“Denize Düşen Yılana Sarılır.” Atasözü İle İlgili Hikaye
Hava kararıyordu. Akşam olmak
üzereydi. Babam henüz işten gelmemişti. Annem yemeği hazırlıyor, ben de ödevlerimi
yapıyordum. Abim ise üniversiteyi kazandığı için İstanbul’da okuyordu. Biz ise
ailece Zonguldak’ta yaşıyorduk. Babam maden işçisi olduğu için gece gündüz
demeden çalışıyor ve alın teri ile ekmeğini kazanıyordu. Büyük adamdı benim
babam. Kimseye boyun eğmeyen, kul hakkı yemeyen biriydi. Babam her ne kadar
çalışsa da abim Fuat tıp fakültesi okuduğu için ona yeterli para gönderemiyor ve
bunun için de çok üzülüyordu. Yemeklerin kokusu burnuma gelirken zil çaldı.
Hemen kapıya koştum ve gelen babamdı. Babamın boynuna sarıldım ve yüzündeki, ellerindeki kömür karasını öptüm
ve canım babam benim diyerek ona sevgimi gösterdim. O da bırak beni Erdem
elimi, yüzümü yıkayım da öyle öpersin dese de ben onu öpmeye doymadım.
O kömür karası olan yüz bir işçinin alın teri,
nuru, göz yaşıydı bence. Ben de gelecek yıl üniversite sınavına girecektim ve
benim yaşım da 17di. Abim Fuat ise birinci sınıf öğrenciydi. Hep birlikte akşam
yemeğine oturduğumuz sırada babamın telefonu çaldı. Arayan abimdi. Üniversite
kitaplarından bazılarını alamazsa öğretmenler onu bir daha derse
almayacaklardı. O kitaplarının her birinin tanesi de altı yüz Türk Lirası
ediyordu. Babam bunu duyunca üzüldü ve
kara kara düşünmeye başladı. Kim yardım edecekti ki bize. Kimsemiz yoktu
babamızdan başka. Amcamız vardı ama o da çok kibirli ve cimri bir insandı.
Kimseye kuruşunu dahi vermez, insanlara ardım etmekten nefret ederdi. Babam
ondan da isteyemezdi para ama amcamdan başka borç para isteyecek hiç kimsesi de
yoktu. Karmakarışık duygular içindeydi babam.
Üzülüyordu çocuğuna yeteri kadar para gönderemediği
için. Ne yapıp ne edip bu parayı bulacak ve amcamın karşısına çıkacaktı. Çünkü
abimin geleceği söz konusuydu. Abim sınavlarında kalırsa okuyamaz ve bunun sonucunda
doktor olamaz ve bütün emekler çöpe giderdi. Babam paltosunu aldığı gibi
abisinin evine gitti. Beni de yanına
almıştı. Amcamlara vardığımızda onlar da çay içiyordu. Babam biraz sohbetten
sonra sonra asıl konuya geldi ve derdini
açıkladı. Bu durum amcamın hiç hoşuna gitmedi
ama tamam sana borç para veririm ama geri kuruşuna kadar isterim dedi.
Babam da onuru kırılmasına rağmen olur abi elbette öderim diye karşılık verdi.
Böylece babam denize düştüğü için kötü olan amcama, yani yılana sarıldı ve
abimin derslerinden geri kalmaması için her türlü zorluğa göğüs gerdi canım
babam. Abisine el açtı ve bu zor durumda ona sığındı .
0 Comments:
Yorum Gönder
Deneme