönmeyip kucağını açan, bizi şefkati ile sarıp sarmalayan, bizi biz olduğumuz için seven kıymetlilerimizdir. Dost denen kişi gerçek arkadaştır, gerçek samimidir, gerçek sevgidir.






 Dostun attığı taş baş yarmaz atasözü ile anlatılmak istenen;  Dostun söylediği kötü söz bizi üzmek amacı ile söylenmemiş aksine bizim iyiliğimiz için söylemiştir. Onun için dostumuzun bazen bize karşı olumsuz söylediği sözlere üzülmemeliyiz. Çünkü dostlar  iyi yanımızı da eksik yanımızı da bizim yüzümüze söylerse dost olur zaten. Söylemezse de bizim için gerçek bir dostluk kurulmamış olur. Örneğin;  elimizde, avucumuzda olan paranın hepsini bir günde harcadığımız zaman elimizde hiç para kalmaz. Bizi daha önceden uyaran dostumuza kırılırız ve benim para harcamamı istemiyor deriz.


 Oysa dostumuz paramızın hemen bitmesini istemez ve o paranın bir miktarı da zor günlerimiz için saklamamız gerektiğini bize söyler. İşte bizim yanlış yaptığımız bir durumda dostlarımız bizi uyarır, bize yanlış yaptığımızı söylüyorsa onların dediklerine kulak asmalıyız ve onlara kırılmayıp aksine teşekkür etmeliyiz.

İlber Ortaylı Sözleri

 İlber Ortaylı Sözleri


 

Türk tarihçisi, yazar ve akademisyen olan İlber Ortaylı aktardığı bilgiler ile gençlere büyük bilgiler vermektedir. Bizlerin çok okuması gerektiğini, tarih öğrenmenin , tarihi şehirlere gitmenin  şehirlerin insana neler kattığını konuşmalarında sıklıkla dile getirmektedir. Çok okumamız gerektiğini, laf kalabalığının hiç kimseye faydası olmayacağını söyler.

 

 





Sevgili İlber Ortaylı’nın sözleri şunlardır:

 

 

“Öyle bir devirde yaşıyoruz ki, zeka ve yetenek dışında her şey kabul görüyor.”

 

“Türkiye’de ne eksik bugün? Kültür hayatı. Kurmamışız. Atatürk sırtımızda gömlek yokken arkeolog, hititolog yetiştirdi.”

 

“Birileri çıkmış yakın tarih öğretilmiyor diyor. Yakın tarih değil kardeşim, çocuklara önce tarih öğretilmeli.”

 

“Din denince neden akıllarına hep kadın ve içki geliyor. Bu ülkenin sorunu yolsuzluk, terör, tecavüz ve adaletsizlik değil mi?”

 

“Okuma özrü, gevezelik özründen geliyor. Türk toplumu konuşmayı seviyor, her şeyi konuşarak hallediyor.”

 

“Osmanlıca bilmeyen Tarihçiler İngilizce bilmekle övünüyor. Bre cahiller! Osmanlıca bilmeden Tarih olur mu?”

 

“Türk Milleti olarak Osmanlı da biziz, Cumhuriyet de. Osman Gazi de atamız Fatih de atamız, Atatürk de.”


“Gençler hem gezmeyi, hem de okumayı ihmal etmeyin. Bilmek için ikisi de lazım. Merak ettiğiniz, her şey hakkında kitap okuyun. Sadece ders kitaplarıyla gerçekleri öğrenemezsiniz.”


 

“Her nefis ölümü tadacaktır, ayetini bankalara ve makam koltuklarına yazılmalı. Tabutlara ve mezarlıklara değil.”


“Ben sana cahil olma demiyorum. Hobi olarak yine ol ama git başka ülkede ol. Bizim ortalama zaten yerlerde.”


“Türkiye’de yaşayıp ‘ben Türk değil, Kürt’üm’ diyebilir, ne var bunda. Şimdi o Kürt oldu diye ben mi Türklük’ten çıkacağım?”


“Herkese yüksek tahsile kadar eğitim verirsen olmaz. Dolayısıyla bu uyduruk üniversite, uyduruk lise eğitimiyle yarı cahil bir nesil yetiştiriliyor.”


“Sabah kahvaltıyı birlikte yapamayacaksanız, iyi geceler diyemeyecekseniz, masal anlatamayacak ya da dua okuyamayacaksanız, akşam yarım saat konuşmayacaksanız çocuk doğurmayın diyorum.”

“Marifet İltifata Tâbidir. Müşterisiz Meta Zâyidir.” Atasözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

 “Marifet İltifata Tabidir. Müşterisiz Meta Zâyidir.” Atasözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.



 

Marifetli kimseler denilince akla yetenekli, becerikli, başarılı kimseler gelir. Becerikli olan insanlar hem kendilerine fayda sağlar, hem  içinde yaşadığı topluma, ülkeye, dünyaya büyük katkı sağlar. Başarılı insanlara destek olunduğu zaman, onlara moral verilip onların başarılarının kıymeti bilindiği zaman böyle insanlar daha çok çalışır ve daha güzel işler yapma gücünü de kendilerinde bulundurmuş olurlar. Becerikli kimselerin yaptığı işler kimseye fayda sağlamıyorsa o becerikli kimselerin emekleri de boşa gitmiş olur. Örneğin; Çok iyi yemek yapan bir lokantanın müşterisi az olursa o lokanta kapatılmış olur ve orada çalışan becerikli kimselerin hazırladığı güzel yemekleri kimse tadamaz ve emek boşa gitmiş olur.

 

İşte bunlardan dolayı başarılı insanların kıymeti bilinmeli ve böyle kimselere gerekli olan ortam da oluşturulmalıdır. Diğer bir örnek ise;  bir ilim dalında buluş yapmış olan aydınlarımıza, bilim adamlarımıza gereken ortam her türlü hazır hale getirilmeli ve onların ülkemize faydalı olması için aynı zamanda ülkemizde kalması sağlanmalıdır. Burada da görev onlara en büyük desteği verecek olan devlet görevlilerine düşmektedir. Becerikli insanlar övgüyü de boş yere değil hak ettikleri için alırlar ve böyle kimseler toplum nezdinde el üstünde tutunan, toplumda aranan kimseler olurlar.



Başarılı ve yetenekli insanların emeği küçümsenmemeli ve onlara hak ettikleri değer her zaman verilmelidir. İşte bunlar yapıldığı zaman hem becerikli kişi sevinmiş olur, hem de o kimsenin fayda sağladığı insanlar mutlu olmuş olur.

“Derdini Söylemeyen Derman Bulamaz.” Atasözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

 “Derdini Söylemeyen Derman Bulamaz.” Atasözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.



Hayatımızda çoğumuzun başından sıkıntılı durumlar geçmiştir ve geçmeye de zaman zaman devam edecektir. Hayatın içinde iyi günler olduğu gibi dertli günlerin olması da son derece normaldir. Bizi bu hayata bağlayan en güzel duygu ise sevgidir. Bu sevgiyi bize verecek olan ise anne ve babamız, kardeşlerimiz ve yakın çevremizdir. Başımıza bir dert geldiğinde bu derdi mutlaka yakın çevremize açmalıyız ve o kötü günlerde yaşadığımız maddi ve manevi zorlukları yakınlarımıza açmalıyız.




 Sıkıntımızı yakınlarımıza açmadığımız zaman onlar da bizim kötü durumumuzdan haberdar olmadığı için bize hiçbir yardım ve destek de bulunamazlar. Böyle olduğu zaman da derdini söylemeyen derman bulamaz atasözünü yaşamış olur. Bir derdimiz olduğu zaman bunu mutlaka söylemeliyiz ve içimize atıp kendimizi yok yere üzmemeliyiz ve o sıkıntılı süreci tek başımıza değil bize destekleyenler ile  birlikte aşmalıyız. Bunu yaptığımız zaman da derdimize derman bulunmuş olabilir ve dertli günlerden daha sağlam ve daha mutlu bir şekilde güçlü çıkarak hayata inat buradayım diyebiliriz. 



Yeter ki derdimizi sevdiğimiz yakınlarımız ile paylaşalım ve üstesinden gelemeyeceğimiz sıkıntıları tek başımıza yaşamaya kalkışmayalım ki mutluluk da geri bize dönsün. Hayat her şeyi kafaya takacak kadar  çok kısa. Önemli olan dertli günleri de, acı günleri de sevdiklerimize söyleyebilmek ve onlarla acımızı paylaşıp acımıza bir çözüm yolu bulabilmektir.

Edebiyat İle İlgili Özlü Sözler

 Edebiyat İle İlgili Özlü Sözler



Edebiyat yaşamımıza canlılık katar ve ruhumuzu diri tutar. Edebiyattan yoksun kalan insanın ruhu da kapalıdır ve çoğu güzel duygulardan habersizdir. İnsan edebiyatı sevmeli, edebiyatla ilgilenmeli ve sanata önem vermelidir.


Edebiyat ile ilgili özlü sözler şunlardır:


"Edebiyat ve sanat dünyasında yalnız dâhiler vardır. Ondan ötesi, bir alay zavallı taklitçi, bir alay zavallı maskaradır." Yakup Kadri Karaosmanoğlu


"Gerçek medeniyet, edebiyat ve sanattan doğar. "Muhsin Ertuğrul

 

"İki tarih vardır; biri siyasetin, diğeri edebiyat ve sanatın. İlki iradenin, ikincisi aklın tarihidir." Arthur Schopenhauer

 

"Bilim hayatında en muvaffak insanlar edebiyattan biraz nasibi olanlardır." Halil İnalcık

 

"Edebiyat bir resimdir ya da daha doğrusu hem resim hem de aynadır. Duygunun ifade edilmesidir, ince bir eleştiridir, öğretici bir belgedir." Dostoyevski

 

"Zihnimiz için edebiyat, kuşun kanatları gibidir. Kuş hiç şaşmadan uçuyorsa, kanatları değil, keskin gözleri sayesindedir."Panait Istrati

 

"Edebiyat, insanların birbirlerini daha iyi anlamalarının yolu, kültürlerin birlikteliğinin vazgeçilmez köprüsüdür."Mehmed Uzun

 







"Edebiyat, sanat ve düşünce yaşamın sınırlarını zorlar. Yeni bir yaşam beklentisi yaratır. "Can Dündar


“Duyguları anlamadan yaşamam olanaksızdı. Bu eğitim ancak edebiyat sağlayabiliyordu." Zülfü Livaneli


"Eleştiri, edebiyat ve sanat eserlerinin güzelliklerini, çirkinliklerini ortaya çıkaran bir bilimdir."Aleksandr Puşkin


"Felsefede, politikada, edebiyatta ya da herhangi bir sanatta olağanüstü olan tüm insanlar, melankoliktir."Epiktetos

 

 

"Tok da olsa karın, güdüktür edebiyatsız insan."Nermi Uygur


"Edebiyat özgürlüktür. Özellikle de birer değer olarak okumanın ve içedönüklüğün ayaklar altına alındığı bir çağda edebiyat, özgürlüğün ta kendisidir." Susan Sontag


"Edebiyat, hayatı anlamanın tek yoludur. "Zülfü Livaneli

“Haksızlık Karşısında Eğilmeyiniz; Çünkü Hakkınızla Beraber Şerefinizi De Kaybedersiniz.” (Hz Ali) Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

 “Haksızlık Karşısında Eğilmeyiniz; Çünkü Hakkınızla Beraber Şerefinizi De Kaybedersiniz.” (Hz Ali) Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.



 İnsanların sahip olduğu belli haklar vardır ve bu haklar onların vazgeçilmezidir. Yaşadığımız şu  kısacık ömürde her zaman insan haklarından, doğruluktan ve adaletten yana olmalıyız. Haksızlık karşısında sustuğumuz zaman gün gelecek biz de aynı kötü şeylere maruz kalacağız.  İnsan olma kemaline ermiş kimseler haksızlık karşısında başına ne tür olay gelirse gelsin susmaz ve  eğilmez. Haksızlık karşısında eğilmeyiniz; çünkü hakkınızla birlikte şerefinizi de kaybedersiniz der Hz. Ali.



 Onurlu yaşamak kadar, dimdik durmak kadar insanı yücelten başka bir şey olmaz. İnsan onuru ile, haksızlıklara karşı eğilmeden duruşu ile daha da insan olur ve hayatı da o derecede kaliteli yaşamış olur. Haksızlıklara karşı sustuğumuz zaman, dilsiz şeytandan farkımız kalmaz der Hz. Muhammed. Gerçekten de öyledir. Çevremizde yaşadığımız  değişik olaylara şahit oluruz bazı zamanlarda. Örneğin; Bir komşumuz diğer komşumuzun sınırlarını ihlal ettiği zaman bu durumu sessizce izleyip haksızlığa uğrayanın yanında olmadığımız zaman en büyük hatayı yapmış oluruz. Haksızlık yapan komşumuzla aramız bozulmasın deyip kurnaca bir davranış sergilediğimiz zaman  bu kurnazlığın ve sessizliğin zararı gün gelir bize de dokunur. 






Kim haksızlığa uğruyorsa o kimsenin yanında durmalıyız ve  haksızlık yapan en yakınlarımız da olsa onlara karşı gelmeliyiz, doğruları konuşmaktan asla çekinmemeliyiz. İşte bunları yaptığımız zaman da gururla ve onurla yaşama devam edebiliriz ve  içimizde en ufak bir vicdan azabı olmadan yaşamaya devam ederiz. Öldükten sonra arkamızdan ah almadığımız için iyiliklerle anılırız ve  Allah katında da öbür dünyada hak ettiğimiz  sevap verilir.

Akıl İle İlgili Özdeyişler

 

Akıl İle İlgili Özdeyişler

İnsanları diğer canlılardan ayıran en temel fark aklın varlığıdır. İnsan aklını nasıl kullanırsa o oranda cevap alır. Herkes aklını aynı şekilde kullanmaz. Çünkü herkesin hayata bakış açısı  farklıdır ve herkes kendi aklını en iyi zanneder. Oysa insan kendi aklından üstün olan akılların da olabileceğini düşünmeli ve farklı düşüncelere ve görüşlere karşı kendini, yüreğini kapatmalıdır.


Akıl ile ilgili özlü sözler şunlardır:


“Akıl zenginleri, para zenginlerine acırlar.” V. Hugo


 “Akıllı olmak bir şey değildir, önemli olan aklı kullanabilmektir.” Descartes


 “Aklın ve dirayetin ak saçlılarınki gibi, fakat yüreğin masum çocuklarınki gibi olsun.” Schiller


 “Aklı başında olan insanlara gülmek, delilerin bir çeşit hediyesidir.” La Bruyer


“Eğitim görmüş bir aklın işareti, herhangi bir düşünceye onu kabul etmeden önce açık olmasıdır.” Aristotales









“Başkalarında bizden daha çok yiğitlik, beden gücü, tecrübe, yetenek, güzellik görebiliriz fakat akıl üstünlüğünü kimseye vermeyiz.” Montaigne


“Akıllı insan özür dilemek zorunda kalmaz.” Emerson

 

“Aklın üç işareti vardır: İyi düşünmek, iyi söylemek, iyi yapmak.” Demokritos


“Akıl; birbirinden farklı olan şeylerin birbirlerine benzeyen taraflarını ve birbirine benzeyen şeylerin de birbirinden farklı taraflarını bilmektir.” Goethe


“Doğru olanı yalnız akıllı insanlar yakalar.” Goethe


“İnsanlara en adaletli dağıtılan nimet akıldır. Çünkü hiç kimse aklından şikâyetçi değildir.” Montaigne


“Akıl, iki kulplu bir çömlektir; ister sağından tut, ister solundan.” Montaigne


 “Aklıyla böbürlenen kişi, hücresinin genişliğiyle gururlanan mahkûma benzer.” S. Weill

 

“Aklın emrine girmeden, hayatın kötülüklerine karşı başarı kazanılmaz.” A. Schopenhauer.


““Akıl, dünyayı yerinden oynatmaya yarayan bir kaldıraçtır.” H. Balzac


“Akıllı insan aklını kullanır, daha akıllı insan ise başkasının aklını kullanır.” B. Shaw


“İnsan ancak aklıyla hayvanlardan ayrılır. O, akıldan uzaklaştığı, akılsız hareket ettiği vakit insan kaybolur ve hayvan ortaya çıkar.” Epictetos


“Akıl da bir tarla gibi ekilmeye ve bakılmaya ihtiyaç duyar.” Cicero


“Akıldan yoksun olanlarla geçinebilmek, aklın zaferidir.” Voltaire


“Akıl, insanın cevheridir.” I. Kant


“Bedeni dinlendirmenin en doğru yolu aklı dinlendirmektir.” Napoleon


“Aklın sakıncası, insanı sürekli olarak bir şeyler öğrenmeye zorlamasıdır.” B. Shaw


“İnsanlar akıl bakımından üç türlüdür: kendiliğinden anlayanlar, kendilerine anlatılan şeyleri anlayanlar ve ne kendilerinden ne de başkalarının açıklamalarıyla anlayanlar.” N. Machiavelli


“Akıl, bedenin efendisidir.” Vigny


“Akıllılık, gerçekte zamanın çocuğudur.” L. Da Vinci


“Gerçekten akıllı olanlar aynı zamanda alçakgönüllü olurlar.” A. Gide

“Adamın Bulaşığı Yamandır.” Atasözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

 “Adamın Bulaşığı Yamandır.” Atasözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.


Hayatımıza normal bir şekilde devam ederken  başımıza değişik  olaylar gelebilir. Yaşadığımız olaylar karşısında ne yapacağımızı bilemeyebiliriz bazen. Örneğin; trafikte  giderken arkamızdan gelen arabanın hakkı olmadığı halde bir an önce bizi geçmek isteyip bizim arabaya doğru düdük çalması bizi rahatsız eder. Bu durumda hakkımızı aramak için arabayı yavaşlatıp adama doğru yöneldiğimizde karşımızdaki adam  bulaşığın teki olabilir. 






İnsanca konuşmak yerine şiddeti tercih ederek elinde bıçağını sallayarak bize doğru yönelebilir.  Bizde ona aynı şekilde davranırsak başımıza istenmeyen belalar açabiliriz. İşte bu durumda o bulaşık adamla iyi geçinmekten, ona karşı savunmasız kalmaktan başka çaremiz vardır. O anda bizde aynı şiddetle o kişi ile konuşmaya başladığımızda elindeki bıçak ya da başka bir eşya ile bize ya da arabadaki sevdiklerimize zarar verebilir. Zor duruma düşmemek için o adam ile mecburen iyi geçinmek zorundayız. Bu tip belalı insanlar ne yazık ki çoktur ve  insanları zor anlarında sözleri ile, hareketleri ile taciz eder ve ne yapacağınızı bilemezsiniz. İşte bu durumda sağduyulu olup öyle kimselere uymadan yolumuza devam etmeliyiz ve kendimizi ve sevdiklerimizin yaşamını da tehlikeye atmamalıyız. 



Atalarımız da “Adamın bulaşığı yamandır” diyerek bu tip insanlara bulaşılmaması gerektiğini, bu tip insanları gördüğümüz yerde kaçmamız gerektiği mesajını vermek istemiştir. Böyle insanlar yaşamımızda her zaman olmayabilir ama azılı birine denk gelirsek de aman ha oradan hemen uzaklaşalım ve yolumuza devam ederek çamura batmayalım.

Fazla Yemenin İnsan Sağlığına Zararları Konulu Kompozisyon Yazınız.

 Fazla Yemenin İnsan Sağlığına Zararları Konulu Kompozisyon Yazınız.


Hepimizin de bildiği gibi  insan sağlığı her şeyden çok önemlidir. Bunun farkında olmamıza rağmen ısrarla çok yemeye ve hatta sağlıksız gıdaları da tüketmeye ne yazık ki devam ediyoruz. Biliyoruz ki alışkanlıkların değişmesi de çok zordur ve  beslenme konusunda sağlıklı gıdalar tüketmek için alışkanlıkların değiştirilmesi ve güçlü bir iradenin olması gerekir. Her şeyin fazlası gibi yemeğin de meyvenin de fazlasını tüketmek sağlığımız için son derece tehlikeli sonuçlara neden olur. Özellikle  karbonhidrat ürünlerini fazla tükettiğimiz zaman sağlımızı daha çok tehlike içine atmış oluruz.



 Buğday ve buğdaydan yapılmış her türlü gıdaların gereğinden fazla tüketilmesi vücutta çeşitli hasarlara neden olabilir.  Proteini de gereğinden fazla tüketirsek elbette onun da vücuda çeşitli zararları olacaktır. Romatizmal hastalıklardan tutun da şeker hastalığı, kalp hastalığı, yüksek tansiyon,  obezite vb gibi çeşitli rahatsızlıklar ile karşı karşıya kalabiliriz. 





Çocukların ve gençlerin fastfood ürünlerini daha sık tüketmeye başlaması, paketlenmiş gıdaların hayatımıza iyice yerleşmesi ile yaşamımızdaki beslenme bozukluğu  bize hemen olmasa bile yıllar içinde yavaş yavaş zarar verecek ve yaptığımız yanlış beslenme şeklini çeşitli rahatsızlıkları çekerek sürdürmek zorunda kalacağız. Her şeyde ölçü olmalıdır. Yeterli ve dengeli beslenmeyi hayatımızın en temel noktasına yerleştirmeliyiz.



 Fazla yemek yemenin zararları şunlardır: Çok fazla kalori aldığımız için obezite oluruz. Çok fazla kilo demek çok fazla hastalık da demektir aynı zamanda. Aşırı yağlı ve aşırı tuzlu gıdalar hayatımızı mahveder. Çok yemek insanın beynine zarar veriri ve kişiyi tembelleştirir. Sadece fiziksel anlamda zarar görmeyiz ruhsal anlamda da ciddi ciddi sorunlar yaşamaya başlarız fazla yersek. Çok fazla yiyen kimselerde zeka geriliği ortaya çıkar, dikkat eksikliği ortaya çıkar, çeşitli hastalıklar ortaya çıkar. 



Çok fazla yemek yeme kişinin sindirim sistemini zorlamaya başlar, sindirim sisteminin zorlanmaya başlaması ile bağırsaklar da çeşitli sorunlar ortaya çıkmaya başlar. Kalbimiz normalden daha hızlı atmaya başlar, karında gaz birikir, kendisini yorgun hissedersiniz, gergin ve öfkeli olursunuz ve daha birçok olumsuz sonuçlar ile karşı karşıya kalabiliriz. Bunların yaşanmaması için sağlığımıza dikkat etmeli,  spor yapmalı, organik ürünler tüketmeli ve yeterli, dengeli beslenmeyi yaşam alışkanlığı haline getirmeliyiz.

Memleket (Gurbet) İle İlgili Özlü Sözler

 Memleket (Gurbet)  İle İlgili Özlü Sözler


İnsanın doğup büyüdüğü memleketi onun her şeyidir. İnsan zorunlu ya da  gönüllü olarak hangi memlekete giderse gitsin kalbinin hep bir köşesinde memleketinin de yaşadığı anıları kalacak ve onu da yaşamının sonuna kadar unutmayacaktır. Çünkü memlekete sevdası insanında içine ölünceye dek işlemiştir. İnsan doğup büyüdüğü memleketini çok sevmeli ve onu geliştirip kalkındırmak için de elinden gelen her türlü fedakarlığı yapmalıdır.


Memleket ile ilgili özlü sözler şunlardır:


“Bir memleketin nasıl yönetildiğini anlamak mı istiyorsunuz; onun müziğine kulak veriniz. Nerede güzel eserlerden oluşmuş uyum vardır, orada adalet ve erdem hüküm sürer.” Konfüçyüs

 

“Memleketi olmayan adamın romanı edebiyatı zorlamaz. Özellikle romancının mutlaka bir toprağı olmalı. Sadece romanda değil, her sanat dalında çalışan her sanatçı için bir memleket lazım. Çünkü o toprağın kültürüyle büyüyor insan, o toprağın kültürüyle yoğruluyor sanatçı. Toprağından kopuk olursa romancı, yazamaz.”  (Yaşar Kemal).

 

“Bir memleketin yükselmesi ev ve aile muhabbetine bağlıdır.” (Charles Dickens).


“Yürek bizim, yollar bizim, saz bizim, şu dağlarda ala çiçek yaz bizim. Boydan boya bu memleket bizim.”  Turgut Uyar

 

“Bazı şeyler unutulmaz işte. Doğduğun yer misal. Azıcık büyüdüğün, azıcık hatırladığın yer bile”...  Çağan Irmak

 

“Vatan aşkını artırmak için en emin yol, bir müddet yabancı bir memlekette kalmaktır.”  (William Shenstone)

 

“Memleket isterim; ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun. Kış günü herkesin evi barkı olsun. Memleket isterim; yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun. Olursa bir şikayet ölümden olsun.” (Cahit Sıtkı Tarancı)

 

“İnsan memleketini niye sever? Başka çaresi yoktur da ondan. Ama biz biliriz ki bir yerde mutlu mesut olmanın ilk şartı orayı sevmektir. Burayı seversen, burası Dünya’nın en güzel yeridir. Ama Dünya’nın en güzel yerini sevmezsen, orası Dünya’nın en güzel yeri değildir. “(Altan Erkekli Vizontele Filminden)


“Bir gün bu memleketin yanağına öpücük, başucuna da bir not bırakıp gideceğim. Notta şunlar yazılı olacak: Öyle güzel uyuyordun ki, uyandırmaya kıyamadım.”  Aziz Nesin.





“Memleket değiştirmekle kıskançlık, cimrilik, kararsızlık, korku, tutku bizi bırakmaz. “ Montaigne.


“Uzaklardayım. Ben bende değilim ki. Ya beni sararsa memleket hasreti?” Ahmet Kaya

 

 

“Ömrüm “memleket yıkılıyor” teranesini dinlemekle geçti, memleket filan yıkılmadı ama nedense yıkılan hep memleketin çocukları oldu.”  Dücane Cündioğlu


“Derler ki, sığındığın gönül, memleketindir.”  Didem Madak


“Beni buradan al, yanına koy. İnsan, memleket hasreti çekiyor.”  Oğuz Bal


“Fakirsiz memleket yoktur, zengin memleket ona derler ki fukarasını (fakirlerini) saklayabilir.”  (Cenap Şahabettin)

 

“Memleketimi seviyorum: Çınarlarında kolan vurdum, hapishanelerinde yattım. Hiçbir şey gidermez iç sıkıntımı memleketimin şarkıları ve tütünü gibi.”  (Nazım Hikmet)


“Bir memlekette namuslu insanlar en az namussuzlar kadar cesur olmadıkça o memleket için kurtuluş yoktur.” (Ahmet Ümit).


“Bir memleketin saha bakımdan büyüklüğü onun gerçek büyüklüğünü ifade etmez ve bir milleti millet yapan arazisi değildir.”  Thomas Henry Huxley.


“Göründü memleketin iç yüzü, çöktüyse temel. Şimdilik harice karşı yüzümüz olsa dahi yüzümüz yok bakacak kabrine ecdadımızın. Tükürür zannederim çehremize, vatanın tarihi.” Neyzen Tevfik.


“Mektupla derdimi anlatamayacak kadar, memleketime ve insanlarıma sevdalı, hayran ve öfkeliyim. Bu bahis burada bu kadarcıkla kalsın”...  Nazım Hikmet Ran


“Benim yüreğimde boylu boyunca memleketim var, canıma ciğerime dek işlemiş.”  Bedri Rahmi Eyüboğlu


“Bir memleket halkının sağlığı hakikatte bir devletin dayandığı bütün mutluluk ve gücün temelidir.”  George Sand


“Başka türlü bir şey benim istediğim Ne ağaca benzer ne de buluta benzer; Burası gibi değil benim memleketim, Denizi ayrı deniz, havası ayrı hava; Rengi başka, tadı başka.” Can Yücel

“Bir Memleketin Yükselmesi Ev ve Aile Muhabbetine Bağlıdır.” (Charles Dickens) Sözü İle Kompozisyon Yazınız.

 “Bir Memleketin Yükselmesi  Ev ve Aile Muhabbetine Bağlıdır.” (Charles Dickens) Sözü İle Kompozisyon Yazınız.


Doğduğum, havasını içime çektiğim, billur gibi ırmaklarını doya doya içtiğim, toprağında atalarımın izini görebildiğim memleketim, yaşama sebebimdir. Memleket demek  yaşadığım yer, bana kucak açan ana toprağım demektir. Bir memleketin yükselmesi ise ev ve aile muhabbetine bağlıdır der büyük yazar Charles Dickens. Bir toplumu oluşturan ve toplumun temelini atan en önemli kurum elbette ki aile kurumudur. Özellikle de bizim toplumumuz için aile kutsaldır, aile sevgisi, aile bağı, aile dayanışması, aile huzuru vb olmazsa olmazlardandır.





 Ailenin ana yapısı yani temeli güçlü olursa o aile ve içindeki bireyler de güçlü olur ve en ufak bir sorunda ağaçtaki yapraklar gibi dağılmazlar. Bir aileyi güçlü tutan en önemli özellik ise o bireylerinin özellikle de anne ve babalarının birbirine karşı sevgi ve saygı alışverişi içerisinde bulunmasıdır. Anne ve baba çocuklara sevgi ve saygı bağı ile örnek olduğu zaman, ailenin temeline güzel ahlak oturduğu zaman o ailede ne şiddet olur ne huzursuzluk. 



Her ailede çeşitli sorunlar olabilir ama bunu şiddete dönüştürmeden, sağ duyu ile, akılcı bir yolla çözüme kavuşturduğumuz zaman işte o aile ya da aileler memleketin de gelişmesine, kalkınmasına büyük katkı sağlar. Toplumu meydana getiren aile bireyleri sevgiyi ana temele oturttukları zaman, sadakâtla birbirlerine bağlandıkları zaman, empatiye, sorgulayıcı zihniyete sahip oldukları zaman işte ailelerin içinde yaşadığı ülke de gelişmeye ve kalkınmaya başlar. Bir ailede temel ahlaki değerler çöktüğü zaman, kimin elinin kimin cebinde olduğu bilinmediği zaman, her türlü ahlaksızlık, sevgisizlik ve saygısızlık almış başını gittiği zaman işte o ailelerin içinde yaşadığı ülke de dağılmaya, parçalanmaya başlar.



 Bir memleketin yükselmesi sevgiyi, saygıyı içselleştirmiş kimselerin sayesinde olur. Sevgi ve saygı içinde büyüyen çocuklar  iyi bir eğitim de aldıktan sonra ülkelerini her alanda geliştirmek için mücadele ettikleri zaman ülke de kısa zamanda gelişir ve o ülke ve o ülkenin fertleri kolay kolay dağılmaz. Gününe güç katar ve onları bağlayan ana unsur da yine aile bireyleri arasındaki muhabbet bağı olur. Ev ve aile muhabbetinin güçlü olması için hepimizin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirip ülkemizi, güzel Türkiye Cumhuriyetimizi geliştirmek için var gücümüzle çalışmaya, ilerlemeye devam etmeliyiz. Ailelerin dağılmaması için , ahlaki değerlerin temel alınması gerekir ve ahlaki olmayan şeylere de tepki gösterilmesi gerekir.

Güç İle İlgili Özlü Sözler

 Güç İle İlgili Özlü Sözler


 

İnsana verilen güç geniş yetkiler içerdiği zaman kişinin gerçek kimliği ortaya çıkar. Geniş gücü elinde bulunduran kimse yüz seksen derece dönüp kötü bir kimseye de dönüşebilir. Aslı temiz olan kimse ise ne kadar geniş yetkiye sahip olursa olsun kimliğinden, onurundan asla ödün vermez. Güçlü olmak elbette hayatımızı için gereklidir ve olması da gerekir. Sahip olduğumuz gücü yeter ki doğru amaca hizmet ederek kullanalım ve insan olarak kalmaya devam ederek yaşayalım.

 

Güç ile ilgili sözler şunlardır:


“Hepimizin içinde zenginliğe ya da fakirliğe sağlığa ya da hastalığa ve özgürlüğe ya da köleliğe izin veren güç yatar. Bunları kontrol eden başkası değil biziz.” Richard Bach 


“Kuvvetli bir adam yenildi mi bu mağlubiyeti onun için yeni hamlelere yol açan bir kapıdır.”  W. Shakespeare 

 

“Güç ve güveni hep dışımda aradım. Ama bunlar insanın içinden gelir. Ve her zaman oradadırlar.”  Sigmund Freud 


“Etkileyen etkilenenden daha güçsüzdür. Çünkü etkileyen etkilemek için kendi gücünü ortaya koyar. Ortaya konulan güç yitirilmiş enerjidir.”  Erol Anar.


“Sende olmayan şeylerin sende bulunan şeylerden daha güzel olduklarını düşünme. Fakat sende olan şeylerin en iyi olanına bak. Ve  bir gün gelip de bunları kaybedersen tekrar elde etmenin ne kadar güç olacağını düşün.”  Marcus Aurelius.

 

 “Sizin yanınızda zayıf olanlar haklarını alıncaya kadar benim yanımda güçlüdürler yanınızda ki güçlülerde onlar üzerinde ki hakları alıncaya kadar yanımda güçsüzdürler.”  Hz. Ebubekir 






“Güçlü kimse insanları güreşte yenen değil belki hiddet anında kendini zapt eden iradesine sahip olan kimsedir.”  Şems-i Tebrizi 

 

“Sınırsız güç kafasız bir insanı felâkete sürükler.”  Guizot 


“Bilgi size güç verir ancak saygıyı karakterinizle kazanırsınız.” Bruce Lee 


“Gücümüzü hırlaşmak için değil birleşmek için kullanmalıyız.” Malcolm X.


“Her güç sabır ile zaman birleştirilerek yapılır.”  H. de Balzac. 


“Gücün gücü dengelemediği yerde demokrasi olmaz.”  A. Taner Kışlalı.


“Kuvvetine güvenenler korkutma küçüklüğünde bulunmazlar.”  Abdülhamit Han.


“Bizi öldürmeyen her şey daha kuvvetli yapar.”  Alfred Musset.


“Güçlü olanın mutlaka haklı olması gerekmez.”  B. C. Leeming.


“Bir kuvvet ötekine egemen olur ama hiçbiri ötekini oluşturmaz.”  Goethe .

“Birleşik olmayan her güç cılızdır.”  La Fontaine.


“Kim ki kuvvetine aldanarak zayıfları hor görürse onun kuvveti başına bela olur.”  Beydebâ 


“Gücüne eşit hayaller için dua etme. Hayallerine eşit güç için dua et” . Michael Nolan 


“Kuvvete dayanmayan adalet aciz adalete dayanmayan kuvvet zalimdir.”  Blaise Pascal.


“Gücünüzü tükendiğini sandığınız yer bir adım daha direnirseniz kurtuluşun aniden kolunuzdan tutacağı yerdir.”  M. Bozdağ.

Çok Konuşmak İle İlgili Özlü Sözler

 Çok Konuşmak İle İlgili Özlü Sözler

 

Boş konuşmak, gerekli gereksiz her şey hakkında çok bilmişlik yapmak, insanları bıktırana kadar hiç susmamak çok  ve boş konuşan kimselerin genel özellikleridir. Çok konuşan hem ruh sağlığı için hem de beden sağlığı için zararlıdır. Her şeyden önce çok konuşan kişinin kalbi yorulur, ruhu kötümser olur ve kişi bir süre sonra  bu durumu alışkanlık haline getirirse işte o zaman olumsuz sonuçların da önüne geçemez. İnsanoğlu nerede, nasıl bir şekilde ve ne şekilde konuşacağını iyi bilmeli ve bunun için de iki dinleyip bir söylemelidir. Çok konuşmak kişinin kendisine olan saygısının düşük olduğunun da göstergesidir. Kendini seven insan , kendini fazla yormamalı, sadece gerekeli olduğu zaman konuşmalı ve kıymetini boş yere heba etmemelidir.





 

Çok konuşmak ile ilgili özlü sözler şunlardır:


“Çok bilmeli, az konuşmalı, her soruya cevap vermemelidir.” Martine Luther.


“Çok konuşmak, insanın gözden düşmesi için en kısa ve en emin yoldur.”  La Bruyere

 

“Esenlik ve huzur on kısım ise, dokuzu susmaktır.” (Hz. Ömer)

 

“Az konuşmaktan pek az, çok konuşmaktan sık sık pişman olunur.” Confucius

“Çok konuşmayın, herkesin gözünden düşersiniz. “Hz. Ali r.a.


“Ağızdan çıkan söz bil ki, yaydan fırlayan ok gibidir. O Ok gittiği yerden geri dönmez. Seli başkan bağlamak gerek. Mevlana

 

“Ya hayır söyle, ya sus.” Hadis-i Şerif


“Tesirli söz söylemek; insanlara rehber olmak, tesirli düşünmeye bağlıdır”. James Allen


“Tek bir kelime, bize, karşımızdakinin akıllı mı, aptal mı olduğunu gösterir.”  Konfiçyus


“Tamamıyla doğru olsa da, sert söz insanı yaralar.”  SOPHOKLES.


“Söz ola kestire başı, Söz ola kestire savaşı, Söz ola ağulu aşı, Bal ile yağ eder bir söz.” Yunus Emre.


“Söz ok gibidir. Senden çıktı mı, artık sen ona değil, o sana hakim olur.”  Imam-ı Şafii


“Sonradan pişman olmaktansa ağzından çıkan sözlere dikkat et”. Charles Burney 


“Konuşma insanın aklını kullanma sanatıdır.” Eflatun


“İyi bir konuşmacı, etkili konuşmasını bilen değil, gönlü bir inançla sarhoş olandır.”  Emerson.


“İnsan yalnız sözle insandır ve yalnız sözle bağlanırız birbirimize.” Montaigne


“Her bildiğini söyleme, her söylediğini bil.”  Clavdius


“Konuşmak bir ihtiyaç ama susmak bir sanattır” . Madame De Stael


“Konuşma, insanın aklını kullanma sanatıdır.” Eflatun

 

“Belâ, insanın sözü üzerine gelir.” (Hadis-i Şerif)


“Başların belası, dillerden gelir.” Nizami.


“Çok bilenler konuşmaz, çok konuşanlar bilmez” . Lao-Tse


“İki şey insanı çileden çıkarır: Söylenecek yerde susmak, susacak yerde söylemek.”  Sadi.


“İnsan dilini tutup konuşmadıkça, ayıbı da hüneri de gizli kalır.” (Şeyh Sâdi)

“İnsan dilinin altında gizlidir.” Hadis-i Şerif

“Konuşma, aklın fihristidir.”  Seneca

 

“Konuşmak yaradılıştan, susmak akıldan gelir.”  Chi Lehmann


“Konuşmanın zamanını bilmeyen, susmanın da zamanını bilmez. Syrus


Neden iki kulağımıza karşılık bir dilimiz var? Çok dinliyelim de az konuşalım diye.”  Diyojen

“Sevinçli Anında Kimseye Vaatte Bulunma, Öfkeli Anında Kimseye Cevap Verme.” Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

 “Sevinçli Anında Kimseye Vaatte Bulunma, Öfkeli Anında  Kimseye Cevap Verme.” Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

 


 Hayatın akışı içerisinde zaman zaman mutluluklar zaman zaman da acılar, üzüntüler yaşayabiliriz. Çok güzel bir haber aldığımız zaman, bizi çok mutlu eden şeyler olduğu zaman yerimizde duramayız ve o anda herkese karşı daha uysal, daha iyimser davranırız. Bu aşırı iyimser ruh halimiz bizi bazen başka insanlara boş vaat vermeye itebilir. Mutlu anlarımızda yapamayacağımız bir sözü o anlık kararla yaparım ederim diyerek karşımızdaki kişi ya da kişilere söylediğimiz zaman, mutluluk anımız geçip normal yaşama döndüğümüzde ise her şey değişebilir. O anki verdiğimiz vaatleri uygulama konusunda bahaneler üretmeye başlarız ve verdiğimiz sözü de tutmayız.


 

Verilen söz tutulmadığı zaman ise kişi keşke o mutlu anımda biri ya da birilerine boş vaatlerde bulunmasaydım, yapamayacağım bir şeyi söylemeseydim deriz  ama iş işten geçmiş olur. İnsan sevinçli anlarında kimseye yapamayacağı şeylerin sözünü vererek karşıda kişiyi de boş yere hayal kırıklığına uğratmamalıdır. Hayal kırıklığına uğrayan  insan ise bir daha size asla güvenmez. Öfke ise geçici bir durumdur. Kimi insanlar vardır ki öfkeli anlarında en sona söyleyecek sözü en başta söyleyip tüm ilişkilerini yerle bir ederler. Öfkeleri geçip gittiğinde ise elde kala şey utanma, pişmanlık ve üzüntüdür.




Kimi insanlar da vardır ki öfkeli anlarında sabırlı olmasını bilirler ve haksızlığa uğradığı bir konuda karşıdaki kişiye dilini bozmadan, terbiyesini bozmadan gerekli olan tepkiyi kibar bir şekilde verirler. İşte böyle bir insan da pişmanlık ve üzüntü yaşamamış olur. Elde olan şey sabrın zaferi ve üslubun kişiye kattığı değer olur. İnsan öfkeli anında sakin olmalı, hemen öfkeye kapılmamalıdır. Evet gerçekten kimi insanlar vardır ki sizi çıldırtabilir ve, sinirden deliye döndürebilir ve kişi bu durumda ne yapacağını bilemeyebilir. Zaten karşıdaki kişinin amacı da sizi çileden çıkarmak ve sabrınızın ne denli güçlü ya da güçsüz olduğunu görmektir.


 

İşte bu tip insanlara fırsat vermeden sebat göstermeye devam edilmeli ve öfkeli anlarda kimseyle fazla münakaşaya girilmemeli, sessizce durup öfkenin geçmesi beklenmelidir. Mutlu anlarda ani kararlar alınmamalı, öfkeli anlarda da ani tepkiler ve abartı tepkilerde bulunulmamalıdır. Bunu yaptığınız zaman kendinize daha çok değer vermiş olursunuz hem de insanların gözünde de saygın bir konuma erişirsiniz.