Size Göre Hayatın Anlamı Nedir?

 

Size Göre Hayatın Anlamı Nedir?

 

Bana göre hayatın anlamı çalışmak, üretmek, sorumluluk sahibi olarak kendine güzel bir gelecek inşa etmektir. Tüm bunları yaptıktan sonra mutlu olmayı bilmek, anın tadını çıkarmak ve sürekli şikayet etmeyi bırakmak ve insanların yararına işler yapmaktır. Kimseye muhtaç olmadan kendi ayakların üzerinde durabilmek, özgür olmak, güçlü olmak, çok okumaktır hayatın anlamı.

 

Sevgili öğretmenim, değerli arkadaşlarım,

Hayatın anlamı sevmektir, sevilmektir, aşık olmaktır. Gittiğin yerde saygı görmektir. Mütevazi bir hayat yaşamak, hem bu dünya için çalışmak hem de öbür dünyaya hazırlanmaktır. Bunun için de kendi ahiret anlayışıma göre öbür dünyada cennet olacağı için ibadetleri tam anlamıyla yapabilmek ve bu sayede mutlu olmaktır. İyi insan olmak, ahlaklı ve adaletli insan olmak, hayatın tadını çıkarmak ama bunu yaparken kimsenin canını yakmamak, ah almamak, sadakatlı olmak ve güvenilir olmaktır. Tüm bunlar olduğu zaman hayatın anlam kazanacağını düşünüyorum.

 

 Sevmek iyileştirir, iyilik iyidir, merhamet ve vicdan sahibi olmak en iyisidir. Hoşgörülü olmak, barışçıl olmak, yoksullara yardım etmek, vatansever olmak, olduğun gibi görünmektir hayatın anlamı. Bu konu hakkındaki düşüncelerim bunlardır. Dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.

Gençlerin Sorunları İçin Neler Söyleyebilirsiniz?

 

Gençlerin Sorunları İçin Neler Söyleyebilirsiniz?


Gençlerin en büyük sorunları belirsizlik, ekonomik istikrarsızlığın getirdiği kaygı durumudur. Günümüz gençlerinden birçoğu üniversite mezunu olduğu halde iş bulamamakta, sevdiği işi yapamamakta bunun sonucunda da bunalıma girmekte ve hayattan zevk alamamaktadır. O kadar yıl okuyup da iş bulamamak, anne ve babanın eline bakma gençler için çok ama çok üzücü bir durumdur.


 Çünkü gençlerimiz kendi ayakları üzerine durmak istemekte, kendi parasını kazanmak ve özgürce hareket etmek istemektedir. Burada yetkili kimselere büyük görev düşmektedir. Gençler için yeni düzenlemeler yapılmalı, üniversiteyi bitirenler atanmalı ve kimse işsiz kalmamalıdır.  Adalet, güven ve huzur olmalıdır bir ülkede. Rüşvet ve iltimas ortadan kalkmalıdır. Siyasi partiler görevlere kendi yakınlarını değil hak edenleri getirmelidir. Böyle olduğu zaman daha adil  bir dünya düzeni olur, çalışan ve ha eden kazanır. Hz Ömer’in adaleti uygulanmalıdır. Her bir gencimize değer verilmeli, sorunları  konuşulmalı ve bu sorunlara yönelik çözümler üretilmelidir. 


Gençlerin sorunlarından bir diğerleri ise aile içi şiddet, teknoloji bağımlılığı, kötü alışkanlıklar, eğitimsizlik, bireycilik vb gibi sorunlardır. Bu konu hakkında anlatacaklarım bunlardır. Dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.

Çevre Bilinci, Çevre Temizliği Hakkında Neler Düşünüyorsunuz?

 

Çevre Bilinci, Çevre Temizliği Hakkında Neler Düşünüyorsunuz?


Çevre bilinci ve çevre temizliğinin insanlara henüz çocukluk çağında verilmesi gerektiğini düşünenlerdenim. Çünkü atalarımız “Ağaç yaşken eğilir.” demiş. Ne verilecekse küçük yaşlarda verilmeli, öğretilmelidir.


Sevgili öğretmenim,

Çevre bilincine sahip olan bir birey bunu kural olduğu için değil yaşadığı çevreyi sevdiği için yapar, çevresini temiz tutarak yerlere çöp atmaz, havayı, suyu ve toprağı kirletmez, bunu isteyerek yapar, farkındalıkla yapar. Bunu yapan insanların olduğu toplumlar da gelişmeye yatkın olan toplumlardır. Çevresini temiz tutan insan zaten evini, evinin çevresini de temiz tutuyordur. Çevre temizliği çocuklara severek yaptırılmalı, zorlayarak, onlara  tehditler savurarak yapılmalıdır. Bunlar olduğu zaman çocuklar sizi gördüğü zaman yere çöp atmaz ama sizi görmediği zamanlarda yere çöp atar.

 

 Önemli olan çevrenin, doğanın insan yaşamı için ne kadar değerli olduğu, ne kadar önemli olduğu çocuklara anlatılmalı, bu durum onlara yaparak yaşayarak öğretilmelidir. İşte böyle odluğu zaman o çocukla büyür ve geleceğin çevre gönüllüleri, bilinçli insanları ve aydın kimseleri olur. Bu konu hakkındaki düşüncelerim bunlardır. Dinlediğiniz için çok teşekkür ediyorum.

Gün Olur Asra Bedel Kitabı İle İlgili Klasik Sorular ve Cevapları

 

Gün Olur Asra Bedel Kitabı İle İlgili Klasik Sorular ve Cevapları


1) Gün Olur Asra Bedel kitabının konusu nedir?

Cevap: 2. Dünya Savaşı’ndan sonra Kazak bozkırlarında bir tren istasyonunda yaşamaya başlayan Yedigey’in burada tanık olduğu olaylara yer verilir.

2) Yedigey nerede çalışmaktadır?

Cevap: Yedigey cepheden döndükten sonra Kazak bozkırlarında küçük bir aktarma istasyonunda çalışmaya başlar.


3) Yedigey’in çok eski ve yakın arkadaşı olan kişi kimdir?

Cevap: Kazangap

4) Kimin için bir cenaze töreni düzenlenir?

Cevap: Kazangap için bir cenaze töreni düzenlenir.

5) Kazangap’ın cenazesinin  Naymanların kutsal mezarlığına gömülmesine enden izin verilmez?

Cevap: Çünkü orada bir uzay üssü kurulmuştur onun için izin verilmez.

6) Hangi ülkeler dünyanınkinden çok daha büyük olan bir gezegen keşfederler?

Cevap: Rusya ve Amerika Birleşik Devletleri

7)  Yedigey için hangi gün asra bedel bir gün olur?

Cevap: Kazangap’ın mezarını götürürken Yedigey kendisinin ve milletinin geçmişini, acı tatlı, düşündürücü yanlarıyla bir biri gözlerinin önünden geçirir. İşte o gün Yedigey için asra bedel bir gün olur.


8) Gün Olur Asra Bedel kitabında sizi etkileyen alıntılardan bir kaçını yazınız.

Cevap: “Kaldı ki burası dünya. Burada bir şeyler hep yarım kalacak.”

"Asıl mesele de bu işte. Zaman ne kadar geçerse geçsin, bazı konularda hiçbir şeyi değiştirmez. Elinden malını mülkünü, varını yoğunu alsalar, bundan ölmezsin. Bunları yine edinebilirsin. Ama senin onurunu kırar, ruhunu öldürürlerse, işte buna çare yoktur..."
“Olduğu gibi görünmeliydi insan.”
“İnsanlar, sonu gelmez çekişmeler, kavgalar yüzünden ne kadar geri kaldıklarını, entellektüel gelişme bakımından ne kadar zararlı çıktıklarını anlayabilecekler mi?”
“Bu insanlar hangi şartlar altında, nasıl bir hayat yaşıyorlardı ki böylesine vahşi, barbar olabiliyorlar?”

9) Gün Olur Asra Bedel kitabının yazarı kimdir?

Cevap: Cengiz Aytmatov