Edebi Eser Neye Denir ?

 

Çok kez edebiyattan ve edebi eserlerden söz ederiz. Edebi eserlerin biçim ve türleri üzerinde dururuz, fakat bir eserin edebi olup olmadığını belirtmek gerektiği zaman bir takım zorluklarla karşılaşırız. Zira biçim ve tür eseri edebi kılmak için yeterli değildir. Sözgelişi bir roman biçim ve teknik özellikleri bakımından örneğine uygun bulunduğu halde, hiç de edebi bir eser olmayabilir. Yine bir tiyatro eseri, kabul edilmiş esaslara istediği kadar bağlı kalsın, eğer bunların dışında bir değer taşımıyorsa edebi bir eser sayılamaz. Nitekim bu tip eserlerden hiç biri edebiyat tarihlerine girmemiştir ve giremez de.

Diğer taraftan edebi olmak iddiasında bulunmayan, başka alanda yazılmış bir eser pek ala edebi bir eser olabilir. Özellikle tarih alanında yazılmış bir eserin ayrıca edebi bir değer taşıdığı çok görülmüştür.

Tüm bunlar bize şunu anlatmaktadır: bir eser edebi türlerden hangisine girerse girsin, biçim bakımından örneklerine ne kadar uygun olursa olsun, bir sanat değeri taşımıyorsa edebi bir eser değildir.

Bir eserin edebi olabilmesi için birtakım şartlar daha gerektir. Bunları başlıcalarını şöylece sayabiliriz:

  1.  Edebi eser, bir bilim şubesinde çalışanları değil, herkesi ilgilendirmelidir.

  2. Öğretim vb. gibi herhangi bir amacı olmamalıdır.
  • Yalnız zevklerini ya da fikri gelişmelerini arayan geniş bir okuyucu kitlesine hitap etmelidir.


  • Bu noktaları hemen şu biçimde tamamlamak gerekir: eğer, özel bir amaç gütmüş dahi olsa, eğer o amacın sınırlarını aşmış ya da onun meydana gelmesinden sonra da ortadan kalkmamışsa “edebi” bir eserdir. Tarih öğretmek için yazılmış bir eser [ yalnız iyi tarih öğreten ] bir eser olarak kaldığı müddetçe edebi bir eser değildir; fakat ondaki tarih bilgilerini tamamıyla aldıktan sonra okunuşundan yine bir zevk alınıyorsa, eser ayrıca bir sanat değeri de taşıyor demektir ki, edebi bir eser olur.

    Diğer taraftan çoğunluğun bazen tadına varamadığı ve fakat edebi olan eserler de vardır. Pek az insana zevk veren bazı şiirler vardır. Bu, onların edebi olmadığını ispatlamaz. Yeter ki, eser bir sanat değeri taşısın.

    Bütün bu açıklamalar bize edebi bir eserin nasıl olması gerektiğini basit bir biçimde göstermektedir. Ancak bunları bilmek, edebi bir eseri, edebi olmayan bir eserden ayırmak için kâfi değildir. Böyle bir ayırmayı yapa bilmek ancak okumakla kabil olur. Değerleri üzerinde birleşirmiş eserleri okumak suretiyle edebi zevkimizi yükseltmek en kestirme yoldur. Edebi zevki teşekkül etmiş bir insan için edebi bir eseri, edebi olmayan bir eserden ayırmak kadar kolay bir şey olamaz.

    Yrd.Doç. Dr. Mehrali Calp

     

     

    Related Posts:

    • Klasizim (Kuralcılık) Özellikleri: Klasizim 17. yüzyılda Fransa’da ortaya çıkmıştır. Akımın kuramcısı Boillea'dır. Bu akımda Eski Yunan ve Latin kaynakları esas alınmıştır. İnsan aklına ve mantığına çok önem verilmiştir. İnsan doğasına uya… Read More
    • Realizm (Gerçekçilik) Özellikleri: Realizm 19. yy’da romantizme bir  tepki olarak ortaya çıkmıştır. Akımın fikir süzgecinde August Comte’un pozitivist felsefesinin büyük etkisi vardır. Realist sanatçılar   eserlerinde gözlem ve belgel… Read More
    • Sözlü Edebiyat Sözlü Edebiyat dediğimiz dönem , Türklerin henüz yazıyı kullanmadıkları dönemdeki edebiyatıdır. Bu dönem edebiyatı yazı kullanılmadığından  sözlü olarak üretilmiştir. Bu dönem eserleri kulaktan kulağa yayılarak, dilden … Read More
    • EDEBİ ESERDE ÖZ VE BİÇİM SORUNU Her edebi eserde bir biçim ve bir öz düşünülür. Ancak biçimden tamamen ayrı bir öz ve özden tamamen ayrı bir biçim olamaz. Çünkü edebi eserlerdeki bu iki unsur birbirini devamlı olarak tamamlayıcı bir roldedir. Eserlerin i… Read More
    • Romantizm (Çoşumculuk)  Özellikleri Romantizm akımı  Almanya’da 18. yüzyılda Klasisizme tepki olarak doğmuştur. Romantizm Fransız İhtilalı’nın etkisiyle gelişim göstermiştir. 19.yy’dan sonra ise Fransa’da sistematik ilerleyerek … Read More

    0 Comments:

    Yorum Gönder

    Deneme