Gençlikte
Öğrenilenler Taşa, Yaşlılıkta Öğrenilenler Suya Yazılmış Yazılar Gibidir Konulu
Kompozisyon
Öğrenmek insanoğlu
için yeme, içme , nefes alma gibi bir
ihtiyaçtır . Çünkü insanoğlu öğrenme iç güdüsü ve öğren merakı ile dünyaya
gelir . Doğduğumuz anda başlar aslında öğrenme merakı. Öğrenmenin en etkili ve
kalıcı olduğu yıllar ise gençlik yıllarıdır . Çünkü bu çağlar en verimli ,
üretken yıllarıdır insanın .
İnsan gençliğinde ne kadar çok çalışırsa , ne kadar çok bilgi
öğrenirse o oranda etkili ve kalıcı olur öğrendikleri . Çünkü gençken gücümüz yerinde olur, insanın
hafızası daha gelişmiş olur yani unutkanlık fazla olmaz . Bundan dolayı insan
geçken hep çalışmalı ve üretken olmalıdır . Bu yıllarda yaptığı hizmetler
gelecek yaşamında kişiye fayda sağlar . Yaşlılıkta artı yaş gittiği için ,
eskisi gibi fazla öğrenemez insan . Çünkü yaş ilerledikçe hastalıklar da
ilerler , hafıza geriler ve eskiden kolaylıkla yaptığın işleri artık daha uzun
bir sürede yaparsın ve bir sürü zorluklar yaşamaya başlarsın . Örneğin; dinimiz beş vakit namaz kılmayı ,
oruç tutmayı..vs emrediyor . Tabi ki bunları yaşlılıkta da yapmayı emrediyor ama
gençken yapılanların amelleri daha parlak olur ve daha fazla sevap alır insan .
Yaşlılıkta hastalıklar başladığı için oruç
tutamazsın. vs . Yani her şey gençken yapılmalıdır .
Gençlikte öğrenilenler taşa yazılmış yazılar gibidir , çünkü
kalıcı olurlar , yaşlılıkta öğrenilenler ise zamanla unutkanlık olacağı için
suya yazılmış yazılar gibidir . Çünkü suya yazılmış yazılar hemen yok oluverir .
Her zaman gençliğin kıymetini bilip çok çalışmanız dileği ile , bilginiz kalıcı
olsun ve size yaşlanınca da faydası olsun .
0 Comments:
Yorum Gönder
Deneme