Kitab-ı Dede
Korkut
Türklerin eski yaşam tarzları ile ilgili ayrıntılar yanında İslam dini ile ilgili özellikler de vardır. Toplam on iki hikaye ve bir önsözden oluşur. On ikinci yüzyılda ortaya çıktığı söylenir ama on beşinci yüzyılda kaleme alınmıştır. Dede Korkut hikayelerinde Oğuzların çevredeki boylar ile aralarındaki savaşlar ve kendi iç mücadeleleri yer alır. Hikayelerin konuları; yiğitlik, aşk, boylar arasındaki savaştır. Hikayelerdeki kahramanların en büyük yardımcıları atlardır. Hikayelerde az da olsa masal ve destana unsurları görülür.
Anlatımı açık ve yalındır. Hikayelerde en önemli şey
kahramanlıktır. Türk milletinin karakteristik özellikleri; adalet, doğruluk ve
güzellik yüceltilir Hikayelerde çok sayıda öğüt vardır bu yönden hikayeler didaktiktir. Hikayelerde
Hakaniye lehçesi kullanmıştır. İki nüshası vardır. Biri Dresten, diğeri ise
Vatikan nüshasıdır. Hikayelerin söyleyeni belli değildir. Destandan halk
hikayeciliğine geçişin ilk örnekleridir. Olağanüstü olaylarla gerçeğe uygun
olaylar eserde iç içedir. Dede Korkut, hikayenin sonunda gelen bir
kahramandır.
Kitaapta geçen sözlerden bazıları
şunlardır:
"Dünya benim! diyenler /Ecel aldı, yer gizledi ; /Fani dünya kime kaldı?
Gelimli gidimli dünya..”
“Çağıl çağıl kayalardan çıkan su!
Ağaç gemileri oynatan su! Hasan ile Hüseyin’in hasreti su!”
“Beri gel başımın bahtı, evimin
tahtı. Evden çıkıp yürüdüğünde selvi boylum, Kara saçı topuğuna sarmaşanım,”
Hikayelerden Bazıları şunlardır:
Dirse Han Oğlu Boğaz Han
Uşun Koca Oğlu Seğrek Hkayesi
Salur Kazanın Evinin Yağmalanması
Kazan Beyin Oğlu Uruz Beyin Tutsak
Olması Hikayesi
Koca Duhal Oğlu Deli Dumrul Hikayesi
Kam Büre Beg Oğlu Bamsı Beyrek
Basat’ın Tepegözü Öldürmesi
Hikayesi .vb.
0 Comments:
Yorum Gönder
Deneme