sevgi kompozisyon etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sevgi kompozisyon etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Sevgi Gibisi

Her şarkı dinleyişim de gelirsin aklıma. Sevmek böyle bir şey olsa gerek. Güzel düşler kurmak, hayale dalmak... Bir tebessümdür yüzünde, Bir kelebeğin kanat çırpışı gibi,uğur böceğinin şans getirmişcesine neşesiyle. Elinde bir kalem alıp da sevgi sözleri yazmak, nereden başlayacağını bilmemek gibi.

İnsan, hayatının her döneminde sevgi tatması yeni düşlere dalması doğanın kanunu olsa gerek. Sevmek doğuştan gelir; annenizi, babanızı sevmek, kardeşlerimizi sevmekle başlar. Daha sonra bu sevgi gittikçe genişler; doğayı, hayvanları, ağaçları, sahiplendiğin sahiplenmediği eşyaları... Ve bu liste uzar gider. Gün gelir kalbin farklı atmaya başlar, birine aşık olursun seversin onu, çoğu zaman onun haberi olmaz çoğu zamansa karşılık verir,kimi zaman da karşılık vermez her şeye rağmen güzeldir sevmek, birisini tanımak. Sevmeninde boyutları var mıdır? Birini seversin, çok seversin; kimisi içinse her şeyi göze alırsın ama her ne olursa olsun sevdiğim olduğu yerde güzel hayaller, umutlar daima vardır. Sevgi baharda açan çiçekler gibidir. Her duaya hayat getirir, hem insanlara mutluluk kaynağı sunar. Sevgi kışın gökteki güneş gibidir; hem içini ısıtır hem ruhunu. Sevgi ilkbaharda yağan yağmur gibidir; bereket getirir. Kısacası sevgi bizi biz yapan bizi mutlu eden biri geleceğe umutla bakmamızı sağlıyor her şeydir.

Hayatımızda sevgi eksik olmasın. Bedeli her ne olursa olsun sevmekten asla vazgeçmeyelim. İnsanlara, doğaya değer verelim. Allah'ın bizlere verdiği en büyük armağanı sahip çıkalım. Unutmayalım ki sevgi bize verilen en büyük hediyedir.

KATLİ CAİZDİR SATIRLARIMIN

 

 

Satırlarım intiharım... Satırlarım; aşkının uçurumlarına kadar gelip, kendimi sana bırakışlarım...

Düşün ki; milyon satır tükettim, yüreğimi ayaklarına kapaklanan gurur yitikliğimin gölgesinde! Düşün ki; milyon kelime kurban ettim, beş harfli sahtekâr adının puslu karanlığında! Düşün ki; milyon defa ambargo koydum bahar kokan satırlara ve milyon defa attım kendimi beş harfli adın kadar zehirli satırlara.

Katli caizdir varlığımın, bıraktığın yalnızlığın, hüzünbaz anıların ve sana dair her şeyin...

Satırlarıma davetsizce düşen gözyaşlarıma tezat, satırları soluklaştıran, harfleri oradan oraya kaçışmaya zorlayan sinsi bir gülümseme yerleşti dudaklarının kıvrımlarına, görebiliyorum! Eğik başıma inat, zafer kazanmış bir komutan edasıyla başın dik duruşunu hayal edebiliyorum.

Aşka inanmayan örümcek bağlamış kalbine acıyı anlatmak, bir ateiste Tanrı’yı anlatmaktan bile daha zor...

Sıradan bir acı değil, hayır! Senin gidişleri sıradan görmen kadar sıradan bir acı değil.

"Bu kez eğilmeyecek satırlarım üç kuruşluk aşkının karşısında. Bu kez, ucuzca gidişine pahalı duracak adam gibi kalışlarım" diye başlayan gururlu satırlar yazabilmek isterdim sana! Yerle bir olmuş gurur kırıntılarımı tekrar inşa edebilmek adına yaptığım hiçbir şeyin sonuç vermediğine şahit olurken, sek düş kırıklığı içiyorum doyasıya. Ve sinsi gülüşlerini görebiliyorum. Ama acele etme zafer çanlarını çalmak için. Uğurlara bin kere ölüp, sebepsiz uğurlanmak kadar acıtmıyor küçümseyişlerin.

Çok sevdiğim bir arkadaşımın da dediği gibi: "Döktüğüm her gözyaşının bin bir ahı var sana, utanmaz karakterine, yalnızca kendine gülen gamzene… Aşkı sevemeyişlerine hediyem olsun." diyebilmek isterdim sana.

Ama benim satırlarım sana değil bana ölüm, bana intihar.

Katli caizdir satırlarımın.

 

İLKNUR DİNÇEL