Nasreddin Hoca
Fıkraları Hakkında Kısaca Bilgi Veriniz.
Ders vermek, herhangi bir düşünceyi
örnekle güçlendirmek, bir dünya görüşünü savunmak, sohbetlere renk katmak,
kanıt göstermek veya hoşça vakit geçirmek için söylenir. Nasreddin Hoca
fıkralarında Nasreddin Hoca; her duruma çözüm yolu bulan, karşısındakinin
niyetini hemen sezen, kül yutmaz, uyanık, yaşama sevinci dolu, sözünü
çekinmeden ortaya koyan, kıvrak zekalı bir tiptir. Fıkralarda baş kahraman her
zaman hocanın kendisidir. Nasreddin Hoca fıkralarında kişiler pek kalabalık
değildir. Nasreddin Hoca fıkralarından bahsedilen en eski kaynak ise on beşinci
yüzyılda yazılan Saltukname’dir.
Nasreddin Hoca fıkralarına bir örnek:
Allah’ın
Rahmetinden Kaçılmaz
Günlerden bir gün bardaktan
boşanırcasına yağmur yağmaktadır. Yağmur çok şiddetli yağdığı için ya koşulur, ya da bir yerlere sığınılmaya
çalışılır. Nasreddin Hoca da yağmurun yağışını ve sokakların yalnızlığını
pencereden seyrederken bir de bakar ki yağmurdan kaçan bir adam… Hoca biraz dikkatli baktığında bunun bir
komşusu olduğunu anlar ve pencereyi açarak konuşmaya başlar:
"Komşu, komşu, utanmıyor
musun, niçin Allah'ın rahmetinden kaçıyorsun?" deyince adam koşmayı
bırakır ve yavaş yavaş evine doğru gider. Bu arada adamın da ıslanmadık yeri
kalmamıştır. Ertesi gün hava yine yağmurludur. Bu defa Hoca Efendi alışveriş
için sokağa çıkmıştır. O, işini bitirip de hızlı adımlarla evine doğru giderken
bir gün önceki komşusunun evinin önünden geçer. Bu sefer komşusu;
"Hoca Efendi, Hoca Efendi, sen
dün bana Allah'ın rahmetinden kaçılmaz. ' demiştin; bak şimdi kendin
kaçıyorsun." deyince, Hoca komşusuna doğru döner ve;
"Be adam! Ben Allah'ın
rahmetinden kaçmıyorum, Allah'ın rahmetini çiğnememek için koşuyorum."
der.
0 Comments:
Yorum Gönder
Deneme