Aşağıda Verilen Soru Cümlelerindeki Noktalı Yerleri Kutucuklardaki Geçiş ve Bağlantılı İfadelerinden Uyun Olanları İle Tamamlayınız

 

Aşağıda Verilen Soru Cümlelerindeki Noktalı Yerleri  Kutucuklardaki Geçiş ve Bağlantılı İfadelerinden Uyun Olanları İle Tamamlayınız

 

Kutucuktaki geçiş ve bağlantı ifadeleri şunlardır: Ancak, bununla birlikte, buna rağmen, fakat.

1) Yarın çok önemli bir sınavın var  ancak arkadaşların seni  oyun için sokağa çağırıyor? Ne yapardın?

cevap: Onlara önemli bir sınavım olduğunu ve gelemeyeceğimi kibar şekilde söylerdim ama başka bir gün  yine oynayacağımızı söylerdim. Böylece hem onları kırmamış olurdum hem de sorumluluğumu zamanında yerine getirmiş olurdum.

 

2) Okuldaki voleybol kulübüne katılmayı çok istiyordun Buna rağmen başvuru yapmayı erteledin ve başvuru süresini kaçırdın. Ne hissederdin?

cevap: Pişman olurdum ve üzülürdüm. Daha sonra pişmanlığın bir işe yaramayacağını anlar ve bir daha her işi zamanında yapmam gerektiğini anlardım. Bir daha da aynı sorumsuzluğu yapmazdım.

 

3) Sınıftaki bütün arkadaşlarınızın bir ay içinde okuması gereken bir kitap var fakat kütüphanede bu kitaptan sadece üç tane var. Ne yapardın?

Bu durumda arkadaşlarımla sıra ile o kitabı okurduk. Okuyan hemen bir diğerine verirdi ve kitap da böylece okunmuş olurdu ve zamanında görevimizi yerine getirmiş olurduk.

Aşağıdaki Şiirden Hareketle Saatlerin İşlemeye Başlaması İle Neler Olduğunu Arkadaşlarınızla Konuşunuz.

 

Aşağıdaki Şiirden Hareketle Saatlerin İşlemeye Başlaması İle Neler Olduğunu Arkadaşlarınızla Konuşunuz.

 

Çıtır da çıtır

Çıtır da çıtır

Suskun saatler işlemeye başlardı ya, duran

Zamanı yüklenip götürüyor atla, katır ömürler

Öğütülüp tüketilirken ne gönül tanıyor ne hatır.

 

Şiirden hareketle şunları söyleyebiliriz:

Saatlerin hızla geçmesi demek zamanın hızla akıp gitmesi demektir. Zaman çabuk geçer. Onun için zamanın kıymetini bilmeliyiz ve zamanında çalışmalıyız, zamanında okumalıyız, zamanında güzel işler yapmalıyız ve geriye dönüp baktığımızda acı dolu büyük pişmanlıklar yaşamamalıyız. Kimi insanlar zamanın kıymetini bilir, kimileri de bilmez. Geriye dönüp bakıldığında tekrar zaman elime verilse neler yapardım diyenler olabilir ama zaman gönül tanımaz kimseye keyfi davranmaz. Bu yönden zaman acımasızdır diyebiliriz. Son pişmanlık da fayda vermez. Onun için akıp giden zamana ayak uydurmalıyız, bir işle meşgul olmalıyız.


 Gençlik yıllarında güzel çalışıp yaşlılık yıllarında rahat etmeliyiz. Çünkü giden zaman bir daha asla geri gelmeyecektir. Bunun için her şeyi zamanında yapmalıyız. Zamanın önemi ile ilgili şu söz de çok kıymetlidir. “Doğru zamanı beklemek yerine, zamanı doğru şekilde kullanmayı öğrenmek daha önemlidir.” “Doğru zamanda doğru şeyi yapmak, en büyük başarının anahtarıdır.”

Aşağıda Verilen Hikaye Ögelerini Kullanarak ve Ana Fikri Dikkate Alarak Bir Hikaye Yazınız. (6. sınıf ders kitabı)

 

Aşağıda Verilen Hikaye Ögelerini Kullanarak ve Ana Fikri Dikkate Alarak Bir Hikaye Yazınız. 6. sınıf Türkçe Ders  Kitabı

 

Olay: 6. sınıf öğrencilerinin şubeler arası yapılan bilgi yarışmasına katılması

Yer: Okul, okul bahçesi, sınıf

Zaman: Ders yılının sonları

Şahıs ve varlık kadrosu: Yiğit, Oğzu, Sevim, Ezgi, öğretmen, diğer öğrenciler

Ana fikir: Kendine güvenen, sorumluluklarını bilen ve olumlu düşünen insanlar başarılı olurlar.

 

İşbirliği ve Dayanışmanın Başarı Getirmesi

 Sabah olmuştu ve Sevim hemen kahvaltısını yaptıktan sonra okula gitti. Okul zili çaldığında öğretmen içeri geldi. Öğretmen şunu söyledi: Çocuklar biliyorsunuz okullar yakın bir zamanda kapanacak ve bunun için de şubeler arasında bir bilgi yarışması yapacağız ve buna da katılmak isteyen gönüllüleri katabiliriz dedi. Yiğit, Oğuz, Sevim ve Ezgi bu yarışmaya katılacaklarını ve gönüllü olduklarını söylediler.  Bilgi yarışmasında her türden sorular sorulacaktı ve bunun içinde katılacak olan çocukların genel kültürünün de iyi olması gerekirdi. Sevim arkadaşlarına dönüp benim genel kültürüm çok iyi değil, çok kitap okumadığım için  bilgi yarışmasında ya benim yüzümden elenirsek diye kaygılanmış ve üzülmüştü.  Kazanamayız kesin dedi ve kötümser konuştu. 


Yiğit ise umutsuz olma Sevim, bir an önce genel kültürünü artıracak kitaplar okumaya başla ve kendine güven dedi. Diğer arkadaşları  da Sevim’i motive ettiler ve kötümser olmaması gerektiği mesajını verdiler. Çocuklar büyük sorumluluk alarak her gün sınav tarihine kadar çalışmaya başladılar ve kendilerine olan güvenlerini asla kaybetmediler, umutlu oldular, çok yoruldular ve nihayet yarışma günü geldi. Bilgi yarışması başladı ve sorular art arda gelmeye başladı. Sevim ve arkadaşları diğer grubu bilgileri ile alt ediyor ve her soruya doğru cevap veriyorlardı. Diğer grup ise hiç çalışmamış gibiydiler ve çok başarısız olmuşlardı. Yarışmayı kazanan Sevim ve arkadaşları oldu. Öğretmen bu duruma çok mutlu oldu ve çocuklar okul bahçesine çağırarak onlara büyük bir pasta sürprizi yaptı.


 Sizin gibi sorumluluk sahibi, olumlu düşünen, işbirliği ve dayanışma ile çalışmaktan vazgeçmeyen başarılı öğrencilerimi tebrik ederim dedi ve hepsini tek tek tebrik etti.  Çocuklar da birbirine bakıp gülümsediler ve birbirine sarıldılar ve zafer bizim diye bağırıp kahkahalar atmaya başladılar.

Mehlika Sultan Şiirinde Anlamını Bilmediğiniz Kelimelerin Anlamı

 

Mehlika Sultan Şiirinde Anlamını Bilmediğiniz Kelimelerin Anlamı


Mehlika Sultan

Mehlika Sultan’a aşık yedi genç
Gece şehrin kapısından çıktı.
Mehlika Sultan'a aşık yedi genç
Kara sevdalı birer aşıktı.

 

Bir hayalet gibi dünya güzeli
Girdiğinden beri rü'yalarına;
Hepsi meşhur, o muamma güzeli
Gittiler görmeye Kaf dağlarına.

Hepsi, sırtında aba, günlerce
Gittiler içleri hicranla dolu;
Her günün ufkunu sardıkça gece
Dediler: "Belki son akşamdır bu"

 

Bu emel gurbetinin yoktur ucu;
Daima yollar uzar, kalp üzülür:
Ömrü oldukça yürür her yolcu,
Varmadan menzile bir yerde ölür.

Mehlika'nın kara sevdalıları

Vardılar çıkrığı yok bir kuyuya,

Mehlika'nın kara sevdalıları

Baktılar korkulu gözlerle suya.

 

Gördüler: "Aynada bir gizli cihan...
Ufku çepçevre ölüm servileri..."
Sandılar doğdu içinden bir an
O, uzun gözlü, uzun saçlı peri.

 

Bu hazin yolcuların en küçüğü
Bir zaman baktı o viran kuyuya.
Ve neden sonra  gümüş bir yüzüğü
Parmağından sıyırıp attı suya.

 

Su çekilmiş gibi rü'ya oldu!..
Erdiler yolculuğun son demine;
Bir hayal alemi peyda oldu
Göçtüler hep o hayal alemine.

 

Mehlika Sultan'a aşık yedi genç
Seneler geçti, henüz gelmediler;
Mehlika Sultan'a aşık yedi genç
Oradan gelmeyecekmiş dediler!..  Yahya Kemal Beyatlı

 

Şiirde bilmediğim kelimeler ve anlamları şunlardır:

Kara Sevda: Aşık olmak, Mantıksızsa birine tutuku ile bağlanmak ve onu aşırı düşünmek ve sevmek, güçlü romantik duygular hissetmek şeklindeki durumdur.

Muamma: Gizli, örtülü, anlaşılması güç, bilinmez, anlaşılmaz anlamındadır.

Aba: eskiden potur, hırka gibi giyecek yapımında kullanılan, yünden, yün dövülerek yapılan kaba, kalın bir tür kumaş.

Hicran: 1) bir kimseden ya da bir yerden ayrılma, ayrılık, 2) ayrılığın yol açtığı onulmaz acı.

Menzil: bir yolculukta, belli bir yol alıştan sonra dinlenmek için durulan, daha önce belirlenmiş olan yer.

Hazin: İçe dokunan, üzüntü verici, acıklı, dokunaklı, üzücü.

Viran: (yapı, yer için) yıkılıp dökülmüş, bakımsız kalmış, yıkılmış, yıkık anlamlarına gelir.

Peyda: Açık, belli olan anlamlarına gelir.

Dem: Çağ

Adaletin Önemi İle Kıssadan Hisse

 

 

Adaletin Önemi İle Kıssadan Hisse

 

Çok eski yıllarda İngiltere’de bir gelenek varmış. Bu gelenek şu şekildeymiş. Sıradan bir vatandaş öldüğünde kilisenin çanı bir kez çalınır ve bu herkese duyurulurmuş. Bir asil öldüğünde kilisenin çanı iki kez çalınırmış. Kralın bir yakını öldüğünde üç kez, Kral öldüğü takdirde ise dört kez çalınırmış. Günün birinde, herkesin hak aramak için sığındığı mahkeme, bir vatandaşı haksız yere mahkum etmiş ve kilisenin çanı tam beş kez çalmış. Ahali merak içinde kalıp, papaza koşmuş.

 

“Ey Papaz Efendi, kraldan daha önemli biri var mı ki, o ölünce çan beş kez çalınsın.”

Papaz yanıt vermiş:

“Kraldan daha önemli bir şey var!...

“Adalet öldü.”

 

 Bir küçük not: Adaletin olmadığı yerde ahlak yoktur, adaletin olmadığı yerde hak, hukuk gibi kavramların yerini şiddet, güç ve adaletsizlik almıştır. Adalet ölürse her şey ölür. Onun için birimize yapılan bir hukuksuzluğa sessiz kalmamalıyız. Çünkü adalet hepimize gereklidir.  Adaletli olunan toplumlar güçlü olur, mutlu olur. Adaletin olmadığı toplumlar ise mutsuz  olur ve geri kalır.

Kitap Sizin İçin Ne İfade Etmektedir?

 

Kitap Sizin İçin Ne İfade Etmektedir?


Kitap benim için değerli bir hazinedir. Çünkü kitabın içindekileri okuduğum zaman, bilgili olurum, hayal dünyam gelişir ve yaşadığım olaylara dar  açıdan değil geniş açıdan bakmayı öğreniyorum. Kitap benim için kaliteli bir zaman geçirme aracıdır. Çünkü okuduğum kitaplar sayesinde kendimi daha iyi hissediyorum ve daha mutlu hissediyorum. Kimi zaman  kitaplar beni duygusal bir yolculuğa, kimi zaman macera dolu bir yolculuğa çıkarır. Bu duyguları gerçek yaşamda yaşıyormuş hissi veriyor. Kitap benim için eşsiz bir hazinedir, büyük bir zenginlik kaynadığıdır. Kitap benim için kültürdür, ana dilimdir. 


Ana dilimin inceliklerini öğrenme sanatıdır. Kitap benim için iyi konuşabilmek ve doğru yazabilmek, kendimi sosyal ortamda iyi ifade edebilmektir. Her okuduğum kitap sayesinde farklı pencerelerden düşünebilmeyi bakış açımı ve ufkumun yavaş yavaş geliştiğini fark ettim en önemlisi de empati yapabilmeyi başkasının halinden anlamayı onun yerine kendimi koymayı öğrendim Kısa da olsa o anlık yaşadığım dünyadan sıyrılıp okuduğum hayattaki dünyada buluyorum kendimi. Bu da en çok empati duygumu geliştiriyor. Bir ömrü okuduğun kitaplar kadar arttırmak yeni karakterler tanımak kültür tarih öğrenmek aydınlanmak problemlerimi çözmek kısacası her şeyin olduğu bir anahtardır. 


Bilinmezlikleri bilmemi sağlayan, hayallerimi  daha da çoğaltan araçtır kitaplar. Kitaplar benim için öğretmendir, eğitimdir, bilgidir, farklılıktır, hoşgörüdür, sevgidir, merhamettir, yeni bilgilere açık olmadır, en yakın arkadaş ve dosttur, adalettir, hak ve hukuktur.