Ahmet Hamdi
Tanpınar’ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü Kitabında Geçen Özlü
Sözler
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Saatleri
Ayarlama Enstitüsü kitabında Türkiye'nin
modernizme geçiş sürecinin ve bu süreçte yaşanan toplumsal sorunların
anlatıldığı bir eserdir. Romanda iki uygarlık arasında bocalayan toplumun
hatalı tutumları ve davranışları alaycı bir şekilde eleştirilmektedir.
Kitapta geçen özlü sözler
şunlardır:
“İnsanoğlu insanoğlunun
cehennemidir. Bizi öldürecek belki yüzlerce hastalık, yüzlerce vaziyet vardır.
Fakat başkasının yerini hiçbiri alamaz.”
“İnsanların saadet anlayışları da
gariptir. Kitaplara bakarsanız, kendilerini dinlerseniz , insanoğlunun esas
vasfı akıldır. Onun sayesinde diğer hayvanlardan ayrılırlar. Beylik sözüyle,
hayata hükmederler. Fakat kendi hayatlarına teker teker bakarsanız bu yapıcı
unsurun zerre kadar müdahalesini göremezsiniz.”
“Hayat denen bir şey vardı. Paralı
parasız insanlar yaşıyorlardı. Kızıyorlar, gülüyorlar, ağlıyorlar, alakadar
oluyorlar, seviyorlar, ıstırap çekiyorlar fakat yaşıyorlardı."
"Fakir düşmüş bir ailede
doğdum. Buna rağmen çocukluğum epeyce mesut geçti. Fakirlik, içimizde
etrafımızda ahenk bulunmak şartıyla -ve şüphesiz muayyen bir derecesinde-
zannedildiği kadar korkunç ve tahammülsüz bir şey değildir. Onun da kendine
göre imtiyazları vardır. Benim çocukluğumun belli başlı imtiyazı
hürriyetti."
“Her insan ne kadar müspet
yaratılışta olursa olsun ölümden sonra tekrar dirilmeyi düşünür, özler. Bu
hayat dediğimiz mihmetler silsilesin çok ileri zamana, müpheme atılmış bir
mükafatı gibidir. En müsait ve daima kazanacak kağıtlarda oynanan bir oyun
gibi, yeniden adeta baştan aşağı beğenmek, inkar ermek, değiştiğinden dolaylı
sevinmek için kalmışa benzeyen küçük bir mazi şuurundan başka her şeyi, her
tarafı değişmek, güzelleşmek şartıyla tekrar yaşamaya başlamak insanlığın
elbette vazgeçemeyeceği bir hülyadır.”
“Eski bir şapkadan ve ayakkabıdan
sahibinin bütün huyunu, alışkanlıklarını, hayatındaki aksaklıkları, hatta
ıstıraplarının çeşidini görmek mümkündür.”
“İnsan insana, hangi derdini
anlatabilir? Yıldızlar birbiriyle konuşabilir, insan insanla konuşamaz.”
“İyiliklerde kötülükler gibidirler
beraber gelirler.”
“Bazen düşünürüm, ne kadar garip
mahluklarız? Hepimiz ömrümüzün kısalığından şikayet ederiz; fakat gün denen şeyi
bir an evvel ve farkına varmadan harcamak için neler yapmayız ?”
“Benim çocukluğumun belli başlı
imtiyazı hürriyetti../ Bu kelimeyi bugün sadece siyasî manasında kullanıyoruz.
Ne yazık ki! Politikadaki hürriyet, bir
yığın hürriyetsizliğin anahtarı veya ardına kadar açık duran kapısıdır.”
“Ben aşktan daima kaçtım. Hiç
sevmedim. Belki bir eksiğim oldu. Fakat rahatım. Aşkın kötü tarafı insanlara
verdiği zevki eninde sonunda ödetmesidir. Şu veya bu şekilde... Fakat daima
ödersiniz... Hiçbir şey olmasa, bir insanın hayatına lüzumundan fazla
girersiniz ki bundan daha korkunç bir şey olamaz...”
“Ona göre işlemeyen, kırılmış, bozulmuş bir saat hastalanmış bir insana benzerdi. Tabiatında mazurdu. Fakat ayarsız bir saatin hiçbir mazereti yoktu. O bir içtimaî cürüm, korkunç bir günahtı. İnsanları iğfal etmek, onlara vakitlerini israf ettirmek suretiyle hak yolundan ayırmak için şeytanın başvurduğu çarelerden biri de Nuri Efendi'ye göre, şüphesiz ayarsız saatlerdi.”
0 Comments:
Yorum Gönder
Deneme