Dede Korkut Ve Nasreddin Hoca’nın Ortak ve Farklı Yönleri Hakkında Araştırma Yapınız

 

Dede Korkut Ve Nasreddin Hoca’nın Ortak ve Farklı Yönleri Hakkında Araştırma Yapınız


Her ikisi de halkın gönlünde taht kurmuş bilge kimselerdir. Her ikisi  de insanlara öğüt veriri ve yol gösterir. Dede Korkut Oğuz Türklerinin atasıdır. Nasreddin Hoca ise halkın günlük yaşamına dair öğretici nasihatler veren bir kişidir. Her ikisi de sözlü kültür geleneği içinde var olmuş ve anlatıları zamanla yazıya geçirilmiştir. Nasreddin Hoca Hikayeleri ve Dede Korkut Hikayeleri  halk tarafından kuşaktan kuşağa aktarılmaya devam etmektedir. 


Her ikisinin anlatıları da insanlığa evrensel mesajlar verir. İkisi de doğru, dürüst ve güvenilir olmak, adalet, erdem, akıl, hoşgörü, yiğitlik temalara değinmiştir. Nasreddin Hoca’nın fıkralarında daha çok mizah varken Dede Korkut Hikayelerinde daha çok  dualar, dilekler, kahramanlıklar vardır. Her ikisi de toplumun sorunlarına çözüm öneren kimselerdir. 


Dede Korkut hikayeleri destansı ve ciddi bir anlatıma sahipken Nasreddin Hoca fıkraları komik ama aynı zamanda düşündüren anlatımlardır. Dede Korkut Hikayelerinde kahramanlık, gelenek ve görenekleri, savaş gibi temalar işlenir. Nasreddin Hoca fıkraları ile ise günlük yaşamla ilgilidir ama bu fıkralar ince bir zeka gerektirir.

23 Nisan İçin Atatürk’e Teşekkür Mektubu

 


23 Nisan İçin Atatürk’e Teşekkür Mektubu


Ülkemin büyük kurucusu, büyük lideri sevgili Mustafa Kemal Atatürk,

Senin gibi bir devlet adamı, senin gibi bir eğitimci, senin gibi bir insan benim ülkemin kurucu olduğun için çok mutlu oluyorum ve bunun için de çok gururluyum. Ülkesinin gelişmesi için elinden gelen her türlü fedakarlığı yapmaktan çekinmeyen, hasta yatağında bile devlet sorunlarını kişisel problemi haline getiren büyük insan Mustafa Kemal Atatürk’üm.

 

Bize 23 Nisan Ulusla Egemenlik ve Çocuk Bayramını hediye ettiğin için sana minnet duyuyorum. Dünyada senden hiçbir lider yoktur ki ülkesinin çocukları için bayram ilan etsin.  23 Nisan günü hem meclisin açılması, hem de çocukların bayramı olması bizi çok mutlu ediyor. Bize bu kadar değer veren bir liderin olması bizim bu vatan için daha çok çalışmamızı sağlayacaktır. Sevgili Atatürk!


Şundan emin ol ki senin bize emanet ettiğin bu güzel cumhuriyet her zaman yeşermeye devam edecek, boy verecek ve koca bir çınar olarak yaşatılmaya devam edecektir. Milletin bağımsızlığına , milletin iradesine önem veren ve bu arada çocuklarını da unutmayan Mustafa Kemal’im. Sayende her yıl bayramımız oluyor. Ailemiz bu bayramlarda bizi en güzel yerlere götürüyor ve bayramımızı coşku ile yaşıyoruz ve yaşatmaya da devam edeceğiz ama senin gibi büyük bir lideri de asla ve asla unutmayacağız.

Yunus Emre’yi ve Onun Türk Diline Katkılarını Araştırınız.

 

Yunus Emre’yi ve Onun Türk Diline Katkılarını Araştırınız.


Yunus Emre;  on üçüncü yüzyılın sonu ile  on dördüncü yüzyılın başlarında yaşamış olan Türk halk şairi, düşünür ve aynı zamanda tasavvuf ile ilgilenen bir kimsedir. Yunus Emre Türkmen bir derviştir ve Anadolu'da Türk şiirinin öncüsü olarak kabul edilir. Yunus Emre Tabduk Emre'nin öğrencisidir. Eskişehir’de doğduğu ve öldüğü söylenir. Farsçanın yaygın olduğu bir dönemde sade Türkçe ile şiirler söylemiştir. Nazım biçimi olarak ilahiyi kullanmıştır. 


Şiirlerinde Allah sevgisini ve insan sevgisini işlemiştir. Şiirleri coşkulu olduğu için lirik bir şairdir. Şiirlerinde evrensel mesajlar vardır. Divan edebiyatından etkilenmiştir. Şiirlerinde hem hece ölçüsünü hem de aruz ölçüsünü kullanmıştır Divan ve Risaletün Nushiyye adlı eserleri vardır. Yunus Emre İslam hakkındaki görüşlerini Türkçe olarak dile getirmiştir. Yunus Emre’nin şiirleri hem dini özellik taşır hem de felsefi derinlik taşır. Yunus Emre halkın duygu ve düşüncelerini Türkçe olarak şiirlerinde coşkulu bir şekilde dile getirmiştir. 


Şiirlerinde halkın dili olan Türkçeyi kullandığı için edebiyat ile halk arasında kopukluk yaşanmamıştır. Şiirlerinde Türk dilinin zengin kelime hazinesinden faydalanan Yunus Emre çok sevilen bir şair olarak gönüllerimizde yer edinmiştir. Barış, hoşgörü, insan sevgisi, Allah sevgisi şiirlerinde işlediği temalardır.

En Son Gezdiğiniz Yere Ait Gözlemlerinizi Maddeler Halinde Defterinize Yazınız.

 

En Son Gezdiğiniz Yere Ait Gözlemlerinizi Maddeler Halinde Defterinize Yazınız.


En son gezdiğim bölge Karadeniz Bölgesiydi. Trabzon, Samsun, Rize, Sinop ve en sonunda  ise Bartın’ın Amasra ilçesinde gezdim ve Amasra muhteşem doğal güzellikleri ile beni büyüledi. Orada geçirdiğim güzel günler beni çok mutlu etti.  Amasra Kalesini gördüm. Bu kale Amasra’nın simgesiymiş. Kaleye çıktığım zaman ilçe harika görünüyordu. Kalenin içinde gezinti yaptık. Küçük Liman ve Büyük Liman, balıkçı tekneleri, kafeler ve restoranları gördüm. 


Çekiciler Çarşısına gittim ve oradan hediyelik ahşap ürünler aldım. Gürcüoluk Mağarasını gördüm, bu mağara doğa tutkunları için harika bir yerdi. Amasra Müzesi, Fatih Camii çok güzeldi. Oraya gittiğim zaman balık yedim, taze sebze ve deniz ürünleri ile yapılan Amasra salatasının lezzeti de bir başkaydı. Kestane şekeri yedim. Daha sonra ailemle birlikte tekne turu yaptık. Karadeniz2in mavi sularında tekne tutu yapmak çok keyifliydi. 


Küre Dağları Milli Parkına gittik ve orada yürüyüş yaptık. Gittiğim çok güzel yerlerden biriydi Amasra. Gitmenizi mutlaka öneririm. Bu şirin kasabaya yine gitmeyi düşünüyorum.

Mutlu Birey Nasıl Olunur?

 

Mutlu Birey Nasıl Olunur?


Yaşadığımız acı olaylar olabilir. Yeri gelir çok mutlu olduğumuz anlar olabilir. Bunlar doğanın içinde olan normal şeylerdir aslında. Çünkü her şey biz insanlar içindir. Mutluluk, acı, öfke, sevinç, pişmanlık vb gibi. Her zaman mutlu olamayabiliriz ama nasıl mutlu olacağımızı genle olarak belirlemek ise bizim irademizle alakalıdır. İrademiz dışında gerçekleşen şeyler bizi bağlamaz. Mutlu birey olmak için hem bedenen  sağlıklı olmak, hem ruhumuzun sağlıklı olması gerekir. Onun için de ilk olarak kişi kendini tanımalı ve kendini her hali ile kabul etmeyi bilmelidir. Kendi duygu ve düşüncelerini anlamak gerekir.


 Olumlu düşünmek kötümser düşünmekten uzak durmak gerekir. Elbette bazı durumlarda kötümser düşünmek iyi olabilir ama genel anlamda baktığımızda olumlu düşünmek kişiyi içten içe daha motive eder ve kişinin yaşadığı zorlukları daha iyi çözmesini sağlayabilir. Kişi kendine karşı da merhametli olmak çünkü kişinin kendi bedeninin de kendinde hakkı vardır diye düşünüyorum. Hatalarımızı kabul etmek, abartılı fedakarlıklarda bulunmamak, her şeyde ölçülü olmak kişinin mutlu olmasını sağlar. Aile, arkadaşlarla ve diğer sevdiklerimizi sosyal bağları koparmamak kişiyi mutlu eder. 


Anlaşılabilir ve ulaşılabilir amaçlar koymak ve o amaçlar için çalışmak, fiziksel sağlığımıza önem vermek ve bunun için egzersizler yapmak, yeterli ve dengeli beslenmek, stresle mücadele edebilmek, anın kıymetini bilmek, başka insanlara yardım etmek, hayvanları korumak ve kollamak, doğaya zarar  vermemek, empati kurmak, hayatta olduğumuza, sağlıklı olduğumuza şükretmek ve minnet duygusuna sahip olmak vb kişiyi mutlu eden etmenler arasında yer alır.

 

İnsan Karşısındakini Konuşarak Değil Dinleyerek İkna Eder

 

İnsan Karşısındakini Konuşarak Değil Dinleyerek İkna Eder


İnsan karşısındakini konuşarak değil, dinleyerek ikna eder sözünden hareketle müşterilerinizi ve çalışanlarınızı memnun etmek için neler yapabileceğinizi anlatan bir yazı yazınız...

İnsan karşısındaki konuşarak değil dinleyerek ikna eder. Çünkü dinlemek karşıdaki kişiye değer vermek, onu anlamak ve ona saygı göstermekle ilgili bir durumdur. Bunun için önce dinlemeyi bilmek gerekir. Müşterilerimle iletişim kurarken  öncelikle onların söylediği sözlere odaklanırım ve onların sözünü kesip kendimi ön plana çıkarmaya çalışmam. Konuşmak için değil anlamak için, yardımcı olmak için dinlemeyi tercih ederim. Kendimi müşterilerimin yerine koyar ve empati kurarım. Müşterilerimin sorunlarına hızlı ve etkili çözümler bulmaya çalışırım. Bu arada müşteriyi de  çözüm aşamasında bilgilendirmeye ve bilgileri günce tutmaya devam ederim. 


Müşterilerimin kişisel gereksinimlerini ön planda tutarım ve onlar için kişiselleştirilmiş çözümler sunarım. Müşterilerimin ger bildirimlerine değer veririm ve böylece onlarla aramdaki iletişimi de kaliteli ve samimi hale getirmiş olurum.Çalışanları mutlu etmek için şunları yapardım. Çalışanlarımla açık bir iletişim kurardım. Onların fikirlerini dinlerdim ve onlar üzerinde üstünlük kurmaya çalışmazdım. Mütevazi olurdum. Çalışanlarıma kendilerini  ifade etme fırsatı sunardım. Gerektiği zaman onları ödüllendirirdim ve böylece onların daha da azimle işlerine bağlanmasını sağlardım. Çalışanlarıma özel gelişim fırsatları sunardım. Örneğin; onların kariyerini daha iyi hale getirmek için elimden geleni yapardım.  


Çalışanlarımın ihtiyaç duyduğu  eğitimleri almasına yardımcı olurdum. Yeri geldiği zaman esnek olmasını bilirdim. Onlara güvenirdim, onları başka iş yerinde çalışan kişilerle kıyaslamazdım. Onların karşılaştığı sorunları dinler, sorunları halletmek için onlara yardımcı olacak  öneriler sunardım. Kısacası iyi bir dinleyici olurdum, esnek olurdum, ön yargılı olmazdım, hoşgörülü olurdum.