dil sorunları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
dil sorunları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Dil Bozuklukları 3

ç. Tutukluk
Söz söylerken bir hece üzerinde takılıp birkaç defa tekrarlanarak söylenir. Bu kusur, düşüncede kararsızlık, herhangi bir heyecan, sıkılganlık veya bir sinir bozukluğundan ileri gelebilir.
Boğumlanma organları üzerinde hareketi sağlamak, bu hareketi biraz abartılı bir yavaşlıkla düzenli bir boğumlanmayla yapmak, bir şiirin ölçüsünü göz önüne alarak okumak ve düşüncelerini belirterek konuşmaya çalışmak yoluyla bu kusurun önüne geçilebilir. (Şenbay, 2000, s. 54-55)
Bu kusurun düzeltilmesi için sürekli ve düzenli bir şekilde çalışmak gerekir. Söylenmesi oldukça zor olan bazı anlamsız cümleleri ezberleyerek bunlar üzerinde yüksek sesle alıştırmalar yapmak, olumlu sonuçlar doğurabilir. Telâffuz hatalarının düzeltilmesinde tekerlemelerden büyük ölçüde yararlanılır.
  • Ø Bir peltek büyük baba, peltek konuşan peltek torununu pelteklikten kurtarabilir mi?
  • Ø Dövme düşmanın kapısını parmakla, döverler kapını tokmakla.
  • Ø Bir berber bir berbere bre berber beri gel diye bar bar bağırır.
  • Ø Kırk kırık küp kırkının da kulpu kırık kara küp.
  • Ø Sen seni bil, sen seni, bil sen seni, bil sen seni, sen seni bilmezsen patlatırlar enseni.
  • Ø İbişle Memiş mahkemeye gitmiş, mahkemeleşmiş mi, mahkemeleşmemiş mi?
  • Ø Bu yoğurdu sarmısaklasak da mı saklasak sarmısaklamasak da mı saklasak. Bu yoğurdu mayalamalı mı da mı saklamalı, mayalamamalı da mı saklamalı.
  • Ø Değirmene girdi köpek
                   Değirmenci çaldı kötek

                   Hem kepek yedi köpek

      Hem kötek yedi köpek 

Kekemelik(TIKLAYIN>>>>>)
atlama(TIKLAMA>>>>>>)
Tutukluk(TIKLAMA>>>>>)

Başlıca Dil Bozuklukları

Başlıca Dil Bozuklukları şunlardır;
A)kekemelik
B)Atlama
c)Pelteklik
Ç)Tutukluk

            a. Kekemelik

Kekemelik seslerin, hecelerin, sözcüklerin söylenmesinde ya işitilebilir ya da sessiz tekrar ve uzatmalar biçiminde, sözlü anlatımının akıcılığındaki bozukluk olarak tanımlanabilir. Bu bozukluklar, sıklıkla kişinin heyecan, gerilim, korku, utanma, sıkılganlık, rahatsızlık gibi duygularının belirtisidir. Bazen bu bozukluklar, konuşma organlarının hareketleriyle ilgili ya da ilgisiz görülmektedir.
“Bu önemli kusur, söz söylerken birdenbire duraklama, çoğunlukla buna katılan yüz buruşturması ve gerilme hareketi ile hecelerin tekrarlanmasından ibarettir. Kelimelerin boğumlanması ile soluğun çıkışında bir uyum olmamasından ileri gelir. Kekemeler soluk aldıkları veya pek geç soluk verdikleri sırada konuşurlar.” (Şenbay, 2000, s. 55)
Kekeleyen çocuk gözlerini kırpıştırırken çocuğun bu sırada yüz ifadesinin değiştiği, renginin karardığı görülür. Genellikle yanakları şişer, dudakları uzar. Bu sırada, çocuk sanki boğulur gibidir.
Kekemelik en çok 2 ila 5 yaşları arasında görülür. Okul öncesi nüfusun yaklaşık %15 kadarlık bir oranında kekeme çocuk mevcuttur.
Çocukların çoğunlukla 2,5 ila 3,5 yaşları arasında kekelemelerinin nedeni, özellikle heyecanla dillerini birbirine karıştırmalarından kaynaklanır. Sözcük dağarcığı kısıtlı olmasına karşın, çok şey söylemek isteyen çocuk, konuşmada zorluk çeker ve sonuç olarak kekeler.
Çocuğun kekeme olmasında etkili olan bir başka faktör de ilgide yetersizlik ve sevgi göstermede çocuklar arasında ayırım yapmaktır.
Bazı çocuklar, kekemeliğin istenilmeyen ve rahatsız edici bir durum olduğunu algılayamazlar. Bunlar, kekeleyen arkadaşlarının oyun  yaptığını zannederek onunla alay ederler. Bu tavır, kekeleyen çocuğun daha da çok kekelemesine neden olur.
Birçok uzman kekemeliğin doğuştan gelme bir kusur olduğunu kabul etmeyip büyük bir sinir bozukluğu sonucunda ortaya çıktığını ileri sürer. Bluemel’e göre, kekemelik önemli olmayıp sadece deneme-yanılma dilidir. Okul öncesi dönemdeki çocuk bağımsız olmak ister; evdeki disiplin çocuğu isyancı yapar ve bu onun daha çok kekelemesine yol açar. Ayrıca haberleşmede uğradığı düş kırıklığı ve sosyal ilişki kurmada endişeli oluş da çocuğu kekemeliğe sevk eder.
Kekemelik, diğer söyleyiş kusurları gibi düzeltilebilen bir kusurdur. Bunun için ana-babaların çocuklara müdahale etmemesi, konuşma sırasında “Yavaş konuş..., Sesleri uzatma...” gibi olumsuz pekiştireçler vermemesi, çocuğu sabırla ve dikkatle dinlemesi gerekir.
B)Atlama (TIKLAYINIZ>>>>>>>>>>)
c)Pelteklik(TIKLAYINIZ>>>>>>>>>)
Ç)Tutukluk(TIKLAYINIZ>>>>>>>>>>>)

Yrd.Doç.Dr. Mehrali Calp