Yine eylül ve
yağmurlar başladı . Döktüğüm göz yaşlarını anımsıyorum . Uğruna verdiğim
savaşların ardından sel sularına karışıp da giden çelimsiz kuru dallar gibiyim
. Tutunmaya çalıştıkça akıntıya karşı koyamamanın verdiği yıkılmışlık tüm
zerrelerime işlemiş durumda .
Eylül ve soğuyan
hava eksik kalıyor ruhumun üşümüşlüğünün yanında . İnce ince bir hüzün sarıyor
dört bir tarafımı . Eylüle isyanın yok ama bu hüzünlerin sebebi de eylül değil
mi ? Düşlerimi alabora eden kolumu kanadımı kıran bu mevsimin habercisi değil
mi ? Sanki eylülü bekliyor gözlerimin kapakları açılmak ve beni sel sularına
boğmak için .
Yalnızlığımı
yüzümü vurmaya mecbur musun ey eylül !... Ben mi istedim sanki iyi niyetlerimin cömertçe
harcanmasını . Yine de seviyorum seni eylül . İnsan olduğumu , güçlü olmam
gerektiğini hatırlatıyorsun bana . On iki kardeş içerisinde kendime en yakın
seni görüyorum . Her an ağlamaya hazır ve bir gün neşeliyse bir gün somurtkan .
Ne söylesem
anlatamıyorum seni . Ruhumun en kasvetli yanısın . Seviyorum seni çünkü ruhumun
kasvetini seviyorum . Hiç bitmesin eylül istiyorum çünkü ruhuma en yakın
olduğum zamanları sende yaşıyorum .
0 Comments:
Yorum Gönder
Deneme