Kaşağı Kitabında Geçen Alıntılar

 

Kaşağı Kitabında Geçen Alıntılar

 

Yalan söylemenin ne büyük kötülük ve telafi edilemez pişmanlık yaratacağını oldukça iyi bir şekilde anlatır. Ömer’in Hasan’a attığı iftira Hasan’ı hasta eder ve Hasan ölür. Ömer pişman olsa da iş işten geçmiştir.

Kaşağı kitabında geçen alıntılar:


“Dünyada en çok ve taparcasına sevdiğim tek insan annem.”

“Anılarım sanki sadece kader ve üzüntü için yapılmış.”

Anılarım sanki sadece kader ve üzüntü için yapılmış.


“Aklına mezar ve toprak geldi. Orası kim bilir ne kadar karanlıktı. Tıpkı derin ve susuz bir kuyu gibiydi.”

“Kalbimin içinde büyük bir sızı büyür, büyür.
Yüreğimi acıtır.”

“Ah, on beş sene önceki çocukluk ve şimdiki ben Tatsız, sevinçsiz, sevgisiz, aşksız ve heyecansız, her şeysiz, boş bir hiçten daha boş geçen yorgunluk dolu soğuk hayat Şimdi karmakarışık amaçlarla, hırslarla, gerçekte değersiz olan ulaşılması uzak arzularla; kısacası sersemliğin bir özeti olan nedensiz ve dayanılmaz kararsızlıklarla yaralanan ruhum, kalbim ve iç dünyam Şimdi sanki henüz bu gece görülmüş bir rüya gibi, daha on beş saniye önce görülmüş bir rüya gibi verdiği mutluluk unutulamayan ve aslında gürültülü ve hüsran verici bir rüya olan bu fani hayat içinde kötü olmayan tek şey çocukluk ve anıları.”

“İnsanlar ne tuhaftır. Fikrine, ümidine, arzusuna muhalif bir şeye rastgelince hemen bozulur.”

“İnsanın hayvanlığı yemekle, insanlığı okumakla yaşar."

“Vatan ne Türkiye’dir Türklere, ne Türkistan Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan”

“Liyakât karşısında senin ne ilmin, ne fennin, ne edebin, ne malûmatın para eder, ne de tahsilin, iktidarın...”

“Bir şair, insanlara: "Kurbağalar gibi feryat etmeyiniz! diyor. Bu öğüt anlayan için ne kıymetli bir hazinedir. Dinle, sus.”

“Kendin için, kendi iyi olman ve şeytanın yalanlarına aldanmaman için dua et.


“Ben sana her zaman: – Fertlere ehemmiyet verme! demez miyim? Fertler uğraşmaya değmez. Fertler bir denizin dalgaları gibidir. Asıl olan denizdir; yani toplum... Dalgalar, yani fertler gelip geçici şekillerdir. Biraz felsefî fikri olan, dalgaların bazen büyük olmasına, bazen taşkın olmasına hiç önem verir mi?”

“Biz ordudan evvel milletin, Türklerin ahlakını düzeltmeliyiz. Namuslu ruhlar, milliyetini idrak etmiş bilinçli beyinler, lekesiz vücutlar yetiştirmeliyiz.”

0 Comments:

Yorum Gönder

Deneme