Doğan Cüceloğlu'nun Öğretmen Olmak Kitabında Geçen Özlü Sözler

 

Doğan Cüceloğlu Öğretmen Olmak Kitabında Geçen Özlü Sözler


Kitap öğretmenlerin okuması gereken muhteşem bir kitaptır. Bir öğretmenin öğrencilerine nasıl davranması gerektiğini, nasıl daha iyi öğretmen olunur bunları anlatır.

Kitapta geçen özlü sözler şunlardır:

 "Her insanın hayatında silinmez izler bırakıp derinden etkileyen en az bir öğretmeni olmuştur. Bu etki olumlu olabileceği gibi olumsuz da olabilir.”

“Öğretmenin tanıklığı önemlidir. Öğretmen neye tanıklık ederse o gelişir ve gerçekleşir. Dolayısıyla öğretmen, yaptığı tanıklıkla bir öğrencinin hayatını olumlu veya olumsuz yönde değiştirebilir.”

“Ünlü pedagog John Amos Comenius'un 1657 yılında yayınlanan Didactia Magna adlı eserinin birinci cümlesi şudur: "Öğretimin alfabesi, öğretmenlerin mümkün olduğu kadar az öğretmelerini; öğrencilerin ise daha çok kendi kendilerine öğrenmelerini sağlayacak öğretim tarzlarını araştırmak ve keşfetmektir."

“Anlaşılmadan ezberlenen şeyler, kabuklarıyla beraber yutulan ve sonuçta hazmedilemeyen çekirdeklere benzer. Bilginin gerçekten bir manevi gıda olması için hazmedilmesi, yani anlaşılıp zihnin malı haline getirilmesi gerekir.



"Bir kişinin psikolojik ve sosyal olarak var olabilmesi ; bir insanın, insan olarak toplum içinde yaşamına devam edebilmesi için, tanıklığa ihtiyacı vardır."

 "Anlaşılmadan ezberlenen şeyler, kabuklarıyla beraber yutulan ve sonuçta hazmedilemeyen çekirdeklere benzer.”

" Bence dünyada öğretmenlik gibi hiçbir meslek yok ki sadece bir saatlik bir dersle bile bir insanın kaderini etkileyebilirsin.”

"Bence dünyada öğretmenlik gibi hiçbir meslek yok ki sadece bir saatlik bir dersle bile bir insanın kaderini etkileyebilirsin".

“Bir öğretmenin en büyük gücü gözlem yapmaktır. Öğretmen, öğrenmek için sahip olduğu gözlem gücünü kullanır ve sürekli gözlem yapar.”

“Aristo "İnsan sevmediği bir kimseden öğrenemez" der. Bu yüzden öğretmen, kendisinden her an etkilenen öğrencilerle bir gönül köprüsü inşa eder.”

 

“Mustafa Kemal, Askeri Rüştiye’ye başladıktan kısa bir zaman sonra zeki ve çalışkan bir öğrenci olduğunu gösterir. Özellikle matematik öğretmeninin gözünde bambaşka bir yeri vardır. Matematik öğretmeni, Yüzbaşı Mustafa, küçük Mustafa’nın çalışkanlığına, karakterine ve zekâsına hayrandır. Bir gün Yüzbaşı Mustafa, öğrencisi Mustafa’ya şöyle der: “Benim adım da, senin adın da Mustafa. Aramızda bir fark olsun. Bundan sonra senin adın Mustafa Kemal olsun.” Kemal; yani bilgisiyle, görgüsüyle olgun kişi... Tanıklık, işte böyle bir şey olmalı değil mi hocam?”

“Bağlı olabilecekleri bir çerçeve bulamayan ve kendilerini ait hissedebilecekleri bir çevreye sahip olamayan öğretmenler, doğal olarak mesleklerine yabancılaşmaktalar. bu paralelde öğretmenlik de gittikçe mekanikleşerek, heyecanını ve idealist ruhunu kaybeden bir meslek haline dönüşmekte.”



“Toplum eğitim sistemi ile ancak gemisini kurtarana kadar ilgileniyor; yani çocuğunun eğitimi sona erene kadar. Hal böyle olunca, eğitime yön verme durumunda olan yetkililerin attıkları yanlış adımlar da, doğru adımlar da herhangi bir değerlendirmeye tabi tutulmuyor.”

“Bence öğretmenlik, bugün çok fazla tarif edilen bir şeye dönüştü. Öğretmene katkı sağlayacağı düşüncesiyle geliştirilen öneriler ve yöntemler, aslında öğretmeni kalıplamaktadır.”

“Bir öğretmenin sahip olduğu değerler de bir ulusun geleceğini ve kaderini belirler.”

0 Comments:

Yorum Gönder

Deneme