Sabır Acıdır, Meyvesi Tatlıdır Atasözü İle İlgili Bir Hikaye
Yazınız .
Sabah güneşi eve bir ışık saçar
gibi doğmuş ve aile halkı yine güzel bir güne başlamıştı . Kahvaltı zamanıydı . Ayla Hanım oğlu Aydın'ı sabah kahvaltısına
kaldırmak için odasına gitmişti ve Aydın hala uyuyordu . Ayla Hanım hadi oğlum
kalk okula geç kalacaksın dediğini duyan Aydın hemen hızlıca irkildi ve kalktı . Aydın , babası ve annesi kahvaltısını yapmıştı. Aydın lise son
sınıftaydı. Ailesi kalabalık bir aile olduğu için ablaları başka şehirde
mesleklerini yapıyordu. Aydın ise evde
kalan tek kişiydi. Babası günlük bahçe işleri ile uğraşır, annesi Ayla Hanım
ise ev işleri ile uğraşırdı. Aydın lise son sınıfa kadar hiç dersin yüzüne
bakmamış ve başarısız olmuş bir gençti. Çünkü bu ana kadar çalışmak onun için
hep güç bir iş olmuştur. O hep aylak
aylak gezmiş , dersleri ile hiç ilgilenmemiştir. Sınava çok az bir süre
kalmıştı. Annesi, babası ona hep çalışması için nasihat etmiş fakat Aydın bu
sözlere hiç kulak vermemişti. Nihayet sınav günü gelmiş ve çatmıştı. Aydın çok
rahat bir şekilde sınava girmiş ve çok rahat bir şekilde de sınavdan çıkmıştı.
Çünkü bu hayat ile ilgili herhangi bir amacı olmadığı için , sınavı da stres
etmemişti.
Sınav bittiğinde ailesine sınavın
iyi geçmediğini söylemiş ailesi de
bunun normal olduğunu , çünkü zaten ders
çalışmadığını Aydın’a söylemişti. Günler geçmiş, sınav sonuçları açıklanmış ve
Aydın çok düşük bir puan almıştı. Okul arkadaşlarından olan Bahadır tıpı kazanmış, Fatma avukatlığı kazanmış,
diğer arkadaşları da bir yerleri kazanmıştı. İşte şimdi Aydın artık boştu. Okul
diye bir şey de olmadığı için evde boş boş oturmaya başlamıştı. İçinden üzülüyor fakat bunu ailesine belli etmiyordu.
Çünkü Aydın’ın aklı başına gelmiş, pişmanlıklar yaşamaya başlamıştı. Bir sabah
uyandığında kendime gelmem gerekiyor diye kendi kendine konuşmaya başlamıştı.
Sınava hazırlanmak istiyor, çalışmak istiyor fakat hiçbir ders hakkında hiçbir
temeli olmadığı için bir yandan da korkuyordu. Başarı olamazsam, ya yapamazsam
diye içinden binbir türlü olumsuz düşünceler geçiyordu. Ama ya okumasa ne olacaktı.
İleride evlenecekti, aile kuracaktı, askere gidecekti. Her zaman ana ya da
babası olmayacaktı yanında. Bunları da düşünüyor ve artık kendime bir plan
yapmam gerekir diye düşünüyordu. Bu düşüncesini hemen ailesi ile paylaştı,
telefonda ablalarına da anlattı. Aile bu duruma çok mutlu olmuş ve Aydın adına
sevinmişlerdi. Aydın hemen kırtasiyenin
yolunu tuttu ve üniversiteye hazırlık kitapları aldı, cd’ler aldı, dvd'ler aldı.
Dersi hem dinlemek, hem de izlemek onun için daha faydalı olacaktı. Hemen
ailesi onun için bir çalışma odası yaptı. Aydın temelden çalışmaya başladı ve
konu konu ilerlemeye devam etti. İlk başlarda ona zor gelen konuların aslında
çalışınca çok basit olduğunu anlıyor ve
bu duruma çok seviniyordu. Acaba neden
zamanında çalışmadım diye düşünüyor sonrada şöyle söylüyordu.'' Zararın
neresinden dönülürse kardır'' diyordu. İlk yıl çok çalıştı ve konuları bitirdi, denemeleri bitirdi ve
sınava girdi. İlk yılda başarılı olamadı. İkinci yıl girdi, üçücü yıl girdi yine başarılı olamadı. Ama pes etmiyordu artık Aydın . Çünkü artık
çalışmayı çok seviyor ve başaracağına inanıyordu. Dördüncü yılda Matematik
öğretmenliğini kazandı fakat onun tek istediği meslek ise doktorluktu. Daha sonra Matematik öğretmenliğini dondurma
kararı aldı ve bir yıl daha çalışacağım deyip eve kapandı. Ve en sonunda
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni kazanmıştı. Herkes Aydın'ın bu başarısına çok şaşırmış ve
aynı zamanda çok da mutlu olmuştu. Aydın sabır ile kazanmıştı ve zorlu sınavı.
Artık Doktor olacaktı ve içi içine sığmıyordu. Hemen üniversiteye kayıt oldu.
İngilizce tıpı 7 yılda bitirdi. Şu anda
Genel cerrah oldu ve insanlığa faydalı olmak için çok çalışan fedakar
bir doktor oldu. Hala da görevine devam
ediyor ve insanlık için iyi işler yapmaya devam ediyor.
Aydın eğer kararlı olmasaydı, ilk
yılda başarısız oldum deyip bu zorlu mücadeleden vazgeçmiş olsaydı şu anda da
boş boş gezen, işsiz güçsüz biri olacaktı. Ama sabrı ve kararlılığı sayesinde
başarılı oldu. Her ne kadar sabır acı da olsa meyvesini yemeye başladı. Aydın
şimdi çok iyi bir eş, çok iyi bir aile babası ve milleti için çok çalışkan bir
doktor olarak Ankara'da hayatına devam ediyor. Darısı diğer Aydın ve Aydın
gibilerin başına..
Gerçekten çok güzel bir hikayeydi. Emeğinize sağlık
YanıtlaSil