nasıl yazı yazılır etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
nasıl yazı yazılır etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Yazılı anlatım


Güzel yazma, güzel konuşma gibi duygu ve düşüncelerin etkili bir anlatım yoludur. Tüm yazılı anlatımlar, yazan kişi ne söylemesi gerektiğini, yani konusunu bildiğinde; düşüncelerini nasıl örgütleyip kendini kusursuz olarak nasıl ifade edeceğini bildiğinde, yani, uygun bir anlatım tarzına hâkimiyet sağladığında etkili olur.

Şüphesiz, güzel yazma becerisi kolayca elde edilemez. Bir kimse iyi yazma hakkında bilgi sahibi olabilir ve onu üretmeksizin -bir satır bile yazı yazmaksızın- yazma eyleminin altında yatan temel ilkeleri anlayıp anlatabilir. Şu kadar var ki, bu, onun iyi bir yazar olması için yeterli değildir. İyi bir yazarın arkasında insan hayatının çeşitli yönlerini gözlemleme; bilim, edebiyat, sanat, tarih ve felsefenin kapsamındaki düşünceleri keşfetme ve bir konuyu temel anlamları aracılığıyla derinliğine düşünme yoluyla yıllar boyunca elde ettiği yaşantılar vardır.

Onun için, yazı yazmada bir öğrencinin sabırlı olması gerekir. O, bir kitap, bir yazar, bir felsefî düşünce veya herhangi önemli bir konu hakkında güzel yazmak için yapması gerekenleri hemen bilemez. Böyle bir öğrencinin bir konuyu dikkatle dinlemesi, okuması, düşünmesi ve incelemesi gerekir. Onun için tekrar tekrar işe başlamalı, daha çok ve yaygın olarak okumalı, düşüncelerini tekrar gözden geçirmeli, planlarını yeniden düzenlemeli ve sürekli olarak dil yeteneğini geliştirmeye çalışmalıdır. İyi yazmak bilgi, düşünme ve yazmada sürekli gelişmeye dayanır.

Yazar olarak bireyler bir konu üzerinde uzmanlaşıncaya kadar yazma işini erteleyemezler. Bizzat yazma eylemi, bir konuyu bilmeye,  onun hakkındaki bilgilerimizi değerlendirmeye ve yazma tarzını olgunlaştırmaya başlamamızın bir aracıdır. Aslında, iyi yazma bir hedeftir; yapabildiğimiz kadarıyla güzel yazma bu hedef için bir araçtır. Yani oluşturduğumuz her güzel yazılı anlatım, bir sonraki çalışmamız için temel oluşturur, böylece yazı yazma alanındaki becerimiz zaman içinde mükemmelliğe ulaşır.
Güzel yazmayı başarmanın yolları, dil bakımından iyi düzenlenmiş çeşitli kompozisyon kitaplarında ele alınmıştır.

Bunlardan birincisi, öğrencinin ilgi ve kabiliyet alanı içindeki konular üzerinde yazılan kompozisyonların incelenmesidir. Kompozisyon kitaplarında değişik konularda yazılmış böyle metinleri dikkatle okumak yoluyla,
  • Özel bir konunun seçimi,
  • Konuyu açıklama ve yorumlamada kullanılan analiz tipi,
  • Ana temayla ilişkili bütün metnin çeşitli ögelerinin düzeni,
  • Özel anlatım biçiminin kullanımı altında yatan ilkeleri keşfetmek mümkündür.
Biyografi, deneme, sohbet, makale, fıkra ve hikâye gibi değişik türde oluşturulmuş kompozisyonların nasıl düzenlendiklerini görmek için incelenebilirler. Bu inceleme süreci öğrencilerin yazma sanatındaki bilgisini ve becerilerini geliştirir.

İyi bir yazar olmanın ikinci yolu da incelemeyi kapsar, fakat buradaki inceleme, bir insanın kendi kompozisyonunda planlamada ortaya çıkan bir aşamadır. İnceleme, bir yazarın sunmayı amaçladığı bütün temayı oluşturan parçaları kararlaştırma ve ögelerin ilişkilendirilmesi sürecidir.

Kompozisyon oluşturma[1], yazı yazmada acemi olanlar için oldukça zor bir iştir. Başka bir yazarın çalışmasını inceleme sırasında, yazmaya yeni başlayan bir yazar zaten önceden düzenlenmiş bir kompozisyon üzerinde çalışır. Makul bir miktardaki uygulama, önceden düzenlenmiş bir kompozisyonun amacını, ana düşüncesini, ana düşünceyi geliştirme yöntemini, düşünce örgüsünü ve anlatım biçimini yeni başlayan bir yazara keşfettirir. Yeni başlayan yazar, kendi seçtiği bir konu üzerindeki düşüncelerini düzenleyerek oluşturduğu kompozisyonlarla bütün bu yoldaki engelleri aşar.

Bir konu öğretmen tarafından belirlenmedikçe, yazmaya yeni başlayan öğrenci “Ne hakkında yazmalıyım?”, “Kompozisyonum ne uzunlukta olmalı?”, “Ne söylemeyi amaçlıyorum?” gibi ön hazırlık sorularıyla işe başlamalıdır.

Bundan sonra, o, bir çeşit taslak oluşturmalıdır. Yazmaya başlayan öğrenci, amacını veya ana düşüncesini oluşturmak için en kesin ve en canlı kelimeleri seçme ve cümlelerini mantıkî bir düzen içine sokma işinin zorluğuna sahiptir.

Bu zorluk ancak zaman içerisinde sınama yanılmalarla aşılabilir. Yeter ki yazma yolunda sabırlı ve kararlı bir tutum sergilenebilsin.
Yrd.Doç.Dr. Mehrali Calp

Yazılı Anlatım Çalışmalarında Yazma Aşamaları

Hangi türde olursa olsun, hiç bir konu gelişi güzel, çalakalem yazılmaz. Doğru, akıcı, açık ve etkili yazmak için bazı teknik kurallara uymak gerekir. Bu nedenle başarılı bir yazı yazabilmek için “yazma”nın başlıca evrelerini izlemek gerekir. Şimdi bu evreler üzerinde duralım:

      a.Konunun seçilmesi ve sınırlandırılması:

Konusuz yazı düşünülemez. Yazmanın ilk ögesi konudur. Bu nedenle, yazmada ilk iş konu seçmektir. Üzerinde yazı yazılacak her varlık, her olay, her düşünce, her sorun... bir "yazma konusu"dur. Anlatımda başarı sağlamak, bilinen ve yeteri kadar malzeme bulunan bir konuyu seçmeye ve sınırlandırmaya bağlıdır. Öğrenciler, ancak bildikleri bir konuda yazabilir. Seçilen konu iyice kavranmalıdır. Konudan sapmamak, birlik ve bütünlük sağlamak, uygun bir biçim ve tür bulmak, konuyu doğru kavramakla mümkündür.

      b.Amacın belirlenmesi:


Sınırlandırılmış bir konunun kim/lere, ne tür bir mesaj vereceğini bilmek önemlidir. Konunun hedef kitlenin ihtiyaçlarına uygun olması sağlanmalıdır.

      c.Ana düşüncenin yerleştirilmesi:

Ana düşünce, konuyla ilgili olarak okuyucuya söylenmek istenen temel düşüncedir. Ana düşünce, çeşitli şekillerde ortaya konabilir; ya paragraflarda ele alınıp işlenen yardımcı düşünceler aracılığıyla ya da bütün bir metne sindirilerek yerleştirilebilir.

      ç.Birikimin harekete geçirilmesi:

Anlatımın amacına ulaşması için, daha önce bellekte bulunanları harekete geçirip buluş yaparak yazmak gerekir. Başkaları tarafından yazılmış olanları aynen aktarmanın bir anlamı yoktur. Anlatımlar özgün ve dikkat çekici olmalıdır. Yani başkalarından ve farklı kaynaklardan elde ettiğimiz malzemeyi aynen yansıtmak yerine, kendi zihin ve gönül prizmamızdan geçirmek gerekir.

      d.Anlatımın mantıklı bir düzen içinde ifade edilmesi:

Anlatımın üç temel esası buluş, birlik ve plandır. Plansız bir yazı başarılı olamaz. Olaylar kronolojik olarak; duygu, düşünce ve hayaller ise belli bir mantık çerçevesinde anlatılmalıdır.
Yardımcı düşünceleri, yazıda birlik-bütünlüğü sağlamak; hangilerinin giriş, gelişme, sonuç bölümlerinde işleneceğini bilmek bakımından bir denetimden geçirmek, belli bir mantıkî sıraya koymak gerekir. Yardımcı düşüncelerin bu sıralanışı “plan”la ilgili bir husustur.

      e.Yazıya uygun bir başlığın konması:

Nasıl her varlığın bir adı varsa, her yazının da bir adı, yani “başlık”ı vardır. Yazıya konan başlık, konuya uygun düşmeli, ana düşüncenin özünü yansıtabilmelidir.

      f.Kelime seçilmesi:

Kelimeler yerli yerinde, özenle ve doğru olarak kullanılmalıdır.

     g.Cümle/lerin kurulması:

Konu, Türkçe’nin mantık dokusuna ve gramerine uygun cümlelerle sunulmalıdır.

      h.Paragrafların düzenlenmesi:

Paragraf, ana ve yardımcı düşüncelerin ifade edildiği anlatım birimidir. Fikirlerin birbirine karışmasını önler. Paragraf oluşturabilen bir öğrenci yazma becerisini kazanmıştır.

      ı.İmla kuralları ve noktalama işaretlerine uyulması:

İmla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun davranmak, anlatımın güzelleşmesini, kolay anlaşılmasını sağlama yanında okuyucunun zevk almasını da sağlar.
Noktalama işaretleri, okuma akışını düzenlediği, durakları gösterdiği, okuyucuyu uyardığı için yanlış anlamlandırmayı önler. Yazının doğru ve çabuk kavranmasını sağlar. Bu nedenle, yazı, noktalama işaretleri açısından kusursuz olmalı ve cümlede anlam üzerinde durulurken öğrencilerin dikkati noktalama işaretlerinin rolüne çekilmelidir.
Ayrıca, yazının doğru ve çabuk kavranabilmesi için de sözcüklerin, yazıya doğru geçirilmesi gerekir. Yazı yazan her insan, ana dilinin önemli yazım kurallarını öğrenmeli ve giderek uygulama alışkanlığı da kazanmalıdır.
Yrd.Doç.Dr Mehrali Calp