Büyük Atatürk’ten
Küçük Öğütler Kitabında Geçen Özlü Sözler
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, ilk
cumhurbaşkanı büyük insan Mustafa Kemal Atatürk'ü Çanakkale'de, Amasya'da,
Erzurum'da, Sivas'ta, Ankara'da, Sakarya'da, Büyük Taarruz'da,
Cumhuriyet'i kurarken, devrimleri yürütürken gündelik hayatı içinde, incelikleri
ve insani yönleriyle tanıtan ve onun hakkında güzel anılara yer veren harika
bir kitaptır.
Kitapta geçen özlü sözler şunlardır:
"Okurken sık sık gözlerim
yaşarıyor... Fakat onun da çaresini buldum. Beyaz bir tülbent aldırdım, parça
parça kestirdim; yaşardıkça gözlerimi siliyorum."
“Atatürk ortaya konan önerileri tek
tek okumaya başlar. "Atatürk bizim en büyüğümüzdür!" Üstünü çizer.
"En büyük Türk, Atatürk!" Üstünü çizer. "Türk milleti asırlardan
beri bağrından bir Mustafa Kemal çıkardı!" Üstünü çizer... Çizer... Çizer
Önüne getirilen bütün önerilerin üstünü çizen Atatürk, sonunda şu cümleyi
yazar: "ATATÜRK, BİZDEN BİRİDİR!"
''Dünyada her şey için, maddiyat
için, maneviyat için, hayat için, başarı için en hakiki mürşit ilimdir, fendir!
İlim ve fennin dışında rehber aramak dikkatsizliktir, bilgisizliktir,
yanlışlıktır.''
“Öğrenci için en saygıdeğer insan
,öğretmendir.”
“Beni görmek demek, mutlaka yüzümü
görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve
hissediyorsanız bu kafidir."
“Çocuklara biricik öğüdüm: Türkler
hakkında her işittiklerine gerçekmiş gibi bakmayıp kanılarını bilimsel ve
esaslı incelemelere dayandırmaya önem vermeleridir.”
“Siz öğretmenler toplantısında ne
yapmışsınız öyle? Ne ayıp, ne ayıp! Toplantıya kadın öğretmenleri de
çağırmışsınız! Fakat onları niçin ayrı sıraya oturttunuz? Sizin kendinize mi
güveniniz yok, yoksa Türk kadınının faziletine mi? Bir daha böyle bir ayrılık
görmeyeyim, anlaşıldı mı?”
''Dünyada her şey için, maddiyat
için, maneviyat için, hayat için, başarı için en hakiki mürşit ilimdir, fendir!
İlim ve fennin dışında rehber aramak dikkatsizliktir, bilgisizliktir,
yanlışlıktır.''
“İşte bu kürsüden, bu Büyük
Meclis’in Başkanı olarak, bütünlüğümüzü oluşturan bütün üyelerin her biri adına
ve bütün Türk ulusu adına diyorum ki: Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara mâderini!”
“Vatan elden giderse evladın ne
hükmü kalır?”
“Gözlerinle elbette göremezsin ama
aklınla görürsün."
“Bilim aynı zamanda bilinenin
ötesine geçmek değil midir?”
“Eğitimdir ki, bir milleti ya hür,
bağımsız, şanlı, yüce bir millet halinde yaşatır; ya da bir milleti esirlik ve
yoksulluğa düşürür.”
“Geldikleri gibi giderler.”
"Benim değil memleketin
hayatı söz konusu!"
"Bayrak, bir milletin
bağımsızlık simgesidir. Düşman da olsa saygı göstermek gerekir. Bayrağı yerden
kaldırıp topun üstüne koyunuz."
“Atatürk bir gün yaveriyle Köşk' ün
bahçesinde yürüyordu. Bahçedeki yollardan birinin üzerinde duran çok yaşlı ve
büyük bir ağaç vardı. Ağacın bir yanında dik bir sırt, diğer yanında suya
çekilmiş bir havuz olduğu için yolu büyük ölçüde kapatmakta, yürüyüşü
zorlaştırmaktaydı. Bahçe Mimarı Mevlut Baysal, Köşk' te yeni işe başlamıştı.
Atatürk ve yaverinin yoldan eğilip bükülerek geçtiğini görünce, hemen atılarak,
"Buyurursanız, derhal keselim Paşam, " dedi. Bunu duyan Atatürk,
bahçe mimarına dönüp sertçe baktı. "Yahu," dedi, " sen hayatında
böyle ağaç yetiştirdin mi ki keseceksin?"
“Bu dünyada her şey insan
kafasından çıkar . Bir insan başının ifade edemeyeceği hiçbir şey tasavvur
edemiyorum.” Mustafa Kemal Atatürk
0 Comments:
Yorum Gönder
Deneme