İnsanlar hayata geldiklerinde farklı standartlarda yaşarlar. Çevrenize baktığınızda herkesin ne fakir oduğunu ne de herksin zengin olduğunu göremezsiniz. Zıtlık üzerine kurulu olan dünyada kadını erkekler siyahı beyaz nasıl kuşatmışsa zenginlikle fakirlikte hayatımızın en önemli öğesi olmuştur.
Çevrenimize baktığımızda nice fakir insanların bir ekmeğe muhtaç yaşamakta olduğunu görmekteyiz. Bunun yanında nice zenginlerinde zevk sefa içerisinde luks bir hayat yaşadıklarını biliyoruz. Bu sosyal dengesizliğin kaynağını aramakla elimize pek te bir şey geçmez. Peki bu dengesizliğe bir çözüm aramak isterseniz? Şevkinizi kırmak istemem doğrusu; ama size şunu diyebilirim ki insanlardaki bu azla yetinmeyip daha fazlasını isteme nefsine hakim olama duygusu olduğu sürece bunu başarabilmek imkansızdır. Peki bireysel olarak böyle boş boş oturacak mıyız derseniz elbette hayır. Öncelikle bizler elimizde var olan şeylerin, sahip olduklarımızı korumalı ve değerlerini bilmeliyiz. Bugün evimizde bir tencere yemek pişiyorsa komşularımızıda düşünmeliyiz. Bizler sıcacık yatağımızda yatarken kalacak yerleri olmayan insanları düşünüp dua etmeli ve şükretmeliyiz.
Evet arkadaşlar toplum arasındaki bu dengesizlik maalesef ki bizleri insane olma yolundan her geçen gün bir adım daha uzaklaştırıyor. Bizler çevremize karşı daha duyarlı olmalıyız. Elimizdekinin değerini bilmeli ve insanlara yardım etmeliyiz. Son olarak şunu da söylemeliyim ki bizler her ne kadar dediklerimizi yapsakta empati kurmakta zorlanırız. Tam olarak ne düşündüklerini, hislerini anlamamız zordur. Onları tam olarak anlamak için onların yaşadığı hayatın bir parçası olmalıyız.
Galip Hatip
çok güzel olmuş elinize sağlık çok yardımcı oldu dersime
YanıtlaSilBiz teşekkür ederiz iyi çalışmalar
SilMüthiş hoca 100 verdi
YanıtlaSil