Günümüzde Unutulmaya Yüz Tutmuş Bayram Gelenekleri Nelerdir ve Bu Geleneklerin Sürdürülememe Nedenleri

 

Günümüzde Unutulmaya Yüz Tutmuş Bayram Gelenekleri Nelerdir ve Bu Geleneklerin Sürdürülememe Nedenleri


 Bayram alışverişi yapılıyor, bayram temizliği yapılıyor ama bayramda yapılan tatlılar  ve zahmet isteyen yemekler artık yapılmamaya başlandı ve insanlar hazırı tatlı almaya, hazır yiyecek almaya başladı ve işi daha kolay hale getirdi. Eskiden sık sık bayram ziyaretleri yapılırdı ve günümüzde bu bir yarışa döndü. 


İnsanlar evine biri gelsin istemiyor ve kimse evime gelmeden ben hemen gelecek olanların evine gideyim ki böylece bana gelmelerine gerek kalmasın düşüncesi başladı ve bu da bayramın maneviyatına ne yazık ki büyük zarar vermeye başladı. Mezar ziyaretleri azaldı. Bayram kartları atılmamaya başlandı. Çocuklara bile eskisi gibi harçlık verilmemeye başlandı. Bayramlarda anne ve baba ziyaretleri azaldı ve tatil yerlerine gidilmeye başlandı. Bayramın eski samimiyeti kalmadı ve insanlar eskisi kadar misafirperver olmamaya başladı. 


Bunun nedenlerine baktığımızda şunları söyleyebiliriz: Sosyalliğin azalmaya başlaması, bireyselliğin ve bencilliğin ön plana çıkması. büyük şehirlerde insanların  birbirini tanımaması ve tanıyamadıkları için de birbirlerine güvenmemesi ve bunun için de yüz yüze iletişimin azalması, ekonomik sorunlar, şehirleşme, aile yapısındaki değişiklikler bu geleneklerin sürdürülmeme nedenleri arasında yer alır.

Öğretmen Olmak Kitabında Geçen Alıntılar

 

Öğretmen Olmak Kitabında Geçen Alıntılar

 

Doğan Cüceloğlu’nun Öğretmen Olmak kitabında geçen alıntılar şunlardır:


"Sevgisizlik bir tür zehirdir.”

 “Öğretmenin tanıklığı önemlidir. Öğretmen neye tanıklık ederse o gelişir ve gerçekleşir. Dolayısıyla öğretmen, yaptığı tanıklıkla bir öğrencinin hayatını olumlu veya olumsuz yönde değiştirebilir.”

“Sen sevilmeye layıksın. Emek vermeye, zaman vermeye değersin...”

"Bence dünyada öğretmenlik gibi hiçbir meslek yok ki sadece bir saatlik bir dersle bile bir insanın kaderini etkileyebilsin".


"Bence dünyada öğretmenlik gibi hiçbir meslek yok ki sadece bir saatlik bir dersle bile bir insanın kaderini etkileyebilsin".

“Aristo, "insan sevmediği bir kimseden öğrenemez" der. Bu yüzden öğretmen, kendisinden her an etkilenen öğrencilerle bir gönül köprüsü inşa eder.”

“Fark ettim ki kalpten kalbe bir sohbet içinde olan kişiler, birbirlerini gürültülü ortamlarda da duyup anlayabilirmişler.”

“Bir öğretmenin en büyük gücü gözlem yapmaktır. Öğretmen, öğrenmek için sahip olduğu gözlem gücünü kullanır ve sürekli gözlem yapar.”

"Bir öğretmenin sahip olduğu değerler de bir ulusun geleceğini ve kaderini belirler."

“Eskiden bir öğretmen, çalıştığı okulun içinde bulunduğu mahalle ile bütünleşerek, o mahallenin sakinleriyle yaşayarak var olmaktaydı. Günümüzde ise zamanının çoğunu yollarda geçirerek vardığı bir okulda sadece öğretmenlik yapabilir.”


“ “Öğretmenlik yapan  “yüz” merkezlidir , öğretmen olan ise “ “CAN “ merkezlidir.”

“Bir insana ismiyle hitap etmenin ne kadar önemli olduğunu bilmek gerekir.”

Çocuk İle İlgili Beş Atasözü Bulunuz ve Anlamlarını Yazınız

 

Çocuk İle İlgili Beş Atasözü Bulunuz ve Anlamlarını Yazınız


Çocuklar ile ilgili atasözlerimiz vardır çünkü çocuklar dünyanın neşesi ve yaşamın anlamıdır. Bunun için de atalarımız çocuklar ile ilgili çok sayıda söz söylemiştir.

 Çocuğun yediği helal, giydiği haram: Çocuğun iyi beslenmesi için ne kadar para harcansa yerindedir ancak hor kullanacağı ve kısa zamanda da küçüleceği için pahalı kıyafetler giydirilmesi doğru değildir.


 Çocuğa iş, ardına sen düş: Çocuk gerek yaşı gerek bilgi ve becerisi sebebiyle bazı işlerin altından kalkamaz. Çocuğa yapamayacağı, üstesinden gelemeyeceği, belli bir sorumluluk gerektiren işi yükleyen kişi bu işin yapılıp yapılmadığını anlamak için arkasından gitmek zorunda kalır.

 Çocuk ekmeği dolapta bitiyor: Çocuk evin ihtiyaçlarının nasıl sağlandığının farkımda değildir. Her şey kendiliğinden oluveriyor sanır.


 Çocuk onuna kadar ekmekçi, yirmisine kadar ortakçıdır:  Çocuklar küçük yaşlarında anne ve babasından sadece yemek beklerler. Büyüdüklerinde ise onların her malına ortak olurlar.

 Çocuğun bulunduğu yerde dedikodu olmaz: Eğer bir yerde çocuk varsa bütün ilgiyi kendi üzerinde toplayacağından başka hiçbir şeyle hatta dedikoduyla bile ilgilenilemez. Bunun için de atalarımız çocuğun bulunduğu yerde dedikodu olmaz sözünü söylemiştir.

Harita Kaybolmak Kitabı İle İlgili Yazılı Soruları ve Cevapları

 

Harita Kaybolmak Kitabı İle İlgili Yazılı Soruları ve Cevapları


1) Haritada Kaybolmak kitabına göre birçok kişinin farkında olmadan yakalandığı hastalık nedir?

cevap: Coğrastrit

 2) Alt Kardeşlerin girdiği dükkanın adı nedir?

cevap:  Tuhaflıklar Dükkanı

 

3)  Kitapta adı geçen haptan bir kerede ondan fazla alınması insanda nasıl bir farklılık gösterirmiş?

 cevap: İnsanda hızlı ömür kaybına neden olurmuş.

 4) Rulo kağıtta ne yazıyordu?

cevap: Ateş, su, toprak

 

5) Rulonun içinden ne çıkmıştır?

cevap: Dünya Haritası

 6) Dünyadaki okyanusları büyükten küçüğe doğru sıralayınız?

cevap: Büyük Okyanus- Atlas Okyanusu- Hint Okyanusu- Kuzey Buz Denizi

 

7) Alt Kardeşlerde ilacı içtikten sonra ne gibi değişimler görülmeye başlanmıştır?

cevap: Boy uzama, hemen yaş alma, kilo alma,  sesin kalınlaşması gibi değişimler görülmeye başlanmıştır.

 8) Alt Kardeşlerin başına gelen gizemli olayda başlarına gelen en iyi olay  aşağıdakilerden hangisi olmuştur?

cevap: Araba kullanmayı öğrenmişlerdir.

 

9) Alt Kardeşlerin düşmanı kimlerdir?

cevap: Wrangel, Ted, Ned.

 10) Alt Kardeşler yaşlandıkça kime benzemeye çalışmışlardır?

cevap: Robinson Crusoe

 

11) Haritanın işaret ettiği gizemli sözcük nedir?

cevap: cevap: Ters döndür

 12) Alt Kardeşlerden dünyayı istenilen yönde döndürdüğü zaman ne olmuştur?

cevap: Kardeşler eski çocuk hallerine dönmüşlerdir.

 

13) Kitapta geçen karakterlerden aklınızda kalanları yazınız.

cevap: Ned, Ted, Wrangel, Sulugöz Teresa, Gezgin Tim, Hırçın Marvin.

 14) Haritada Kaybolmak kitabının yazarı kimdir?

cevap: Vladimir Tumanov

 

15) Alt kardeşlerin yediği şekerin adı nedir?

cevap: Seneduks

 16) Alt kardeşlerin kaçmak için bindiği kamyonun rengi nedir?

cevap: sarı

Yeni Yıl Güzelliklerle Gelsin Konulu Konuşma

 

Yeni Yıl Güzelliklerle Gelsin Konulu Konuşma


2024’e veda etme 2025’e hoş geldin deme vakti geldi.  Ne çabuk geçiyor yıllar. Daha dün gibi girmiştik 2024’e ve işte o da bitiyor. Yeni yıl demek; yeni umutlar, yeni hayaller demektir. Yeni yılda insanların içini bir mutluluk ve coşku kaplar. Çünkü yılbaşında insanlar bir araya gelmek, eğlenmek, anı güzelce yaşamak ister. Bunun için de günler öncesinden hazırlıklar yapılır. 


Her ailenin gelenek ve göreneklerine, yaşayış tarzına ve kültürüne göre yeni yılı kutlama şenlikleri yapılır. Mesela bir aile yeni yeni yılı şükürle karşılar ve Kuran okuyarak yeni yıla girer. Başka bir aile eğlence merkezlerine girerek yeni yılı geçirir. Özellikle de gençler için yeni yıl coşku ile karşılanır. Evde yöresel yemekler yapılır, tatlılar hazırlanır ve geleneksel  yeni yıl oyunlar oynanır.

 

Sevgili öğretmenim, değerli arkadaşlarım,

Yeni yıl dünyaya güzellikler gelsin. Ülkemde barış ve huzur olsun. Dünyamızda savaşlar son bulsun. İsrail zulmü altında olan Filistinli kardeşlerimizin acısına son verilsin ve İsrail’e gereken ceza verilsin. Rusya zulmü altında olan Ukraynalı insanlar mutlu olsun ve savaşlara herkes hayır desin ve insanlar yaşasın, insanlık yaşasın. Dünyanın neresinde savaş oluyorsa  bu savaşlar bir an önce yok olsun istiyorum. Ülkemize barış gelsin, huzur gelsin, ekonomimizi daha iyi yerlere gelsin, her alanda gelişmeye başlayan bir ülke olalım inşallah.

Uzun Hikaye Kitabında Geçen Alıntılar

 

Uzun Hikaye Kitabında Geçen Alıntılar


Uzun Hikâye, Bulgaristan Göçmeni Ali ile oğlunun başından geçen olayların göç olgusu zemininde ve nostaljik bir atmosferde anlatıldığı uzun bir hikâyedir. Uzun hikaye kitabının yazarı Mustafa  Kutlu'dur.


Kitapta geçen alıntılar şunlardır:

“Hayat dediğin nedir ki? Anlaşılmaz bir sır. Kurduğumuz düzen hep böyle sürüp gidecek sanırız. Birden ip kopar, ışık söner, her şey darmadağın olur.”

"Hayat kitapla güzel"

“Can sıkıntısı bilmeyen bir insana ne mutlu!”


"Geleceğin ne getireceğini kim bilebilir?"

"Adalet kalmadı hep zulüm doldu Geçti bu baharın gülleri soldu Dünyanın gidişi acayip oldu Koyun belli değil kurt belli değil.”

“Kitapların da bir kaderi vardır.”

"Ama solunan hava, yüzülen su, oturup kalktığın insan, yürüdüğün yol seni değiştirir."

“Dünyada ne adamlar var, yüzü insan, içi odun. Neyse.”

"İnsan ne oldum dememeli, ne olacağım demeli.."


“Kasabalardan kaçanların serüvenleri ne kadar birbirine benzer ve niçin sonu hep hüsranla biter?”

“Zaten ülkemizde insanların okuma yazma ile araları pek hoş değil.”

“Eh, dünya dediğin keyif ehlinin ebedî işret bahçesi değil..”