Türkçe Dersinde Program İçeriğinin Düzenlenmesi


Türkçe ders programının içerik düzenlenmesinde, genel olarak, dilin yapısı ile dilin anlamını vurgulama olmak üzere iki yaklaşımdan söz edebiliriz. Dilin yapısını vurgulayanlar dilde fonem, morfem, kelime, cümlecik ve cümle gibi biçimler/dil birlikleri bulunduğunu, bunların temelinin insan sesi olduğunu; dilin anlamını vurgulayanlar ise, dilin bir işlevi yerine getirmeye hizmet ettiğini ileri sürmektedir.

İçerik düzenlemesinde hangi yaklaşım benimsenirse benimsensin somuttan soyuta, basitten karmaşığa, kolaydan zora, yakından uzağa doğru ve öğrenciye görelik gibi öğretim ilkelerini dikkate alınması gerekir. Bu ilkeler her ders programı için geçerli olmakla beraber, dil öğretim programlarında çok daha önemlidir. Bir program tasarlanırken içeriğin düzenlenmesinde “en çok kullanılan ve başvurulan bilgi, beceri ve alışkanlıklarla ilgili davranışlara programda en çok yer verilmesi” ilkesine özen gösterilmelidir.

        İçerik düzenlemesi ile ilgili belli başlı yaklaşımlar şunlardır:

1. Yapısalcı yaklaşım

2. Durumsal yaklaşım

3. Kavramsal/işlevsel yaklaşım

4. Dil beceri merkezli yaklaşım

5. Konu merkezli yaklaşım

6. Belirli alan merkezli yaklaşım

7. Doğrusal yaklaşım

8. Sarmal yaklaşım

9. Modüler yaklaşım (Demirel, 1999, s. 29)

Yapısalcı yaklaşım: Bu yaklaşıma göre daha çok dil bilgisi kurallarına ağırlık verilmekte ve bu kurallar belirli bir sıraya göre öğretilmektedir. Okuma parçaları bu dil kurallarını kavratmaya yönelik olarak seçilmekte; dil bilgisi kuralları da basitten karmaşığa doğru sıralanmaktadır.

Durumsal yaklaşım: Bu yaklaşıma göre içerik düzenlenmesinde, günlük hayatta yer alan gerçek durumlar dikkate alınmaktadır. Dil bilgisi konularının seçiminde basitten karmaşığa bir yol izlenmesi zorunlu değildir. Program, araç olarak seçilen metinlerin duruma uygun olmasını ön görmektedir. Dil bilgisi konuları zaman zaman tekrarlanmaktadır.

Kavramsal-İşlevsel yaklaşım: Bu yaklaşımda önemli olan dili bir iletişim aracı olarak etkili bir biçimde kullanmak ve iletişim kurarken dilin belirli işlevlerini yerine getirmede uygun dil yapılarını kullanmayı bilmektir.

Günümüzde yaygın olarak kullanılan bu yaklaşıma göre dilin belirli işlevleri vardır. İçerik düzenlenmesi dilin işlevsel yapısına göre oluşturulmaktadır ve bu işlevleri yerine getirmek için farklı dil yapıları ya da cümle kalıpları kullanılır. Bu yapılar şunlardır:

  • Duyguları aktarma

  • Bilgi aktarma ya da bilgi alıp verme

  • Betimleme

  • Öyküleme

  • Teşekkür etme

  • Kabul etme/Reddetme

  • Davet etme

  • Taziyede bulunma

  • Düşleme (Hayal etme)

  • İnandırma

  • Sorgulama

  • Çağrı ya da yönlendirme


Bu yaklaşıma göre dil öğretiminde dil bilgisi kurallarını öğretmekten çok, dilin işlevsel yapılarını öğreterek dilin kullanımı önem kazanmaktadır. Dilin çeşitli işlevlerini gerçekleştirmenin bir başka ifadeyle dilin kullanımının farklı yolları vardır. Sözgelimi ²Saat kaç?” sorusuna değişik cümle kalıpları kullanılarak cevap verilebilir. On otuz beş, on buçuğu beş geçiyor, on bire yirmi beş var, yirmi iki otuz beş gibi

Dil becerisi merkezli yaklaşım: Bu yaklaşıma göre programların hazırlanmasında dil öğretiminde temel dil becerileri olan dinleme, konuşma, okuma ve yazmanın öğretilmesi ve bu becerileri geliştirici bir içeriğin düzenlemesi esas olmaktadır. Bu yaklaşım iki şekilde işe koşulmaktadır: Temel dil becerileri olan dinleme, konuşma, okuma ve yazma ya birbirlerini bütünleştirecek bir tarzda ya da ayrı ayrı ayrı birer ders olarak ele alınmaktadır. Ancak dil öğretiminde, dört temel becerinin ayrı ayrı değil, birlikte geliştirilmesinin daha doğru olduğu görüşü kabul görmektedir.

Konu merkezli yaklaşım: Bu yaklaşım tematik yaklaşım anlayışına uygun düşmekte ve dil derslerinin içeriği belirlenirken öğrencinin ilgi ve eğilimlerinden yola çıkılması esas alınmaktadır. Sınıf içi uygulamalarda her öğrenciye belirli konular verilmektedir. Konuların düzenlenmesinde öğrencilerin ilgi ve yetenekleri önceden belirlenmektedir. Bu yaklaşımla Sosyal Bilgiler, Fen ve Teknoloji gibi derslerin konularından da seçmeler yapılarak ve bu konular arasında yatay ilişki kurularak içerik düzenlemesine gidilmektedir.

Belirli alan merkezli yaklaşım: Bu yaklaşımda dil öğretiminin Sosyal Bilgiler, Fen ve Teknoloji, Matematik gibi dersleri öğretirken yapılması önerilmektedir. Diğer bir anlatımla meslekî dil öğretimine ağırlık verilmektedir. Ancak bu yaklaşımın ana dil öğretiminde etkili olmaktan çok, yabancı bir dilin öğretiminde etkili olacağı düşünülmektedir. Tıp,  ekonomi, eğitim .bilgisayar dili gibi…

Doğrusal yaklaşım: Ana dilde okutulacak okuma metinlerinin ve bunlara bağlı dil bilgisi konularının basitten birleşiğe göre sıralanması yaklaşımıdır.

Sarmal yaklaşım: Özellikle dil bilgisi kurallarının yeri ve zamanı geldikçe öğretilmesini ortaya koyan bir yaklaşımdır. Mesela ilk önce sıfat kavramının ,sonra sıfat türlerinin ,daha sonra sıfatların cümledeki görevlerinin ,en sonunda sıfatların ad/isim olarak kullanımı ;hikayenin tanımı ,yapısı ,hikayenin öğeleri ,hikaye ile roman arasındaki ilişki…

Modüler yaklaşım: Her okuma parçası ya da üniteye uygun seçilen okuma parçaları bir modülü oluşturmaktadır ve o modüliçinde öğrenilmesi gerekli görülen dil bilgisi kuralları belli sıraya bağlı kalmadan verilmektedir. Her modülün konusu kendi başına düzenlenmiştir. Bu anlamda modüler yaklaşım tematik yaklaşıma benzemektedir.

İlköğretim okullarında Türkçe ders kitapları incelendiğinde konu merkezli yaklaşımla dil bilgisi kurallarının da doğrusal ve yapısalcı yaklaşımla ele alındığı görülmektedir. Ancak yeni Türkçe Öğretim Programı konu merkezli (tematik)yaklaşım, Yapısalcı Yaklaşım ve Kavramsal-İşlevselci Yaklaşımın izlerine rastlanmaktadır. Bir başka ifade ile eklektik bir anlayış ön görülmektedir.

  Yrd.Doç.Dr. Mehrali Calp

 

 

0 Comments:

Yorum Gönder

Deneme