Jack London’un Martın Eden Kitabında Geçen Özlü Sözler

 

Jack London’un Martın Eden Kitabında Geçen Özlü Sözler


Jack London yarı-otobiyografik romanı Martin Eden'de, yazar olabilmek için hayatını ortaya koyan genç bir gemi işçisinin hikâyesini anlatıyor. San Francisco'da gemici olarak çalışan Martin Eden'in yazarlık macerası, Ruth Morse'a olan aşkıyla başlar. Kitap okunması gereken, çok mesajlar veren, insana insan olduğu için değer verilmemesi kötü bir durumdur.

Martın Eden Kitabında Geçen Özlü Sözler şunlardır:

“Sen kitapları okuyarak kendi yolunu kendi başına buldun.”

"Eğer bir şeyi sevmediysem sevmedim demektir, o kadar. Şu güneşin altındaki hiçbir sebep sadece türdeşlerim çoğunluk olarak onu beğeniyor veya beğenilmesi gerektiğine inanıyor diye o beğeniyi benim de taklit etmemi gerektirmez. Hoşlandığım ya da hoşlanmadığım şeylerde modayı takip edecek değilim.”

"Eski arkadaşlarından ve eski hayat tarzından kendini azat ettiği, yeni arkadaş da edinmediği için okumaktan başka yapacak bir şeyi kalmamıştı; okumaya o kadar çok vakit ayırıyordu ki bunu yapan sıradan gözler olsaydı, şimdiye kadar on kere bozulmuştu."


“Ne söylediğinizi biraz da nasıl söylediğiniz belirler.”

“Kölelerden oluşan hiçbir devlet sonsuza kadar yaşayamaz.”

“Buralara nereden geldiğimi biliyorum, gidecek daha çok yolumun olduğunu da biliyorum ve gerekirse dizlerimin üstünde sürünerek de olsa oraya gideceğim.”

“Nasıl olur da kitaplardan bir şey öğrenmezlerdi?”

“Ben kendi beğenimi, insanlığın ortak yargılarına göre şekillendirmem. Eğer bir şeyi beğenmiyorsam, beğenmiyorumdur.”

“En hızlı giden, yalnız gidendi.”

“Düşünebildiklerini sanan bu düşünce fakirleri, hakikaten düşünebilen üç beş kişinin hayatını belirliyor üstelik.”

“Ama ben kitapları hep sevdim ve bulduğum her şeyi okudum.”

“Seni kitap okuyan insanlarla tanıştıracağım. Hayat, ancak böyle insanlarla bir araya geliyorsan yaşanmaya değer.”

“Bütün güç kitaplardaydı.”

“İdeal erkek güzelliğini hep nezaket ve kibarlıktan ibaret görmüştü.”

 “Beni ikna etmeyen bir görüntü düpedüz sahtedir.”

 “Hayatta her şey kötüye gidebilir, aşk hariç. Yeter ki bitkin düşen, bocalayıp tökezleyen zayıf iradeli biri olmasın, aşk hiçbir zaman yolunu şaşırmaz.”

“Sen bir işi tamamladıktan sonra elde ettiğin başarıda değil, o işi yaparken buluyorsun mutluluğu.”

“Ölüler mezarlarında kalmalı. Neden bana ve içimdeki güzelliğe onlar hükmetsin? Güzellik canlıdır ve ölümsüzdür. Diller gelir geçer. Onlar ölülerin tozudur.”

“Başarı, keyif aldığın şeyi yapmak değil, onu yaparken haz duymaktır.”

“Kendi küçük hayatlarını dar kafalı küçük formüllere göre yaşayanları, bir araya toplaşmış sürüler dışında var olamayan varlıkları, yaşamlarını başkalarının düşüncelerine göre kalıplara sokanları, kölesi oldukları çocuksu kurallar nedeniyle gerçekten yaşamayı ve birey olmayı beceremeyenleri düşününce bir iki kez acı kahkahalara boğuldu.”


“Yaşamayı arzu etmeyen bir hayat, sona erme yoluna girmiş demektir.”

“ Seni en çok mutlu edecek şey neyse onu yap. “

“Bay Butler'a acıyorum. Doğru dürüst harcayamayıp otuz bin dolar içib hayatını boşa harcamış. Niye mi, çünkü artık otuz bin dolar nakit verse bile çocukken on sente alabileceği şeyleri alamaz, mesela şeker,fıstık veya tiyatroda en üst balkondan bir bilet.”

“Bir zamanlar öylesine saftım ki; yüksek mevkilerde oturan, iyi evlerde yaşayan, öğrenim görmüş ve bankalarda hesapları olan insanları saygı değer kimseler sanırdım.”

"Yazamayan insanlar , yazan insanlar üzerine çok fazla şey yazıyorlar."

Sağlığınızı Korumak İçin Neler Yapıyorsunuz?

 

Sağlığınızı Korumak İçin Neler Yapıyorsunuz?


Sağlıklı olmak insan  ilk olarak yeterli ve dengeli beslenmeli, spor yapmalı, kendini aşırı strese boğmamalıdır. Sağlığımı korumak için yediğim içtiğim her şeye dikkat ediyorum. Hazır meyve suları yerine meyvenin kendisini yiyorum, kuruyemiş yiyorum ve sağlıklı yağlar tüketiyorum. Yediğim çoğu şeyin organik olmasına dikkat ediyorum. Ölçüyü kaçırmamaya dikkat ediyorum. Doğal diyerek her şeyin fazlasını tüketmek de vücudumuza fazla yağ olarak dönmektedir. Bu da bizi obez yapar. Bunun için her şeyden ölçülü olarak tüketmeye çalışıyorum.


 Bazı zamanlar abur cubur tüketiyorum ve  bunun bana zarar verdiğini biliyorum ama kendimi frenleyemiyorum. Onun için bu kötü alışkanlığımdan bir an önce vazgeçmek için uzmanların sağlıklı olmak için hazırladığı vidoları izliyorum, kitapları okuyorum ve yeme alışkanlığımız hayat alışkanlığı haline getirmeye çalışıyorum. Sabahları erkenden kalkıp bir bardak suya sıkılmış limonu içiyorum. Daha sonra temiz hava eşliğinde yürüyüşe çıkıyorum. Otuz dakikalık yürüyüşten sonra on beş dakika kadar da bisiklet sürüyorum. Kendimi dinç ve mutlu hissediyorum spor yapınca. Her şeye kafamı takmıyorum ve kendimi olur olmaz şeyler için üzmüyorum ve fazla stresli olmuyorum. 


Arada pilatese gidiyorum, spor salonlarına giderek orada da ara sıra vakit geçiriyorum ama genelde doğa ile iç içe olmayı daha çok tercih ediyorum. Kişisel bakımıma dikkat ediyorum. Yemekten önce ve yemekten sonra ellerimi sabunlu su ile bir güzel yıkıyorum. Dişlerimi fırçalıyorum. Soğuk havalarda kalın sıcak havalarda renkli ve ince giyinmeye çalışıyorum.

Geçim Derdi İle İlgili Bilgilendirici Metin Yazınız

 

Geçim Derdi İle İlgili Bilgilendirici Metin Yazınız


Ekmeğini alın teri ile kazanan, kimseye muhtaç olmadan  kendi yaşamını idame ettirmeye çalışan onurlu ve dürüst insanlar geçim derdinde olur. Evime ekmek götürebilecek miyim, çocuklarıma iyi bir anne ya da baba olabilecek miyim telaşında olan bu insanların tek derdi vardır. O da geçim derdidir. Kendi ayaklarımız üstünde durabilmek için çok çalışmalıyız, alın teri dökmeliyiz ve kimseye muhtaç olmamaya çalışmalıyız. 


Geçim derdi olan insanlar kendilerini çalışma ile meşgul eden, kendilerini işine odaklayan emektar insanlardır. Bu insanlar saygı duyulması gereken değerli kimselerdir. Geçim derdi içinde olmalıyız çünkü hayat çok acımasızdır. Paranız olmadığı zaman başka insanlara yalvarmak  zorunda kalırsınız ve size olan saygı bir zaman sonra azalmaya başlar. Oysa alın teri ile geçimini sağlayan insanlar karşı toplum içinde daha değerli olur. Çünkü insanlar çalışanı, emek edeni, geçim derdinde olanları sever ve böyle kimseler ile l iş yapmak isterler.


 “İnsanlar geçim sıkıntısı çekiyor, dilerse Allah rızkını açmaz mı? Elbette açar, hem de öyle bir açar ki sen o gelen rızkın içinde boğulursun.” Allah De Ötesini Bırak,” der. Uğur Koşar. Onun için biz çalışmalıyız, geçimimizi sağlamaya çalışmalıyız. Gerisi zaten Allah yoluna koyar. Yeter ki alın teri ile helalinden kazanmaya bakalım.

Masal Masal İçinde Kitabında Geçen Özlü Sözler

 

Masal Masal İçinde Kitabı İle İlgili Özlü Sözler

 

Kitapta sabırsızlığın, paylaşmamanın, açgözlülüğün, aşırı fedakarlığın, aşırı cömertliğin insanı nasıl yanlış yollara götürdüğünü görebilirsiniz. İnsan kendini bilmeli, haddini bilmeli ve her şeyin aşırısına kaçmamalıdır. Sabırlı olmalıdır. Bilmediği konularda hüküm vermemelidir. Ahmet Ümit’in yazdığı Masal Masal İçinde adlı kitap her yaştan insanın okuyup bir olukta bitirebileceği muhteşem bir eserdir.

Masal Masal İçinde Kitabında geçen özlü sözler şunlardır:

“ O adamı ben değil, hırsı öldürdü.”

“Neden insanlar susmayı bilmiyor?”

“İnsanoğlu iyi değil. Belki kötü de değil. İkisinin ortası bir şey. Bazen iyi bazen kötü. Çoğu zaman kötü. Bencillik mayasında var. Eğitilirse yalnız kendi çıkarını değil, birlikte yaşadığı insanların, hatta öteki canlıların haklarını da gözetebilen bir yaratık haline gelebilir.”

"Hiç kuşkusuz yaşam bir armağandır." Ama biz insanlar öyle âciz yaratıklarız ki, bize sunulan bu armağanın tadını çıkarmak yerine kendimizi acılara boğuyoruz.”

“ Kötü arkadaşları olanın düşmana ihtiyacı yoktur ama iyi bir arkadaş kilolarca altından daha kıymetlidir.”

“ Eğer bir gün çocuğun olursa, her türlü olanağa sahip olsan bile ona hak etmediklerini verme. Onu öyle bir eğit ki yaşamda iyinin yanında kötünün de olduğunu anlasın. Ayakta kalmak için çalışmak zorunda olduğunu bilsin..”


“Biz insanlar gerçekten de tuhaf yaratıklarız. Öyle görkemli düşler kurar, öyle yapıtlar ortaya koyarız ki, görenler hayran kalır. Ama bazen de öyle kaypaklaşır,öyle aceleci davranırız ki, o güzellikleri yaratanlarla bu kolaycı tavrı benimseyenler aynı insanlar mıdır, anlamak zorlaşır.”

“ Usta dediğin yalnızca mesleği değil yaşamı da öğretmelidir çırağına. Öğretmek de yetmez ona destek olmalı, omuz vermelidir.”

 “Bilmediğiniz konularda akıl yürütmek doğru değildir.”

“ Her hastalığın bir ilacı, her derdin bir çaresi vardır.”

“ Paylaşmayı bilmeyenlerle zalimler bu kapıdan giremez. Önce paylaşmayı, sonra merhamet etmeyi öğrenmelisin.”

“Karşımızdaki insanın gözlerine baktığımızda onun nasıl biri olduğunu hemen anlarız. Biliyorum, insanlar gözleriyle de yalan söyleyebilir.”

 “Gönül rüzgar gibidir, ele avuca sığmaz. Dilediğine akar gider. Sana da yalnızca bakmak, olacaklara katlanmak kalır.”


“Bir kelebeğin ömrü kadar kısa olan aşk, bekleyiş sırasında solarak yakıcılığını yitiremez mi?”

“Senin gidişatın iyi değil oğlum. Sana büyük bir servet bırakıyorum ama bu kafayla eminim hepsini bitireceksin, har vurup harman savuracaksın. Daha doğrusu arkadaşların bu serveti bitirecek. Paran kalmayınca sana saygı duymayacaklar. Çok kötü durumlara düşeceksin.”

 “İster padişah olsun, ister yoksul bir köylü, insanoğlunun bazı davranışları var ki hiç değişmiyor.”

“Günahınızı boş yere zavallı şeytanın üstüne yıkmayın."

İbni Sina Sözleri

 

İbni Sina Sözleri


Tarihimizdeki en ünlü doktor İbni Sina’dır. İbni Sina yüz elliden fazla kitap yazmıştır. Yazdığı kitaplar  Avrupa’da ders olarak okutulmuştur. En önemli eseri Tıp Kanunu adlı eseridir.

“İyiliğin şartı beştir: Tez olmalı, gizli olmalı, gözde büyütülmemeli, sürekli olalı ve yerini bulmalı.”

“Faydasız bitki yoktur.”

“Kendinin ne olduğunu bilen insan, bazı kendini bilmezlerin, onun hakkında söylediklerinden etkilenmez.”

“Açlık şifadır.”


“İhtiyarlığın rengi benim sakallarımın yanında bir ihtar nişanıdır ki bana yolsuz davranışlar, kötü işler yapmaya meydan kalmadığını bildirir. Bana bu akları boya diyenler oldu. Ben de onlara şöyle dedim: Ben bu ihtiyarlığı, bu ak saç ve sakalı diri olarak üzerimde taşımak istemiyorum. Bir de onları siyah boyaların altına gömüp ölü olarak nasıl taşıyayım.”

“Her kalbi kuvvetli olan çok sevinen olmadığı gibi, her çok sevinçlinin de kalbi kuvvetli değildir.”

“İnsanlar ileri sürdüğünüz nedenlere, içtenliğinize, çektiğiniz acıların ağırlığına ancak siz öldükten sonra inanırlar. Yaşadığınız sürece durumunuz şüphelidir, çok çok sizden şüphe ederler, bu kadarına hak kazanabilirsiniz.”

“Aklı bol olan, zamanın kıtlığından zarar görmez.”

“Şifasız hastalık yoktur; irade eksikliğinden başka. Değersiz bitki yoktur; tanınmamasından başka.”

“Tedavi edilemeyecek hastalık yoktur.”

“Her hastalığı yapan bir kurttur. Yazık ki onu görecek elimizde âlet yoktur.” (Mikroskop)

“Avam gördüğüne duyduğuna, havas her şeye inanır. Hassül havas ise inandıklarını yaşar.”

“Dünya, aklı olup, dini olmayan adamlarla ve dini olup, aklı olmayan insanlar olarak ayrılmıştır.”


“Hayatın genişliği, uzunluğundan daha önemlidir.”

“Hiç kimse görmek istemeyen kadar kör değildir.”

“Ben öküzden korkarım çünkü onun silahı var ama aklı yok.”

“Dünya bir eğlence ve oyun yeri değildir.”

“Ruhsal bir hayal gücü vardır. Bu güç, hastalıkları oluşturabileceği gibi, var olan rahatsızlıkları da ortadan kaldırabilir. Beden, ruhsal hayal gücünün emirlerine itaat etmek zorundadır.”

Ömer Hayyam Şiirleri

 

Ömer Hayyam Şiirleri

Ömer Hayyam, 1048 yılında,  Nişabur’da dünyaya gelmiştir. Rubaileri ile ünlü bir insandır. Ömer Hayyam  matematikçi, tarihçi, şair, filozf, astronomdur. Ömer Hayyam şiirlerine örnekler şunlardır:

 1) Zaman

Çayda akan su gibi , çölde esen yel gibi
İşte bir günü daha kayboldu ömrümün.
Ben ben oldukça iki günün gamını bir çekmem.
Biri geçip giden gün biri gelecek gün.

 

2) Hoca Olmak Yetmez

Adil davranmadıktan sonra
Hacı, hoca olmuşsun kaç para?
Hırka, tesbih, post, seccade güzel ama;
Tanrı kanar mı bunlara?

 

3)  Özgürlük

Özgürlük yoluna girmezsen,
Bu yolda koşmazsan var gücünle,
Yıkamazsan yüzünü yüreğinin kanında,
Yarın avucunu yalarsın.

Adam dediğin kendini yok bilmedimi,
Cayır cayır yanmadımı yürek dediğin,
Hadi öyleyse uğurlar olsun.

 

4) Birgün Öleceksin

 Hala korkular, renkler ardinda misin?
Cirkinle güzel secmek kaydinda misin?
Oldun diyelim Zemzem, ya da ab-i hayat
Birgün öleceksin yar, farkinda misin?

 

5) Felek ne cömert aşağılık insanlara
Han, hamam, dolap, değirmen, hep onlara
Kendini satmayan adama ekmek yok
Sen gel de yuf çekme böylesi dünyaya !

 

6) Pergel

 Sevgili, seninle ben pergel gibiyiz:

İki başımız var, bir tek bedenimiz.
Ne kadar dönersem döneyim çevrende:
Er geç baş başa verecek değil miyiz?

 

7) Aşk

Ezeli sırları ne sen bilirsin ne de ben
Bu muammayı ne sen okuyabilirsin ne de ben
Perde ardında sen ben dedikodusu var amma...
Perde kalktı mı ne sen kalırsın ne de ben.