Engelliymiş Gibi
Olduğunuzu Düşünerek Bir
Hikaye Yazınız .
Ben küçük bir şehrin küçük bir kasabasında dünyaya gelmiş
bir çocuğuyum . Adım Mehmet Akif . Babamı küçük yaşta
kaybettiğim için annem ve ablam ile birlikte yaşamaya devam ediyoruz . Babam
ben daha 9 aylık bir bebekken
trafik kazasında hayatını kaybetmiş , ben de o kazada gözlerimi kaybetmişim . Annem
ve ablam çok acılar çekmiş ve hem babama hem de bana çok üzülmüşler .
Bebekken gözlerim görüyormuş ama neleri gördüğümü ben hiç hatırlamıyorum . Şu
anda göremiyorum . Aslında o kadar merak
ediyorum ki her şeyi . Annem , babamı ,
ablamı bir kere hatırlayabilseydim keşke
ama olsun yaşıyorum ve onlar yanım da ya yine de şükrediyorum Allah'a . En çok da baharın gelişini görmek isterdim . Yeşil ağaçları , ağaçların açan çiçeklerini
görmek ve onları mis gibi koklamak
isterdim . Kokluyorum ama göremiyorum değişik
renklerin güzelliğini .
Şu anda üniversite sınavına
hazırlıyorum ve amacım iyi bir tarih öğretmeni olmak . Akrabalarım anneme gözleri
görmüyor nasıl tarih öğretmeni olacakmış
, zor demişler . Annem ise bana bunu başarıp başaramayacağımı sordu . Anneme şu
cevabı verdim : Anneciğim belki gözlerim
görmüyor ama konuşabiliyorum , düşünebiliyorum dedim . Çalışacağım ve çok iyi bir tarih öğretmeni
olacağım dedim . Ablamın mesleği de avukatlıktı
. Avukat olmayı isterdim ama ben daha
çok tarihi seviyordum . Her gün
çalışıyordum ve amacıma ulaşmak için
mücadele ediyordum . Günler
yaklaşıyor ve beni sınav heyecanı sarıyordu . Akşam olduğunda çok fazla geç
vakte kalmadan hemen yatağımı yaptım ve sınavı düşünerek uyuyakaldım . Sabah
olduğunda annem uyandırdı ve kahvaltımı yaptıktan sonra annem ile birlikte
otobüse binerek sına yerine vardık . Bize özel olan soru kitapçıkları ve yanımıza
bir de soruları cevaplayabilmemiz için , kağıda şıkların cevabını doldurması
için yardımcı verdiler . O bana soruları okuyor ve ben de cevaplıyordum . Derken sınav bitti . Sınavım güzel geçmişti . Hemen anneme sarıldım ve o da benim görmeyen
gözlerimden öptü . O kadar mutlu
olmuştum ki buna . Çünkü görmesem bile beni gören ve beni koşulsuz seven canım
annem vardı . Anneme sınavımın iyi geçtiğini söyledim . Günler sonra puanlar açıklandı ve ben tercih
yaparak tarih öğretmenliğini kazandım . Atatürk Üniversitesi tarih öğretmenliğini
kazanmıştım . Benim için yeni bir dönem
başlıyordu . Annem de beni yalnız
bırakmayacak ve oraya gelecekti . Oradan
kiralık bir ev tuttuk ve kaydımı yaptırdıktan sonra okumaya başladım . Sınıf
arkadaşlarım benim gözüm görmediği için bana karşı her zaman yardımcı oldular
ve hep iyi davrandılar . Ben de onlara hep iyi davrandım ve onları kıracak
sözler söylemedim . Derslerime sürekli çalıştım ve tarih öğretmenliğin bölümünü
bitirerek görevime başladım . Devlet
engelliler için sınav yapmadığı için Niğde'ye atandım ve orada öğretmenlik
yapıyorum .
Şu anda gözlerim görmüyor ama ben öğretmenim çünkü gönül
gözümün gördüğüne inanıyorum . Öğrencilerimi anlıyorum ve onlara tarihi
sevdirmeye çalışıyorum . Onları çok
seviyorum . Sınıfımda iki tane de gözleri görmeyen çocuk var . Onları iyi
anlamaya çalışıyorum . Hayat böyle akıp
gidiyor umarım bir gün gözlerimiz görür
ve öğrencilerim ile birlikte kırlarda koşarak eğleniriz . Gözleri gören
insanlar bunun değerini bilsinler lütfen ve şükretsinler . Engelli olmak başarıya engel değildir yeter
ki isteyin , başarın ve şükredin .
Saolun...
YanıtlaSil