Öğretmene Verilen Değer İle İlgili Kısa Hikaye Örneği

 Öğretmene Verilen Değer İle İlgili Kısa Hikaye Örneği




Emrah Öğretmen çalıştığı köy okulunda işini hakkı ile yapan, her bir velinin sorununu tek tek dinleyen, öğrencilerin sorunlarını çözmek için canını dişine takan genç bir okul müdürüydü. Sarı saçları, mavi gözleri ile hem yakışıklı hem de güzel kalpli olan Emrah Öğretmen köylünün gözdesi, en değerlisiydi. Evli ve iki çocuk babası olan öğretmenimizin eşi Selma Hanım da sınıf öğretmeni olarak aynı okulda görev yapıyordu. Sivas’ın güzel ve şirin bir köyünde öğretmenlik yapıyordu bu güzel insanlar. 

Selma Öğretmen ise simsiyah saçları olan, yemyeşil gözleri olan uzun boylu güzel yüzlü ve güzel kalpli bir öğretmendi. Karı koca köylünün hem ahlaken çok beğendiği, hem de görevlerini hakkı ile yerine getiren öğretmenleri olduğu için çok kıymetlilerdi. İkisi de çok çalışıyor  yeri geldiğinde yoksul öğrenciler için kendi ceplerinden masraf etmekten asla çekinmiyorlardı. Çünkü bu ikili öğretmenliğe gönül vermiş, içinde çocuk sevgisi bitmez tükenmez bir hazineydiler. Köyden biri hastalansa hemen Emrah Öğretmenin arabası ile şehir merkezindeki hastaneye götürülür, köyden birinin şehir merkezinde acil bir işi çıksa hemen Emrah Öğretmen ve eşi bir çözüm yolu bulurdu.

 Biri altı biri sekiz yaşında iki tane de çocukları vardır. Büyük olan çocuğun adı Aynur küçük olan çocuğun adı ise Asumandı. İki tane şirin mi şirin güzel kızlardı çocukları da. Bir gün Selma Öğretmen dersteyken nöbetçi öğretmenlerden Tayfur Bey Selma Hanımın sınıf kapısını çaldı ve Selma Hanım’a öğretmenler odasına gelmesini rica etti. Selma Hanım hemen öğretmenler rodasına gittiğinde eşi Emrah Bey yerde bayılmış olarak duruyor, yanın da diğer öğretmen hanımlar ve öğretmen beyler onu ayıltmaya çalışıyordu. 

O gün Emrah Öğretmen Tayfur Bey’in arabası ile Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Hastanesi’ne getirildi. Hemen hastaneye yatırılan başından emar (mr) çekilen Emrah Bey için durum ciddiydi. Doktor Hanım Emrah Bey’e durumunu güzelce anlatmış ve beyninde tümör olduğunu söylemişti. Bu olayı duyan öğretmen üzülmüş, tüm köy halkı çok ama çok üzülmüş ve en çok üzülen de elbette Emrah Bey’in biricik eşi Selma Hanım olmuştu. Köylüsü için elinden gelen her türlü fedakarlığı yapmış olan Emrah Öğretmen için köylü boş kalır mıydı hiç. Emrah Öğretmeni mutlu etmek için her gün evine doğal gıdalardan yapılmış yemekler gönderiliyor, hoş muhabbetler ediliyor ve öğretmeni mutlu etmek için köy halkı elinden geleni fazlası ile yapıyordu. Bu arada öğretmen işine devam ediyor ve köy halkı da ona moral vermek için çok mücadele ediyordu. 

Emrah Öğretmen için hayat devam ediyor ve köy halkının onu ne kadar çok sevdiğine şahit oluyor ve hem gururlanıyor hem de üzülüyordu. Ne güzel insanlara hizmet etmişim diye de mutlu oluyordu. Günlerden bir gün yine Emrah Öğretmen kontrol için hastaneye gittiğinde beynindeki zararlı olan tümör iyi hale gelmiş ve Emrah Bey yaşam savaşını kazanmıştı. Tüm bunlar eşinin, köylüsünün ona olan sevgisi, ona verdiği değer sayesinde olmuştu. Sevgi ve değer bazen en kötü hastalıklara bile çare olurdu. Hele de bir sevilecek kişi, emek edilecek kişi, değer verilecek kişi aydın bir öğretmense  iş başka bir hale gelirdi.

0 Comments:

Yorum Gönder

Deneme