"Ben Hep Bunları Hayal Ediyorum" Konulu Kompozisyon Yazınız .


 "Ben Hep Bunları Hayal Ediyorum" Konulu Kompozisyon Yazınız .

Hayal kurmak insanı hedeflerine daha çok yaklaştırır . Hayal kurarak mutlu oluruz ve yaşama sevincimiz artar . Bunun için hayal kurmaktan asla vazgeçmemeliyiz ve asla yeise kapılmamalıyız .  Herkesin hayali farklıdır ve kendine özgüdür . Ben hep şunları hayal ederim :  Ömrüm boyunca iyi bir insan olmak ve iyi bir insan olarak bu hayata veda etmek isterim . Sevdiğim meslek olan pilotluğu yapmak isterim . Tıpkı bir kuş gibi havada uçmak ve uçağımı istediğim yöne götürmek isterim .

İnsanları  dünyanın bir ucundan öbür ucuna götürmek benim için en büyük mutluluk olur . Dünyada her zaman barışın , sevginin ve kardeşliğin daim olmasını isterim . Hiçbir  insanın açlıktan ölmemesini isterim . Savaşların asla yaşanmamasını ve insanların ölmemesini isterim .  Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatük gibi vatana ve millete faydalı , üretken ve nitelikli bir insan olmayı isterim . Dinimiz olan İslam dinini iyi anlamak ve bu muhteşem dinin esaslarını hayatımda ölene kadar uygulamak isterim . Ülkemin her alanda gelişmesini ve kalkınmasını isterim . Bunun için de üzerime düşen her türlü sorumluluğu yerine getirmeye çalışırım . Ülkemde ve dünyada her çocuğun mutluluktan ağlamasını isterim . İnsana insan olduğu için değer verilen bir dünya olmasını isterim . Hiç kimsenin maddi durumuna bakılmadan, makamına, mevkisine bakılmadan herkese aynı değerin verilmesini isterim . Dünyadaki doğal kaynakların hunharca yok edilmemesi için elimden gelen mücadeleyi sürdürürüm .

Yeşil alanların daha da çoğalması için bina yerine ağaç dikilmesi için çalışırım .   Hayallerimi hayata geçirmek için  içinde yaşadığım toplumu olumlu anlamda etkilerim ve yaşadığım toplum ile birlikte bilinçli bir vatandaş, yararlı bir vatandaş olmaya çalışırım .

Bir Elin Nesi Var , İki Elin Sesi Var Atasözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız .


Bir Elin Nesi Var , İki Elin Sesi Var Atasözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız .

İnsanlar kimi işleri tek başına kolaylıkla yaparken , kimi işleri ise  tek başına kolaylıkla yapamaz .  Çünkü bazı işler tek yapılır, bazı işler birlikte yapılır . Onun her şeyi ben biliyorum , kimseye ihtiyacım yok gibi havalara girmemeliyiz . İnsan olduğumuz için toplumdaki diğer insanlara muhtacız . 

Birlikte yapılan işler daha kısa sürede ve daha kolay yapılır . Örneğin; Ramazan Bayramı'nda annelerimizin misafirlere yaptığı yaprak sarması , sulu köfte , baklava gibi yemekler ve tatlılar meşakkat isteyen  hazırlıklardır . Bu durumda  komşulardan yardım istenmelidir ve işler daha  kolay sürede yapılmalıdır . Çünkü birlikten kuvvet doğar . Diğer bir örnek ise şunu verelim :  Çiftçi olan babanın  büyük bir elma bahçesi vardır . Olgunlaşan elmalar hasat zamanı toplanacaktır . Çiftçinin beş tane oğulları vardır . Beşi de olgunlaşan elmaları topladığı zaman  elmalar daha kısa sürede toplanacak , rüzgarda yerlere dökülmeyecek ve böylece kar elde edilecektir . Kardeşlerden sadece bir tanesi elmayı toplamaya çalışsa daha uzun zamanda toplayabilecek, esen rüzgarlarda elmalar yere düşecek ve  iş kısa sürede bitmeyecektir .

Bu yüzden her zaman birlik içinde hareket edilmelidir çünkü işler birlik ile daha iyi çözülür. Çünkü  ancak birlikten kuvvet doğar ve işlerimiz yoluna girebilir .

Çağrılan Yere Erinme Çağrılmayan Yere Görünme Atasözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız .


Çağrılan Yere Erinme Çağrılmayan Yere Görünme Atasözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız .

İnsan her zaman  kendisine çeki düzen vermelidir . Görgü kurallarını iyi bilmelidir . Toplum kurallarını iyi bilmelidir . Çağrılmadığı yere  gitmemelidir . Mesela kimi insanlar vardır hayatımızda . Geleceğini bile haber vermezler, bir anda kapı zili çalar ve bir de pişkin pişkin baskın basanındır diyerek şaka yaparak eve girerler. İşte böyle insanlardan olmamalıyız .

Her zaman çağrıldığımız , davet edildiğimiz yere  gitmeliyiz . Çağrılmadığımız yere ise gitmemeliyiz . İnsanların bize karşı saygılı olmasını istiyorsak, bizi sevmelerini istiyorsak  ona göre hareket etmeliyiz . Zırt pırt birilerine gidip onları rahatsız etmemeliyiz .  Karşıdaki kişi zaten isterse sizi zamanı gelince davet eder . Onun için  aklı havada tiplerden olmamalıyız . Haber vermeden de asla kimsenin evine gitmemeliyiz , insanları rahatsız etmemeliyiz . Bizi yemeğe davet eden komşularımızı , yakınlarımızı da asla kırmamalıyız ve davete kesinlikle  gitmeliyiz . Çünkü bizi çağıran insanlar bize değer vermiş ve bizi sevdikleri için  çağırmışlardır . Böyle durumda da kesinlikle gitmemezlik yapmamalıyız . Çünkü bu durumda nezaketsiz bir konuma düşebiliriz .

Kısacası çağrılan yere her zaman eyvallah diyerek gitmeliyiz , çağrılmadığımız yere ise gitmemeliyiz . Olayın özü budur .

İlk ve Orta öğretim mutlaka insanlığın ve medeniyetin gerektirdiği ilmi ve fenni versin fakat o kadar pratik bir şekilde versin ki, çocuk okuldan çıktığı zaman aç kalmaya mahkûm olmadığına emin olsun. Atatürk'ün Bu Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız .


İlk ve Orta öğretim mutlaka insanlığın ve medeniyetin gerektirdiği ilmi ve fenni versin fakat o kadar pratik bir şekilde versin ki, çocuk okuldan çıktığı zaman aç kalmaya mahkûm olmadığına emin olsun. Atatürk'ün Bu Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız .

Bir milletin  kalkınması için , bilim ve teknolojide geri kalmaması için  , o millete verilecek en güzel armağan  verilen eğitim ve öğretimin nitelikli olmasıdır .  Bunun için de  en büyük görev elleri öpülesi değerli öğretmenlerimizindir . Öğrencilere verilecek olan eğitim ve öğretim  , çocuğun günlük yaşamında faydalı olabilmelidir . Yani yaparak yaşayarak  çocuğun eğitim alması sağlanmalıdır .

Çocuklar ilk ve orta öğretimde   iyi yetiştirilmelidir . Çocuğun ileriki hayatında etkili olacak bu eğitim ve öğretim iyi verilmelidir . Çocuklar sadece ezberleyerek öğrenmemelidir . Aynı zamanda çocuk işin içine girmeli , çocukta merak  duygusu sağlanmalıdır . Öğrenciler deney ve gözlemler yaparak aktif öğrenme biçimini de işin içine katmalıdırlar . Çocuk okuldan mezun olduğu zaman  nitelikli , verimli bir vatandaş olabilmelidir .  Çünkü ancak bu şekilde  ülkemizi daha gelişmiş bir ülke haline dönüştürebiliriz .   Çocuklara iyi bir eğitim verilmeli , iyi insan olmaları sağlanmalı ve bu konuda aileler de üzerine düşen görevi yapmalıdır .  Öğrenciler ilk ve orta okulu bitirdiği zaman   kendilerini çok iyi yetiştirmiş birer birey haline gelebilmelidir .  Belli bir yaşa gelmiş öğrencinin hala okuma yazma , okuduğunu anlama gibi bir sorunu olmamalıdır .

Yabancı ülkelerin gelişmiş metotları da incelenmeli ve öğrencilere kaliteli bir eğitim verilmesi sağlanmalıdır . Çocuklar okulu bitirdikten sonra  hiçbir şey bilmeyen bir birey olmasın , aksine hayatı iyi bilen,   kendini iyi tanıyan, araştıran, gözlem yapan ve kendine güvenen bireyler olabilsin.


Geleceğin Güvencesi Sağlam Temellere Dayalı Bir Eğitime , Eğitim İse Öğretmene Dayalıdır Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız .


Geleceğin Güvencesi  Sağlam Temellere Dayalı  Bir Eğitime , Eğitim İse Öğretmene Dayalıdır Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız .

Milletlerin gelişip kalkınması için  gerekli olan en önemli unsur eğitim ve öğretimdir . Verilen eğitim ve öğretimin de nitelikli olması gerekir . Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk milletinin  fertlerinin eğitim yolunda ilerlemesi gerektiğini düşünmüştür . Eğitim sağlam temellere dayanmalıdır .

Eğitim nitelikli olmalı , öğrenci aldığı eğitimi hayatında da uygulayabilmelidir . Bunu yaptıracak olanlar da elbette elleri öpülesi , saygıdeğer öğretmenlerimizdir . Çünkü  toplumlara ışık tutan yegane varlık değerli öğretmenlerimizdir . Öğretmenler sayesinde  okuruz , gelişiriz ve geleceğe daha emin adımlar ile yürürüz . Bunun  için öğretmenlere  ülke olarak çok değer verilmelidir . Bilgili , deneyimli , üretken öğretmenler yetiştirilmelidir . Öğretmenlerin gelecek nesillere iyi insan yetiştirmeleri için  devlet onlara her türlü imkanı sağlamaya çalışmalıdır .  Öğretmenler  iyi olduğu zaman , bilgili olduğu zaman başarılı çocuklar ortaya çıkar . Vatanını ve milletini seven öğretmenler her zaman  iyi işler yapar ve iyi insanlar, iyi öğrenciler yetiştirir .

İyi insan da içinde yaşadığı topluma faydalı olmak için elinden gelen her türlü fedakarlığı gösterir . Bizim üzerimizde emeği geçen tüm öğretmenlere saygılarımı ve sevgilerimi sunar hepsinin o güzel ellerinden öperim . 

Yalnızlık, Sonbahar, Müjde, Sokak, Umut, Üzül, Dökül Kelimelerinin Bulunduğu Bir Kompozisyon Yazınız .


Yalnızlık, Sonbahar, Müjde, Sokak,  Umut, Üzül,  Dökül Kelimelerinin Bulunduğu Bir Kompozisyon Yazınız .

Her mevsim içimden  farklı duygular geçer . Kimi mevsimler bende  heyacan uyandırır kimi mevisimler ise hüzünlenmeme neden olur . İşte sonbahar mevsimi de bu  hüzünlendiğim mevsimlerden biridir . Nedense bu mevsimde  kişi kendini yalnız hissedebilir, üzülebilir . Ama sonbaharın da kendine özel güzelliklerini düşündüğümüz zaman içimi yeniden heyecan kaplar .

Kışın müjdecisi olan sonbahar mevsiminde  kışa hazırlıklar yapılır . Sokakta çocuklar artık kış geliyor diyerek doyarak oynar ve sonbahar mevsiminin tadını çıkarmaya çalışırlar. Yaprakların dökülüp sararması ile artık sonbahar bize elveda demeye başlar. Kışa doğru yaklaşırız. Evlere kapanacağımız için, dışarda fazla olmayacağımız için bir ümitsizlik olur içimizde. Çünkü sonbahar artık baharın sonudur ve yaşamın da sonu gibidir aslında. Bu mevsimin sonlarıan doğru  annelerimiz kış hazırlıklarını hemen hemen tamamlamış olur.

Salçalar yapılmış, pekmezler kaynatılmış, tarhanalar kurutulmuş, bağların hasadı yapılmış olur. Kış mevsimine hazır olun artık gidiyorum der gibi  bize serzenişte bulunur sonbahar mevsimi.

Ben Türk Gençliğinin Spor Yaparak Güçlü Olmasını İsterim Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız .


Ben Türk Gençliğinin Spor Yaparak Güçlü Olmasını İsterim Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız .

Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ülkesinin her alanda gelişmesine önem verdiği gibi spor dalında da gelişmesine çok önem vermiştir . Onun için  milletimizin fertleri her zaman spora da önem vermeli ve spor yapmayı hayat disiplini haline getirmeye çalışmalıdır .

Türk Gençliği ancak ve ancak çalışarak  ilim ve fen ile uğraşarak , spor yaparak daha çok ilerler ve gelişme kaydeder . Spor insanı zinde tutar ve insanın sağlığına büyük katkı sağlar . Bunun için her zaman düzenli olarak spor yapmalıyız . Hem  beden olarak güçlü olmak için hem de ruhen güçlü olmak için her zaman spor yapmalıyız . Türkiye Cumhuriyeti  olarak ülkemizin her ferdinin her hangi bir spor dalı ile ilgilenmesi için  her türlü etkinliği yapmalıyız . Ülkemizin sporcularına gereken  maddi destek ve manevi desteği sağlamalıyız . Ülkemizi uluslararası alanda tanıtmalıyız . Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e layık Türk gençleri olmak için  de sporla uğraşmalıyız ve çocuklarımıza sporu her zaman sevdirmeliyiz . 

Spor yapan insanlar dinamik olur , mutlu olur. Spor gençlerimizi her türlü kötü alışkanlıktan uzak tutar . Bunun için her zaman spor yapmalıyız ve spor yaparak güçlü olmalıyız .

İçinde Kırık Şişe , Yaşlı Adam Ve Sararmış Yapraklar Geçen Bir Hikaye Yazınız .


İçinde Kırık Şişe , Yaşlı Adam Ve Sararmış Yapraklar  Geçen Bir Hikaye  Yazınız .

Yaşlı adam eşini kaybettikten sonra içine kapanmıştı . Dışarı çıkmıyor , insanlar ile iletişim kurmuyordu . Herkesten kaçıyordu . Çünkü en sevdiğini , 55 yıllık hayat arkadaşını kaybetmişti .  Sonbaharda eşini kaybettiği için  sonbahar artık onun için olumsuzluk çağrıştırıyordu . Sadece ekmek  ihtiyaçlarını karşılamak için dışarı çıkıyor ve onun dışında tüm gün evde kalıyordu .

Yine bir gün ihtiyaçlarını karşılamak için çıkmış ve  marketten eve dönmüştü . Eve  geldiğinde  biraz dinlenmiş daha sonra mutfağa doğru yönelmişti . Mutfağa girdiğinde mutfak dolabının en tepesinde bir   bir kutu gözüne çarpıverdi . Bu kutu ne olabilirdi ? Merak etti ve hemen kutuya doğru yöneldi . Tam kutuyu eline alacakken kutu hızlı bir şekilde yere düştü  ve içindekiler de yere  dağıldı . Kutunun içinde küçük bir şişenin içinde küçük kağıtlara yazılmış olan sevgi sözcükleri vardı . Bunları karısı ölmeden önce yazmış ve oraya saklamıştı. Adam kırık şişenin içindeki tüm kağıtları çıkardı ve okumaya başladı . Kağıtların hepsinde seni çok seviyorum, seni seviyorum,  hayat yoldaşım  gibi sevgi sözcükleri yazıyordu. Adamın gözleri nemlendi ve  ağlamaya başladı.

Pencereye doğru yöneldi ve ağaçlardan dökülen sararmış yaprakları izledi. Tıpkı eşi de  bu sararmış yapraklar gibi hayattan kopmuş ve adamı bırakıp gitmişti.  Yaşlı adam hayatının geri kalanını ise hep iyilik etmek için yaşadı. Eşi için  mevlütler okuttu,  fakir olanlara yardım etti ve eşinden 15 yıl sonra da kendisi bu dünyaya veda etti .

"Yalnızlık, Sonbahar, Müjde, Sokak, Umut, Üzül- , Dökül-" Kelimelerinin Bulunduğu Bir Hikaye Yazınız.


"Yalnızlık, Sonbahar, Müjde, Sokak,  Umut, Üzül- ,  Dökül-"  Kelimelerinin Bulunduğu Bir Hikaye Yazınız.

 Yine bir sonbahar sabahıydı . Sonbaharın getirdiği hafif soğukluk yüzüme vurmaya başlamış ve bense bu soğukluğa aldırmadan okula gitmeye çalışıyordum. Okula giderken  ağaçların sararan yapraklarını izlemek  beni mutlu ediyor ama artık yeşili belli bir süre görememek de  hüzünlendiriyordu.  Bu sonbahar aylarında hep annem aklıma gelirdi. Onu çok özlerdim . Çünkü ben  daha 9 yaşındayken annemi veremden kaybetmiş , onun yokluğunun verdiği büyü acı beni derin bir üzüntüye sürüklemişti. Bunun  için sonbahar ayları aslında benim için matem aylarıydı. Evimin t ek çocuğu olduğum için  kendimi çok yalnız hissediyordum. Babamsa annem hayatını kaybettikten sonra hayata küsmüş, başka bir kadınla ise evlenmemişti. Çünkü  annem onun için hep değerli kalacak ve hep onu sevecekti.

Annem benim hep iyi doktor olmamız ister ve ileride  doktor üniforması ile beni görmek istediğini söylerdi. Ben de doktorluk mesleğini çok istiyordum. Çünkü annem  gibi hastaları iyileştirmek istiyordum. Ama ne yazık ki annemi yıllar önce kaybetmiştim.   Ona verdiğim sözü ise asla unutmamıştım. Çalışıp doktor olacaktım ve insanlığa, dünyaya faydalı iyi bir doktor, iyi bir insan olacaktım. Çünkü sadece doktor olmakla yetinemez insan derdi , annem. İnsanlığa umut olacaksın, insanlara iyi müjdeler vereceksin, onlara umut olacaksın derdi. Öyle de olmayı istiyordum. Çünkü benim  annemin kızıydım. Öksüz de olsam , yalnız da olsam hep içimde hayata dair bir umut vardı. O umutlarımız asla yitirmeyecektim.  Ağaçlardan dökülen yaprakları izlerken ve tüm bunları düşünürken okula gelmiştim.  Bir hafta sonra üniversite sınavı vardı. Çok iyi hazırlanmıştım ve başarılı bir öğrenciydim. Babam  ve bize veda eden annem için iyi bir doktor, iyi bir insan olacaktım.  Bir hafta sonra sınava girdim. Sınav sonuçları bir ay sonra açıklandı. Babam eve girerek müjdemi ver dedi. Ne oldu dediğimde 500 üzerinden tam olarak 489 puan almışım. O gün mutluluktan göz yaşlarımıza hakim olamadım. Keşke annem de bugünleri görseydi dedim ve sonra kader ama ne yapalım diye geçirdim içimden . Sıra tercih yapmadaydı.

Tercihimi yaptım ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesini kazandım. 7 yıl boyunca okudum ve doktor oldum, iyi insan olup olmadığım ise insanların takdirine bağlı.  Artık sokaklarda dolaşırken daha umutla bakıyorum hayata.  Sevdiğim adamla evlendim ve iki oğlum oldu. Artık yalnız değilim. Babamı da her zaman eşimle ziyaret ediyorum  ve insanlığa faydalı olmak için çalışıyorum.

Açtığın Kapıyı Selamla Aç , Selamla Kapın Açılsın Atasözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız .


Açtığın  Kapıyı Selamla Aç , Selamla Kapın Açılsın Atasözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız .

Hayatta mutlu bir şekilde yaşamanın yolu çevremizdeki insanlar ile iyi iletişim kurmaktan geçer . İnsan ne kadar iyi niyetli olursa , ne kadar alçak gönüllü ve sevecen olursa o kadar sevilir . Evimize biri geldiğinde ya da birileri geldiğinde gelen kimselere karşı karşı her zaman güler yüzlü olmalıyız . Onlara içten bir selam vermeliyiz . Surat asmamalıyız . 

Bizi seven , bize değer verdiği için bizi ziyaret etmek isteyen insanları dışlamamalıyız . Her zaman sevgi ile , saygı ile iç içe olmalıyız . Biz insanları sevdiğimiz zaman , şöyle bir içten selamladığımız zaman gittiğimiz her yerde bizi sayarlar , yani bizi severler ve bize hak ettiğimiz değeri verirler . Bunun için de her zaman içten olmalıyız . Biz içten olduğumuz zaman karşı taraftan da zaten içtenlik görürüz , sevilir , sayılırız . Bunun için her zaman ve her yerde selamla yaşamalıyız , gönüllere taht kurabilmeliyiz . Sevmeliyiz ki sevilelim ,  gülmeliyiz ki  gülsünler . Bize nasıl yaklaşılmasını istiyorsak biz de karşı tarafa öyle davranalım . Yani empati kurma becerisine de sahip olalım .

Hayatınızda sevgilerin , selamların hiç eksik olmadığı günlerinizin daim olması dileği ile. Kalın sevgi , saygı , içtenlik ve selam  ile . Salın içinizdeki selamı insanlığa , doğaya ve tüm canlılara .

Lösemili Çocuğun Ailesine Mektup Yazınız

Lösemili Çocuğun Ailesine Mektup Yazınız

Çocuğu için her türlü fedakarlığı yapan , çocuğunun her anında yanında olan  saygıdeğer anne ve babalar!
Hiç beklemediğiniz bir anda çocuğunuzun lösemi olduğunu söylediler ve bu durumda kendinizi çok çaresiz hissettiğiniz zamanlar oldu ama çocuğunuzdan asla vazgeçmediniz .

Çünkü çocuğunuzun iyileşeceği umudu ile hayata her zamankinden daha çok bağlandınız ve daha çok umutlandınız . Umutlarınızı yitirmeyin elleri öpülesi sevgili aileler!  Çocuğunuzda löseminin belirtilerini gördüğünüz zaman  hemen vakit geçirmeden doktora başvurdunuz ve hastalığı öğrendiniz . Eve geldiğinizde bu hastalığın zor bir hastalık olduğunu fark ettiniz . Her şeyden önce sabırla beklemek gerektiğini  düşündünüz . Umutlarınızı asla yitirmeyin sevgili aileler! Her zaman  o masum küçük yavrularınızla birlikte olun . Onların size çok ama çok ihtiyacı var . Onlar iyileşecek bir gün . O güzel güneşli günler gelecek Allah'ın izni ile . Hayatta her şey biz insanlar için . Umudumuzu asla yitirmeyelim ve yavrularımıza sahip çıkalım .  Kendimizi sizin yerinize koyduğum zaman gerçekten de çok zor bir süreç olduğunun farkındayım .

Biliyorum kolay değil , insan zamanla alışıyor ama ne çare ki Allah'tan gelene isyan edemiyoruz . Allah'ın izni ile tüm lösemili çocuklarımızın en kısa zamanda iyileşmesini istiyorum . Sizleri Allah'a emanet ediyor , ellerinizden öpüyorum sevgili büyüklerim .

Ramazan Ayı İle İle İlgili Kompozisyon Yazınız .

Ramazan Ayı İle İle İlgili Kompozisyon Yazınız .

Bin aydan daha hayırlı olan Ramazan ayı geldi çattı . Ramazan ayının gelmesi ile insanlar heyacana kapıldı , Ramazan alışverişleri başladı . İnsanların sabırlarının imtihan edildiği bu ay biz Müslümanlar için çok önemli ve çok kutsaldır . İnsan oruç tutarken  sabırlı olmalıdır . Aç olan kişi kendisini  aç olan , fakir olan insanların yerine koyabilmeli ve böylece empati kurabilmelidir . 

Yüce Allah bizi denemek için biz Müslümanlara böyle bir sorumluluk vermiştir . Ramazan ayında ezan saatine doğru yemekler pişmiş olur , tatlılar yapılmış olur , içimizi büyük bir heycan kaplar . Bir yandan akşama olacak yemekleri düşünmek bir yandan da tuttuğumuz orucun sevabını alabilmek için ümidi ile mutlu oluruz .  Oruç tutarken sabırlı olmalıyız . Hemen öfkelenmemeliyiz . Her zaman iyi insan olmaya çalışmalıyız . Kimsenin arkasından dedikodu yapmamalıyız . İnsanların kalbini kırmamalıyız . Fakirlere  elimizden geldiğince her türlü maddi ve manevi desteği sağlamalıyız . Yakınlarımızı aramalı , hal ve hatırlarını sormalıyız . İftar sofralarımıza yakınlarımızı çağırmalıyız , fakir insanları davet etmeliyiz , çocuklara çeşitli hediyeler alarak onları mutlu etmeliyiz . Mutlaka gece sahura kalkmalıyız .

 Günler uzun olduğu için sahura kalkmalıyız ve yemek ya da kahvaltı türünden yiyecekler tüketmeliyiz . Bol su içmeliyiz . Yeşil sebze ve meyveler yemeliyiz . Orucumuzu tam anlamı ile tutmalıyız . Yüce Allah'a yakışır bir kul olmaya çalışmalıyız .

Gök , Göz , Dağ Ve Pencere Kelimelerinden Yola Çıkarak Bir Hikaye Yazınız .


Gök , Göz , Dağ Ve Pencere Kelimelerinden Yola Çıkarak Bir Hikaye Yazınız .

Ben her hafta sonları  köye dedemlerin yanına giderim . Çünkü köy havası çok güzel olur . Sabah uyandığımda gökyüzüne baktığımda gördüğüm o pırıl pırıl hava bana mutluluk hissi verirdi . Günlerden bir gün yine dedemlere gittik . Dedem  biz geleceğiz diye babaannem ile birlikte  dağdan bize kenger , yemlik , dağ yemişi toplamıştı . Bunların tadına bayılırdım . Doğal oldukları ve lezzetli oldukları için annem de severdi .  Köye vardığımızda hemen dedemlerin evine gittik .  Kahvaltıda  köy yumurtası , köy tereyağı ,  sıcacık pişmiş kokusuna bir tülü doyamadığım köy ekmeği vardı .

Ninem çayı demlemiş , annem de hemen ona yardım etmeye başlamıştı.  Güzel bir kahvaltı yaptık. Dedeme hemen eşeğe binip dağlara çıkmak istediğimi söyledim. Dedem ise pencereden dışarı bakarak Ali oğlum bugün gökyüzü bulutlu yağmur yağabilir. Hemen çıkmayalım biraz bekleyelim dedim. Ben ise dedeme ağlayarak hayır ben hemen çıkmak istiyorum çünkü bıktım şehrin  havasından dedim. Dedem beni kırmayarak elimden tuttu, beni öptü ve dışarı çıktık. Karakaçan adlı eşeğimize binerek dağlara çıktık. Dağlara geldiğimizde Karakaçan yorulmuştu. Ona yiyecek verdik. Daha sonra dedem dağlarda gezerken ben ise ondan uzaklaşmıştım. Bir anda bir köpek sesi duydum , köpek bana doğru yaklaşıyordu. Sürekli havlıyor ve ben ise ağlıyordum. Hemen "dedeeeeh" diye bağırdım, arkamı döndüm ve dedem koşarak köpeğe  yanımdan uzaklaştırdı. Çok korkmuştum. Bir daha demin yanından uzaklaşmayacaktım. O anda dedemin kucağına yatarak gök yüzüne baktım. Bir anda yağmur yağmaya başladı. Dedem gözlerime bakarak kurban olurum bu zeytin karası gözlere diyerek beni öptü. Gök gürlemeye , şimşekler çakmaya başladı. Hemen eşeğe binip dağdan uzaklaştık. Eve doğru geldiğimde annem ve babaannem endişeli gözler ile bizi pencere kenarında bekliyorlardı.

Eve girdim hemen üstümü değiştirdim. Annem ban sarıldı ve güzel bir uyku çektim. Daha sonra annem beni uyandırdı ve artık gitme zamanımızın geldiğini söyledi. Üzüldüm ama haftaya yine geleceğim diyerek ağlamadım ve dedemlere veda ederek evin yolunu tuttuk.

Çevreyi Temiz Tutmak İle İlgili Hikaye Yazınız .


Çevreyi Temiz Tutmak İle İlgili Hikaye Yazınız .

Karneler günü yaklaşmıştı .  Artık yazılılar bitmiş ve okul kapanmak üzereydi . Yıl boyunca çalışmıştık ve yorulmuştuk .  Öğretmenimizi sınıfta bizimle sohbet ederken  birden kapı vuruldu . İçeri giren müdürümüzdü . Bizleri selamladıktan sonra bizler ile konuşmaya başladı . Çocuklar çok yoruldunuz ve artık dinlenme zamanınız geldi . Hafta sonu okul ile birlikte piknik yapacağız dedi . Hiç kimse evden bir şey getirmesin dedi . Herkes kıyafetini giysin gelsin dedi .  Erzakları okul karşılayacaktı . Çok sevinmiştim .

Ailemin maddi durumu iyi olmadığı için , annem evde hasta yattığı için hiçbir şey de yapamazdı zaten. Müdürümüz çok anlayışlı davranmıştı . Derken piknik günü geldi . Arkadaşlarım ile birlikte Aladağlara gidecektik . Otobüsü beklerken sevinçten gözlerimiz parlıyordu . Derken otobüs geldi ve bizi Aladağlara götürdü .  Aladağlara geldiğimizde  hemen otobüsten fırladık ve temiz havanın kokusunu içimize çekmeye başladık . Tam mutlu anda yürüyecektik ki yerlere bir baktığımızda hep çöp vardı . Bir kısım insanlar yedikleri yemeğin atıklarını , çöplerini bu güzel yaylaya atmış ve çevreyi temiz tutmamışlardı  . Öğretmenlerimiz mangalı yakmışlar ve ben de arkadaşlarımızla birlikte hemen yerdeki tüm çöpleri toplamıştık . O çöpleri büyük bir torbaya topladık ve gideceğimiz zaman otobüse koyacak ve ilk gördüğümüz çöp kutusuna bu atıkları atacaktık . Öğretmenimiz bizim bu anlamlı davranışımız karşısında hepimize teşekkür etti . Müdürümüz ve diğer öğretmenler, arkadaşlar, hizmetliler ile birlikte çok güzel oyunlar oynadık ve o gün harika bir gün geçti .

Aladağlar çok güzeldi ve mis gibi havası vardı. Bizler asla  oraya çöp etmedik. Yemekler yendi, içecekler içildi . Atıklarımızı poşetlere koyduk ve daha sonra yola koyulduk . Yolda gördüğümüz çöp kutusuna çöpleri attık ve çok güzel bir gün geçirmiş olduk .

Ormanda Piknik İle İlgili Uzun Hikaye Yazınız .


 Ormanda Piknik İle İlgili Uzun Hikaye Yazınız .

Okulların kapanmasına bir hafta kala öğretmenimiz Ayşe Hanım bizi pikniğe götüreceğini söylemişti . Arkadaşlarımla birlikte hepimiz çok sevinmiştik ve mutlu olmuştuk .  Bu pikniği okul düzenlediği için biz evden hiçbir şey getirmeyecektik . Çünkü öğretmenlerimiz bize mangal yapacaktı .  Piknik zamanı geldiğinde hepimiz yola koyulduk . Ormana pikniğe gidecektik . Bizi götürmek için önceden ayarlanmış olan otobüs geldi . Hepimiz öğretmen gözetiminde otobüse bindik . Otobüse bindikten sonra şoför amca bize müzik açtı ,  güle eğlene yola koyulduk . Bir bir buçuk saat sonra ormana vardık . Hepimiz büyük bir mutluluk ve heyecan içindeydik .  Ormana geldik .

Öğretmenimiz bize uyarılarda bulundu. Ondan izin alınmadığı sürece ormanda başka yerlere gidilmeyecekti . Ben ve arkadaşım Elif ise ormanda baş başa gezmek, koşmak istiyorduk.  Daha sonra mangallar yapıldı, oyunlar oynandı. Elif ile birlikte  oyun oynanırken kalabalığı fırsat bilip başka yerlere gittik. Elif ve ben ormandan uzaklaşmaya başladık ve daha da ilerileri merak ediyorduk.  Korkmamıza rağmen yürümeye devam ettik.  Ağaçların çok olduğu yüksek yerlere çıkmaya başladık. En sonunda yorulduk ve oturduk biraz.  Hava  kararmaya başlamıştı ve bunu fark etmemiştik. Elif bana Fatma hadi artık dönelim yoksa öğretmenimiz çok korkar dedi. Ben ise Elif'e tamam Elif dedi. Daha sonra yola koyulduk. Hava karardığı için hangi yoldan geldiğimizi göremiyorduk. Hava da serinlemeye başlamıştı ve biz korkudan ağlamaya başlamıştık. İkimiz birbirimize sarıldık ve ağlamaya devam ettik. Öğretmenin diyerek bağırmaya başladık.  O arada korkudan uyuyakalmıştık. Öğretmen ise sabahtan beri bizi arıyormuş. Biraz sonra bir ses ile irkildik. Bu otobüs şoförünün sesiydi. Çocuklar korkmayın geldik diyordu. Hemen bu sesle uyandık ve bağırmaya başladık.

Ayşe Öğretmen ve Mete Öğretmen bize korku dolu gözler ile baktı ve sarıldı. Sakın bir daha böyle bir şey yapmayın dediler. Daha sonra diğer arkadaşlarımızın yanına gittik. Daha sonra otobüse binip evlerimize dağıldık. Bir daha  asla öğretmenimden ve arkadaşlarımdan uzaklaşmayacaktık. Bir daha böyle bir hata yapmayacaktık .