İnsanın duygu ve düşüncelerini ,
keendine has bir üslup kullanarak yazılı ya da sözlü olarak ifade etmesidir edebiyat
. Bu kitabi bir tanımdır ama edebiyat hiçbir zaman üç beş kelimelik bir kalıp
içine hapsedilemez .
Edebiyat duygularının dışa
aktarımıdır . Abdurrahim Karakoç gibi lamba titreyen alevi üşümeye yormak ,
Yahya Kemal gibi ölümü “ sessiz bir gemiye benzetmek “ , Sunay Akın gibi yol
kenarlarındaki mazgalları çocukluk anılarını biriktirdiği bir kumbaraya
benzetmektir . Edebiyat Reşat Nuri gibi Çalıkuşu’nu yazıp binlerce genç kıza
idealist bir öğretmen olmanın yolunu açmaktır . Edebiyat ne işe yarar ?
Edebiyat , insana insan olduğunu hatırlatır , iç dünyasında daha önce hiç
hissetmediği kıvılcımların parlamasını sağlar . “ Akıncı “ şiirini okuduğunda vatanı
için canından , kanıdan tüm varlığından vaz geçmesi gerektiğini , Suç ve Ceza’yı
okuduğunda Raskolnikof gibi bir arkadaş kazandığını gösterir . Edebiyat bize
yalnızca yiyip içen bir varlıktan öte , üzülen , acıyan , kızan bir kalp
taşıdığımızı anımsatır .
Edebiyat hayatın ta kendisidir .
Uzak diyarlara alıp götüren , Devler ve cüceler ülkesini yanı başımıza getiren
, bizi hayatın gürültüsünden kurtaran korunaklı bir limandır . Edebiyat
hayatımıza ne kadar giriyorsa o kadar insan olmaya başlıyoruz demektir .