Atatürk'ün Doğa Sevgisi İle İlgili Bir Hikaye

Atatürk'ün Doğa Sevgisi İle İlgili Bir Hikaye

Atatürk doğayı çok seviyordu ve doğanın yeşillenmesi , ağaçlandırılması için her fırsatta etrafındakilere tavsiyelerde bulunuyordu . Atatürk'ün doğaya verdiği değerin anlaşılması açısından şu olay son derece önemlidir .

Atatürk sağlık sorunları sebebiyle Yalova'da bir köşkte kalmaya başlamıştı . Bu sebeple bu köşkün ziyaretçileri ve misafirleri artmaya başladı . Aynı zamanda bu köşkün tüm ihtiyaçları da İstanbul'dan karşılanıyordu . İşte bu yüzden hem Atatürk'ün çiftliği hem de  termal tesislerle bir bağlantı olması için bir bina yapılmasına karar verildi . İki katlı ahşap bir köşk olarak bu bina tasarlandı . Atatürk'ün doğa sevgisinden dolayı bu köşk asırlık bir çınarın altına yapıldı . Ancak ağaç yeni sürgünler vermeye başlayınca ve yapraklar çoğalınca köşkü tehdit eder hale geldi . Ağacın kesilmesine karar verildi ancak atatürk'e sorulmadan da böyle bir iş yapmaya cesaret edilemedi . Atatürk " Bir köşk için bir ağacı feda edemem " diyerek bu teklifi reddetti . İstanbul'dan getirtilen mühendisler "calaskar" yardımıyla köşkü yerinden kaldırarak altına raylar döşedi ve köşk ağaçtan uzağa taşındı . Atatürk bu çalışmaları bizzat takip etti .

İşte bu anı bizlere Atatürk'ün doğaya verdiği değeri en iyi şekilde göstermektedir .


Atatürk'ün Cumhuriyet'i Niçin Gençlere Emanet Ettiğini Anlatan Bir Yazı

Atatürk'ün Cumhuriyet'i Niçin Gençlere Emanet Ettiğini Anlatan Bir Yazı

Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Cumhuriyeti biz gençlere emanet etmiş ve gençlere güvenmiştir . Cumhuiyet demek özgürlük demek , hayatın rengi , neşesi demektir . Cumhuriyetin olduğu yerde baskıcı yönetimler olmaz ve bunu koruyacak olan da gençlerdir . Gençler Cumhuriyet'e , demokrasiye sahip çıkacak ve bu yönetimi gelecek nesillere aktaracak olan bir kesim olduğu için Mustafa Kemal de Cumhuriyet'i gençlere emanet etmiştir . Gençler de Mustafa Kemal'in kurduğu bu Türkiye Cumhuriyeti'nin değerini bilmeli , bu uğurda can veren , kan döken aziz evlatlarımıza , komutanlarımıza layık bir insan olmak için var gücümüz ile demokrasiye ve Cumhuriyet'e , Atatürk'ün ilke ve inkılaplarına sahip çıkmalı ve bunları ömür boyunca yaşatmalıdır .

Genç insanlar daha güçlü daha hayata aktif oldukları için Cumhuriyet onların elinde daha çok gelişecek ,  flizlenip boy verecektir . İnsan hakları , özgürlük , halkın iradesi , halkın yönetimi daha çok egemen olacak ve Cumhuriyet korunacaktır . 

Mustafa Kemal Cumhuriyet'i gençlerin koruması gerektiğini ve onlara sonsuz güven duyduğunu şu değerli sözleri ile ifade etmiştir :
'' Ey yükselen yeni nesil! İstikbal sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk, onu devam ettirecek sizlersiniz.''
''Demokrasi ilkesinin en yeni ve akılcı uygulamasını sağlayan hükümet biçimi cumhuriyettir.''
'' Bütün ümidim gençliktedir.''
''Sizler, yani yeni Türkiye'nin genç evlatları! Yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz... Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla ve asla yorulmazlar. Türk Gençliği gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir.''
''Geleceğe güçlü biçimde ulaşabilmek, Cumhuriyetimizi korumak ve yaşatmakla olanaklıdır.''
'' Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.''
'' Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.''
          

Yaşamak İle İlgili Deneme

Yaşamak İle İlgili Deneme

Hayatta bir hedeflere sahip olmak , insanlık adına faydalı işler yapmak kişiye daha çok güç verir ve kişinin yaşama sevincini daha çok artırır . Bizler bu dünyaya imtihan edilmek için Yüce Allah tarafından getirildiğimiz için bu dünyada olduğunca çok çalışmalı , çok üretmeli ve yaşamın anlamını , hayatın anlamını  içimize sindirmeliyiz . Yaşamak kimine göre ekmek bulup karnını doyurmak , kimine göre lüks eşyalara sahip olmak , kimine göre mesleğini en iyi şekilde yapmak , kimine göre  çok erdemli bir insan olmak , kimine göre başkalarının üzerinden geçinerek hayatını idame ettirmek vb. Gibi şeylerdir .

Bu ve benzeri duygulara sahip olan insanlar yaşamını kendine göre devam ettirirler . Ama en güzeli bana göre insanca yaşamak , içinde insan sevgisi taşımak  , hayvan sevigi barındırmak , bitki sevgisi taşımak  kısacası her şeyi çok sevmek ve her şeye saygı duymaktır yaşamak . Yaşamak yoksul bir çoçuğu okutmak , ona burs bağlamak , aç bir çocuğun karnı doyurmak ve onu lunaparka götürmek , yaşlı bir ninenin elinden tutup karşı tarafa geçirmek ,  anne ve babaya saygılı olmak , onları çok sevmek , yardımsever olmak , alçakgönüllü olmak , insancıl olmaktır . İşte tüm bunlar yaşamanın anlamı ve yaşamının tanımıdır bence . Alın teri dökerek kazandığınız bir parayı akşam evde bir tas çorba olarak içmek ve bunu huzur içinde içmektir yaşamak .

Hak yememek , adaletli olmak , can yakmamak , ah almamak , zalim olmamaktır yaşamak . İşte yaşamak bunlardır , bu fedakarlıklardır . Hayat böyle daha güzel olur ve daha anlamlı olur bence .

İnsanın Konuşmasından Aklı Ortaya Çıkar Sözünü Açıklayınız

İnsanın Konuşmasından Aklı Ortaya Çıkar  Sözünü Açıklayınız

 Toplum içinde yaşayan insan konuşmalarına , davranışlarına dikkat etmek zorundadır . İnsanın konuşmasından onun nasıl biri olduğunu anlayabiliriz . Konuşmalarına bakarak , tavırlarına , jest ve mimiklerine bakarak olaylara nasıl tepki verdiği , insanlara yaklaşımı nasıl olduğunu görebiliriz . Mesela bir  bir konuşma sırasında aklına gelen her şeyi düşüncesizce ortaya koyan , patavatsızlık yapan , dengesiz konuşmalar yapan bir kişinin yanında fazla vakit geçirmek istemeyiz .  Çünkü  böyle insanların aklının nasıl olduğu ortadadır zaten .

Ne dediğini bilmeyen , ipe sapa gelmez konuşmalar yapan , gizli olması gereken şeyleri herkese anlatan , yani sır tutmayan , güvenilir olmayan insanların aklından şüphe ederiz ve bir daha böyle insanlar ile  aynı ortamda ya da aynı çevrede olmak istemeyiz ve hemen o tip insanlardan uzaklaşabiliriz . Ama bir de toplum içine girdiğinde nasıl konuşması gerektiğin bilen , yani haddini bilen , kibar ve nazik olan , aklına gelen her şeyi konuşmayan , güler yüzlü insanların da  aklı ortaya çıkar . Ama buradaki akıl ne dediğini bilen , sağlıklı , güvenilir , tutarlı bir akıldır . İşte böyle  insanların yanından da hiç ayrılmak istemeyiz ve bu tip insanlar ile arkadaşlık , dostluk kurmaya dikkat ederiz . Çünkü bunlar kayda değer , insanlara faydalı olan ve kendini sevdiren kimselerdir  . 


Kısacası yerinde konuşmalı, akıllı olunmalı, boş konuşmamalıdır insan.  Yerinde söz söylemesini bilen insan da zaten mahcup olmaz ve kimseye de özür dilemek zorunda kalmayan insanlardır.

Arkadaşlık İle İlgili Kompozisyon

Arkadaşlık İle İlgili Kompozisyon

Arkadaş demek insanın en yakını , dertli zamanlarında başını yaslayacağı , derdini anlatacağı ve kısmen de olsa rahatlayacağı tek can dostudur insanın . İnsanlar tek yaşayamazlar . İlla ki arkadaşlık kurmak isterler ve arkadaşları sayesinde hayattan zevk alırlar . Arkadaş her zaman arkadaş gibi olmalı , dostunun yanında her zaman olmalı , zor günlerinde onu yalnız bırakmamalı ve her günün dostu , her günün gerçek arkadaşı olmalıdır .

Çıkar için kurulmuş olan arkadaşlıklar ne yazık ki iki gün içinde biter . Çünkü böyle arkadaşlıklar gerçek arkadaşlık olamaz . Bunun için ilk olarak iyi bir arkadaş seçimi yapmalı ve çok tanımadığımız bir arkadaş ile hemen can ciğer kuzu sarması olmamalıyız  . Yoksa canınız çok yanar , pişman olursunuz ama iş işten geçmiş olur . İnsan bunun için bilinçli arkadaşlıklar , sağlam arkadaşlıklar kurmalı ve bunu da ömür boyu sürdürmeye dikkat etmelidirler . Kötü alışkanlıklara sahip olan kişileri arkadaş edinmemeli , iyi ve temiz olan insanlar ile arkadaş kurmalı , kötü yolda olanları ise uyarmalı ve onları yaptıkları yanlıştan döndürmeye çalışmalıyız .


Büyük insanlar arkadaşlığın önemi  ile ilgili şu sözleri söylemişlerdir : ''Sadık bir arkadaş on bin akrabaya bedeldir.'' , ''Gerçek arkadaşlık iki bedende bir ruhtur.'' , ''Arkadaşlık her zaman gölge veren bir ağaçtır.''

Enerji Verimliliği İle İlgili Kompozisyon

Enerji Verimliliği İle İlgili Kompozisyon

Enerji hem ülkemizin hem de dünyanın en önemli ihtiyacı aynı zamanda da en önemli problemlerinden biri haline gelmiştir . Gelişen teknoloji , artan nüfus her geçen gün enerji kaynaklarına olan ihtiyacı daha da artırmaktadır . İşte bu durum yenilenemeyen enerji kaynaklarının git gide azalması ile büyük bir sorun haline gelecektir . Bu sorunla ülke olarak karşı karşıya kalmamak için "enerji verimliliği" konusuna özel bir önem göstermeliyiz .

Enerji verimliliği en kısa tanımı ile evlerde ya da işletmelerde üretim kalitesinin ve miktarının azaltılmadan harcanan enerjinin düşürülmesini sağlamaktır . Bu konuda hepimize önemli görevler düşmektedir . Çünkü paramız çok da olsa az da olsa bu kaynaklar tükendiği zaman para ile bile alma olanağımız kalmayacak . Evlerimizde yapacağımız basit tasarruf hamleleri ile enerji verimliliği sağlayabiliriz . Mesela ütü yaparken ütü işinin bitmesine yakın fişi çekerek ütünün sıcaklığı ile ütüleme işlemini tamamlayabiliriz . Okullarımızda teneffüs zili bitip sınıflara gidilirken lavabolardaki ışıkları kapatarak uzun süre boş yere bu ışıkların yanmasını engelleyebilir ve enerji tasarrufu sağlayabiliriz . Bir lambayı kapatsam ne olur kapatmasam ne olur diye düşünmeyin . Ülkemizde binlerce okul ve devlet dairesi var . Hepsinde bir lamba kapatılsa müthiş bir tasarruf sağlamış oluruz .


Enerji verimliliği ülkemiz ve dünyanın geleceği için çok önemlidir . Hepimizin bu konuya özel bir dikkat geliştirmesi gerekmektedir . 

Atatürk Ve Cumhuriyet Konulu Kompozisyon

Atatürk Ve Cumhuriyet Konulu Kompozisyon

Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Milli Mücadele yıllarında  devletimizin başka ülkelerin egemenliği altına girmemesi için , tam bağımsızlık için , vatan topraklarının başka ülkelerin eline geçmemesi için büyük dehası ile büyük işlere imza atmıştır . Yapılan işgaller karşısında İstanbul Hükümeti sessiz kalmış ve İtilaf Devletleri'ne teslim olmuş vaziyetteydi . Bunu gören Mustafa Kemal'in hemen bir şeyler yapması gerekiyordu .  Yapılan işgallerin haksız olduğunu dünyaya duyurmak için çeşitli gazetelerin çıkarılmasına öncülük etmiş arkasına halkın desteğini de alarak bu işgallere bir dur demesini bilmiştir .

 Mustafa Kemal'in Türk Milleti'ne en büyük armağı ise  elbette ki Cumhuriyet'in ilan edilmesi olmuştur . Cumhuriyet'in ilan edilmesi ile artık demokrasi ön plana çıkmış , halkın gücü ön plana çıkmış , halkın egemenliği ön plana çıkmıştır . Halk istediği kişi ya ya da kişileri kendi hür iradesi ile başa getirmeyi bilmiş , başa geçen iktidarlar işini iyi bir şekilde yapmayınca da o iktidarları geri görevden almasını bilmişlerdir . 29  Ekim 1923'te ilan edilen Cumhuriyet ülkemize birçok yenilikleri de beraberinde getirmiştir . Egemenlik kayıtsız şartsız milletin olmuştur ve milletin olmaya da devam edecektir .


Mustafa Kemal halkın iradesine çok önem vermiş bundan dolayı da Cumhuriyet'i ilan etmiştir ve şu sözü söylemiştir : ''  Benim en büyük eserim Türkiye Cumhuriyeti' dir.  İrade ve egemenlik  ulusun tümüne aittir . Demokrasi prensibi  , ulusal egemenlik  şekline dönüşmüştür .  Bir ulusu oluşturan bireylerin  o ulus içinde  her çeşit özgürlüğü, yaşamak özgürlüğü , düşünce özgürlüğü ve vicdan özgürlüğü  güven altında olmalıdır. Ulusa efendilik  yoktur. Hadimlik vardır. Bu ulusa hizmet eden  onun efendisi olur'' diyerek Cumhuriyet'in bir millet için ne kadar önemli olduğunu belirtmiştir .

Atatürk'e Mektup

Atatürk'e Mektup

Yenilmez Türk Milleti'nin yenilmez kahramanı ,
Bu millet için hiçbir zaman unutulmayan ve kalbimizde ömrümüzün sonuna kadar yaşayacak olan sevgili Mustafa Kemal'im! Mustafa Kemal'im diyorum çünkü seni çok seviyorum canım Paşam . Sen ki bir millet yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kaldığında bu yok oluş tehlikesine bir son verip hayır benim milletim yok olamaz , başka ülkelerin manda ve himayesine giremez diyen efsAne lider . Sen Türk Miileti'nin yiğidisin sevgili Atam! Sen Yüce Türk Milleti'ne en değerlin olan cumhuriyet'i hediye eden ve onu korumamız için de biz gençlere nasihatler vermiş olan değerlimizsin .

Sevgili Mustafa Kemal Atatürk'üm seni millet olarak o kadar çok özledik , senin muhteşeme zekana o kadar ihtiyacımız var ki bunu ne sözle anlatabilirim ne de başka bir şeyle . Çünkü sen sözle anlatılacak kadar değil , yürekler ile anlatılacak kadar, duygu ile dile getirilecek kadar büyük bir adam olmuşsundur hayatın boyunca . Kıymetli Atam senin biz gençlere emanet ettiğin  , Türk Milleti'ne armağan ettin bu Cumhuriyet'i sonsuza kadar koruyacağıma Türk  Milleti'nin bir evladı olarak söz veriyorum . İlke ve inkılaplarını yaşamımın sonuna kadar yaşayıp yaşatacağıma söz veriyorum . Şu anda özgür bir Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşıyor ve başka milletlerin egemenliği altında yaşamıyorsak bunu kıymetli Türk Halkına , askerlerine , silah arkadaşlarına ve sana borçluyuz . Sizler öbür dünyada cennetin en güzel köşelerinde uyuyorsunuzdur inşallah . Yüce Rabbim sizi  bize armağan ettiği için bir Türk genci olarak çok seviniyor ve bununla onur duyuyorum . Şu anda yaşıyor olsaydınız eminim ülkem için çok daha güzel işler yapar ve ülkemizi dünyanın en gelişmiş bir ülkesi haline getirirdiniz . Çünkü siz sıradan biri değil bu milletin atası yani  Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ümüzsünüz .

Sizi çok seviyorum kıymetli komutan , kıymetli asker , kıymetli öğretmen , kıymetli her şey..... Işıklar içinde, nurlar içinde yatın sevgili Mustafa Kemal , sevgili büyük insan .


Kabiliyetsiz Olmak Bir Suç Değil Ama Karaktersiz Olmak Büyük Bir Kusurdur Konulu Kompozisyon

Kabiliyetsiz  Olmak Bir Suç Değil Ama Karaktersiz Olmak Büyük Bir Kusurdur Konulu Kompozisyon

İnsan doğuştan bazı yeteneklere sahip olamayabilir ya da belli işleri yapmak için çok çalışır ve uğraşabilir fakat doğuştan yetenek olmadığı için belli bir yere kadar gelir . Çünkü kabiliyet , beceri , yetenek doğuştandır ve ancak bir kısmı sonradan geliştirebilir . Bu bir kusur ya da suç değildir . Çünkü  Yüce Allah o kişiye o kadar kapasite vermiştir . Örneğin ; öğretmen sınıfta sesi güzel olmayan bir öğrenciye niye sesin çok kötü derse burada büyük hata yapmış olur . Çünkü ses Allah tarafından doğuştan verilmiş bir yetenektir .

 Ya da kimileri belli müzik aletini mükemmel şekilde kullanırken kimileri ise ne kadar özel ders alırsa alsın kullanamazlar . Çünkü yetenek doğuştandır ve bunu yapamamak da başarısızlık ya da suç olarak nitelendirilmemelidir . Karakter ise sonradan kazanılan bir davranıştır . Kişinin karakteri o kişinin nasıl biri olduğunu gösterir . Karakterli olmak ve karakterli olamamak , işte bütün mesele burada . Aslında karakterli olmak o kadar zor bir şey değildir . Haddini bilen , insanları kırmayan , incitmeyen , can yakmayan , ah almayan kişiler , yani ahlaklı olan kişiler karakterli kimselerdir . Bu özellik de büyük bir   saygıdeğer özelliktir. Karaktersizlik ise suçtur tabi ki . Çünkü kişi yine kendi isteği ile , etik olmayan davranışları ile kendini bu kötü duruma düşürmüş ve karaktersiz olmayı seçmiştir . Bunu hal ve davranışları ile insana yansıtmıştır . İşte bu da büyük kusurdur . Çünkü burada bilinçli bir eylem vardır .


 Örneğin ; Bilerek ya da isteyerek karşıdaki kişinin fiziki görünümü ile dalga geçmek, duygu ve düşüncelerini alaya almak ve insana insan olduğu için değil de zengin ya da fakir olduğu için değer vermek ya da vermemek . İşte böyle insanlar büyük ayıp ederler ve karaktersizler grubu içinde yerlerini bulurlar . Karaktersiz insanlar toplum tarafından sevilmez ve istenmeyen kişiler olurlar . Karaktersiz olmamak için iyi huylu olunmalı ve insanca işler yapılmalı ve insan olunmalıdır .

Neden Kitap Okuyoruz Konulu Kompozisyon

Neden Kitap Okuyoruz Konulu Kompozisyon

Yeni bilgiler öğrenmek için , eski öğrenilen bilgileri pekiştirmek için , daha aydın  daha gelişmiş bir insan olmak için , topluma faydalı olmak için , genel kültür sahibi olmak için , hayatın boş geçmemesi ve anlamlı geçmesi için ve daha birçok şey ya da şeyler için okuyoruz kitabı . Çünkü okumak insanı kötü düşüncelerden uzaklaştırır , insanların hayal kurmasını sağlar ve bu hayallerinin peşinde koşmak için daha çok okumak isterler insanlar . İnsan ancak kitap okuyarak kendine faydalı olur .

Kişi sadece kendine faydalı olmakla kalmaz , ailesine de faydalı olur , yakın çevresine , topluma dünyaya faydalı olur . İlmi doğru amaçla , iyi amaçla kullanan her kimse insanlık adına büyük işler başarmış olur . İnsan okumaya bir alıştı mı bir daha okumaktan vazgeçemez . Çünkü kitap okumak insanda bağımlılık yaratır , kitap okumaktan haz alırsınız sizin için kitap okumak bir tutku haline gelir . Bu güzel yanlarıdır okumanın . Keşke herkes kitap okuma bağımlısı olsa ülkemiz de dünya da daha çok gelişir , insanlar hayata daha geniş  pencereden bakar , insanlar aklın ve ilmin peşinde olurlardı . 

Ulu ÖnderGazi Mustafa Kemal de kitap okuymaya , kitap sevgisne çok önem vererek şunları söylemiştir :
'' Kitaplar hiç aldatmayan dostlardır'' .
Kitapsız yaşamak kör, sağır, dilsiz yaşamaktır'' .

''Kitap aklın ilacıdır.'' diyerek aslında neden kitap okumak gerektiğini anlamlı bir şekilde söylemiştir . Bunun için her zaman ve her yerde kitap okumaya özen göstermeli ve her gelişmeden haberdar olmalıyız .

Ekmeğini Yalnız Yiyen , Yükünü de Yalnız Taşır Atasözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız

Ekmeğini Yalnız Yiyen , Yükünü de Yalnız Taşır Atasözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız

Ekmeğini yalnız yiyen yani kendi nefsini düşünen , başka kimseler ile hiçbir şeyini paylaşmayan insanlar karşısına çıkan zorlukları da tek  başına çözmeye mahkum kalırlar . Ekmeğini yalnız yiyen yükünü de yalnız taşır , hayatta tek kalır ve böyle kişilere destek olan , çevresi olan kişiler olmaz etrafında .

Çevremize şöyle bir baktığımızda kimi insanları görürüz . Bu insanlar kimseye bir dirhem çekirdek vermemek için insanlar ile samimi olmamaya çalışır , sanki o insanlar açmış gibi düşünür ve insanlardan kaçar ve egoistçe hareket eder . Bencil davranışlarda bulunur ve sadece kendini mutlu etmeye çalışır . İşte böyle insanlar zor bir duruma düştüğü zaman tek başına kalırlar . O insanlara o yüz çevirdiği , umursamadığı insanlar kılını bile kıpırdatmazlar . Çünkü bu insan tek kalmayı hak etmiştir . Bunun için  birlik ve beraberlik içinde hareket etmeliyiz . Yediğimiz , gezdiğimiz , eğlendiğimiz şeylerden başka insanlar da faydalanmalı yani ben değil biz düşüncesi ile hareket edilmelidir .


İşte böyle olursa kişinin hayatta hep bir çevresi olur ve zor durumlarında da , kötü günlerinde de başını yaslayacağı bir dost olur her zaman . Bunun için her zaman ben değil biz şeklinde hareket etmeli ve insanları soğuk tavırlar ile , bencilliklerimiz ile kendimizden uzaklaştırmamalıyız .

Çocuk İle İlgili Atasözleri ve Deyimler

Çocuk İle İlgili Atasözleri ve Deyimler

Çocuk bu dünyanın neşesi ve hayatımızın rengidir . Bizim milletimiz de çocukların kıymetini çok iyi bilmiş ve onlara çok değer göstermiştir . Çocuklar ile ilgili atasözleri , deyimler ve anlamları şu şekildedir :

- Ağaç Yaşken eğilir : İnsanların eğitimini küçük yaşlarda yani çocukken yapmak gerekir .
- Aç aman bilmez çocuk zaman bilmez : Çocuklar sabırsızdır ve istediklerinin anında olmasını beklerler .
- Abdal düğünden , çocuk oyundan usanmaz : Oyun çocuklar için ekmek , su kadar değerlidir ve oyundan asla bıkmazlar .

- Çocuk düşe kalka büyür : Çocuklar hem gelişimleri gereği  hem de ço hareketli oldukları için sürekli bir yerlerine zarar gelir ve büyüyene kadar da böyle devam eder .
- Çocuğa iş buyuran ardından kendi gider : Çocuklar çabuk unutur , bu yüzden onlara büyük işler buyurmamak gerekir .
- Çocuğun yediği helal , giydiği haram : Çocuklar çok çabuk büyüdüğü için alınan elbiseler kısa süre geçmeden üzerlerine olmamaya başlar . Bu yüzden elbise alırken aşırıya kaçmamak gerekir .

Çocuk İle İlgili Deyimler :
- Çocuk gibi
- Çocuk gibi sevinmek
- çocukla çocuk olmak
- çocukluk etmek
- çoluk çocuk elinde kalmak
- çocuk kalmak

- çocuk oyuncağı

Komşuluk İle İlgili Atasözleri ve Özdeyişler

Komşuluk İle İlgili Atasözleri ve Özdeyişler

Komşuluk ,  insan ilşkilerinde çok önemli bir yere sahiptir . İyi komşu huzur , güven , arkadaşlık , samimiyet , dostluk demektir . Bunun için insanlar ev almadan önce o yörede oturan kimselerin iyi insan olup olmadığı hakkında araştırma yaptıktan sonra o yöreden ev almak ya da almamak isterler . Bunun için atalarımız ev alma komşu al diye boşuna söylememişlerdir .
 Komşuluk ile ilgili atasözleri ve özdeyişer şunlardır:
*Hayır söyle komşuna , hayır çıksın karşına .
*Ev alma , komşu al .
*Komşunun sakalını yoldularsa , sen de sakalını kazıt .
* Komşu komşunun külüne muhtaçtır .


* Komşu hakkı Tanrı hakkıdır .
*Komşuda pişer, bize de düşer .
*SağIam duvarIar sağIam komşu yaratır . Robert Forst.
*KomşunIa kavga etme, misafir gider o kaIır . Hz. Ebubekir
*Komşunu sev , ama aradaki duvarı kaIdırma . G. Herbert
*Komşun hakkında hüküm vermeden önce , iki ay onun makosenIeriyIe yürü . KızıIderiIi Atasözü.
*Komşunun duvarının yanması , seni de iIgiIendirir . Horace Mann
*Kimin kötüIükIerinden komşusu emin oImaz ise , o cennete giremez . Hz. Muhammed.
*Arkadaşsız ederiz ; ama komşusuz edemeyiz . Thomas FuIIer
*Yanı başındaki komşusu aç iken , kendisi tok şekiIde geceIeyen kimse , oIgun bir mümin değiIdir . Hz. Muhammed.
*EvIerini benim evimin yanında yapan komşuIarımı , komşuIukIarına beni seçtikIeri için aiIemden sayarım . Hz. Aıi.
*Komşusu aç ve çıpIak yatarken rahat uyumak , düşkünIerin hatırını sormamak , kötüIeri ve şerirIeri dostIar seviyesinde tutmak , düşmandan yüz çevirmek ; insan için utandırıcıdır. Hz. Aıi.

*Ev aImak istersen komşusunu sor , yer aImak istersen suyunu sor . Yusuf Has Hacib.

"Bir şeyler değiştirmek isteyen insan önce kendinden başlamalıdır''. Sözünden yola çıkarak duygu ve düşünceleriniz anlatan planlı bir yazı çalışması yapınız .

"Bir şeyler değiştirmek isteyen insan önce kendinden başlamalıdır''. Sözünden yola çıkarak duygu ve düşünceleriniz  anlatan planlı bir  yazı çalışması yapınız .


Kişi başkalarının açığını aramak yerine , kusurunu bulmak için can atmak yerine ilk olarak kendine yönelmeli , kendi iç dünyasında neler yaşıyor önce bunu bir bilmelidir . Kendine yönelmeyen , kendini eleştirmeyen ve kendini geliştirmeye çalışmayan insanlar hep dışarıya yönelir ve sürekli başka insanları eleştirir ve bu davranış şeklini de kolay kolay bırakmaz . Çünkü böyle kişiler kendine yönelmeyen , kendini gerçekleştiremeyen insanlardır . 

Kişi eğer bir şeylerin yola girmesini istiyorsa işe ilk olarak kendine çeki düzen vermekten başlamalıdır . Örneğin ; başkalarının dedikodusunu etmek yerine , başkalarının başarılarını kıskanmak ve istememek yerine kendine bir bakmalı ve acaba ben de kendimi daha iyi yola koymak için ne yapıyorum diye bir düşünmelidir . Yanlışlarını doğrularını bir kefeye koymalı ve geçmişine bir sünger atmalı ve geleceğim için, insanlık için , mutlu olmak ve boş meseleler  ile uğraşmamak için ne yapmam gerekir diye uzun uzun düşünmelidir . Daha sonra uygulamaya başlamalı ve böylece kendini geliştirmeye başlamalıdır . Örneğin şunu yapmalıdır . Eğer boş oturan , evde sürekli televizyon izleyen bir ev hanımı iseniz ilk olarak evdeki çocuklarım ile nasıl kaliteli vakit geçiririm diye planlar yapmalı , daha sonra bu çocukların gelişmesi için başka çocuklar ile kıyaslanmaması gerektiğini düşünüp işe önce kendi ailesini daha iyi hale getirmek  ile başlayabilir . 

Bu yapılırsa zaten anne olan kişi evde sıkılmaz , başkalarının eksiklerini arayıp dedikodu yapmaya zaman bile kalmaz . Çocuklarına , kendine kitap okuma saatleri düzenlemeli ve hem kendi hem de çocuklara bilgili ve kültürlü olmalıdır .  Bir eksik görüyorsa bunu başkalarında değil kendinde görmeli , çok konuşmamalı , kibar ve nazik biri olarak hayatına devam etmesini bilmelidir .

Gelenek ve Göreneklerimizi Korumak İçin Neler Yapmalıyız ?

Gelenek ve Göreneklerimizi Korumak İçin Neler Yapmalıyız ?

Gelenek ve görenekler bir milletin değerleri , kültürü , kısacası yaşayış tarzıdır . Gelenek ve göreneklerini koruyamayan toplumlar kendi kimliklerinden zamanla uzaklaşıp başka toplumların kültürlerinin etkisinde kalarak yok olmaya başlarlar . Bizim birçok gelenek göreneklerimiz vardır .

Yemeklerimiz , yöresel kıyafetlerimiz , kına gecelerimiz , asker uğurlamalarımız , hasta ziyaretleri  , bayramlaşma ziyaretleri , cenazesi olan evi yalnız bırakmama zor zamanlarında insanların yanında yer alma ,  hastaları , yaşlıları ziyaret etme  halk oyunlarımız , türkülerimiz , şarkılarımız ve daha birçok etkinliklerimiz bizim gelenek göreneklerimiz arasında yer alır . Bunları unutmamak için yaşatmak ve gelecek kuşaklara da aktarmak gerekir . Gelecek nesillerin de bu gelenek göreneklere sahip çıkarak milli değerlerimizi yaşatmaları sağlanmalıdır . Gelenek ve göreneklerimize sahip çıkılması gerekir . Burada her kişiye büyük görev düşmektedir . Gelenek ve göreneklerimizi , değerlerimizi kalıcı bırakmak için , unutmamak ve unutturmamak için bunları uygulamaya çalışmalıyız .


Çünkü bir milleti ayakta tutan , onu diğer milletlerden farklı kılan , özgün kılan şeylerden biri de o milletin sahip olduğu kültürüdür , gelenek görenekleri , örf adetlerdir . Bunun için gelenek göreneklerimizi korumalıyız .