Ölüm ve Umut

Her gün ,her saat her dakika kısacası geçen her zaman diliminde bizleri anlatamayacığımız derecede bir  zaman boşluğuna sokar ne yapacağımızı nelerle karşılaşacağımızı bilmediğimiz bir evreye  ..

Neden yaşarız? Yada ne önemi var ? doğarız,yaşarız,büyürüz  ve en sonunda ölürüz. Elimize gelen şey ne ki?  Hepimizin sonu musalla  taşımızın üstünde gezen  beyaz meleklerden  ibaret değil mi ?    Ya da   ‘’ mezar’’    diye tanımladığımız  ölümün sembolü olarak  kalıplaşmış o yer..   Unutmayın! Öleceğimiz gerçeği hayattaki bildiğimiz, kabullenmek istemediğimiz o gerçek şeydir. Yaşantımız boyunca ilerleyip sonuna geldiğini bilmek .. Masal gibi hayatınız bir anda siyah  bulutlarla örtülüp ,ölümün siyah gölgesinin üzerine  gelmesinden çok korkarsınız  iste o zaman Azrail size sorusunu sorar ‘ öleceğini bilmiyor muydun  ’ demez mi ? Her güzel şeyin bir sonu olduğunu, yaşadığın hayat boyunca acı ,keder ,mutluluğun  gelip geçici şeylerden ibaret olduğunu bilmiyor muydun ? İşte o zaman bedeninizin soğuk toprakla birleştiği  ruhunuzun sizden kopmak için can attığı an gelir.

Ölümün silik gölgesini belirginleştiği   alacakaranlıklarının  sizi içine çektiği  iki han  kapısıyla karşılaşırsınız ..ruhunuzun   en uzun  sürede kalacağı yer işte o iki kapıdan birisi olcaktırr..

Gülan Baki

2 yorum:

Deneme