Affetmek Ve Unutmak İyi İnsanların İntikamıdır Sözü İle İlgili Kompozisyon

Affetmek Ve Unutmak İyi İnsanların İntikamıdır Sözü İle İlgili Kompozisyon

Size karşı yapılan kötülüklere karşılık kötülük yapabilirsiniz , Yüce Kitabımız Kuran-ı Kerimde de intikam haktır denilir fakat cümlenin devamı bu şekilde bitmez " ama " der . Peki bu amanın içinde ne vardır ?  İntikam haktır fakat affedersen , intikam almazsan mümin için daha hayırlı olur denilir .

Affetmek ve unutmak erdemli insanların özelliğidir . Çünkü böyle insanlar yapılan kötülüğe içinde büyütmezler . Aslında düşünsenize en yakınımız sandığımız kişilerden büyük zararlar görebiliriz bazen . Bu insanlara karşı içimizde kin beslediğimiz zaman içimiz sıkılır öyle değil mi ? Daha da stresli oluruz .  Yanımızda o an kim varsa bu eşimiz olabilir , çocuğumuz olabilir . Hemen sinirimizi bu suçu olmayan masum insanlardan çıkarır ve içimizi kin ve nefretle doldurmaya devam ederiz . Aslında kendimiz zarar görürüz bundan . Oysa yapılan kötülükleri unutsak tam aksine bize kötülük yapan kişiye iyilik yapıp onu utandırsak daha mutlu olmaz mıyız , oluruz bence . Neden mi ? Çünkü birey kendi iç sağlığı için , ruh sağlığı için affetmeyi ve yapılan kötülükleri unutmayı bilmelidir . Çünkü ancak o zaman gerçekten özgür olabilirsin . Sevgili Doğan Cüceloğlu Hocamın Savaşçı adlı kitabı okumanızı öneririm . O kitap da der ki : Şöyle düşüneceksin : Her şeyi ve herkesi affediyorum . Ama gerçekten affedeceksin , lafta kalmayacak bu . İşte o zaman gerçek özgürlüğe kavuşursun . Bilim adamlarının yaptığı araştırmalara göre affeden ve unutan insanlar ile affetmeyen , unutmayan , küsen insanların  bedenleri incelendiğinde affeden , küsmeyen insanların daha sağlıklı organlara sahip olduğu görülmüştür . Onun için affedin .

Hayat o kadar kısa ki , nerede ne zaman ne olacağı belli olmaz . Ölüm bilincini gerçekten zihninize yerleştirdiğinizde affetmenin aslında o kadar da zor bir şey olmadığını göreceksiniz . Onun için affedin ve unutun . Çünkü ancak o zaman iç dünyanızda huzura ereceksiniz ve gerçek bir insan olacaksınız .


Geleneksel El Sanatlarımız İle İlgili Kompozisyon

Geleneksel El Sanatlarımız İle İlgili Kompozisyon

Her milletin usta çırak ilişkisi yoluyla gelecek nesillere aktarılan , el emeği göz nuru eserlerin meydana çıkmasını sağlayan geleneksel el sanatları vardır . Türk milleti de Orta Asya’dan bu yana toprakla ve hayvancılık faaliyetleri iç içe olduğu için zengin bir el sanatları varlığına sahiptir . Her millet yaşadığı coğrafyanın ve kültürel özelliklerinin yansımalarına bağlı olarak el sanatlarını geliştirdiği gibi bizim milletimizde de toprağa ve hayvancılığa dayalı el sanatları çok gelişmiştir .

Kilimcilik ve dokumacılık gibi el sanatlarımızda hayvancılığın önemli bir yeri vardır . Orta Asya’dan beri büyük koyun ve keçi sürüleri otlatan atalarımız onların yünlerinden ürettiği ipliklerle de son derece güzel halılar , kilimler ve başka dokuma ürünleri yapmışlardır . Toprakla her daim iç içe olan milletimizin el sanatları içerisinde seramik , toprak kaplar vb. sanatlar da çok gelişmiştir . Türk kültüründe at çok önemlidir ve buna bağlı olarak da eğercilik , demircilik vb. meslekler de son derece gelişmiştir . İslamiyet’ten sonra ebru , hat , tezhip gibi süsleme sanatlarında da önemli gelişmeler yaşanmıştır .


Türk milleti geçmişten günümüze kadar geleneksel el sanatlarına çok önem vermiştir . Ancak teknolojiye bağlı olarak gelişen makineleşme birçok el sanatımızın yok olmasına sebep olmuştur . Geleneksel el sanatlarımızı yaşatmak konusunda çalışmalar yapılmalı ve bu değerlerimizin gelecek kuşaklara aktarılması sağlanmalıdır .

Dili İyi Bilmenin Ve Kullanmanın Bize Getirdiklerini Anlatan Bir Kompozisyon Yazınız

Dili İyi Bilmenin Ve Kullanmanın Bize Getirdiklerini Anlatan Bir Kompozisyon Yazınız

Dil toplumsal ve bireysel ilişkilerimizde , meslek hayatımızda vb. aklımıza gelebilecek her alanda iletişim kurmamızı sağlayan bir varlıktır . Dil ile her türlü derdimizi anlatır , sorunlarımızın çözüm yollarını arar , başkalarına bir şeyler anlatır ve öğretiriz . Bu yüzden dili kullanma konusunda ne kadar başarılı olursak ihtiyaçlarımızı karşılama konusunda da o kadar başarılı oluruz .

Dili etkili ve doğru kullanmak bize önemli faydalar sağlar . Şunu iyi bilmek gerekir ki aynı şeyi isteyen iki kişiden biri bazen diğerinin önüne geçebilir . Bunun sebebi derdini etkili bir şekilde anlatabilmektir . Birçok siyasi lider dili etkili kullanması sayesinde geniş halk kitlelerini savunduğu fikirlere ikna etmektedir . Tarih boyunca hep bu böyle olmuştur . Dili etkili kullanmak konusunda halk arasında güzel bir söz vardır : "Dilin seni vezir de eder , rezil de eder ." derler . Bu sebeple toplum içerisinde saygın bir yer edinebilmek için dili etkili kullanmaya özen göstermek gerekir .

Dili etkili kullanma becerisine sahip olan insanlar toplum önünde itibar kazanır , sözlerine değer verilir ve insanlar bu tür kişileri dinlemekten zevk alırlar . Bu sebeple herkes dili özenli ve etkili kullanmak için mutlaka eğitim almalı ve kendini bu konuda yetiştirmelidir .

İyilik İle İlgili Kompozisyon Örneği

İyilik İle İlgili Kompozisyon Örneği

İyilik, herhangi bir çıkar beklemeksizin başkalarına yardımda bulunmak olarak tanımlanabilir . İnsanların herhangi bir menfaat beklemeksizin başkalarına yardımda bulunabilmesi son derece önemli bir özelliktir . İyilik yapmak insanları bencillikten uzaklaştırır ve yalnız kalmaktan korur .

Dünya maalesef her geçen gün daha da bencilce düşünen insanların yaşadığı bir yer haline gelmeye başladı . Birçok insan sadece kendi menfaatlerini gerçekleştirmeye çalışıyor , kendine bir kazanç sağlamadığı sürece başkalarına yardımcı olmayı aklının ucundan bile geçirmiyor . Oysa ki insan sürekli alan konumunda olduğunda hayattan zevk alması çok zor oluyor . Çünkü isteklerin ve ihtiyaçların sonu yok . Sürekli sahip olma arzusu insanların açgözlülüğünü artırmaktadır . Ama iyilik öyle değildir . İnsan iyilik yaptıkça başkalarına faydalı olmanın zevkini tattıkça ‘ yardım ettiği insanların yüzündeki tebessümü görkçe hayatına yeni bir anlam katmış olur . İşte bu yüzden iyilik hiç tükenmeyen bir sermayedir . İyilik yaptıkça her geçen gün genişleyen bir barış halkasının bir parçası haline gelmiş oluruz .


Şunu unutmamak gerekir ki bu dünya gelip geçicidir . Hiç kimse parası ya da makamı oranında değer görmeyecektir . Hepimizin değeri bu dünyada insanlara ve diğer tüm canlılara yapacağımız iyilikler ile ölçülecektir .

Arzuladığımız Bir Topluma Kavuşmada Bize Düşen Görevler Nelerdir ?

Arzuladığımız Bir Topluma Kavuşmada Bize Düşen Görevler Nelerdir ?

Toplum tüm bireylerin bir arada yaşadığı , çeşitli ihtiyaçlarını karşıladığı bir oluşumdur . Toplum içerisinde düşüncesi , yaşam tarzı , alışkanlıkları , meslekleri ve daha birçok özelliği farklı olan binlerce insan bir arada yaşadığı için , düzenin sağlanması adına dikkat edilmesi gereken birtakım kurallar vardır .

Hepimiz huzur , barış içerisinde insanların yaşamlarını sürdürdüğü bir toplumu arzularız . Böyle bir toplumda yaşayabilmek içinse hepimize düşen bazı görevler vardır . İlk önce insanların toplum içerisinde ahlaki kurallara uyması gerekir . Ahlaki kurallar nedir ? diye soracak olursak eğer bunun çok basit bir tanımı vardır . Hiç kimse kendine yapılmasından hoşlanmayacağı şeyleri başkalarına yapmazsa ahlaki kurallara uymuş olur . Ahlaklı bireyler olmak arzulanan topluma ulaşmada çok önemli bir yere sahiptir . Diğer önemli bir hususta toplum içerisinde yaşarken hoşgörülü davranabilmektir . Bizim gibi düşünmeyen , bizim gibi yaşamayan insanlara karşı anlayışlı olmayı başarabildiğimiz zaman huzur ve mutluluk içerisinde yaşayan bir topluma ulaşabiliriz .


Arzuladığımız güzel toplumu oluşturabilmek bizim elimizdedir . Herkes başka insanların yaşam şekillerine saygı duyarsa , yardımsever olursa , hoşgörülü olursa arzuladığımız topluma ulaşmamız hiç de zor olmaz . Böyle bir toplumda da geleceğe daha güvenle adımlarımızı atabiliriz . 

Ahlaklı Ve Hoşgörülü İnsanlar Olmak Bize, Yakın Çevremize Ve Genel Olarak Topluma Ne Gibi Faydalar Sağlar

Ahlaklı Ve Hoşgörülü İnsanlar Olmak Bize, Yakın Çevremize Ve Genel Olarak Topluma Ne Gibi Faydalar Sağlar

Ahlak kısaca bize yapılmasını istemediğimiz hiçbir şeyi başka birisine yapmamak olarak tanımlanabilir . Bunun içerisinde küfürlü sözler kullanmak vb. birçok ahlak dışı durum söz konusudur . Hoşgörü  ise bize yanlış gelse bile ya da aykırı görsek bile insanların inanışlarına ve ya davranışlarına karşı anlayışlı davranabilmektir . Kısacası hoşgörü bizim gibi olmayanları da kabullenebilmektir .

Ahlaklı ve hoşgörülü olmak hem şahsımıza hem de topluma önemli faydalar sağlar . Ahlaklı insanların olduğu yerde insanlar kötü muameleye maruz kalmaz , sözlü ya da fiziki zararlara uğramaz . Yani ahlakın egemen olduğu bir toplumda insanlar birbirinden korkmaz , gerektiği zaman evlerini ya da iş yerlerini komşusuna gönül rahatlığı ile emanet edebilirler . Hoşgörü de aynan ahlaklı olmak gibi bize ve topluma büyük faydalar sağlar . Hoşgörülü insanlardan meydana gelen bir toplumda herkes düşüncelerini ve yaşam tarzını özgürce dışa vurabilir . Başkaları tarafından aşağılanma ya da dışlanma korkusu içerisine girmez . Böylece toplum içerisinde bir barış ortamı meydana gelmiş olur .


Ahlaklı ve hoşgörülü insanlar olmak hem bize hem de toplumumuza çok olumlu yönde katkı sağlar . Böyle insanların meydana getirdiği bir toplumda kavga , gürültü , kötülük ve daha başka hiçbir yanlış davranış biçimi barınamaz . 

Büyüklerimizin Dediklerine Niçin Önem Vermeli Onların Öğütlerini Niçin Dikkate Almalıyız

Büyüklerimizin Dediklerine Niçin Önem Vermeli Onların Öğütlerini Niçin Dikkate Almalıyız ? Düşüncelerinizi bir kompozisyon şeklinde anlatın

Anne babalarımız , akrabalarımız , öğretmenlerimiz ya da mahallemizdeki yaşı bizden büyük olan insanlar . Bu insanların sözlerine kulak vermek bizim için çoğu zaman faydalı olmaktadır . Çünkü bu insanlar yaş olarak bizden büyük oldukları için hayat tecrübeleri de bizden fazladır ve bizim yaşamadığımız birçok şeyi yaşamışlardır .

Tecrübe zamanla kazanılmaktadır . İnsanlar doğruları ya da yanlış davranışları yapa yapa bir süre sonra nerede nasıl davranılması gerektiği ile ilgili tecrübeler kazanmaktadırlar . Anne babalarımız bize bazı şeyleri yapmamamız gerektiği konusunda uyarılarda bulunduğunda bazen bu durum hoşumuza gitmez . Ama unutmamak lazım ki onlar büyük ihtimalle buna benzer bir durumla daha önce karşılaştıkları için bizim zarar görebileceğimizi tahmin etmektedirler . Onların uyarılarına kızmak yerine onların söylediklerinde mutlaka haklı bir yön olduğunu anlamaya çalışmalıyız . Gençler yaşlarının verdiği deli dolu yapıları sebebiyle bazen düşünmeden ani tepkiler verebilirler ve bu tepkiler onlara büyük zararlar da getirebilir . Bu yüzden böyle bir duruma maruz kalmamak için tecrübeli insanların öğütlerine kulak vermek gerekir .


Büyüklerimiz hayatın acı tatlı birçok yüzüne şahit olmuşlardır . Bu yüzden onlar bir tavsiyede bulunduğunda mutlaka dikkate almak gerekir . Emin olun bu bize her zaman fayda sağlayacaktır .  

Kütüphanelerin Eğitimdeki Yeri ve Önemi İle İlgili Kompozisyon

Kütüphanelerin Eğitimdeki Yeri ve Önemi İle İlgili Kompozisyon

Çeşit çeşit kitapların bir araya geldiği , içerisine girdiğimiz anda bambaşka bir huzur ve mutluluk hissettiğimiz , bizlere tüm dünyanın kapılarını açan yerlerdir kütüphaneler . Kütüphanelerde binlerce yıllık en kıymetli kitaplardan tutun da birkaç önce çıkmış bir kitabı aynı ortamda bulabilmek adeta insanlığın gelişim aşamasına tanıklık etmektir .

Tarih , coğrafya , edebiyat , sanat , spor ve daha birçok alanda aklınıza gelebilecek yüzlerce hatta binlerce kitap kütüphaneler aracılığıyla bizlerin hizmetine sunulmaktadır . Kütüphaneler olmasaydı bir insan ne kadar çok okumaya düşkün de olsa , maddi anlamda ne kadar güçlü de olsa aradığı her kitabı bulması ve okuması mümkün olmazdı . Kütüphaneler zengin içerikleri ve bizlere sağladıkları güzel ortam sayesinde eğitim ve kültür hayatımıza büyük katkı sağlamaktadırlar . Kütüphaneleri etkin olarak kullanan bireyler kendilerini geliştirdikleri gibi aynı zamanda dış dünyanın her türlü kötülüğüne de kendilerini kapatmış olurlar . Sessiz , sakin ve huzur dolu bu ortamda şehrin gürültüsünden ve kötülüklerinden uzaklaşan insan kendisini bilginin engin denizlerine bırakır .


Kütüphaneler günümüzde teknolojinin gelişmesi ile misyonunu tamamlamış gibi zannedilse de teknolojinin de nimetlerinden yararlanılan yerlerde hala çok önemli bir işlev görmektedir . İnternet ve kitapları bir arada sunmayı başarabilen kütüphaneler çok daha güzel imkanlar sunarak bizlere eskisinden de daha güzel bir biçimde hizmet etmeyi beklemektedir . 

İstediğinizi Alma Gücünüz Olsaydı Ne Almak İstediniz ?

İstediğinizi Alma Gücünüz Olsaydı Ne Almak İstediniz ?

İnsanların çeşitli ihtiyaçları bulunmaktadır . Bu ihtiyaçlar bireysel ihtiyaçlar olabildiği gibi toplumu ilgilendiren ihtiyaçlar da olabilmektedir . Bu yüzden sorumluluk sahibi insanlara düşen görev yalnızca şahsi ihtiyaçlarının peşine düşmek değil aynı zamanda da toplumun ihtiyaçlarını karşılayan ihtiyaçların da teminini sağlamaya çalışmaktır .

İstediğimi alma gücüne sahip olsaydım ilk önce kendime çok güzel bir ev ve araba almak isterdim . Çünkü her insan gibi ben de rahat , geniş ve huzurlu hissedebileceğim bir evde oturmak isterim . Yine ulaşımımı sağlamak için de güzel bir arabaya sahip olmak isterim . İstediğimi alabilecek güve sahip olsaydım dünyadaki tüm silahları almak ve hiç düşünmeden hepsini imha etmek isterdim . Bunu yapabilseydim dünyada hırs , güç gösterisi ve her şeye sahip olmak amacıyla hareket eden ve çoluk çocuk demeden insanları katledenlerin önüne geçmiş olurdum . Bunu başarabilseydim dünya daha yaşanılabilir ve huzurlu bir yer haline gelirdi .


İstediğimi alma gücüne sahip olmak bencilce hareket etmek her şeye sahip olmak demek değildir . Başkalarına yardımcı olabilmek , insanların dertlerine çare olabilmek demektir . Böyle bir güce sahip olsam ben de bu gücümü tüm insanlığa faydalı olacak işlerde kullanırdım . 

Çok İyi Bildiğiniz Bir Fıkrayı Anlatın

Çok İyi Bildiğiniz Bir Fıkrayı Anlatın

Fıkralar kültürümüzün en önemli parçalarından biridir . Fıkralar sayesinde milletimizin kıvrak zekasını , olaylar karşısında verdiği tepkileri , geçmişten günümüze günlük hayatımızla ilgili ip uçlarını öğrenebiliriz . Şimdi sizlere bizim fıkra geleneğimiz içerisinde çok önemli bir yere sahip olan Nasrettin Hoca fıkralarından birisini anlatacağım .

Vaktiyle hocanın yaşadığı yerde Subaşı adı verilen yöneticilerden birisinin eşeği kaybolmuş . Tüm ahali Subaşı'nın eşeğini bulabilmek için adeta seferber olmuş . Herkes alelacele , bir an önce eşeği bulabilmek için her yeri arıyorlarmış . Hoca bu telaşlı kalabalığı görünce " hayrola ne arıyorsunuz ? " diye sormuş . Ahali de durumu anlatmış ve Hoca'ya da bir yer göstermişler ve sen de o tarafta ara demişler . Peki diyen Hoca söylenilen yere doğru gitmiş ve türkü söyleye söyleye sağa sola bakınıyormuş . Hocayı görenler " Hocam böyle eşek mi aranır ? " demişler . Hoca'nın türkü söyleyerek eşek aramasını umursamamak olarak yorumlamışlar . Hoca da ahalinin bu tepkisi üzerine " Eee, el elin eşeğini türkü çağırarak arar . " demiş .


Nasrettin Hoca bu fıkrada bizlere bir insanın başına gelen bir sıkıntının başkaları için aynı önemde olmadığını anlatmak istemiştir . Yani maalesef kişi kendi başına gelse çok üzüleceği bir olayı başka biri yaşadığında aynı şekilde üzülmemekte ve kaygılanmamaktadır .  

Çok Sevdiğiniz Âdeta Hayran Olduğunuz Birisini Anlatan Bir Kompozisyon

Çok Sevdiğiniz Âdeta Hayran Olduğunuz Birisini Anlatan Bir Kompozisyon

Türk milleti’nin o kadar çok kahramanı var ki tarihimize bakınca kendimize örnek alabileceğimiz sayısız büyüğümüzü görebiliriz . Sultan Arparslan , Fatih Sultan Mehmet , Yavuz Sultan Selim , Kanuni Sultan Süleyman , Atatürk ve daha adını sayamayacağımız kadar çok olan kahramanlarımız ... Benim çok sevdiğim , adeta hayranı olduğum kahramanım ise Fatih Sultan Mehmet .

Fatih Sultan 2. Murat’ın oğludur . Osmanlı tahtına ilk olarak 12 yaşında geçmiş ve bu durumun Avrupalıların iştahını kabarttığını görünce o küçücük yaşına rağmen babasını zekice bir planla yeniden devletin başına geçmeye mecbur bırakmıştır . Fatih Sultan Mehmet’e hayran olmamın sebeplerinden birisi de çok küçük yaşlardan itibaren okumaya , öğrenmeye büyük kıymet vermesi ve birçok dil öğrenmesidir . Araştırmaları sayesinde birçok şey öğrenmiş ve öğrendikleri sayesinde İstanbul’u fethetmeyi başarmıştır . İstanbul’un fethi ki bir çağı kapatıp yeni bir çağı açan dünya tarihinin en önemli olaylarından biridir . Fatih Sultan Mehmet’e hayranlık duymamın bir sebebi de onun dinine , milletine çok bağlı samimi bir insan olmasıdır .


Fatih Sultan Mehmet milletimizin yetiştirdiği en büyük kahramanlardan birisidir . Onun askeri , siyasi ve daha birçok alandaki engin bilgisi ve kültürü ona hayran olmamın en temel sebebidir . 

Küçük İnsanlar Kişileri, Normal İnsanlar Olayları, Büyük İnsanlar Fikirleri Tartışırlar Sözü İle İlgili Kompozisyon

Küçük İnsanlar Kişileri, Normal İnsanlar Olayları, Büyük İnsanlar Fikirleri Tartışırlar Sözü İle İlgili Kompozisyon

İnsanoğlu kendini geliştirip yeniledikçe uğraş alanları değişir . Boş insanlar , küçük hesapların adamı olan kişiler insanlarla uğraşır . Oturduğu yerde akşama kadar “şu şöyle , bu böyle” diyerek insanların dedikodusunu ederler . Bu tip insanlar üretmek , ilerlemek için bir gayret göstermedikleri için tabiri caizse “ boş adamı şeytan doldurur “ sözünü çok güzel özetlerler .

Normal insanlar  düşünmek konusunda biraz daha mesafe kaydetmeye başlamıştır . Bu tip insanlar kişilere takılmazlar . Yani bir olay yaşandığında onlar için olayı yapanın kim olduğu değil de bu olayın sebepleri ve sonuçları önemlidir . Bu tip insanlar kişlerin dedikodusunu yapmak yerine onların yaptığı işleri değerlendirir . Mümkün olduğu kadar tarafsız bir bakış açısı ile olayları değerlendirmeye çalışır . Normal insanları “ Sezar’ın hakkını Sezar’a verirler .” diye özetleyebiliriz .

Büyük insanlar kişiler ve olayların çok üzerinde bir düşünce yapısına sahiptirler . Bu tip insanlar “ evrensel “ düşünme becerisine sahip olmuşturlar . Hayatı , insanı , canlıları kısacası her şeyi sorgularlar . Yaşamın anlamını keşfetmeye çalışmaktadırlar . Kişisel ihtiraslardan kurtulmuş bir idealin savunucusu olmuşlardır . Önemli olan böyle biri olabilmektir . 

Gelecekle İlgili Hedefleriniz Neler Bunlara Ulaşmak İçin Neler Yapıyorsunuz ile İlgili Kompozisyon

Gelecekle İlgili Hedefleriniz Neler Bunlara Ulaşmak İçin Neler Yapıyorsunuz ile İlgili Kompozisyon

Her insanın geleceğe yönelik bazı hedefleri ve planlamaları vardır . Hayatımızın başarılı olması ve istediklerimize kavuşabilmemiz için kendimize bazı hedefler belirlemeli ve bu hedeflere ulaşabilmek için elimizden geldiği kadar çabalamalı ve yılmadan çalışmalıyız . Herkes gibi benim de bazı hedeflerim ve bu hedeflere ulaşmak için yaptığım çalışmalar var .

Ben geleceğe dair hedeflerimizi ki şekilde belirliyorum . Birincisi kısa vadeli hedefler , ikincisi ise uzun vadeli hedefler . Mesela kısa vadeli hedeflerim içerisinde okul futbol takımında kalıcı olmak var . Bu hedefime ulaşmak için takımın antrenmanlarına düzenli olarak katılıyorum . antrenmanlarda hocamın uyarılarını çok dikkatli dinliyorum ve hatalarımı düzeltmeye çalışıyorum . Uzun vadeli hedeflerim içerisinde ise doktor olmak var . Bu hedefime ulaşmak için ne yapmam gerektiğini araştırdım ve planımı yaptım . Önce ortaokulda TEOG sınavından iyi bir not alıp Fen Lisesi’’ne gitmek istiyorum . Daha sonra başarılı bir lise döneminin ardından üniversitede tıp fakültesini kazanmak istiyorum .

Her insan hayatına bir amaç katmak için hedefler belirlemelidir . Hedeflere ulaşmak için de düzenli çalışmak ve gayret göstermek gerekir . Ben de bu bilinçle hareket ediyorum ve milletim için faydalı olmak istiyorum .


Siz İstiklâl Savaşı”nda Şehit Olan Bir Nene Hatun Veya Sütçü İmam Olsanız Ve Tekrar Dirilseniz Bugünkü Manzara Karşısında Günümüzün Gençliğine Neler Söylerdiniz ?

Siz İstiklâl Savaşı”nda Şehit Olan Bir Nene Hatun Veya Sütçü İmam Olsanız Ve Tekrar Dirilseniz Bugünkü Manzara Karşısında Günümüzün Gençliğine Neler Söylerdiniz ?

İstiklal Savaşı ya da diğer bir adı ile Kurtuluş Savaşı bu milletin yeniden dirilişinin sembolüdür . İstiklal Savaşı ile bu millet tüm dünyaya " Türk devletsiz olmaz ! " sözün bir kez daha ezberletmiştir . Bu savaş ile eldeki kıt imkanlarla hatta - kıt bile değil - olmayan imkanlarla milletimiz bir destan daha yazmayı başarmıştır .

Ben İstiklal Savaşı'nda çok önemli görevler üstlenmiş olan bir Nene Hatun ya da Fransız askerlerinin karşısına dikilip namusumuzu çiğnetmeyeceğimizi haykıran bir sütçü İmam olsaydım günümüz gençlerine çok şey söylemek isterdim . Evvela gençlerimize bu toprakların vatan olması için yüz binlerce evladımızın şehit olduğunu hatırlatırdım . Mehmet Akif'in de dediği gibi bastıkları yerlerin toprak diyerek geçilmemesi gerektiğin onlara anlatırdım . Gençlerimize bir milletin kültürel değerlerine , inançlarına sıkı sıkıya bağlı olmalarını gerektiğini , bu değerlerin unutulduğu zaman milletimizin yeniden esaret altına alınmaya çalışılacağını söylerdim . Sömürgeciliğin günümüzde topla , tüfekle olmasa bile , kültürel olarak çok daha yıkıcı boyutlara ulaştığını ve bu yüzden güzel Türkçemize , gelenek , göreneklerimize sahip çıkmaları gerektiğini hatırlatırdım .

Gençler o yılları görmediği için hayat onlara toz pembe gelebilir . Ama şunu unutmamaları lazım ki rehavete kapıldığımız an yüz yıl önce yapamadıklarını yeniden denemek için fırsat kollayanlar aynı hevesle bekliyorlar . Bu yüzden gençlerimiz daima uyanık olmalı ve damarlarındaki asil kana layık olmalıdırlar . 

Yaşadığınız Ya Da Tanık Olduğunuz İlginç Bir Olayı Kompozisyon Kurallarına Göre Anlatınız

Yaşadığınız Ya Da Tanık Olduğunuz İlginç Bir Olayı Kompozisyon Kurallarına Göre Anlatınız

Bizim ülkemizin insanları hem çok ilginç hem de ilginç olduğu kadar da duygusal ve cana yakın . Bu ülkede yaşıyorsanız sürekli ilginç bir olayla karşılaşma ihtimaliniz çok yüksek . Sokakta yürürken ya da bir statta maç izlerken … Veya apartmanda evinizin balkonuna çıkmış etrafı izlerken kısacası her an ilginç bir olaya şahit olma ihtimaliniz hayli yüksek . Ben de statta maç izlerken çok ilginç bir olayla karşılaştım .

Maç izlerken hakem düdüğü çaldı ve ilk yarının sona erdiğini ilan etti . O esnada arkamızda oturan birisi ayağa kalktı ve sağa sola uzanıp herkesten çekirdek toplamaya başladı . Aldığı çekirdekleri ceketinin cebine dolduruyor ve keyifli keyifli gülüyor bir yandan da yöresel kelimelerimiz ile espriler yapıyordu . Bana döndü ve " çekirdeğe Anadolu'da ne denir " dedi . Ben ilk anda bir şey diyemedim . O benim sessiz kalmam karşısında " Şemşamer  denir " dedi ve " öz Türkçe bir kelimedir " dedi . Ben bir an durakladım ve hayır Türkçe değil bu kelime dedim . Hiç tavrını bozmadı ve " Sen Recep Toparlı'yı tanır mısın ? " diye sordu . Ben de eğitimim gereği çok iyi tanıdığım için " Tabi ki tanırım , Türk dili üzerine önemli araştırmalar yapan bir profesör " dedim . Bunun üzerine " Hah işte , o Türkçe diyor " dedi . Bir an duraksadım ve itiraz edecek gibi oldum ama yanımdaki onu tanıyan arkadaşlardan biri kulağıma " O Recep Toparlı " diye fısıldadı . Çok şaşırmıştım . Sürekli kitaplarını okuduğum ama hiç yüzünü görmediğim bir insanla böyle bir tartışmaya girmiş olmak hem beni çok güldürdü hem de şaşırttı .

İşte güzel ülkemde güzel ve bir o kadar da ilginç bir olay . Etrafta çekirdek toplayıp onu da ceplerine dolduran bir adamın çok ünlü bir profesör olabileceği nereden aklıma gelebilirdi ki :-)