Geçmiş dönemlerde bir köy varmış ve bu köyün yakınından geçen bir su kaynağı var. İnsanlar tarlalarını, bağ ve bahçelerini bu su kaynağını kullanarak nöbetleşe sularlarmış. Bu kaynak köyün tek sulama suyu olduğu için nöbetleşe kullanılınca köyün su ihtiyacını ancak karşılayabiliyormuş. Bu şekilde bir sıra olması sebebiyle köyde kimin hangi günlerde kaç saat suyu kullanacağı herkes tarafından bilinir ve saygı gösterilirmiş.
Çoğu zaman çoğu yerde karşılaştığımız kurnaz, açıkgözlerden biri de bu köyde yaşarmış. Bu adamın tarlası ırmağa yakınmış ve herkes gibi sırası geldiğinde ırmaktan tarlasını sularmış. Fakat açgözlü adam bununla yetinmeyip ırmak ile tarlası arasına gizli bir su yolu kazmış. Kimsenin fark etmemesi için de bu kanalın üzerini tahta vb. malzemelerle kapatıp üzerine de saman balyaları yığmış. Bu sayede diğer zamanlarda, başkalarının suladığı zamanlarda da saman yığınlarının altından kendi tarlasına su alırmış.
Yazın kurak zamanlarında herkesin tarlası sararıp solarken onun tarlası yemyeşil kalırmış. Tarladaki sulama havuzunun suyu da hiç ekslmeden dururmuş. Köylü bu vaziyetin normal olmadığını anlamış ve durumu araştırmaya karar vermiş. Çok geçmeden de kendini uyanık sanan bu adamın saman altından su yürüttüğünü anlamışlar.
Bu olay anlatıla anlatıla saman altından su yürütmek gizli kapaklı işler çevirmek manasında kullanılan bir deyim olmuştur.
şimdi anladım.
YanıtlaSil