Filistin Mescid-i Aksa İle İlgili Söylenmiş Sözler

 Filistin Mescid-i Aksa İle İlgili Söylenmiş Sözler


İsrail ve Filistin arasındaki savaş yıllardır devam etmektedir. Filistinliler kendi öz topraklarından sürülmeye çalışılmakta, zalim İsrail’e ise Amerika Birleşik Devletleri destek olmaktadır.

Filistin ile ilgili söylenmiş sözler şunlardır:

“Allah’ın mescidlerinde, O’nun adının zikredilmesini engelleyip, onların harap olmasına çalışandan daha zalim kim vardır?” (Bakara 114)

“Yıkılasın İsrail! Enkazını göreyim! Sana ülke diyenin, yüzüne tüküreyim!” (Necip Fazıl Kısakürek)

“Bir gün gelecek İsrail’e öyle bir tokat atacağız ki, bütün hayatı gözlerinin önünden GAZZE ŞERİDİ gibi geçecek.” (Necmettin ERBAKAN).


“Kudüs işgal altındayken ben nasıl gülebilirim ki?” (Selahaddin Eyyûbî).

“Kudüs… Bir sınav kağıdı… Her Mü’min kulun önünde…” (Cahit Zarifoğlu)

“İsrail diye bir devlet yok ki başkenti olsun.” (Kim Jong-un)

Kudüs Mekke’dir, Medine’dir. Mekke Kudüs’tür, Medine’dir. Medine de Kudüs’tür, Mekke’dir. (Nureddin YILDIZ)

Müslüman yürekler bilirim daha, Kızdı mı Cehennem kesilir, Sevdi mi Cennet. (Erdem Bayazıt)

“Gevşeklik göstermeyin, üzüntüye kapılmayın. Eğer inanmışsanız, üstün gelecek olan sizsiniz. “(Âl-i İmran 139)

Biz Müslümanlar için, mübarek beldelerimizi korumak imkan değil, iman meselesidir. (Recep Tayyip ERDOĞAN)

Yahudilerle savaşacak ve onları öldüreceksiniz. Öyle ki taş dahi ey Müslüman! Yahudi arkamda gel öldür onu diyecek! (Buhari cihad 94)

Allah’ın evi esaret altındayken, Selahaddin nasıl kendi evinde yatar? (Selahaddin Eyyûbî)


"Kudüs’ü savunmak, gerçek bağımsızlığı savunmaktır." (Nuri Pakdil)

“Uyku bölünmüyorsa Gazze ile, Suriye deyip yemek boğaza durmuyorsa, ve kahkaha yarım kalmıyorsa Arakan diyerek, Ey iman edenler, iman ediniz! “(Serdar Tuncer)

Yardıma Muhtaç İnsanlar İçin Neler Yapıyorsunuz?

 Yardıma Muhtaç İnsanlar İçin Neler Yapıyorsunuz?


Yardıma muhtaç insanlara yardım etmek, onları utandırmadan yardımlarını gönül alarak yapmak insana yakışan  erdemli davranıştır. Hiç kimse yoksul olmak istemez, kimse bir başka  kimseye muhtaç olmak istemez  ama hayat koşulları kimi nerede, ne zaman , ne şekilde, kime muhtaç edeceğini gösterir  insana. Çok zenginken bir anda beş parasız kalabilirsin.


Yardıma muhtaç insanlar için ailemle birlikte  çeşitli faaliyetlere katılıyoruz. Örneğin; huzur evinde yardıma muhtaç olan insanlara, sevgiye, ilgiye muhtaç olan insanlara çiçek götürüyorum ve oradaki insanlara şeker alıyorum, çikolata alıyorum ve hasta bakıcılara vererek yaşlı teyzeleri ve amcaları elimden geldiğince  mutlu etmeye çalışıyorum. Sınıfımda maddi durumu olmayan arkadaşlarım  olduğu zaman bunu anneme söylüyorum. Annem pankek, kurabiye, poğaça yaptığı zaman yoksul olan arkadaşlarımla paylaşıyorum ve bazı günler arkadaşlarımı evimize çağırarak onlarla annemin yaptığı yemeği paylaşıyorum. 


Ülkemizde bir doğal afet olduğu zaman hemen kumbaramdaki paraları afet yerine gönderiyorum ve orada muhtaç insanlar için o azcık paralarımla küçük de olsa bir şey yapılması beni çok mutlu ediyor. Yardıma muhtaç olan kim varsa elimden geldiğince, gücüm de yettiğince yardım ederdim.

 Not: Ortaokul birinci sınıf çocuğunun yardıma muhtaç insanlar için neler yaptığı ile ilgili yazısıydı. 

100 Yıl Önce Yaktığın Ateş Cumhuriyet Konulu Kompozisyon

 100 Yıl Önce Yaktığın Ateş Cumhuriyet Konulu Kompozisyon


Mustafa Kemal Atatürk’üm senin yüz yıl önce yaktığın ateş aynı hızda yanmaya devam ediyor, cumhuriyet sayesinde daha özgür daha mutlu oldu bu vatan topraklarında yaşayan cumhuriyet sevdalısı gönüller.29 Ekim 1923’te ilan edildi cumhuriyet ve halk egemen oldu artık yönetime. Halkın iradesine bu denli değer veren başka liderler de olmuştur ama bunu uygulamada  başarılı olmamıştır. Cumhuriyet gibi yeni bir yönetim sistemini ülkeye getirmek ve ülkesini aydınlığa kavuşturmak Mustafa Kemal’e nasip olmuştur. 


Çünkü cesaretli, kafasına koyduğunu yapmak için azimle, emekle sonuna kadar cumhuriyeti ilan etmek için mücadele etmiştir. Mustafa Kemal bir anda başarmamıştır tüm bunları. Çalışmış, çabalamış, planlı ve programlı hareket etmiş ve zamanı gelince ilan etmiştir Cumhuriyeti. Cumhuriyet sayesinde insan hakları ve özgürlükleri daha kapsamlı olmuş, kadına verilen değer daha da artmış, eğitim ve öğretime verilen önem hat safhaya çıkmıştır. Tüm bunların kurucusu da Atatürk olmuştur. O yakmıştır bu ateşi, yaktığı ateş biz gençler, biz cumhuriyet gönüllüleri  yaşamaya devam ettikçe yaşatılacak ve cumhuriyet bizim her şeyimiz olacaktır. Özgürlüğümüz, nefes alış verişimiz, bağımsızlığımız, ilerlememiz, gelişmemiz cumhuriyet sayesinde daha da artmıştır. Mustafa Kemal ülkesini kalkındırmak için her alanda çalışmalara başlamış ve bu güzel ülke bugün bu hale gelmiştir. 


Cumhuriyetin kazanımlarına sahip çıkmak, cumhuriyet güneşini kalplerimize kazımak gerekir. 100 yıl önce yakılan bu ateş adına ve şanına uygun olarak kutlanmalıdır. Bu vatan için kan dökmüş, bedel ödemiş tüm Mehmetçiklerimizin, tüm silah tutan ellerin ve Mustafa Kemal'in ruhu şad, mekanı cennet olsun.

Ülkemizde Aile İçi İletişimde Yaşananlar ve Toplumun Bu Duruma Bakışı Konusuyla İlgili Konuşma

Ülkemizde Aile İçi İletişimde Yaşananlar ve Toplumun Bu Duruma Bakışı Konusuyla İlgili Konuşma


Aile içi iletişimin iyi olması, aile bireylerinin nezaketli olması, ben değil biz anlayışı ile hareket edilmesi, empati kurulması, sevginin ve saygının olması aile bireylerini birbirine güçlü bağlarla bağlar.

Sevgili öğretmenim, değerli arkadaşlarım!

 

Biliyorsunuz ki aile demek samimiyet demek, sıcaklık demek, koşulsuz sevgi, ait olduğun yer, güvendiğin, nefes aldığın yuvan demektir. Bir aile içinde sürekli olumsuz eleştiriler, ön yargılı davranışlar, sevgisizlik, saygının ortadan kalkması, sadakatsızlık, yalan söyleme, teknoloji bağımlılığı, iş yoğunluğu, samimiyetin ve duyguların azalmaya başlaması aile içi iletişimde sorunlara neden olur. Aile içi iletişimde en önemli sorunlardan biri de anne ve babanın birbirini iyi dinlemeden hemen tartışmaya başlamaları, birbirini suçlamaya başlamaları, öfkelerine hakim olamamaları, en ufak bir tartışmada bile en sona söylenmesi gereken sözleri en başta söylemeleri, aile büyüklerinin( kaynana, kayınbaba) suçlanması gibi sorunlar ailede iletişimin kopmasına neden olmaktadır.

 

 Üstüne bir de inatçılık bu sorunların tuz biberi olmaktadır. Bu durumda ailedeki çocuklar psikolojik olarak çok kötü etkilenmekte ve onlar da bu durumdan dolayı kendilerini suçlayabilmekte ve içten içe çok üzülmektedirler. Aile içi iletişimin sorunlu olması aile kurumunu bir zaman sonra bozmaya, evde huzurun kalmamasına neden olmaya başlamaktadır. Bundan dolayı toplum olarak aile kurumuna verilen önem artmalı ve aile kurumunun eski kutsallığı tekrar ön plana çıkarılmaya çalışılmalıdır.


Sevgili dinleyiciler!

Sadece aile içi iletişimde sorunların ortadan kalkması için devlet de bu olaya müdahale etmeli ve aileye destek olmalıdır.

Toplum olarak aile kurumunun korunması için, aile içinde sağlıklı çocuklar, sağlıklı ebeveynler olması için devlet bu konuda aileye destek olmalı, ülke olarak daha çok gelişmeli ve ailelerin ekonomik sorunları ortadan kaldırılmalı, işsizlik sorunu ortadan kaldırılmalı, her aileye birer psikolojik danışmanı olmalı ve ailede huzur sağlanmalıdır.

Aile içi şiddet yok edilmelidir. Şiddetin her türlüsüne toplum olarak karşı durulmalıdır. Kadının erkeğe, erkeğin kadına şiddeti asla kabul edilmemelidir. Anne ve baba adayları bakamayacağı çocuğu dünyaya getirip de bir de çocuğun hayatını zindana çevrilmemelidir. Aile kurumu ayaklar altına alınmamı, ailenin değeri artırılmalı, aile içinde iletişim daha sağlıklı kurulmalıdır. Bunun için de hep birlikte dayanışma içinde olunmalı, aileler mutlu bir şekilde yuvalarında yaşamaya devam etmelidir.

Şunu unutmayalım ki: " İnsanları geçimsiz yapan sevgisizliktir, birbirine düşman eden iletişimsizliktir, güzellikten yana ne varsa yok eden ilgisizliktir der Konfüçyus. İşte bundan dolayı da her şeyin başı doğru iletişim kurmak, sevdiğimiz insanları ilgiden mahrum bırakmamak ve aile sıcaklığını her daim hissetmek aile bireylerini mutlu ve güçlü yapar.

Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim.

Seyahat İle İlgili Özdeyişler Bulunuz.

 Seyahat İle İlgili Özdeyişler Bulunuz.


Yeni yerler görmek, yeni yerler keşfetmek, farklı kültürleri öğrenmek, yeni insanlar görmek insana iyi gelir. İnsan daha kültürlü, daha bilgili olur. Onun için mümkün olduğunca gezip görmeliyiz.


Seyahat ile ilgili özdeyişler şunlardır:

“Hiçbir şey zekayı seyahat etmek kadar geliştirmez.” Emile Zola

“Gezmek yaşamaktır.”  Hans Christian Andersen

“Seyahat etmek, hayal gücümüzü gerçeklerle dengeler ve bazı şeylerin nasıl olduğunu düşünmek yerine onları görmemizi sağlar.” S. Johnson


“Gezmek insanı alçakgönüllü yapar. Dünyada aslında ne kadar da küçük bir yer kapladığımızı görmüş oluruz.”  Gustave Flaubert

“Ön yargı, taassup ve dar görüşlülüğün en iyi tedavisi seyahattir.”  Mark Twain

“Dünyadaki yüz bin şehrin her birinde güneş benzersiz şekilde batıyor. Sadece bir defa buna şahit olmak için seyahat etmeye değer.”  Ryu Murakami.

“Yaşa, seyahat et, maceraya atıl, şükret ve asla pişman olma.”  Jack Kerouac

“Gözlem yapmayan bir gezgin kanatsız bir kuş gibidir.”  Moslih Eddin Saadi.


 “Sadece gezen yeni yollar keşfeder.” Norveç atasözü.

“Ön yargı, taassup ve dar görüşlülüğün en iyi tedavisi seyahattir.”  Mark Twain

“Seyahat etme mikrobu size bir defa bulaştıktan sonra artık tedavisi yoktur. Hayatımın sonuna kadar bu mikropla mutlu bir şekilde yaşayacağımı bilmek çok güzel bir duygu!” – Michael Palin

Saygı Kavramı İle İlgili Bilgilendirici Bir Metin Yazınız

 Saygı Kavramı İle İlgili Bilgilendirici Bir Metin Yazınız

 

Sosyal bir varlık olan insan başka insanlarla iletişim halinde olmak zorundadır. Çünkü her insan her şeyi  yapamaz. Herkesin farklı ilgileri, yetenekleri vardır. Bunun için başka insanlar ile bir arada yaşamaya, birbirimizi  sevmesek bile saygı duymaya mecburuz. Hayvanlardan farkımız sadece akıllı olmamız değil aynı zamanda saygılı insan olmamızdır da . Çünkü insanı insan yapan en önemli değerlerden biri de kendine ve çevresindeki insanlara nezaketli davranmak yani saygıda kusur etmemektir.


İnsan herkesi sevmek zorunda değildir. Herkes de sizi sevmek zorunda değildir ama herkes birbirinin özel yaşamına, sosyal yaşamına saygılı olmak zorundadır. Çünkü kimsenin yaşamına müdahale etmeye kimsenin hakkı yoktur. Saygı olduğu zaman insanlar arasındaki iletişim daha sağlıklı ve daha güçlü olur. Saygı olduğu zaman hoşgörü olur, farklılıkların bir bütün olduğunu anladığımız, insanları olduğu gibi kabul ettiğimiz zaman, bizi ilgilendirmeyen şeylere karışmadığımız zaman saygılı bir insan oluruz ve çevremiz tarafından sevilen, sayılan biri oluruz.

 

Saygının olmadığı ilişkilerde seviyesizlik hat safhadadır. Hani bir söz vardır ya “İnsanlarla münasebetin ateşle münasebetin gibi olsun, çok yaklaşma yanarsın, çok uzaklaşma donarsın. Yani insan ilişkilerinde mesafe ve saygı olmalıdır. Vıcık vıcık ilişkiler bir zaman sonra saygısızlığı doğurur ve bu da huzursuzluğa, kavgaya neden olabilir. Kimi insanlar karşıdaki kişi ya da kişilerin iyi niyetini anladığı zaman hemen saygısız olmaya ve o iyi niyeti istismar etmeye çalışır. Oysa bu son derece çirkin bir davranıştır. Nuri Bilge Ceylan da şunu der: “Bizim toplumda mütavazilik hiçbir zaman gerçek değer olmamıştır. Bir ortamda mütevazi olmaya başlarsınız, saygı hemen azalmaya başlar, hissedersiniz.” Yani herkes birbirine önce saygılı olmayı öğrenmelidir. Ben iyiyim hadi gel sırtıma çık demek değildir iyi niyet. Saygılı olmak, farklılıkları bütün olarak görmek ve iyi niyeti kötüye kullanmamaktır.


Kendini bilen insan aynı zamanda haddini bilen insandır da. Haddini bilenler de nerede, nasıl davranacağını bildiği için saygıdeğer, saygıyı benimsemiş kimselerdir. Bunun için aile içinde, iş ortamında kısacası her yerde saygılı olunmalı, saygı gerçek bir üst değer olmalıdır bizim toplumumuzda.