Acımak Konulu Hikaye Yazınız.
Sabahın erken saatlerinde okula
gitmek için arkadaşlarımla birlikte yola
koyulmuştuk. Hava çok soğuk ve ayazdı.
Ardahan’ın soğuğu kışın daha da bir başka olur. Bu soğuk havada
ellerimiz titriyor, soğuğun kirpiklerimizi dondurmaması için bir an önce okula
gitmemiz gerekiyordu. Okula doğru yürürken hava o kadar soğumuştu ki kirpiklerimiz buzlanmış ve iyice donmuştuk. Bir yandan şarkılar söyleyerek yola devam ediyor bir yandan da acı soğuğun hissini vücudumuzun her yerinde hissediyorduk. Yolda yürümeye devam ederken, Nurcan, Kubilay ve ben yolda giderken bir yerden
ses duyduk. Gelen ses bembeyaz tüyleri olan, masmavi gözleri olan küçük bir kedi yavrusunun sesiydi. O kadar tatlı ve o kadar masum bakıyordu ki onu gören insan ağlamamak için kendini zor tutardı. Çünkü çok ama çok tatlıydı sanki yeni doğmuş bir bebek kadar masumdu zavallı kedi. Adını Sarman koyuverdik kedinin. Zavallı Sarmancık yolun bir kenarına uzanmış ve
soğuktan ölmek üzereydi. Arkadaşlarımla kedinin bu içler acısı halini
görünce ağlamamak için zor tutmuştum kendimi.
Arkadaşlarım da çok üzülmüşlerdi. Bir yandan da okul zilinin çalmasına çok az
süre vardı fakat bizler bu canı burada
sefil bir şekilde bırakamazdık. Onun bize ihtiyacı vardı. Biz iyi ve
merhametli bir insan isek onu bir an önce kurtarmamız gerekir diye
düşündük. Hemen kediyi çantamın içine koyduk ve doğruca sınıfa gittik.
Öğretmenimiz çantamdan çıkan kediyi görünce önce şaşırdı ve sonra kedi için çok
üzüldü. Sınıf arkadaşlarım da kediye çok
acımıştı ve kedinin bir an önce
iyileşmesi için hepimiz seferber olduk
ve kediyi sobanın yanında ısıtmaya çalıştık. Daha sonra öğretmenimiz kediye süt
ve ciğer verdi. Zavallı kedicik çok
masum ve masmavi gözlerle bize mutlu bir şekilde baktı. Öğretmenimiz üşüyen kedinin bir
an önce iyileşmesi için onu veterinere götürdü. Artık o kimsesiz değildi. Sınıfımızın maskotu olmuştu. Her gün
yemeğini yiyor, sıcacık sınıfın içinde bir kenara büzülüyordu. Kedicik havalar ısınana kadar sınıfımızda
kaldı. Havalar ısınınca da onu hayvanların korunduğu barınağa bıraktık ve onun orada
diğer arkadaşlarıyla yaşamasına karar verdik.
Bir canlının hayatını
kurtarmak, zor durumda olan bir kişiye
acımak, merhamet etmek ne güzel bir duyguydu. Şimdi yatağıma rahat yatıp uyuyabilirdim. Çünkü Sarmancık artık emin ellerdeydi
artık. İçimizdeki acıma duygusu bize verilmiş olan en güzel armağandı belki de....
0 Comments:
Yorum Gönder
Deneme