Hayvanlara Yapılan Şiddet Hakkında Bir Hikaye Yazınız .
Sabah ezanı okunuyor , horozlar ötüyordu .
İstanbul'da yaşadığımız için okulumuz
bize uzak bunun için de servis ile gitmem gerekiyordu . Servisçi her sabah 6:00
gibi kapının önünden geçer ve beni de alır giderdi . Yine bir sabah kalktığımda
tam okula gidecekken bir köpek sesi duymuştum . Bu sesin nereden geldiğini
bilmiyordum ve ama sesin olduğu yere yaklaştığımda bir de neler göreyim! Aman
Allah'ım! Gördüklerim karşısında şaşkına uğramış , küçük dilimi yutacak gibi
olmuştum . Komşumuz olan Ahmet ve Ali orada bir
horoza tekme atıyordu. Diğer güçlü olan horozla güçsüz olan horozu bir biri
ile dövüştürüyordu. Zavallı horozların her yeri kan olmuş , gözleri bile
görünmez hale gelmişti . Nasıl olabilirdi bu, nasıl böyle acımasız olabilirlerdi
diye düşündüm . Oysa ben onları abi diye sever, sayar, onların asla bir
canlıya zarar vereceğini aklımın ucundan bile geçirmezdim.
Çok üzülmüştüm, hayvanları düşündükçe
içim daha da kötü olmuş ve kendimi o
hayvanların yerine koymuştum. Daha sonra servis geldi ve okula gittim . Ahmet
ve Ali abiler de oradaydı .Artık onlara
abi demek de içimden gelmiyordu ama alışmışım ya abi demeye neyse artık .
Onları gördüğümde bana selam verdiler, niye suratın asık dediler. . Ben ise
gördüklerimi onlara anlattım . Siz nasıl bu kadar acımasız ve cani olabiliyorsunuz
dedim . Onlar ne dediğimi anlamamış gibi
ne dediğini anlamıyoruz dediler. Sabah onları evlerinin avlularında gördüğümü
ve horozlara nasıl zarar verdiklerini yüzlerine söyledim. İkisinin de yüzü
kıpkırmızı olmuştu . Ben sizin gibi abilerden böyle bir şeyi asla beklemezdim
dedim . Onlar da aslında niyetlerinin kötü olmadığını , sadece bunu yaparken
zevk aldıklarını söylediler. Ben ise
onlara aynı şeyi size yapsalardı neler hissederdiniz diye sorduğum da birbirlerine
bakıp sustular. Onlara öyle bir acı bakış attım ki utançlarından ne yapacaklarını şaşırdılar. Biz hiç hayvanların yerine kendimizi koymamıştık , Her halde bize böyle
davranılsa canımız yanardı diye ağlamaya ve pişman olmaya başlamışlardı. Onların ağlamalarına dayanamadım .
Gittim yanlarına ve lütfen bir daha
hiç bir hayvana eziyet etmeyin, çünkü bizim canımız nasıl tatlı ise , onlarınki
de öyledir dedim. Onlar da artık empati kurmuşlar ve bir daha asla böyle bir
şey yapmayacaklarını söylemişlerdi . Daha sonra zil çalmış derslerimize
girmiştik . Okul çıkışı abilerimle beraber onların evlerine gittik. Avluya
girdiğimizde zavallı horozlar yorgunluktan uyumuşlar ve bizi gördüklerinde
ürkmüşlerdi. Abilerimle birlikte hemen
başlarını okşadık , onları içimize çektik ve sevdik. Ben kendi evimizden
onlara yiyecekleri buğday, yem gibi yiyecekler getirdim, onları bir güzel
ellerimizle doyurduk . Daha sonra horozlar serbest bıraktık ve oradan çıktık. Abilerim yaptıkları davranışların yanlış olduğunu anlamış, üzülmüşlerdi. Bana
teşekkür ettiler ve bir daha böyle şey asla olmayacak, söz diye bana
sarıldılar. Ben de oradan ayrıldım ve daha sonra evime gittim.