Peygamber Efendimizin Merhamet İle İlgili Hadislerini Araştırınız ve Sınıfta Konuşunuz.
Alemlere rahmet olarak gönderilmiş
olan Hz Muhammedi el emin kişiliğin
yanında çok ama çok merhametli bir Peygamberdi. O merhameti ile Müslümanlığın
yayılmasını sağlamıştır. İşte bizler böyle bir Peygamber’in ümmetiyiz. Bize
düşen de onun yolundan gitmek, tevazu sahibi olmak ve merhametli olmaktır.
Efendimizin merhamet ile ilgili hadisleri şunlardır:
“ Efendimiz (s.a.v.) “Her
ağacın bir meyvesi vardır. Kalbin meyvesi de çocuktur. Allah çocuğuna merhamet
etmeyene merhamet etmez. Beni yaşatan Allah’a yemin ederim ki, cennete ancak
merhametliler girer.” buyurdu. Biz “Ey Allah’ın Resulü, hepimiz
(çocuklarımıza) merhamet ederiz.” dedik. Bunun üzerine o şöyle
buyurdu: “Sizden birinizin merhameti, yanındakilere merhamet etmesi
değildir, asıl merhamet tüm insanlara merhamet etmesidir.”
“Allah, mahlûkatı yarattığı vakit;
kendi nezdinde arşın üstünde bulunan kitabına “Rahmetim, gazabıma üstün
geldi” diye yazdı.”
Müminler birbirlerini sevmede,
birbirlerine merhamet etmede ve birbirlerine şefkat göstermede tek bir vücut
gibidir. O vücudun bir organı acı çektiğinde, bedenin diğer organları da
uykusuzluk ve yüksek ateşle bu acıyı paylaşırlar.”
“Allah, yeri ve gökleri yarattığı
gün yüz rahmet yarattı. Her bir rahmet, yerle gök arasını dolduracak kadardır.
Bu yüz rahmetten yeryüzüne bir tek rahmet indirdi ki, bu sayede anne yavrusuna,
yabani hayvanlar ve kuşlar da birbirine merhamet ederler. Kıyamette ise O, bu
rahmetin tamamı ile kullarına merhamet eder.”
“Ben lanetçi olarak gönderilmedim.
Ben ancak rahmet olarak gönderildim.”
“Allah rahmetini yüz parçaya
ayırdı. Doksan dokuzunu kendi yanında tuttu, bir parçasını ise yeryüzüne
indirdi. İşte bu bir parça rahmet sebebiyle bütün canlılar birbirine merhamet
ederler. Hatta kısrak (emzirirken) yavrusuna basıp da zarar verir korkusuyla
ayağını kaldırır.”
“Ben bazen uzatmak niyetiyle namaza
başlarım. Fakat bir çocuğun ağlayışını duyar ve annesinin ona düşkünlüğünü
bildiğim için namazı kısa tutarım.”
“Allahım! Bizi bağışla, bize
merhamet eyle, bizden razı ol, (amellerimizi) kabul eyle, bizi cennetine koy,
bizi cehennemden kurtar ve bizim her halimizi ıslah eyle.”
“Merhametlilere Rahman merhamet
eder. Siz yeryüzündekilere merhamet edin ki göktekiler de size merhamet
etsin!”
“Allah şu üç özelliği taşıyan
kimseye himayesini artırır ve onu cennetine koyar:
Güçsüzlere yumuşak davranmak, ana
babaya şefkat etmek ve elinin altında bulunanlara iyi muamele etmek.”
Efendimiz (s.a.v.): “Bir adam
yolculuktayken susadı ve bulduğu bir kuyuya inip su içti. Çıktığında, dili
dışarda, hızlı hızlı soluyan ve susuzluktan nemli toprağı yalayan bir köpek
gördü. Adam: ‘Anlaşılan bu köpek de tıpkı benim gibi susuzluk çekmiş!’ dedi
ve hemen kuyuya inerek pabucu ile su çıkarıp köpeğe içirdi. Bunun üzerine Yüce
Allah, onu bağışladı.” buyurdu.
“Merhamet edin ki, size de merhamet
edilsin. Bağışlayın ki, Allah da sizi bağışlasın.”
“ Enes b. Mâlik’in (r.a.) torunu Hişam anlatmaktadır: ‘Dedem Enes b. Mâlik ile birlikte Hakem b. Eyyüb’un mahallesine girdim. Bir de gördük ki, bazıları bir tavuğu (hedef olarak) dikmiş, ona atış yapıyorlardı. Bunun üzerine Enes: “Resulullah hayvanların bu şekilde tutularak öldürülmesini yasakladı” dedi.
0 Comments:
Yorum Gönder
Deneme