Bugünkü Tavuk Yarınki Kazdan İyidir Atasözü İle İlgili Konuşma


Bugünkü Tavuk Yarınki Kazdan İyidir Atasözü İle İlgili Konuşma

 

Az da olsa bugün elimizde bulunan bir nimet, imkan veya nesne büyük de olsa henüz elimize geçmemiş olandan daha iyidir. Zira beklenmedik bir engel çıkabilir ve ona ulaşmamız mümkün olmayabilir. Bunun için de atalarımız Bugünkü tavuk yarınki kazdan iyidir.” sözünü söylemiştir.

 

 

Sevgili öğretmenim, değerli arkadaşlarım

 Bu atasözü;  kazanılmış bir kazanç; beklenen ve umulan daha büyük bir kazanca feda edilemez manasında kullanılan bir sözdür. Örneğin; kış mevsimi geldiği zaman geçen yıldan kalan bir montumuz ve ayakkabımız olabilir. Yeni ayakkabı ve yeni montumuz olmadığı için ben yeni alacağım ne de olsa bunları götürüp bir yere vereyim mantığı doğru değildir. Belki ortaya bir engel çıkacak, elindeki para daha zaruri bir şeye gidecek ve yeni mont ve ayakkabı alamayacaksın. Onun için ilk önce sahip olduğun eşyaların değerini bil ve onu kullanmaya devam et. Vakti geldiği zaman da imkanın da varsa yeni mont ve yeni ayakkabıyı da alırsın.

 

 Yani hemen elindekinin kıymetini bilmezlik yapma, elindekine sahip çık önce sonra yeni isteklerin gerçekleşmesi için çalışırsın. Atasözünden anladığım ve anlatacaklarım bunlardır. Dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.

İçimdeki Müzik Kitabı İle İlgili Yazılı Soruları ve Cevapları

 

İçimdeki Müzik Kitabı İle İlgili Yazılı Soruları ve Cevapları


1) Melodi’nin doğuştan nasıl bir özrü vardır?

cevap: Melodi doğuştan spastik özürlüdür. Spastik özürlü demek; sinir sistemi ve dolayısıyla kasların düzgün çalışmamasından dolayı ortaya çıkan kasılma ve hareket engelliliğidir

2) Melodi kaç yaşına  kadar tek bir kelime dahi konuşamamıştır?

cevap: Melodi 11 yaşına kadar konuşamamıştır.

 3) Melodi’ye göre insanların neyin kıymetini bilmiyordu ya da neyin gücünün farkında değillerdi?

cevap: Kelimelerin gücünün farkında değillerdi.


 4) Melodi’nin en nefret ettiği kelimeyi yazınız?

cevap: Melodi’nin en nefret ettiği kelime ona özürlü denmesiydi. Bu kelime hoşuna gitmiyordu ve onun için de Melodi çok üzülüyordu.

 

5) Melody’e bakan ve onun her türlü bakımını sağlayan ve ona her şeyde yardım eden, onu hayata hazırlayan, onu çok seven ve ona her daimd estek olan bakıcısının adını yazınız.

cevap: Melodi’nin bakıcısının adı Bayan Violet Valencia’dır.

 

6) Okulda Melodi ile ilgilenen ve Melodi’ye elinden gelen her türlü desteği veren kişinin adı nedir?

cevap: Melodi'ye okulda destek olan kişinin adı Catherine’dır.

 

7) “Bazı insanlar dişlerine tel taktırır. Bazı insanlar bacaklarına tel taktırır. Bazıları için tel işe yaramaz bu yüzden tekerlekli sandalye ve yürüteçlere ihtiyaç duyarlar. Sadece bozuk dişlere sahip olduğun için şanslı bir kızsın. Bunu unutma.”  sözünü Melodi ile alay eden, onu küçümseyen kıza söyleyen kişinin adını yazınız.

cevap: Bayan Valencia

 

8)Melodi’nin annesi nasıl bir insandır? Kısaca açıklayınız.

Cevap: Melodi’nin annesi kızına inanmış, ona güvenmiş ve onu her şeyden çok sevmiştir. Ona sevgisini hissettirmiş fedakar ve cefakar bir annedir. Mücadeleci ve özverili bir annedir.

 

9)  “Eğer Melodi Brooks ilk turu geçebiliyorsa, sorularım demek ki çok zor değil “  ve Melodi’nin üzülmesine neden olan öğretmeninin adı nedir?

cevap: Dimming

 

10) Kitaptan çıkarılacak ana fikri yazınız.

cevap: herkes birer engelli adayıdır, engelli insanlar da toplumdan dışlanmaması gerekir. Ne kadar engelliler de olsalar yapabilecekleri engelsiz bireyler ile aynı olabilir. Engelli insanların topluma kazandırılması şarttır.

 

11) Kitapta sizi etkileyen ve aklınızda kalmış olan cümlelerden birkaç tanesini yazınız.

cevap: * Bazen insanlar adımı bile sormuyor, hiç önemi yokmuş gibi ama adım önemli. Benim adım Melody.

*Hayatımda hiçbir öğretmen sınıfta biriyle konuşuyorum diye beni uyarmamıştı! Bu dünyadaki en güzel duygu olabilirdi! Diğer çocuklar gibi hissediyordum.

* "Sessizlik nasıl bu kadar gürültülü olabilirdi?"

* "Beni bıraktılar." "Ve kaybettiler!

*Vücudunun nasıl göründüğü ile beyninin nasıl çalıştığı arasında bir bağlantı yoktur. "

Babadan Mal Kalır Adamlık Kalmaz

 

Babadan Mal Kalır Adamlık Kalmaz


Babası ölen kişiye miras kalabilir ama kişinin kendi kazanması gereken adamlık, olgunluk, erdem ve fazilet gibi değerler miras olarak kalmaz. İyi huylar, güzel ahlak, bilgi ve saygınlık kişinin kendi çabaları ile elde edebileceği şeylerdir. Bunun için de atalarımız babadan mal kalır, adamlık kalmaz sözünü söylemiştir.


İnsanın insan olarak kalabilmesi için, insanlığın inceliklerini öğrenmesi için kendini geliştirmesi ve olumlu yönde değiştirmesi gerekir. Babanız çok zengin olabilir, size  büyük bir miras bırakabilir ama sizin iyi bir insan olmanız sizin seçimleriniz ile sizin çabalarınız ile ilgilidir. Çünkü babadan mal kalır ama adamlığı kişi hak ederek öğrenir. Bunun için gayret etmesi gerekir. İyi insan olması, adaletli, erdemli insan olması gerekir. Sadece baba parası ile, baba mirası ile hava atmak, kişiliğini geliştirecek en ufak bir iyileştirme yapmamak kişiyi değerli kılmaz. Kişiyi değerli kılan güzel ahlakı, insanlığı, erdemliliğidir.

 

Adam olmak için okumak gerekir, okuduklarını hayatta uygulamak ve örnek bir insan olmak gerekir. Böyle olursa kişi değer görür, sevilir, sayılır ve toplum içinde elle gösterilir. Yani önemli olan kişide şahsiyet olmasıdır. Para insanı değerli  kılmaz. İnsanı değerli kılan şey üslubu, toplum içindeki hal ve hareketleri, merhameti, yardımseverliği ve insanlığıdır.

Bilen Bilir Bilmeyen Aslı Var Sanır ve Beylik Çeşmeden Su İçme Atasözlerinin Anlamı

 

Bilen Bilir, Bilmeyen Aslı Var Sanır ve  Beylik Çeşmeden Su İçme Atasözlerinin Anlamı

 

 Bilen bilir, bilmeyen aslı var sanır: Bir kişi bir şey duyduysa o ancak bir söylentidir, doğruluğu belirsiz, gerçekliği de şüphe götürür. Konuşulan bir olayın aslının olup olmadığını ancak gören bilir, görmeyen ancak söylenenleri duyanlar ise dedikoduları gerçekmiş gibi kabul ederler. Bunun için de atalarımız bilen bilir, bilmeyen aslı var sanır sözünü söylemiştir. Bunun için duyduğumuz her şeye, konuşulan her şeye hemen inanmalıyız. Çünkü duyulan şeyler kimi zaman yalandır, yarı doğru yarı yanlış da olabilir.

 

Beylik çeşmeden su içme: Devlet işlerine yanaşmak tehlikelidir. Küçük bir hata çok büyük sonuçlara yol açabilir. Devlet akla gelmeyecek bir açıdan olaya bakarak kişinin altından kalkılamayacak büyük bir sorumluluk altına sokabilir. Bu yüzden devletle ilişki kurulurken dikkatli olunmalıdır. Resmi işlere yanaşmak tehlikelidir. Hükümet, hatıra hayale gelmeyen bir noktadan size büyük sorumluluk çıkarır. Abartılarak denilebilir ki devletin kamuya hizmeti için yaptırdığı çeşmeden su bile içmeyiniz. Bunun için de atalarımız beylik çeşmeden su içme sözünü söylemiştir.

Kaşağı Kitabında Geçen Alıntılar

 

Kaşağı Kitabında Geçen Alıntılar

 

Yalan söylemenin ne büyük kötülük ve telafi edilemez pişmanlık yaratacağını oldukça iyi bir şekilde anlatır. Ömer’in Hasan’a attığı iftira Hasan’ı hasta eder ve Hasan ölür. Ömer pişman olsa da iş işten geçmiştir.

Kaşağı kitabında geçen alıntılar:


“Dünyada en çok ve taparcasına sevdiğim tek insan annem.”

“Anılarım sanki sadece kader ve üzüntü için yapılmış.”

Anılarım sanki sadece kader ve üzüntü için yapılmış.


“Aklına mezar ve toprak geldi. Orası kim bilir ne kadar karanlıktı. Tıpkı derin ve susuz bir kuyu gibiydi.”

“Kalbimin içinde büyük bir sızı büyür, büyür.
Yüreğimi acıtır.”

“Ah, on beş sene önceki çocukluk ve şimdiki ben Tatsız, sevinçsiz, sevgisiz, aşksız ve heyecansız, her şeysiz, boş bir hiçten daha boş geçen yorgunluk dolu soğuk hayat Şimdi karmakarışık amaçlarla, hırslarla, gerçekte değersiz olan ulaşılması uzak arzularla; kısacası sersemliğin bir özeti olan nedensiz ve dayanılmaz kararsızlıklarla yaralanan ruhum, kalbim ve iç dünyam Şimdi sanki henüz bu gece görülmüş bir rüya gibi, daha on beş saniye önce görülmüş bir rüya gibi verdiği mutluluk unutulamayan ve aslında gürültülü ve hüsran verici bir rüya olan bu fani hayat içinde kötü olmayan tek şey çocukluk ve anıları.”

“İnsanlar ne tuhaftır. Fikrine, ümidine, arzusuna muhalif bir şeye rastgelince hemen bozulur.”

“İnsanın hayvanlığı yemekle, insanlığı okumakla yaşar."

“Vatan ne Türkiye’dir Türklere, ne Türkistan Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan”

“Liyakât karşısında senin ne ilmin, ne fennin, ne edebin, ne malûmatın para eder, ne de tahsilin, iktidarın...”

“Bir şair, insanlara: "Kurbağalar gibi feryat etmeyiniz! diyor. Bu öğüt anlayan için ne kıymetli bir hazinedir. Dinle, sus.”

“Kendin için, kendi iyi olman ve şeytanın yalanlarına aldanmaman için dua et.


“Ben sana her zaman: – Fertlere ehemmiyet verme! demez miyim? Fertler uğraşmaya değmez. Fertler bir denizin dalgaları gibidir. Asıl olan denizdir; yani toplum... Dalgalar, yani fertler gelip geçici şekillerdir. Biraz felsefî fikri olan, dalgaların bazen büyük olmasına, bazen taşkın olmasına hiç önem verir mi?”

“Biz ordudan evvel milletin, Türklerin ahlakını düzeltmeliyiz. Namuslu ruhlar, milliyetini idrak etmiş bilinçli beyinler, lekesiz vücutlar yetiştirmeliyiz.”

Martıya Uçmayı Öğreten Kedi Kitabı İle İlgili Yazılı Soruları ve Cevapları

 

Martıya Uçmayı Öğreten Kedi Kitabı İle İlgili Yazılı Soruları ve Cevapları

 

1) Kengah adlı martı ne yüzünden zehirlenmiştir?

İnsanların denizi kirletmesi yüzünden petrol martının  kanatlarına yapışmış ve martıyı zehirlemiş. Martı da bunun yüzünden hayatını kaybetmiştir.


 2) Martı ile Zorba’nın tanışması ve dostluğu ne zaman başlamıştır?

cevap: Kengah adlı Martı şişman ve kara renkli kediyi Pelikan’ın elinden kurtarmıştır. Zorba adlı kedi ile Martının dostluğu da bu şekilde başlamıştır.

 

3) Martıların en çok sevdiği yiyecek nedir?

Cevap: Martılar küçük balık yemeyi çok severmiş.

 

4) Kengah adlı martının rengi nedir?

cevap: Kengah adlı martının rengi gümüş rengidir.

 

5)  Zorba adlı şişman Kara Kedi nerede doğmuştur?

Zorba adlı şişman Kara Kedi limanda dünyaya gelmiştir.

 

6) Kitapta geçen kedi adlarına üç tane örnek veriniz

Cevap: Sekreter, Albay, Profesör

 

7) Kitapta geçen yaşlı denizcinin adı nedir?

Kitapta geçen Yaşlı Denizcinin adı Haryy’dir.

 

9) Kitapta geçen yaşlı denizcinin bulundurduğu eşyaları ve bu eşyalardan   kaç tane bulundurduklarına beş tane örnek veriniz.

Cevap: Cüceler için 7 adet frak

En yoğun sislere meydan okumuş 245 gemici feneri

Savanı seyreden içi doldurulmuş 2 zürafa

Ünlü yazarlara ait 17 yazı makinesi

Öfkeli kaptanlar tarafından ezilmiş 12 telgraf aygıtı

 

10) Kedi ve arkadaşları ölen martıyı nereye gömmüşlerdir?

Cevap: Bir kestane ağacının dibine gömmüşlerdir.

 

11) Kitapta insanlarla ilgili geçen iki alıntı söz yazınız.

cevap: "Ne yazık ki insanların sağı solu belli olmaz! Sık sık, iyi niyetlerle yola çıkıp en kötü felaketlere neden olurlar. "

"İnsanların işi ne kadar güç. Biz martılar, dünyanın her yerinde aynı biçimde çığlık atarız," diye bağırdı bir gün Kengah, uçuş arkadaşlarından birine. "Haklısın. En şaşırtıcı olan da, arada bir kendi aralarında anlaşmayı başarabilmeleri," diye yanıtladı arkadaşı.”

 

12) Zorba Martıya hangi konuda söz vermiştir?

cevap: Zorba Martıya yavrusuna bakacağı ve ona uçmayı öğreteceği konusunda söz vermiştir.

 

13)  Zorba, Martının yavrusuna ilk başlarda ne yedirmiştir?

Cevap: Sinek

 

14) Yavru doğduğunda zorbaya ne diye seslenmiştir?

cevap: Anne, anne çok acıktım diye seslenmiştir.

15)  Kediler martının yavrusuna ne isim vermişlerdir.

cevap: Kediler martının yavrusuna Şanslı adını koymuşlardır.

 

16) Zorba martıya uçmayı kimin sayesinde öğretmiştir?

Cevap: Minnoş’un sahibi olan bir insanın sayesinde öğretmiştir.

 

17) Kitaptan çıkarılacak ana mesaj nedir?

Farklılıklarımıza saygılı olmalıyız, ön yargıdan uzak durmalıyız. Denizlerimizi kirletmemeliyiz, sevgi her şeyin ilacıdır ve sevgi ve merhamet her yaraya merhem olur.

 18) Martıya Uçmayı Öğreten Kedi adlı kitabın yazarı kimdir?

Cevap: Luıs Sepulveda