İçinde Bakkal , Torba,
İşhanı, Merkez, Sevimli Kelimeleri Geçen Bir Hikaye Yazınız.
Sivas’ın soğuk kış günleri yine yaklaşmıştı. Havalar soğudukça insan evin kıymetini daha
iyi anlıyordu. Babam da biz okuyalım diye sabahın erken saatlerinde
kalkıyor ve işine gidiyordu. Babamın
çarşıda küçük bir dükkanı vardı. Bu
dükkanda hemen hemen her şey bulunuyordu fakat
içi çok geniş değildi. Çünkü babamın daha büyük bir bakkala yetecek kadar parası yoktu. Ancak kadarına gücü yetiyordu. Babamı çalıştığı yerdeki komşu bakkallar çok sever
ve ona değer verirlerdi. Çünkü babam iyi bir esnaftı ve paragöz biri değildi. Her zaman dostluğa, kardeşliğe önem verir ve elinden geldiği kadar herkese yardım etmeye çalışırdı.
Babam akşam olunca evimize torbalarla yiyecek getirir, satın
alınmayan sebze ve meyveleri evimize
getirirdi. Günler böyle geçip gidiyordu.
Günler böyle geçip giderken bir akşam babam eve gelmemişti. Vakit çok geç olmuştu. Annem ve biz çok telaşlanmıştık. Hemen bakkalımızın
numarasını çevirdik ve babamın sesini
bir an önce duymak istiyorduk. Telefon çalıyordu , telefonu açan kişi babamın
yakın arkadaşı Salih Amcaydı. Hemen
babama ne olduğunu sorduk. O da babamın
iş yaparken bir anda yere yığıldığını söyledi. Şu anda hastanede
olduklarını ve babamın sağlık durumunun
iyi olduğunu söyledi. Hemen annemle otobüse atlayıp çarşıdaki iş
hanının karşısındaki hastaneye
gittik. Babamın yanına vardık ve ona
iyice sarıldık. Babam o gün çok
çalıştığı için başı dönmüş ve tansiyonu
yükselmişti. Çok şükür bir şeyi yoktu. Babamın iyi olduğuna çok mutlu olduk.
Daha sonra doktorun yazdığı
ilaçları almak için Sivas merkezdeki eczaneye gittik. Eczaneden ilacı alıp eve
giderken, yerde yatan çok sevimli bir köpek gördük. Elimdeki simidi köpeğe
verdim ve daha sonra ailemle birlikte evimize gittik. O gün zor bir gün olmuştu
fakat şükürler olsun ki babam iyiydi. Evimizin dağ gibi çınarıydı o. Allah'a o gece çok şükür ettim ve ben de onun gibi iyi bir insan olacağım diye kendi kendime söz verdim.