10 Atasözü ve Anlamları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
10 Atasözü ve Anlamları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Atasözü ve Anlamları

 

10 Atasözü ve Anlamları

 

Karpuz kökeninde büyür:  Herhangi bir bitkinin toprak veya hava şartları uygun olduğunda verimli olması gibi anne ve baba ocağında, onların sevgi ve ilgisiyle büyüyen ve yetişen bir çocuk da  sağlıklı gelişir. Böyle bir çocuk kendisine ve çevresindeki insanlara da faydalı olur.

Kuzgun, leşe konar: Sürekli kötü işlerle uğraşan bir kimse kötülüklerin içinde kalır. Bir kötülük bir başka kötülüğün  doğmasına neden olur.


El ağzına bakan karısını tez boşar: Kişi özel hayatı ile ilgili ciddi konularda başkalarının düşünce ve nasihatlerine önem vermemelidir. Aksi durumda aile düzeni ve mutluluğu, huzuru bozulabilir.

Getir bana Hıdırellez’i, göstereyim sana yazı: Bir işte elverişli koşullar gerçekleşirse beklenen sonuca kavuşulur.

Gitsen de beni bağlamaz, kendi düşen ağlamaz: Gitmek isteyen bir kişiyi durduramayız fakat giden kişinin başına bir iş geldiği zaman da  kişinin kimseye yakınma, şikayet hakkı olamaz.

Göğe direk, denize kapak olmaz: Gereksiz ve gerçekleştirilmesi mümkün olmayan işlerle uğraşılmamalıdır.


Gördün deli, savul geri!  Davranışları bozuk kimselerden uzak durmak gerekir.

 Göz derya, seyir bedava: İnsan kör değilse etrafındaki her şeyi rahatça görür.

Görünüşe aldanma: Bir konu hakkında yalnızca dış görünüşe bakarak yargıda bulunmak insanı yanıltabilir.

Gün çarığı yakar, çarık ayağı: Toplumda yaşanan genel bir sıkıntı mutlaka kişileri de tek tek etkiler.

10 Atasözü ve Anlamları

 

 

10 Atasözü ve Anlamları


*Huy  Canın Altındadır: İnsanoğlunun alışkanlıkları, davranış biçimleri ve huyları bebeklikten itibaren aldığı eğitimle kökleşir ve kişi bu şekilde kişiliğini oluşturur. Yılların birikimi olan bu özellikler zamanla kişilerle özdeşleşir. Ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın insanları huylarından vazgeçirmek kolay değildir.

Hünerli kul ölmez: Sanat asla yok olmaz. Usta sanatçılar eserleri ile öldükten sonra yaşamaya devam ederler.

Hımhım ile  burunsuz birbirinden uğursuz: Hiçbir şeyi beğenmeyen, her şeye eh işte havasında olan kişilerden fayda gelmez. Böyle kimselerle ciddi işler yapılmaz.


Küçük suda büyük balık olmaz: Sınırlı, küçük ortamda yapılan işten çok kazanç sağlanmaz.

Yanan  ile yenen elinden vay: İnsanın en çok yakacak ve yiyecek masrafı olur. Çünkü bunlar temel gereksinimlerdir. Bu ihtiyaçların  karşılanması da kolay değildir.

Zengine dokun da geç, uğursuzdan sakın da geç:  Zenginlerle az da olsa bir ilişkin bulunsun belki gün gelir zengin olan kimseden faydalanırsın ama uğursuz kişi sana sadece zarar veriri. Bundan dolayı uğursuz kişilerle birlikte olmamaya çalış.

 Gitti ağalar, paşalar; kellere kaldı köşeler:  Eğitimli, yetenekli ve becerikli insanların olmadığı yerlerde, meydan işten anlamayan, sıradan, hiçbir vasfı olmayan kimselere kalır.

Eğer ile meğeri evlendirmişler,  keşke diye bir çocuk doğmuş: Kişi başarılı bir sonuca boş söz ve hayallerle değil ancak çalışarak ulaşır.


Ekici ol, bilici olmaz: İşinin gereğini yap ancak o iş hakkında fazla iddialı konuşma. Çünkü sonuç çoğunlukla önceden kestirilemez.

Deve adını satar, eşek odunu: Herkesin öne çıktığı bir özelliği vardır.

Az ateş, çok odunu yakar: İyi insanların çoğunlukta olduğu bir ortamda az sayıda da olsa birkaç kötü insan herkesin başına bela olabilir ve dert açabilir.