Yardımlaşma Ve Paylaşmanın Önemini Toplumsal Huzur Açısından Değerlendirip Düşüncelerini Yazınız .

Yardımlaşma Ve Paylaşmanın Önemini Toplumsal  Huzur Açısından Değerlendirip Düşüncelerini Yazınız .

Yardımlaşma ve paylaşma insanlık adına yapılan çok  iyi bir faaliyettir . Yardımlaşma ve paylaşmanın olduğu toplumlarda insanlar birbirine güvenir ve biribirine sevgi ile yaklaşır .  Toplumun huzuru artar , insanlar arasındaki kardeşlik bağları artar . Bunun için her zaman yardımsever olmalı ve sahip olduğumuz şeylerden ihtiyaç sahibi insanlara da vermeliyiz .

İslam dininde de yardımsever olmak çok önemsenmiş ve  iyilik yapan insanların Allah katında değerli olduğu söylenmiştir . Toplumların daha iyi gelişmesi için , toplumların dağılıp yok olmaması için  o toplumda yaşayan insanların birbiri ile yardımlaşması gerekir . Yani fakir olan , ihtiyaç sahibi insanların yerine kendimizi koymalıyız . Yani empati kurma becerisine sahip olmalıyız . Yardımlaşmanın olduğu toplumlarda  kötü olaylarda da artış yaşanmaz , aksine  toplumda güven ortamı ve huzur ortamı oluşur . Bundan dolayı her zaman yardımlaşmalı ve hayırsever bir insan olmaya gayret göstermeliyiz .  Komşumuz aç iken tok yatmamalıyız . Türk milleti yardımsever bir millet olduğu için bu iyi yönü ile diğer milletlere de örnek olmuş kanı asil olan bir millettir .


Dünyada kardeşliğin, arkadaşlığın , dostluğun daim olması için her zaman yardımsever olmalı ve paylaşarak daha da çoğalmalı ve içimizdeki sevgiyi tüm dünyaya yaymalıyız .

Ummadığın Taş Baş Yarar Atasözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız

Ummadığın Taş Baş Yarar Atasözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız

Ön yargı   insanlar arasındaki iletişime zarar veren bir durumdur . Ummadığın taş baş yarar atasözü ile de anlatılmak istenen şudur :  Mesela  hiç  başarılı olmaz diye sandığımız kişilerin ileride çok başarılı işler yaptığına şahit oluruz . Onun için insanları dışarıdan gözlediğimiz kadarı ile  bir dar kalıba sokmamalıyız . O İnsanın içinde belki de bilmediğimiz ne cevherler vardır .

Örneğin; komşumuzun Ayşe adında bir kızı vardır . Bu kıza dışarıdan baktığında hiç bir iş bilmeyen , sürekli susan  ve yeteneksiz bir olarak değerlendiririz . Ama gün gelir Ayşe'nin doktorluğu kazandığını duyunca büyük şaşkınlık içinde kalırız . Çünkü Ayşe bizim kafamızda başarısız olacak , geleceği pek parlak olmayan bir kızdı . Ama bu bizim kafamızda . Çünkü biz onu öyle damgalamıştık , yani ona ön yargılı davranmıştık . Ama o bizi şaşırttı . Yani ummadık taş baş yardı . Bunun için insanlara karşı asla ön yargılı olmamalı her insanın kendine göre bir becerisi olduğunu düşünmeliyiz . Başka bir örnek verelim .   Mesela çok iyi olarak bildiğiniz bir arkadaşınız sizi en zor gününüzde arkanızdan vurmuş olsun . Aslında siz o arkadaşından hiçbir kötülük beklemiyor ve onu hep iyi olarak görüyordunuz .


Bakın iyi sandığınız kişiler de bazen kötü olabiliyormuş . Yani ummadığın taş baş yarıyor , sana zarar verebiliyormuş , Olaya bir de bu açıdan bakınca ummadığın taş baş yarar atasözünün iki anlamı oluyor .

Atatürk'ün Sanata Ve Sanatçıya Verdiği Değeri Anlatan Bir Yazı Yazınız

Atatürk'ün Sanata Ve Sanatçıya Verdiği Değeri Anlatan Bir Yazı Yazınız  

Sanat  milli kültürün bir parçası olduğu için çok önemlidir . Sanat güzelliğin ifade ediliş tarzıdır .Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal de sanata ve sanatçıya çok önem vermiş ve milletlerin gelişip kalkınması için sanatla ilgilenilmesi gerektiğini düşünür . Sanat bir toplumun yaşayış tarzı hakkında , gelenek ve görenekleri hakkında bilgi veren , kısacası kültürü hakkında bilgi veren  çok önemli bir unsurdur . Bazen dil ile ifade edilemeyen sözler resme yansır , müziğe yansır , halk oyunlarına yansır , türkülere , şiirlere  vb. yansır . Sanat  insanın duygu ve düşüncelerinin dışa vurumu yani bunların bir eser olarak ortaya çıkması anlamına gelir.

Milletler geleneksel sanatlarına önem vermeli ve daha da gelişmesi  için modern sanat dallarıyla da ilgilenmelidir .  Kişi hem  günlük işleri ile ilgilenmeli , derslerine çalışmalı fakat herhangi bir sanat dalı ile de ekstra olarak mutlaka ilgilenmelidir . Kişi  kendini bir sanat dalında geliştirmeli ve insanların duygularına , izlenimlerine yaptıkları eserleri yansıtabilmelidir . Mustafa Kemal de sanatın çok önemli olduğunu söylemiş sanat dalları ile ilgilenmiş , farklı yazarların kitaplarını okuyarak kendini geliştirmiş , yöresel oyunlardan zeybek oyunu çok severek oynamış, edebiyatla, tarihle kısacası tüm sanat dalları ile az da olsa ilgilenmiştir . Sanat insanın ruhunu daha da güzelleştiren ve duyguların dışa getirilmesini sağlayan bir unsurdur .  Sanatçı olmak kolay bir şey değildir . Çünkü sanatla bir sanat eseri ortaya çıkarmak  ancak sanatçıların sayesinde  mümkündür . Mustafa Kemal de sanata  ve sanatçıya verilen önemi şu sözlerle belirtmiştir :

*“Hepiniz millet vekili olabilirsiniz, Bakan olabilirsiniz; hatta Cumhurbaşkanı olabilirsiniz, fakat sanatkar olamazsınız.
*“İnsanlarda bir takım ince, yüksek ve asil duygular vardır ki insan onlarla yaşar. İşte o ince, yüksek, derin ve asil duyguları en çok duyabilen ve diğer insanlara duyurabilen şairdir.”
* '' Bir millet sanattan ve sanatkardan mahrumsa tam bir hayata malik olamaz. Böyle bir millet bir ayağı topal, bir kolu çolak, sakat ve alil bir kimse gibidir. Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş olur.''
*“Yüksek bir insan toplumu olan Türk Milletinin tarihi bir özelliği de güzel sanatları sevmek ve onunla yükselmektir. Bunun içindir ki, milletimizin yüksek karakterini, yorulmaz çalışkanlığını, doğuştan gelen zekasını, ilme bağlılığını, güzel sanatlar sevgisini ve milli birlik duygusunu devamlı olarak ve her türlü vasıta ve önlemlerle bağlayarak geliştirmek milli idealimizdir.”

*“Sanatkar el öpmez; sanatkarın eli öpülür!” Atatürk'ün sözlerinden de anlaşılacağı üzere sanat ve sanatçı bir toplumun gelişip kalkınması için çok önemli bir yere sahiptir. Bunun sanatçılarımıza sahip çıkmalı ve sanatın önemini yeni kuşaklara da aktarmalı ve mutlaka bir sanat dalı ile ilgilenmeye çalışmalıyız. Çünkü milletlerin gelişmesi  ancak sanat sayesinde olur  ve insani duyguları ortaya çıkar. 

Milli bilincin ayakta ve uyanık bulunması için dil uğrunda çalışmaya mecburuz . Sizce Atatürk bu mecburiyetin nedenlerini neler olarak düşünmüş olabilir ?

Milli bilincin ayakta ve uyanık bulunması için dil uğrunda çalışmaya mecburuz . Sizce Atatürk bu mecburiyetin nedenlerini neler olarak düşünmüş olabilir ?

Milli bilincin ayakta  durması için  dilimize gereken önemi vermeliyiz . Milli kimliğimizi kaybetmemek için ana dilimize sahip çıkmalı ve onu korumalıyız . Dil bir milletin kültürüdür , aynasıdır . Dil yok olursa milletler de kısa sürede yok olur . Bunun için ana dilimize yabancı sözcükler almamaya dikkat etmeli ve  Türkçe sözcükleri daha çok kullanmaya devam etmeliyiz .  Ülkemizin yüksek istiklalini korumak için dilimizi diri tutmamız gerekir . Başka milletlerin esareti altında yaşamamak için , başka milletlerin dilini konuşmamaya zorlanmamak için dilimizin önemini bilmeli ve onu geliştirmeliyiz . Ana dilimizin dünya dilleri arasında olmasını sağlamalı ve onun bir bilim dili olmasını sağlamalıyız . Atatürk de dile çok önem vermiş ve dile verdiği önemin nedenlerini şu sözleri ile açıklamıştır :

*"Türk" demek "dil" demektir. Milliyetin çok belirgin niteliklerinden biri dildir. Türk milletindenim; diyen insan, her şeyden önce ve mutlaka Türkçe konuşmalıdır.” 

* ''Türk milleti, geçirdiği nihayetsiz felaketler içinde ahlakının, anneannelerinin, hatıralarının, menfaatlerinin, kısacası bugün kendi milliyetini yapan her şeyin dili sayesinde muhafaza olduğunu görüyoruz. Türk dili, Türk milletinin kalbidir, zihnidir. ''

*  ''Türk milletinin dili Türkçedir. Türk Dili dünyada en güzel, en zengin ve kolay olabilecek bir dildir. Onun için her Türk, dilini çok sevip onu yükseltmek için çalışır. Bir de Türk Dili, Türk milleti için kutsal bir hazinedir. Çünkü Türk milleti geçirdiği sonsuz felaketler içinde ahlakını, göreneklerini, anılarını, çıkarlarını kısacası; bugün kendisini millet yapan her niteliğinin, dili sayesinde korunduğunu görüyor. Türk Dili, Türk ulusunun yüreğidir, beynidir.''

* ''Türk Dili'nin kendi benliğine, özündeki güzellik ve zenginliğine kavuşması için, bütün devlet kurumlarımızın, dikkatli, ilgili olmasını isteriz.''

* ''Türk Dili'nin özleştirilmesi, zenginleştirilmesi ve kamuoyuna bunların benimsetilmesi için bütün yayın araçlarından yararlanmalıyız. Her aydın, hangi konuda olursa olsun, yazarken buna dikkat edebilmeli, konuşma dilimizi ise uyumlu, güzel bir duruma getirmeliyiz.”

“Türk demek Türkçe demektir; ne mutlu Türküm diyene!''
Bundan dolayı dilimizi ayakta tutmalı ve kendimiz olmak için , milli benliğimizi korumak için , tarih sahnesinden yok olup gitmemek için dilimize  değer vermeli ve onu hep korumalıyız .


Yaşadığınız Şehrin Doğal ve Tarihi Güzelliklerini Anlatan Bir Tanıtım Metni Yazınız .

Yaşadığınız Şehrin Doğal ve Tarihi Güzelliklerini Anlatan Bir Tanıtım Metni Yazınız .

Yurdumuz tarihi ve doğal güzellikleri ile tüm dünyayı büyüleyen bir ülkedir . Bu ülkenin hangi şehrine giderseniz gidin tarihi ve doğal güzellikler sizi karşılayacaktır . Ben de cumhuriyetimizin temellerinin atıldığı Sultan Şehir Siva'ta yaşıyorum . Sivas İç Anadolu Bölge'sinde yer alan tarihte birçok devlet için önemli olmuş bir şehirdir .

Sivas tarihi güzellikler bakımından son derece zengin bir şehirdir . Özellikle Selçuklular zamanında yapılmış olan birçok tarihi eser mevcuttur şehrimizde . Ayrıca Sivas kent meydanı tam bir tarihtir . Bir yanında Sivas Kongre binası , bir yanında tarihi jandarma binası , bir yanında valilik binası , diğer bir yanında da Osmanlı Devleti döneminde yapılmış olan Kale Camii ile şehrimizin meydanı doyumsuz bir zevk verir ziyaretçilerine  .   Kent meydanının dışında da çok önemli tarihi eserlerimiz vardır . Mengücekliler tarafından yaptırılan " Divriği Ulu Camii " UNESCO dünya mirası listesinde yer alan çok önemli bir yapıdır . Bunun dışında Gök Medrese ve Şafaiye Medresesi , Eğri Köprü , Kurşunlu Hamam , Taş Han , Çifte Minareli Medrese gibi daha birçok tarihi eser Sivas'ımızı süslemektedir .


Sivas doğal güzellikleri ile de dikkat çeken bir şehirdir . Gürün Gökpınar gölü ve Gemerek sınırları içerisinde yer alan Sızır Şelaleri önemli turistlik mekanlarımızdır . Ayrıca Yıldız Dağı Kayak Merkezi de faaliyete girmesinin ardından özellikle kış aylarında çok ziyaretçi çeken bir yer haline gelmiştir . 

Evlat Sevgisiyle İlgili Kompozisyon Kısaca

Evlat Sevgisiyle İlgili Kompozisyon Kısaca

Evlat sevgisi , çocuk sevgisi   anne ve babanın dünyada yaşayıp yaşayabilceği en özel ve en güzel duygulardan biridir . Çünkü candan bir can doğmakta ve bu muhteşem bir şeydir .  Anne ve babalar çocukları doğduğu zaman onların kokusunu içine çekip  sevdikleri zaman  çok farklı duygular yaşarlar .  Çocuk dünyaya geldikten sonra o zarar görmesin diye anne ve baba çocuk için her şeyi yapmaya hazırdır . Çünkü artık  dünyaya küçük bir insan gelmiştir ve bu küçük insan da en çok anne ve babasına muhtaçtır . 

Aile çocukları için her türlü sorumluluğu yerine getirmek için  durmadan çalışmaya başlar . Çünkü eve yeni bir kişi gelmiştir ve bu da aile için de farklılıklara neden olmuştur . Anne , baba çocukları için her türlü zorluğa gögüs geren yiğit insanlardır .  Örneğin  ; öye anne, babalar tanıyorum ki çocukları için canlarını vermeye hazırdırlar . Çünkü evlat sevgisi , evlat kokusu onlar için hayattır , nefes almadır .  Anne , baba yemez , yedirir , giymez giydirir .


Yeri geldiğinde anne ya da babanın çok gereksinim duyacağı şeyleri bile almayıp çocuklarına alırlar . Bunun için  evlatlar ana ve babalarının kıymetini bilmeli ve onların kalplerini kıracak hal ve hareketlerden kaçınmalıdırlar . 

Atatürk'ün fikirlerini rehber olarak kullanmanın bize ve topluma ne gibi yararı vardır ?

Atatürkün fikirlerini rehber olarak kullanmanın bize ve topluma ne gibi yararı vardır ?

 Herkesin bir fikri vardır ve herkesin fikri kendine göre değerlidir . Mustafa Kemal Atatürk'ün   fikri ise dünyalar kadar değerlidir . Çünkü o fikirlerini vatanın faydası için düşünen , kendi menfaatleri için düşünmeyen  koca bir liderdir .  Değerli liderimiz Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal'in  milleti için, milletinin vatandaşları için her zaman yol gösterici olmuştur . Çünkü o her zaman  vatanı savunmuş tam bağımsızlığı savunmuş, Cumhuriyet'i savunmuş, yenilikleri savunmuş ve ülkesini daha da gelişmiş bir ülke halinde getirmek için ömrünü harcamış bir dehadır. Mustafa Kemal'in fikirlerini rehber eden toplumlar ya da milletler her zaman gelişmeye ve ilerlemeye daha  çok yaklaşan milletler ya da toplumlar haline gelir.

 Atamızın fikirleri bizim için  çok değerli olduğundan  onun yolunda gitmeli ve onun ilke ve inkılaplarını her zaman yaşatmalıyız . Onun fikirlerini kullanmak hem bizi kişisel olarak geliştirir, yani kişisel yönden gelişim sağlarız, hem de ülkemiz için ilim ve irfan yolunda ilerlemeye devam eder ve ülkemizi çağdaş  uygarlıklar seviyesine çıkarmak için var gücümüz ile mücadele ederiz. Onun en önem verdiği şeyler tam bağımsızlık ve milletin egemenliği , yani Cumhuriyet'tir . Öncelikle ülkemizin bağımsızlığını kaybetmemesi için Türk evladı olarak her  gün daha çok çalışmalı ve daha çok ilerlemeliyiz. Türkiye Cumhuriyeti'ni, demokrasiyi korumalı, milletin egemenliğini, milletin iradesini her şeyden üstün tutmalıyız . Milli eğitime çok önem vermeli ve bunun için de öğretmenlere çok kıymet verilmeli ve kaliteli, nitelikli öğretmenlerin yetişmesi için her türlü imkanları sağlamalıyız. Ülke ekonomisne katkıda bulunmalı ve kadınların iş hayatında daha da çok aktif olmasını sağlamalıyız. Irkçılık yani kafatasçılık yapmamalı, tüm dünyayı kucaklayan evrensel değerlere sahip olmalıyız ve milli değerlerimizi, kültürel ögelerimizi de her zaman yaşatmaya devam etmeliyiz. Çünkü Mustafa Kemal yaşıyor olsaydı  böyle düşünmemize o da çok sevinir ve milletine daha da bağımlı olurdu.

 Bunun için her zaman onun yolundan, onu ileri görüşlerinden faydalanmalı, onun gibi azimli, kararlı, idealist, açık görüşlü, karakterli bir insan olmalıyız. Ömrümüzü vatana ve millete faydalı olan, insancıl düşüncelere sahip olan, zorunlu olmadıkça savaşı istemeyen ve Yurtta barış ve dünyada barışı savunan bir kimse olarak geçirmeliyiz. Toplumumuzun daha çok  ilerlemesi için, dünya devletleri arasında yer alması için , gelişmiş sanayi ülkesi olmak için her zaman Mustafa Kemal'in yolundan gitmeli ve onun değerleri bizim de değerlerimiz olduğu için bu değerlere sahip çıkmalıyız.


Atatürk'ün İnsan Sevgisi ve Evrensellik İle İlgili Sözleri

Atatürk'ün İnsan Sevgisi ve Evrensellik İle İlgili Sözleri  

Mustafa Kemal insan sevgisini her şeyin üstünde tutmuş ve  dünyadaki hiçbir insanın canının yanmasını istememiştir . Bunun için Mustafa Kemal her zaman barış yanlısı olmuş , zorunlu olmadıkça savaşa karşı çıkmış bir liderdir .  İnsanlar arasında hiçbir şekilde ve hiçbir yönden ayrım yapılmaması gerektiğini düşünmüş ve evrensel bir dil kullanmıştır . Mustafa Kemal'in insan sevgisi ve evrensellik ile ilgili sözleri şunlardır :
*“İnsanları mutlu edeceğim diye onları birbirine boğazlatmak, insanlıkla ilgisi olmayan son derece üzücü bir sistemdir. İnsanları mesut edecek yegâne vasıta, onları birbirlerine sevdirerek, karşılıklı maddî ve manevî ihtiyaçlarını temine yarayan hareket ve enerjidir. Dünya barışı içinde bütün insanlığın hakikî saadeti, ancak bu yüksek ideali taşıyan yolcularının çoğalması ve başarılı olmasıyla gerçekleşecektir.”demiştir.

*'' Yurtta Barış dünyada barış''
*'' Zorunluluk olmadıkça savaş bir cinayettir''

*“İnsan mensup olduğu milletin varlığını ve mutluluğunu düşündüğü kadar bütün dünya milletlerinin huzur ve refahını düşünmeli ve kendi milletinin mutluluğuna ne kadar kıymet veriyorsa bütün dünya milletlerinin mutluluğuna da hizmet etmeye, elinden geldiği kadar çalışmalıdır. Bütün akıllı adamlar takdir ederler ki bu yolda çalışmakla hiçbir şey kaybedilemez. Çünkü dünya milletlerinin mutluluğuna çalışmak, diğer bir yoldan kendi huzur ve mutluluğunu temin çalışmak demektir. Dünyada ve dünya milletleri arasında sükün, açıklık ve iyi geçim olmazsa bir millet kendi kendisi için ne yaparsa yapsın, huzurdan mahrumdur. Onun için ben sevdiklerime şunu tavsiye ederim:
Milletleri sevk ve idare eden adamlar tabi evvele kendi milletinin varlığının ve mutluluğunun yaratıcısı olmak isterler. Fakat aynı zamanda bütün milletler için aynı şeyi istemek lazımdır. Bütün dünya hadiseleri bunu açıktan açığa ispat eder. En uzakta zannettiğimiz bir hadisenin bize bir gün temas edeceğini bilmeliyiz. Bunun için insanlığın hepsini bir vücut ve bir milleti bunun bir organı saymak gerekir. Bir vücudun parmağının ucundaki acıdan diğer bütün organları etkilenir. ''
*“Bu memlekette kanlarını döken kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar, gözyaşlarını dindiriniz. Onlar bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.”

*''Dünyanın herhangi bir yerinde bir rahatsızlık varsa tıpkı kendi aramızda olmuş gibi onunla alakadar olmalıyız. Hadise ne kadar zor olursa olsun, bu esastan şaşmamak lazımdır. İşte bu düşünüş insanları, milletleri ve hükumetleri bencillikten kurtarır. Bencillik şahsi olsun, milli olsun daima fena sayılmalıdır.''



Yalancı Bir Gün , Dürüst Her Gün Kazanır İle İlgili Kompozisyon

Yalancı Bir  Gün , Dürüst Her Gün Kazanır İle  İlgili Kompozisyon

Yalan söyleyen kişinin  yalanı er geç de olsa ortaya çıkar . Çünkü gerçeklerin er ya da  geç de  olsa ortaya çıkma gibi bir huyu vardır .  Yalancı yalan söyleyerek  kısa süreliğine de  olsa karlı çıktım , kazandım  zanneder ama o yalan ancak belli bir süre devam eder . Söylediği yalanlar  bir gün su yüzüne çıkar ve o kişinin sevinci de boşuna gider .

Ne demiş atalarımız ; '' Yalancının mumu yatsıya kadar yanar ''   diye boşa söylememiştir . Dürüst olan ,  insanların güvenini kazanmış olan ahlaklı insanlar  ise her zaman kazanır . Böyle insanlar doğruluktan asla ayrılmadığı için , işi gücü yalancılık olmadığı için  Allah da onun yardımcısı olur ve bu kişinin  işleri de rast gider. Bazen iyi insanlar onurlu olduğu için , haysiyetli olduğu için , haram yemediği için , doğruları konuşmaktan çekinmediği için kimi kendini bilmez kişiler tarafından aşağılanır ve bu kişiler haksızlığa uğratılabilir .  Ama dürüst insanlara  ne kadar yanlış yapılırsa yapılsın dürüst insan yolundan şaşmaz ve eninde sonunda kazanır . Çünkü dürüst insan olmak erdemli  insan olmak , hakkaniyetli insan olmak demektir . Yalancı insan ise erdemden yoksun , yalanı pişkince söyleyen ve bundan da  hiç utanmayan insandır . 


Her ne yaşarsak yaşayalım , her zaman doğru , dürüst , güvenilir insan olmaktan vazgeçmeyelim . Çünkü dürüst insanlar sevilmeye ve saygı duyulmaya layık olan insanlardır . Böyle insanlar bu dünyadan göçüp gitseler bile , arkalarından hep sevgi ile anılacak ve bu insanlara toplum da sayı duymaya devam edecektir .

Çalışmanın Önemi İle İlgili Atasözleri ve Deyimler

 Çalışmanın Önemi İle İlgili Atasözleri ve Deyimler

Çalışmak  , emek etmek insana yakışan bir eylemdir . Çünkü kişi ancak çalışıp alın teri dökerek kazanınca iç huzura erişir . Bunun için hiçbir zaman hazır yiyici olmamalı , her zaman çalışmadan yana olmalıyız .  Çünkü çalışan insan kimseye el , avuç açmak zorunda kalmaz , dilenmez . Hem ailemize faydalı bir birey olmak için , hem insanlığa faydalı bir birey olmak için her zaman alın teri dökerek çalışmalıyız . Dünyadaki en güzel şey çalıştığını yiyip , vicdan rahatlığı ile gece uykuya dalmaktır . Çalışmak ile ilgili atasözleri ve deyimlere örnekler :

* Çalışan kazanır.
* İşleyen demir ışıldar.
* İşleyen demir pas tutmaz.
*Çalışmak insanı tembellikten kurtarır.
* Yazın başı pişenin kışı aşı pişer.
* Fakirlik ayıp değil, tembellik ayıp
* Bugünün işini yarına bırakma
*  Adamın iyisi iş başında belli olur.
* Ek tohumun hasını, çekme yiyecek yasını
* Lafla peynir gemisi yürümez.
* Emek olmadan yemek olmaz.
* Açık ağız aç kalmaz.
* Akan su yosun tutmaz.
* Zahmetsiz rahmet olmaz.
* Er olan ekmeğini taştan çıkarır.
* Yazın çalışan, kışın gülüşür.
* Aşını, eşini ve işini bil.


 Çalışmak ile deyim örnekleri ise şunlardır:
* Ekmeğini taştan çıkarmak
* Ekmeğini kazanmak
* Kafası çalışmak
* Aklını yormak
* Gecesini gündüzüne katmak
* Baş koşmak
* Irgat gibi çalışmak
* Arı kovanı gibi işlemek
* Serbest çalışmak
* İt gibi çalışmak
* Boğaz tokluğuna çalışmak
* Ekmek parası kazanmak
* Geçimi için çalışmak

* Kafayı işletmek gibi deyim örnekleri bulnur.

Atatürk'e Duyarlılığı Anlatan Kısa Bir Mektup Yazınız .

Atatürk'e Duyarlılığı Anlatan Kısa Bir Mektup Yazınız .

Bir milletin yeniden doğuşunu sağlayan , yeniden dirilişi ,  yeniden yükselişi sağlayan ve Cumhuriyet'i kuran saygıdeğer Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'üm,
Yokluğun ülkemde o kadar belli oluyor ki anlatamam . Seni çok özledik Paşam . Türkiye Cumhuriyeti'nin lideri , vatanının sevdalısı insan . Bir başkasın be Atam. Hiç kimse senin yerini tutamaz . Çünkü sen ülken için çok büyük fedakarlıklar yapmış olan bir vatan sevdalısın sevgili Mustafa Kemal'im .

Senin bize hediye ettiğin bu güzel Türkiye Cumhuriyeti'ni biz gençler olarak koruyacağız . Cumhuriyet bu milletin içine kazındı artık Cumhuriyet'i hiç bir kuvvet içimizden söküp alamaz . Çünkü sen milletin hakimiyetini , milletin iradesinin ne kadar önemli olduğunu gösterdin bize . Bize bu kutsal vatanı ve Cumhuriyet'i sonsuza kadar korumak düşer . Neler çektin sen Paşam , bu ülkenin kurtarılması için , Cumhuriyet'in ilan edilmesi için , ülkende yeni inkılaplar yapmak için , bunları saymakla bitiremem . İstanbul Hükümeti seni gördüğü yerde tutuklayacağı zaman bile korkmadın ve vatan yolunda çarpışmaktan , yaralanmaktan korkmadın . Çünkü vatan giderse her şey gideceği bilincinde bir  Ulu Önderdin sen .


Seni çok Türk Milleti çok özledi paşam . İlke ve İnkılaplarına sonuna kadar sahip çıkacağız  , yerinde rahat uyu sevgili Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal . Yüce Allah seni cennetinin en güzel köşelerine koysun inşallah . 

Çevreyi Koruma Ve Su Kaynaklarının Etkin Kullanılması İle İlgili Kompozisyon

Çevreyi Koruma Ve Su Kaynaklarının Etkin Kullanılması İle İlgili Kompozisyon

Doğal çevre tüm dünyadaki canıların yaşaması için temel gereksinim duydukları en değerli kaynaklardır . Doğal çevreye zarar verildiği zaman gün gelecek bu çevre artık insanlara , diğer canlılara yarar sağlamamaya başlayacak ve bundan dünyadaki yaşayan canılılar da olumsuz etkilenmeye başlayacaktır . Sanayileşmenin hızla artması ile her ne kadar  teknolojik gelişmeler  daha çok gelişmeye başlasa da fabrikalardan çıkan zehirli gazlar , zehirli atıklar doğal çevremize ve su kaynaklarımıza zarar vermeye başlamaktadır .

Bu sorunların giderilmesi için  insanların  belli başlı önlemler alması ve doğal çevreyi koruması gerekir ve suların da kirletilmemesi gerekir .  Çevreyi korumak içn insanlar önce yakın çevresinden başlamalıdır . Herkes kapısının önünü süpürürse , herkes  bir fidan dikerse dünyamız daha da yeşil ve daha yaşanılır bir dünya olur . Sularımızı da etkin kullanmalı , israftan kaçınmalıyız . Sularımızın içine de kimyasal ilaçlar karışmamalı ve sularımız kirletilmemelidir . Evimizdeki musluktan akan suları boş yere akıtmamalı , bilinçli tüketici olmalıyız .


Eğer doğamızın kıymetini bilmezsek yine bunun acısını kendimiz çekeriz . Bunun için her zaman bilinçli insan olmalı ve bilinçli insan yetiştirmeye dikkat etmeliyiz .

Elinizde Bir Yetki Olsaydı İnsanların Mutlu Ve Huzurlu Yaşamaları İçin Ne Yapardınız ?

Elinizde Bir Yetki Olsaydı İnsanların Mutlu Ve Huzurlu Yaşamaları İçin Ne Yapardınız ?

Elimde bir yetki olsaydı  dünyanın daha iyi bir düzene girmesi için şunları yapardım . İlk olarak dünyadaki yardıma muhtaç olan  herkese  yardım eder ve dünyada açlıktan dolayı kimsenin ölmemesi için çok çalışırdım . Daha sonra savaşlara bir son verir ,  güçlünün güçsüzün hakkını yemesine engel olurdum . Savaşları yok ettiğim için çoçukların da sabaha bombalar içinde uyanmasını engellemiş olurdum . Daha sonra insanların birbiri ile muhabbetini çıkarları için yapmasına engel olurdum .

İnsanların birbirini olduğu kabul etmelerini sağlar , insanlar arasında kardeşlik duygusunun kalıcı olmasını sağlardım . Dedikoduların , iftiraların olmaması için  tüm dünyaya iyiliği , insanlığı öğretirdim . Soğukta dışarıda kalmış  tüm sokak hayvanları için barınaklar yapar onların da sıcak bir yuvada rahat yaşamasını sağlardım . Kimi insanların zengin olanlara yaranmak için yaptıkları saçmalığa bir son verirdim . Para için , mevki için kimsesizlerin hakkını yiyene büyük cezalar verirdim . Kimsenin ahının kimsede kalmaması için herkesin kalbinde iyiliği daim ederdim . Daha sonra ise şunları yapardım : Doğal çevremizin daha temiz olması için ve tüm canlıların temiz bir dünyada yaşaması için yeşil alanları çoğaltır , su kaynaklarını artırıdım .  İnsanlığa sevgiyi , merhameti , vicdanlı olmayı öğretirdim . Hırsızlığa son verir , her insanın alın teri ile çalışarak para kazanmasını sağlardım .


Yanlış yapıp da pişman olan insanları affetmeyi bilir ve onları da topluma kazandırmak için onlara yeni sorumluluklar verirdim . Daha güzel bir dünya için , daha güzel ve insanca yaşam için bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçe yaşamayı insanlara öğretirdim .

Atatürk'ün Yaşamında Sizi En Çok Etkileyen Nedir ? Bu Olay Sizi Neden Etkilemektedir ?

Atatürk'ün Yaşamında Sizi En Çok Etkileyen Nedir ?  Bu Olay Sizi Neden Etkilemektedir ?

Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal'in Türk Milleti'ni , insanını etkileyen o kadar çok özelliği vardır ki bunları saymakla bitiremeyiz . Ama beni en çok etkileyen şu olmuştu .  Vatan kurtulmuş , tam bağımsızlık sağlanmış , Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştu . Bir sürü savaşlar yaşanmaya devam ederken Mustafa Kemal bir gün dahi olsa , vatanını bırakıp başka ülkelere sığınmamıştır . Örneğin ;  Yaşı ilerlemesine rağmen içinde ki vatan sevdası bitmeyen bu Ulu Önder  hasta yatağındayken bile millet için çalışmaktan , Hatay'ın ana vatana katılması için uğraşmaktan vazgeçmemiştir . 

Her ne kadar Hatay Ana vatana Mustafa Kemal hayata gözlerini yumduktan sonra da katılmış olsa bunda yine de Mustafa Kemal'in azmi ve kararlılığının etkili olması beni çok etkilemişti . Düşünün çok hasta , hem de ağır bir hastalık geçiriyor , buna rağmen ille de memleket , ille de vatan diyen bir komutandır , liderdir , eğitimcidir Gazi Mustafa Kemal Atatürk . Mustafa Kemal'in yaşamı ile ilgili beni etkileyen diğer bir olay ise şudur : İzmir Yunan işgalinden kurtarıldığı zaman yanındakiler ona kazandık paşam , başardık demelerine rağmen Mustafa Kemal yanındakilere şu cevabı veriyor : Asıl başarı , asıl kazanma ve mücadele yeni başlıyor diyerek mücadelesini sürdüreceğini ve kararlılığını gösteriyor . Ulu Önder o kadar büyük bir insandır ki  mala mülke önem vermemiş , mirasını bile vatanı için bırakmıştır . 

Birçok malı , mülkünü Türk Milleti'ne bırakmıştır. Neden Milletine bırakıldığında sorulunca  Mustafa Kemal şu cevabı vermiştir :  '' Mal ve mülk bana ağırlık veriyor . Onların asıl sahibi milletimdir .  Zenginlikten ne çıkar, asıl zenginlik insanının manevi şahsiyetinde olmalıdır '' sözü de Mustafa Kemal'e olan sevgimi bir kat daha artmaktadır .

Doğruyu Söylemekten Korkmayınız Sözü Hakkında Kompozisyon

Doğruyu Söylemekten Korkmayınız Sözü Hakkında Kompozisyon

İnsan her zaman , her yerde doğruyu söylemekten ve doğrudan yana olmaktan asla kaçınılmamalıdır . Çıkarları için yapılan yanlışlara göz yummamalı , adaletin , doğrunun , haklı olanın yanında olmalıdır insan .  Kimi insanlar belli çevre edinmek için , belli bir yere gelmek  için , güçlü ve zalim olanın yaptıklarına ses çıkarmayıp susarlar . Çünkü bu tip insanlar sadece kendilerini düşünen bencil kimselerdir . Örneğin ; bir siyasi partiyi örnek verelim . Siyasi partimiz  x partisi olsun . Bu partide milletvekili , bakan  ya da belediye başkanı olmak isteyen bir kimse bu görevlerden herhangi birine gelmiş olsun . Mesela milletvekili olsun ve bu görevi sürdürüyor olsun .

Siyasi partinin içinde gördüğü çıkar ilişkilerine , rüşvete , iltimasa göz yumsun ve çıkarları için millete doğru söylememiş olsun . İşte bu kimse milleti kandırmış olur ve sırf kendi partim diye açık vermemek için doğruları söylememiş olur .  Doğruyu söylemeyen bu kişi çok onursuz bir davranış sergilemiş olur ve milletvekili olurken ettiği yemine yani halkına ihanet etmiş olur . Bunun için hangi siyasi partiden milletvekili olursa olsun o partide herhangi bir olumsuzluk gördüyse bunları millete açık açık anlatmalı ve doğruları söylemekten asla kaçınmamalıdır . Çünkü gerçek olanların er ya da geç de olsa ortaya çıkma gibi bir huyu vardır .


Bunun için her zaman doğruların yanında olmalı , yapılan haksızlıklar karşısında çıkarlarımız için susup kalmamalıyız . Unutmayın haksızlık karşısında susmak , doğruları söylemekten kaçınmak şeytanla işbirliği etmek demektir .